Emek Olmadan Yemek Olmaz Atasözü İle İlgili Hikaye

 

Emek Olmadan Yemek Olmaz  Atasözü İle İlgili Hikaye

 

Emek olmadan yemek olmaz atasözünün anlamı şudur: Hayatı sürdürebilmek, gerekli harcamaları yapabilmek için mutlaka çalışıp kazanmak gerekir. Ayrıca emek etmediğimiz zaman bir şey elimize geçmez. Bu atasözü ile ilgili hikayem şu şekildedir:


Emek Yoksa Yemek De Yok

 Bahar mevsimi gelmişti. Havalar artık yavaş yavaş ısınmaya başlamış, toprak yağmura kavuşmuştu. Toprak ana hamileydi. Yeni çiçekler açacak, yeni meyveler yetişecek ve doğa harika görünümüne kavuşacaktı. Bahar mevsiminde komşu teyzelerimiz, amcalarımız bahar mevsiminin ortalarına doğru toprağın bakımını yapar ve toprağı ekmek için onu hazır hale getirirlerdi. Yine bir sabah komşumuz Ayşe Teyze ve Mehmet Amca erkenden uyanmış toprağına domates, biber, patlıcan, patates ve diğer sebzelerden ekmeye başlamışlardı. Onları izlerken çok mutlu olmuştum ve ben onlara yardım etmiştim. Bunu anneme ve babama da söyledim. Onlar da iyi ne güzel senin için farklılık olmuştur dediler.

 

 Bende onlara bizim evimizin de bahçesi kocaman, biz de bir şeyler ekelim de bizim de organik yiyeceklerimiz olsun dedim. Babam ben yoğunum kızım dedi, annem ise o kadar uğraşacağıma pazardan alırım ikişer kilo hepsinden yeter dedi. Çok üzüldüm ama onlara belli etmedim. Oysa insanın kendi eli ile yetiştireceği sebzenin tadı daha başka olurdu bence. Çünkü onda emek vardır, alın teri vardı. Böylece günler günleri kovaladı. Aylar geçti ve komşumuzun bahçesindeki sebzeler çiçek açmaya, daha sonra meyvesini vermeye başladı ve en sonunda da sebzeler çok güzel bir şekilde büyüdü ve yenmeye hazırdı artık. Ayşe Teyze’nin domatesleri o kadar lezzetliydi ki anlatamam. Annem ve babam da hayran kalmıştı.

 

Annem ve babam pazardan aldıkları ile onların sebzesinin çok farklı olduğunu söyledi ve Ayşe Teyze’den para karşılığı kışlık domates, patlıcan, biber almak istedi. Ayşe Teyze de tadımlık verebilirim ama satmıyorum. Çünkü kendi çocuklarıma kışlık hazırlık yapacağım dedi. Annem bozulmuştu ama belli etmedi. Eee emek olmadan yemek de olmuyordu. Kendi de yetiştirebilirdi ve şu anda kendinin de bu kadar güzel lezzetli sebzeleri olabilirdi ama iş işten geçmişti. Umarım bir dahaki seneye daha dikkat ederler. emek ederler ve işte o zaman da emeklerinin karşılığını güzel güzel yerler. Bu da onlara ders olsun. boşa dememiş atalarımız emek olmadan yemek de olmaz diye.

bb

Kadına Şiddet ve Cinayetlerle İlgili Nasıl Bir Türkiye Hayal Ediyorsunuz?

 

Kadına Şiddet ve Cinayetlerle İlgili Nasıl Bir Türkiye Hayal Ediyorsunuz?


Kadına el kaldıran erkek aslında aciz olan, kendine güveni olmayan, öfkesine hakim olmayan kimsedir. Kadına el kaldırmak güç göstergesi değil güçsüzlüğün kanıtıdır. Kadına şiddet ve kadın cinayetleri ile ilgili şöyle bir ülke hayal ediyorum. Kadınlarımızın zorbalığa maruz bırakılmadığı, onların canının yanmadığı, aldatılmadığı bir Türkiye istiyorum. İnsana insan olduğu için değer verilen, kadına kadın olduğu için onun saçının teline bile kıyamayan nezaket sahibi erkeklerin olduğu bir Türkiye hayal ediyorum.

 

Sevgili öğretmenim,

Ülkemizde ne yazık ki kadınlara gereken değer verilmemektedir. Onları aşağılayan, onları cinsel obje olarak gören eğitimsiz ve cahil düşüncede olan kimseler onlara her türlü kötülüğü yapmaktan asla çekinmiyorlar. Özellikle de boşanma aşamasında eşleri tarafından katledilen kadınlarımız   ne yazık ki ülkemizin acı bir gerçeğidir. Üstelik çocuklarının önünde eşlerine her türlü işkence yapan erkekler insanlıktan nasibini almayan kimselerdir. Ben böyle bir ülke istemiyorum. Ülkemin daha aydın, daha medeni olmasını istiyorum. Kadınları aşağılamayan, onlara hak ettiği değeri veren ve onları tepesinde taşıyan kişilerin olmasını istiyorum. Kadınlar olmadan toplum gelişemez. 


Bir toplumu ileriye götürecek olan, geliştirecek olan kıymetli kadınlarımızdır. Onlar sevilmeli, korunmalı ve onlara gereken değeri fazlası ile verilmelidir. Hayalimdeki Türkiye böyledir.  Kadın bir yoldaştır aldatmayın, kadın bir ışıktır söndürmeyin, kadın bir umuttur yok etmeyin, kadın bir annedir öldürmeyin. Tüm kadınlarımızı sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

bb

Refik Halid Karay’ın Gurbet Hikayeleri Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

Refik Halid Karay’ın Gurbet Hikayeleri Kitabında Geçen Özlü Sözler


Refik Halit Karay bu eserinde taşralı insanın yaşamını, alışkanlıklarını, gelenek ve göreneklerini birçok yönüyle konu edinmiştir. Hikâyelerde sürgündeki bireyin memleketine ve anadiline duyduğu özleme de yer verilmiştir.

Refik Halid Karay’ın Gurbet Hikayeleri adlı kitapta geçen özlü sözler şunlardır:


“Emin olunuz, bütün bildiğimiz hayvanların içinde en ihtiyatsız ve en ibret almazı insandır.”

"Yalnızlık sevenler, kafa yönünden en çok yorulan insanlardır."

“Aşk en fazla şüphe edilmesi gereken şeye bile insanı inandırır.”


“Lakin her seven bilir ki en latif havalı yer, sevgilinin nefes aldığı yerdir.”

“Büyük bir macera bazen hiç beklenmedik yerde ve umulmadık zamanda başlar.”

“Münzeviler kafa itibariyle en çok yorulan insanlardır. Hem de çoğu eser vermediği, bir keşif veya icat­ ta bulunmadığı halde bir sanatkar ve mucit kadar zihnini yorar, kendisine sorarsanız dinlendiği fikrindedir. Köşeye çekiliş ve içine büzülüş, fevkaladeliği olmayan bir adam için vaktinden evvel yaşlanma, hatta erken bunama yoludur.”

"Marivaux'nun bir sözünü hatırlıyorum; aşk en fazla şüphe edilmesi gereken şeye bile insanı inandırır."

"Roman fena bitmedi, beyim! Yeraltından hayır gelmedi ama yeryüzünün keyfini süreceğe benziyorsun."

“Şüpheli, tehlikeli bir vaziyette akla ana geliyor; kaç yaşında olursanız olunuz eğer Allah'a inanmıyorsanız onun yerini ana tutar, endişeye düş­tüğünüz zamanla ananızı anarsınız.”


“Korku bazı defa mantığın ve aklın bir refleksi, insan kurtarıcısı olabi­lir. Atalarımız bu hakikati "kaçanın anası ağlamaz" şeklinde anlatmışlar. Kaçan, daima korkan değildir; vaziyeti kavrayıp düşmana kolay bir başarı kazandırmayı istemeyen kamil insandır.”

“Yalnızken  kendimi dinleyiş kadar yorucu ne vardır?”

"Seven gönül sevdiğinde kusur ve günah kabul etmez; sevgili daima itimada layıktır.”

bb

Yetimler İle İlgili Özlü Sözler

 

Yetimler İle İlgili Özlü Sözler


Yetim hakkı yenilmemelidir. Yetim malı yemek ateşten  gömlek giymekle aynıdır. Onun için bu kötü davranıştan uzak durulmalı, yetimlere sahip çıkılmalıdır.


Yetimler ile ilgili özlü sözler şunlardır:


“Bildiğim şu: yetimin yarasına Allah bakar. “Cengizhan Konuş

 “Yetim Allah’ın emanetidir. İnsanlığa ve ümmete emanetidir. Çünkü yetimin velisi Allah’tır. Yetimin velisi Allah’tır. Yetim sevinirse, Allah sevinir. Yetim üzülürse, Allah üzülür. Yetimin kalbi Allah’ın arşıdır. Eğer yetimin kalbi titrerse, arş titrer!”  Mustafa İslamoğlu.

“Yetim ağladığında, Arş titrer!”  Hadis-i Şerif


“Rasûlullah şöyle buyurdu: İnsanı helâke sürükleyen yedi şeyden biri de, yetim malı yemektir.” Hadis-i Şerif

“Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yan yanayız.” Hz. Muhammed.

“Yetimlere sahip çıkmak, insanlığa hizmettir.” Necip Fazıl Kısakürek


 “Bugün yapacağımız en güzel amellerden biri Cuma’nın Ümmet’in Bayramı olduğunu yetimlere de hissettirmektir.” İhsan Şenocak.

“Yetimlerin gözyaşı, Allah’ın gözyaşıdır.” Mevlana Celaleddin Rumi

 “Rasûlullah şöyle buyurdu: Müslümanların yaşadığı evlerin en hayırlısı, içinde yetime iyi bakılan evdir.” Hadis-i Şerif.

“Yetimler, sudan mahrum çiçeklere benzerler.” Raif Necdet Kestelli.

“Yetimlere yardım etmek, en hayırlı işlerdendir.”  Hz. Muhammed.


“Yetimler, insanlığın ortak evladıdır.”  Hz. Muhammed.

“Yetimlerin elinden tutmak, insanlığa bir hediye vermek gibidir.”  Adile Naşit.

“Yetimler, insanlığın vicdanıdır.” Yusuf Has Hacib.

bb

Bedenen Ve Ruhen Sağlıklı Olmak İçin Neler Yapmalıyız?

 

Bedenen Ve Ruhen Sağlıklı Olmak İçin Neler Yapmalıyız?


Hayata geldiğimiz andan itibaren başlar hayatın zorlukları. Kendimizi, tanımaya başlayınca, sorumluluklar artınca sorunlarımız da başlar. Çünkü insan olmak kolay değildir. İnsanın yapması gereken sorumlulukları vardır, göstermesi gereken fedakarlıkları vardır. Bunları yaptığı zaman, sağlığına dikkat ettiği zaman, yeterli ve dengeli beslenip, düzenli spor yaptığı zaman, kitap okuma alışkanlığı kazandığı zaman kişi bedenen ve ruhen sağlıklı olur. 


Bedenen ve ruhen sağlıklı olmak için kişinin zihnindeki kötü düşünceleri, takıntıları da yok etmesi gerekir. Kendisi ve çevresi ile barışık olması gerekir. Bu beden ve ruh bize geçici süreliğine Yüce Allah tarafından verilmiştir. Onun için bedenimize ve ruhumuza eziyet etmemeliyiz. Bize verilen bedeni en sağlıklı şekilde korumaya çalışmalıyız. Ruhumuzu olur olmaz düşüncelerle kirletmemeliyiz. Kalbimizi temiz tutmalıyız, iyi insan, yardımsever ve merhametli insan olmaya çalışmalıyız. Kişisel temizliğimize dikkat etmeliyiz. İnsanlara tepeden bakan kibirli kimselerden olmamalıyız. 


Çok okumalıyız, yazmalıyız, bilmediğimiz konularda araştırma yapmalı ve merak duygumuzu asla kaybetmemeliyiz. Bedenen ve ruhen sağlıklı olmak için kendimizi sevmeli, ölçülü beslenmeli ve ruhumuzu bilimle doldurmalı, insanlığa faydalı işler yapmalıyız. Müzik dinleyerek ruhumuzu ve bedenimizi dinlendirmeliyiz. Kendimize sevdiğimiz hobiler edinmeliyiz ve bir sanat dalı ile ilgilenmeye çalışmalıyız. Kültür ve sanat çalışmalarına katılmalıyız.

bb

Dost İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

Dost İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


Dostlar her iyi ve kötü günlerimizde yanımızda olan, kan bağı değil can bağı ile biz bağlı olan samimiyetin var olduğu arkadaşlarımızdır.


Dostluk ile ilgili atasözleri ve anlamları şunlardır:


Dost dostun eyerlenmiş atıdır: Bir insanın gerçek dostu her zaman ona yardım etmek için hazır durumdadır anlamında söylenmiş atasözüdür.

Dost beni ansın bir koz ile o da çürük olsun: Bir dostun armağanı küçük ve değersiz olsa bile verilen kişinin hatırlandığını göstermesi bakımından çok kıymetlidir.

Dost ağlatır, düşman güldürür: Dost kişin söylediği söz acı da olsa insanın iyiliği içindir. Düşmanlarımız ise bizim kusurlu olmamızı istediği için gerçeği söylemez, duymak istediğimiz, hoşumuza gidecek şeyler söyler.


Dost dostun ekmeğini yer: İnsan herhangi bir konuda en kolay dostundan fayda görür.

Dost acı söyler:  Düşman kişilerin aksine dostlar hiçbir çıkar kaygısı gütmeden insana yaklaşırlar ve onun iyiliğini isterler. Bu bakımdan dostunun eksikliklerini, yanlışlıklarını ve kusurlarını onun yüzüne karşı söylemekten çekinmezler. Dostunu memnun etmek için değil doğruyu göstermek için konuşurlar. 

Dost bin ise azdır, düşman ise bir ise çoktur: İnsanın dostlarının çok olması düşmanlarının az olması iyidir. Hatta bir düşman bile olması iyi değildir aslında. Onun için dost kazanmaya çalışmalıyız.

Dostun attığı taş baş yarmaz: Dostlar kusurun düzeltilmesi için bize uyarıda bulunurlar. Kişinin faydasına olduğu için bu uyarılara kulak vermek gerekir.


Dost kara günde belli olur: Dost zor günlerde, kötü günlerde belli olur.

Dostu çok olanın postu çabuk eskir: Yüksek mevkide bulunan kişilerden  dostları hep bir şey ister., sonunda bu istekleri yüzünden o kişi işinden olabilir.

Dost ile ye iç; alışveriş etme: Yakın dostlar ile alışveriş etmemek gerekir. Yoksa aramıza kara kediler girebilir.

bb

Hakimliğin Avantajları ve Dezavantajları

 

Hakimliğin Avantajları ve Dezavantajları


Hâkim veya yargıç, adaleti sağlamak üzere bağlı bulunduğu topluluğun hukuk kural ve prensiplerine dayanarak bağımsız ve tarafsız olarak karar veren kimsedir. Hakimlik zor bir meslektir. Bunu yapmak için idealist bir insan olmak gerekir ve kararları verirken en ufak ayrıntıları dikkatten kaçırmamak gerekir. Hakimliğin avantajlarına baktığımızda şunları söyleyebiliriz; Bir kere toplumsal statüsü yüksek bir meslektir. Toplum içinde bu mesleğin saygın bir yeri vardır. Çünkü Hakim olan kişi adaleti, tarafsızlığı, hukuka uygunluğu tercih eder. Doğru, dürüst ve güvenilir bir hakim olmak gerekir. 


Böyle olunduğu zaman kişi hem vicdanen rahat olur hem de toplum tarafından sevilir, sayılır ve böyle hakimlere güven duyulur. Hakimlerin geliri gayet iyidir ve bu açıdan maddi olarak sıkıntı çekmezler.  ilgi çekici bir meslektir. Hakimliğin dezavantajlarına baktığımızda şunları söyleyebiliriz. Hakimin haksız yere verdiği bir karar başka bir insanın kaderi ile oynamak anlamına gelir ve bu da ömür boyu vicdan azabı ve haksızlık demektir. Eğer ki bir hakim suçsuz bir insana suçlu olarak karar verirse insanların adalete olan, hakimlere olan güvenleri sarsılır ve bu da devlete olan inanılmaz güveni boşa çıkarır. Davalar sabır ve çaba gerektirir. 


Yani aceleci olmamak gerekir. Bu mesleği yapmak için güçlü bir karaktere sahip olmak gerekir ve en ufak bir şeyde hemen duygu ile hareket etmemek gerekir. Bu meslek aynı zamanda tehlikeli bir meslektir. Çünkü hakimlere  suçlu olan kişilerin ailelerinden tehditler gelebilir ve bu da hakimin iş yaşamında, aile yaşamında sıkıntıların oluşmasına neden olabilir. Yüksek sorumluluk altında çalışırlar,  hakimlik sınavları zordur, hakimlerin ataması azdır.

bb

Adamak Kolay, Ödemek Güçtür (Zordur) Atasözü İle İlgili Konuşma

 

Adamak Kolay, Ödemek Güçtür (Zordur) Atasözü İle İlgili Konuşma


Sözle söylenen bir işin yerine getirilmesi kolay değildir. Bu nedenle söz vermeden önce sözünün gereğini yerine getirip getirmeyeceğini kişinin düşünmesi gerekir. Bunun için de atalarımız adamak kolay, ödemek zordur ya da güçtür demiştir.

 

Sevgili öğretmenim,

 

Kimi zaman çok mutlu olduğumuz zamanlarda başka insanları da mutlu etmek için onlara senin için şunu yapacağım, bunu yapacağım diyerek sözler veririz. O sevinçli halimiz geçtiğinde, hayat normale döndüğünde verdiğimiz sözleri tutmuyorsak bu bizim için sıkıntı olabilir. Çünkü söylediğimiz şeyi yapmak kolay bir şey olmayabilir. Onun için mutlu, coşkumuzun tavan yaptığı zamanlarda  ağzımızdan çıkan sözlere dikkat etmeliyiz. Söz vermeden önce o sözü tutup tutmayacağımızı bir süzgeçten geçirerek karar vermeliyiz. Böyle yaparsak hem yalancı durumuna düşmeyiz hem de başka insanları hayal kırıklığına uğratmamış oluruz.

 

Onun için ağzımızdan çıkana dikkat etmeliyiz. Düşünerek hareket etmeliyiz. Anlık b ir duygu ile bir anda başka insanlara yapamayacağımız işlerin sözünü vermemeliyiz. Böyle yaparsak hem gereksiz pişmanlık yaşamamış oluruz, hem daha gerçekçi oluruz hem de  kendimizi zor duruma düşürmeden hayatımıza güzel bir şekilde devam edebiliriz. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

bb

Arkadaşlarınızla Severek Oynadığınız Bir Oyunun Aşamalarını Aşağıya Yazınız.

 

Arkadaşlarınızla Severek Oynadığınız Bir Oyunun Aşamalarını Aşağıya Yazınız.


Arkadaşlarımla çok sayıda farklı oyunlar oynarız. Söbe, sek sek, voleybol, sıcak soğuk oyunu vb gibi. Benim en çok sevdiğim oyun ise ip atlama oyunudur. Okul zili çaldığında teneffüslerde hemen ip atlama oyunu oynamaya başlarız.


İp atlama oyununun aşamaları şu şekildedir:


İp atlama, tek başına ya da grupça oynanabilecek bir oyundur. Yanımda bir arkadaşım olmadığı zaman tek başıma da atlarım ama bu sıkıcı olur.  Oyun için gerekli olan en önemli araç uzun bir iptir. İpin sağlam ve kaliteli olmasına dikkat edilmelidir. Boyunuza ve kol uzunluğunuza bağlı göre ipi ayarlamalısınız. Deneyerek ideal ölçüyü bulabilirsiniz. Grupla ip atlama oyunlarında iki kişi karşı karşıya geçerek ipin her bir ucundan tutarlar ve aynı yöne doğru, büyükçe bir çember oluşturacak şekilde çevirirler. 


Diğer oyuncular ise, teker teker veya ikişer ikişer orta kısma (çevirenlerin arasına) geçerek, ip ayaklarına yaklaştıkça üzerinden atlarlar. İpe takılan oyuncular "yanarlar" ve ipi çeviren oyuncularla yer değiştirirler. İki iple ip atlama oyununda aynı uzunlukta iki ip kullanılır veya uzunca bir ip ikiye katlanarak iki ip gibi kullanılır. İp çeviricilerin her biri iki ipin ucunu da tutar ve birbirinin aksi yönlerinde ipi  aynı anda çevirirler. Burada ipe takılmamak çok önemlidir. İpe takılmadan hedefimize ulaşırsak başarılı oluruz ve kendimizi mutlu hissederiz. İlk başta ağır bir tempo tercih ederek harekete hakim olabilir, alıştıkça temponuzu artırabilirsiniz. Oyunun aşamaları bu şekildedir.

bb

Brezilya’yı Anlatan Konuşma Örneği

 

Brezilya’yı Anlatan Konuşma Örneği


Brezilya ya da resmi adı ile Brezilya Federal Cumhuriyeti Güney Amerika’nın en büyük ve en kalabalık ülkesidir. Bu ülke Ekvador ve Şili hariç Güney Amerika ülkelerinin hepsi ile sınır komşusudur. 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Brezilya’nın nüfusu 1 milyonun üzerinde on üç şehri bulunur. Ülkenin en büyük şehirleri  Sao Paulo ve Rio de Janeiro’dur.  Bu ülkenin bayrağındaki renkler  renkler,  madenleri ve ormanları değil eskiden görev yapmış kraliyet ailelerini simgeler. Brezilya’da 8 senelik zorunlu eğitim devlet okulları tarafından ücretsiz bir şekilde verilir. .Ayrıca ülkede , yükseköğretim de dahil olmak üzere, devlet okullarının yanı sıra özel okullar da etkinlik göstermektedirler. Ülkede spora büyük önem verilmiştir. Çok kez dünya şampiyonu olmuştur Brezilya. Ayrıcca bu ülkede diğer spor dallarına da ilgi büyüktür. ( Basketbol, voleybol, yüzme, tenis, yelkencilik, otomobil yarışları  vb gibi)

 

Sevgili öğretmenim,

Bu ülkedeki insanlar için futbol hayatlarının bir parçasıdır. Brezilyalılar sıcakkanlı insanlardır  ve duygularını vücut dilleriyle gösteriyorlar. Rio de Janeiro’nun her sokağın köşesinde ya da üzerinde küçük bir anahtarcı dükkanı görebilirsiniz. Neredeyse her köşe başında 24 saat açık anahtarcı vardır.


Brezilya’nın kumsallarında insanların voleybolu sadece ayakları ve kafalarını kullanarak oynadığını görebilirsiniz. Dünyada en fazla hava limanına sahip olan ikinci ülkedir. Breazilya'nın başkenti olan Brezilya gökyüzünden bakıldığında şehrin planının bir uçağa benzediğini rahatlıkla görebilirsiniz. Başkentinin adı ülke adı ile aynıdır. Dünyanın en uzun ikinci nehri olan Amazon Nehri Brezilya’da yer alır. Japonya dışında en fazla Japon nüfusunun olduğu ülke de burasıdır. 


Ordularında çok sayıda kadın asker bulunmaktadır. Hapishanelerde bulunan bisikletler ile Brezilya için elektrik üretiliyor. Dünyanın en büyük ormanı, en büyük bataklığı ve en büyük şelalesi Brezilya’da yer alır. Bu ülkede herkes oy kullanmak zorundadır Eğer turistseniz devlet tarafından kolye, bileklik, saat gibi değerli şeyleri takmamanız söylenir.

 

Sevgili öğretmenim

Brezilya, Latin Amerika ve Karayipler bölgesindeki en büyük ve ürün çeşitliliği en fazla olan sanayinin olduğu ülkedir. Brezilya ekonomisi, ülkede yetişen tarım ürünleri (kahve, soya, şeker kamışı, kakao, pirinç, kakao, mısır, portakal, pamuk, buğday, tütün), canlı hayvan ürünleri (et, tavuk eti), ağaç ürünleri (kağıt, kağıt hamuru), deri ve ayakkabı ile mineral ve metal ürünlerinde (demir-çelik ve alüminyum) dünya çapında önemli bir yere sahiptir. Brezilya hakkında söyleyeceklerim bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

bb

Bekarın Parasını it Yer Yakasını Bit Atasözü ilgili Kompozisyon

 

 Bekarın Parasını it Yer Yakasını Bit Atasözü ilgili Kompozisyon


Çoğu bekar insan sorumsuz ve düzensiz yaşar. Bu kişiler paralarını harcarken eş ve çocukları olmadığı için sadece kendilerini düşünerek çarçur ederler ve ona buna yedirirler. Ayrıca beslenmesini düzensiz yapar. Ne yediğine, ne içtiğine dikkat etmez. Sürekli hazır yemekler yer ve elindeki parasını boş yere  heba eder.


 Evinin temizliğini tam olarak yapamaz ve üstüne başına pek dikkat etmez. Kendine bakmadığı için de pislik içinde yaşamaya devam eder. Bunun için de atalarımız Bekarın parasını it yer yakasını bit demiştir. Bekar insanlar aile kurmadıkları için geçim derdi sıkıntısı içinde olmalar. Bunun için de gelsin paralar yensin yemekler, boşa gitsin biriktirdiklerim kafasında davranırlar ve gelecek kaygısı olmadıkları için dağınık, düzensiz bir yaşam tercih ederler. Tabi ki tüm bekarlar için genel bir söz değildir.


 Düzenli olanlar, parasının kıymetini bilenler, temiz olanlar olabilir ama bu da istisnadır. Her şeye rağmen bekar insanlar kendilerine bakmalıdır, kendilerini salıverip bırakmamalıdır. Paralarını  çar çur etmemelidir ve aklı başında davranmalıdır. Böyle davranırlarsa daha düzenli bir hayatları olur ve kimse onların parasını yiyemez.

bb

Özgüven İle İlgili Özlü Sözler

 

Özgüven İle İlgili Özlü Sözler


Özgüvenli kişiler kendilerini sever ve kendilerine saygı duyar. Kendilerini ezik görmezler ve başarılı olmak için çalışırlar ve  kendilerini mutlu hissederler. Özgüvenli olmak için kendimizi iyi tanımalı, sevmeli ve içimizdeki potansiyeli ortaya çıkarmalıyız.


Özgüven ile ilgili özlü sözler şunlardır:

“Çok zor şeyi yapmakla uğraşan ve çok iyi yapan bir kişi, kendisine saygısını hiçbir zaman yitirmez.” Bernard Shaw.

“Hiç bir merdiven olmasa bile, kendi başının üstünde tırmanmayı öğrenmelisin.” Friedrich Nietzsche

“Başarı kazanan kişiler, içlerinde her zaman büyük ruha sahiptir, bir olaydan hemen etkilenmez ve olayların devamını düşünürler.” Maurice Maeterlinck


“Özgüven tıpkı mutluluk gibi, yakalamaya çabaladıkça insanın elinden kaçan bir şeydir, çoğunlukla sadece bir yan üründür. Bir hizmetin veya çalışmanın bir dostluğun veya aşkın içinde kendimizi yitiririz ve aniden mutlu olduğumuzu, kendimize güven duyduğumuzu keşfederiz.” Alan Loy Mcginnis

“Kendine güveni olmak ve fedakarlığa katlanmak, insana kendi sarnıcından içmesini, kendi tatlı ekmeğini yemesini ve kendi mesaisiyle hayatını kazanmasını öğretir. Bu suretle de onun uhdesine verilen iyi şeyleri, dikkat ve itina ile yapmaya çalışmış olur.”  Francis Bacon.

“Kendim olduğum için asla özür dilemem. Asıl siz benim başkası olmamı istediğiniz için özür dilemelisiniz.” Michael Carini.


“Sen izin vermediğin sürece hiç kimse seni aşağı göremez. “Franklin D. Roosevelt.

“Kendine güven; aklın, kesin bir inanç ve güvenle, büyük ve gurur verici işlerde kullanılmasıdır.”  M. T. Cicero.

bb

Arkadaşlıkta Güvenin Önemi Konulu Konuşma

 

Arkadaşlıkta Güvenin Önemi Konulu Konuşma


Bir kişi ile arkadaşlık kurulacaksa o kişiyi çok iyi tanımak gerekir. Arkadaşlık ilişkilerinin temelinde güven önemli bir yer tutar. Arkadaş dediğin kişi sır saklayabilmeli,  zor anlarda kara gün dostu olabilmelidir. İnsan arkadaşına güvenemiyorsa, ya da insan arkadaşının güvenini bir kere bilse olsa boşa çıkarmışsa burada gerçek arkadaşlıktan bahsedemeyiz. Arkadaşlıkta güven önemlidir çünkü güven varsa arkadaşlığın temeli sağlam atılmıştır ve kimse o arkadaşları birbirinden ayıramaz.


Sevgili öğretmenim,

Arkadaşlığın kurulması ve samimiyetin uzun ömürlü olması güven çok önemlidir. Güven yoksa şüphe vardır ve şüphe e arkadaşlık ilişkilerine gölge düşürür. Sevdiğimiz, değer verdiğimiz arkadaşlarımızın güvenini boşa çıkarmamalıyız. Arkadaşlarımıza ihanet etmemeliyiz. O bizim yanımızda değilken onun hakkında kötü söyleyen kişilere karşı sessiz kalmamalıyız ve arkadaşımızı savunmalıyız. Onun  bize olan güvenini hiçbir zaman boşa çıkarmamalıyız. Sır tutabilen, mutlu günlerimizde bizimle mutlu olan, dili ve kalbi aynı şeyi yani dostluğu sevgiyi söyleyen arkadaşlar edinmeliyiz. 


Arkadaşlarımızın her zaman yanında olmalıyız ve onları çok sevmeliyiz. Hem iyi gün hem de kötü gün dostu olmalıyız. Bize güvenen kalpleri kırmamalı, yıkmamalıyız. Arkadaşlıkta güven yoksa arkadaşlık da bitmiştir ve bir daha biten güvenden de hayır gelmeyecektir. Bunun için arkadaşlar arasında güven daim olmalıdır. Anladıklarım ve anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

bb

Çabuk Parlayan Çabuk Söner Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 

Çabuk Parlayan Çabuk Söner Atasözü İle İlgili Kompozisyon


Kimi zaman insan olarak yaşadığımız olaylar karşısında hemen öfkeleniriz ve öfke anında ne yaptığımızı bilmeliyiz. Bağırırız, çağırırız, ağzımız gelen her lafı söyleriz ve bunun sonucunda da büyük pişmanlıklar yaşarız.. Bir olay karşısında çabuk öfkelenip çabuk sakinleşebiliriz. Öfke saman alevi gibi geçici bir şeydir.


 Onun için öfke anında dikkat olmalıyız ve geri dönüşü olmayan hatalar yapmamalıyız. Kendimizi iyi tanımalıyız. Öfkeden sonra aniden sakinleşen biriysek insanlara kırıcı sözler etmemeliyiz. Hele hele kırdığımız, öfkelendiğimiz insanlar geri yüzüne bakacağımız insanlar ise durum daha da vahim olabilir. Buna dikkat etmeliyiz. Çabuk parlayan çabuk söner atasözünün ikinci anlamı ise şudur: Kimileri hak etmedikleri halde yasa ve kurallara uymaksızın önemli makamlara kısa zamanda gelirler ancak o makamın ehli olmadıkları anlaşıldığında bulundukları makamdan çabucak uzaklaştırılırlar. 


Yani o kişi boşa havalara girmiş olur ve olan yine o kişiye olur. Onun için hak etmedikleri halde bir makama gelen insanlar o makamı istememeli, gerçek ne ise o işi yapmalıdır. Atalarımız da bunun için çabuk parlayan çabuk söner atasözünü kullanmışlardır.

bb

Kediye İçki İçirmişler, Kurdun Evini Sormuş Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 


Kediye İçki İçirmişler, Kurdun Evini Sormuş Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 

Alkol içen kişide dengesiz davranışlar başlar. Kendisinin ne olduğunu unutup böbürlenmeye başlar. Tıpkı bunun gibi kısa zamanda zenginleşenler, makam mevki sahibi olanlar da kendisinden çok üstün kimseleri küçük görmeye çalışır.


 Onun için de kediye içki içirmişler, kurdun evini sormuş atasözü bundan ileri gelir. Kötü alışkanlıklara sahip olan kimseler bunun etkisi ile yanlış işlere kalkışabilirler. İçki içen kişinin bilinci geçici süreliğine gider. Bilinç yerinde olmadığı için başına olmadık belalar açabilir. Kısa zamanda maddi durumu iyi olan insanalar da kendini bilmeyip şımarmaya başlarsa kendinden üstün olan kişileri küçük görmeye başlar ve ne oldum delisi olur. İşte böyle kimselerden olmamalıyız.


 Ufak bir para ,ile hemen değişmemeliyiz, benliğimizi kaybetmemeliyiz, asil olmalıyız, alçakgönüllü olmalıyız. Bu atasözü Keçiye içki içir, dağda kurt avına çıkar atasözü ile de aynı anlama gelir. Tüm bunlardan dolayı hareketlerimize dikkat etmeliyiz, saçma sapan tavırlar içine girmemeliyiz ve akıllı olmalıyız.

bb

Daha Önce Trenle Hiç Seyahat Ettiniz Mi? Ettiyseniz Yaşadıklarınızı Anlatınız.

 

Daha Önce Trenle Hiç Seyahat Ettiniz Mi? Ettiyseniz Yaşadıklarınızı Anlatınız.


Trenle seyahat istemeyi her zaman sevmişimdir. Küçüklüğümden beri yılda bir kez trenle dedemlere gideriz. Trenle  gitmeyi çok seviyorum. Çünkü tren bizi uzun bir yolculuğa yavaş yavaş çıkarıyor. Yavaş bir şekilde yolculuk yapmak da benim ruhumu dinlendiriyor ve dinlene dinlene varacağımız yere ulaşıyoruz. Trenle yolculuk yaptığımda kendimi rahatlamış hissediyorum ve  yorgunluklarımızın azaldığını hissediyorum. 


Daha küçük, daha az bilinen yerleri bile trenle keşfettim. Türkiye'deki demiryolu ağı, daha küçük şehirlere alışılmışın dışında seyahatler yapmanıza olanak tanıdı.  Trene binmek, seyahat etmenin uygun maliyetli yoludur. Trene binerseniz, uçağa kıyasla CO2 emisyonlarınızı yarı yarıya düşürürsünüz. Seyahatinizin iklim üzerindeki etkisinden endişe ediyorsanız trenle seyahatin uçmaktan ya da araba kullanmaktan çok daha çevreci olduğunu bilmelisiniz. Ayrıca, şehrin kalbine ulaşacağınız için şehir merkezine gitmek için ekstra ulaşıma ihtiyacınız olmaz. Trenle yolculuk yapmak beni daha mutlu etti ve güzel bir seyahat gerçekleştirmiş oldum. 


Hemen şehir merkezine indim ve gideceğim yerlere de daha çabuk ulaştım. Tren yolculuğu esnasında biraz dışarıyı seyrettim. Dağları izledim, ovaları izledim. Biraz kitap okudum, kahvemi içtim ve doğayı seyrederek yolcuğumu tamamladım.  Trenle yolculuk yapmayı sevmeyenler ise muhtemelen trene hiç binmemiştir ya da gerçekten trenle yolculuk yapacak sabra sahip değildir diye düşünüyorum.

bb

Büyük Lokma Ye, Büyük Söz Söyleme Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 

Büyük Lokma Ye, Büyük Söz Söyleme Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 

İnsan kendini pek çok konuda ön plana çıkarmak, ne kadar becerikli ve akıllı olduğunu belirtmek ister. Bu durum onun kibirlenmesine “ben olsaydım, böyle yapardım, şunu yapsaydı kötü duruma düşmezdi, ben asla onun yaptığı gibi kötü bir şey yapmam” gibi sözler söylemesine neden olur. Böyle bir tavır sergilemek  doğru değildir.

 

Öyle bir gün gelir ki yerip kınadığımız kişinin yaptıklarını yapar hale gelebiliriz. Bundan dolayı ağzımızdan çıkan sözlere dikkat etmeliyiz, iki düşünüp bir söylemeliyiz. Bunun için de atalarımız büyük lokma ye, büyük söz ya da büyük  söz söyleme demişlerdir. Kimseyi kınamamalıyız. Kınadığımız yerde denenebiliriz ve bu durum da bizim felaketimiz olabilir. Onun için ağır oturup batman kalkmalıyız. Cahil insanlardan değil bilge ve erdemli insanlardan, alçakgönüllü insanlardan olmalıyız. Hayat bu nerede, ne şekilde başımıza ne geleceğini bilemeyiz. Onun için kimsenin yaşamını, başına gelenleri yargılamamalı, kimseye akıl hocalığı taslamamalıyız.

 

Dilimizi tutmasını bilmeliyiz. Henüz bizim yaşamımız son bulmadı. Bakalım bizlerin başına neler gelecek. Bunu hayat gösterecektir. Onun için böbürlenmemeliyiz, hoşgörülü olmalıyız, büyük, beylik laflar etmemeliyiz.

bb

Cahil İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

Cahil İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


Cahillik kötü bir şeydir. İnsanı toplum içinde zor duruma sokar ve kişi başına bilgisizliği sayesinde çeşitli belalar açabilir. Bunun için bilgili insan olmaya, yenilikleri öğrenmeye açık olmalıyız.

Cahil ile ilgili atasözleri ve anlamları şunlardır:


Cahilin ibadetinden âlimin uykusu hayırlısıdır: Bilinçsizce yapılan ibadetten hayır gelmez. Bilgili kimse uykuda bile olsa bu uykunun onun aklına ve bilincine faydası vardır.

Cahil cesur olur: Kimi insanlar bilgisiz olduğu için bilgisizliğin getireceği olumsuz sonuçları düşünemezler ve  cesurca davranmaya devam ederler.


Cahil adam meyve vermeyen ağaca benzer: Bilgisiz insan ürün vermeyen ağaç gibi yararsızdır. Nasıl ki meyve vermeyen ağaçtan kimse fayda sağlamazsa cahil kimsenin de kimseye katkısı olmaz.

Cahil olan kimse vakitsiz öten horoz gibidir: Bilgisiz kişi neyi, nerede söyleyeceğini bilmez. Zamansız söz söyledikleri için de kötü sonuçlara sebep olurlar.

Cahil adam, yarım adam: Bilgisiz insan kendi aklına göre davranır, yarardan çok zarar verir. Onun için böyle kimseler ile iş yapılmamalıdır.

Cahil günde bin hatır yıkar, âlim yapar: Bilgisiz insan ağzına geleni söylediği için herkesi kırar, bilgili, ise d düşünerek söylediği için, tatlı dilli olduğu için sevilir ve sayılır.


Cahilin dostluğundan arifin düşmanlığı yeğdir: Akılsız kimse iyi niyetli olsa bile yaptığı işin ne gibi kötü sonuçlar doğuracağını hesap edemediğinden dostuna bilmeyerek kötülük edebilir. Akıllı düşmanın yapacağı kötülükse akıl yolu ile sezilebilir ve gereken tedbirler alınabilir.

Cahil kendisinin düşmanıdır, başkasına nasıl dost olsun: Öğrenim görmemiş, deneyimi ve bilgisi olmayan kişinin kendisine verdiği zararı başka kimse veremez.

bb

Benim İçin Teknoloji Konulu Konuşma Örneği

 

Benim İçin Teknoloji Konulu Konuşma Örneği


Teknoloji, bir sanayi alanında gücü ve bilgiyi biriktirme, denetleme, işleme, iletme gibi amaçlarla oluşturulan makinelerin, araç gereçlerin, aygıtların, yöntemlerin vb. tümünü kapsayan uygulama bilgisidir.

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım.

Benim için teknoloji hayatımızı kolaylaştıran teknolojik ürünlerin yapılması ve bizim daha çok rahat etmemizi, sağlayan ürünlerdir. Teknolojik ürünleri kullanarak zamandan tasarruf sağlayabiliyoruz ve böylece diğer işlerimize daha çok zaman kalabiliyor ve zamanımız boş yere harcanmamış oluyor. Önemli olan teknolojiyi yerinde ve zamanında kullanmasını, ölçülü kullanmasını bilmektir. Teknolojik ürünler hayatımızın her alanına girmiş durumdadır. Önemli olan bunları bilinçli olarak kullanmak ve hayatımızı daha renkli, daha zevkli hale getirebilmektir. Telefon, tablet, bilgisayar sayesinde istediğimiz her bilgiye kısa zamanda ulaşabiliyoruz yeter ki bilinçli teknoloji kullanan insanlardan olalım. Kullandığımız teknoloji ürünleri bizim kitap okumamızı, ders çalışmamızı engellememelidir. Bizi doğru içeriklere ulaştırmalıdır. Saatlerce telefondan oyun oynamak, telefon bağımlısı olmak bir zaman sonra bizi daha da hantal hale getirecek ve asosyal bir kişiliğe de dönüştürecektir. Teknolojinin bizim hayatımız ele geçirmesine izin vermeyelim. Bizi asosyal bireyler olmayalım. Yüz yüze iletişime devam edelim.

 

Sevgili öğretmenim,

Çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, ütü vb. gibi ürünler hayatımızı daha kolay hale getirmiştir. Bizler de bunun bilincinde olarak çalışmaya ve akademik başarımızı artırmaya daha çok zaman bulabiliriz. Yeter ki bilinçli bir insan olalım, teknolojiyi elbette kullanalım ama kendimizi de aşırı kaptırmayalım. Böylece daha mutlu oluruz ve daha zor işlerin üstesinden gelebiliriz. Benim için teknoloji doğru kullanıldığı zaman hayatın daha anlamlı geçeceği ve daha güzel olacağıdır. Söyleyeceklerim ve anladıklarım, anlatacaklarım bunlardı. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

bb

İyilik İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

İyilik İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


İyilik etmek kişin kendi kalitesini ortaya koyan, kendi erdemliliğini ortaya koyan güzel bir davranıştır. Ne olursa olsun iyi olmaya devam etmeliyiz ama yapılan kötülükleri de unutmamak için daha akıllı olmaya, daha gözü açık olmaya dikkat etmeliyiz.

İyilik ile ilgili atasözleri ve anlamları şunlardır:


İyilik eden kemlik bulmaz: İyilik eden kişilere zamanı gelince başkaları da iyilik eder.

İyiliğe nereye gidiyorsun demişler, “kötülüğe” demiş:  Birçok iyiliğin karşısında kötülük vardır.

 İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir: İyilik beklenti içine girmeden yapılmalıdır. İyilik yapılan kişi bunun kıymetini anlamasa da  Allah katında o kişi için sevap yazılır.


İyilik dile komşuna, iyilik gelsin başına: Birine iyilik eden kimseye zamanı geldiğinde de başkaları iyilik eder.

İyilik eden iyilik bulur: İyilik eden kimse iyilik bulur ve temiz kalbinin karışığını alır.

İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı: Kötülük yapmak çok kolaydır zor olan kötülüğe karşı iyilik yapmaktır. Bunu yapan kişi erdemli kimsedir.

İyilik bilmeyen adam, adam sayılmaz: Yapılan bir iyiliği takdir etmeyen kişi insanlıktan nasibini almayan kimsedir.


İyiliğe kemlik âlemde olagelmiş: Yapılan bir iyiliğe karşı vefasızlık dünya yaratıldığından beri vardır, olmaya da devam edecektir.

İyiliğe iyilik olsaydı koca öküze bıçak olmazdı: Tıpkı öküzün ömrü boyunca hizmet ederek sahibine kazanç sağlamasına karşın ihtiyarlayınca sahibi tarafından kesilmesi gibi dünyada da her zaman iyiliğe karşı iyilik yapılmayabilir., kötülük de yapılabilir.

bb