konuşma örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
konuşma örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Harçlık Biriktirmenin Faydaları Hakkında Arkadaşlarınızla Konuşunuz


Harçlık Biriktirmenin Faydaları Hakkında Arkadaşlarınızla Konuşunuz


Harçlık tasarrufu, çocukların küçük yaştan itibaren bütçe yönetimini ve birikim yapmayı öğrenebilmesi için edinmesi gereken önemli bir alışkanlıktır. Ekonomi hayatın her anında vardır ve ne kadar erken düzene konursa ileride o kadar maddi rahatlık elde edilir. Bu nedenle çocuklara erken yaşta bütçe ve para yönetimini öğretmekte fayda vardır. Söz konusu alışkanlıkları edinmeye, harçlık tasarrufu ile başlamak etkili olabilir. Çocuklarınıza erken yaştan itibaren verdiğiniz harçlıklar üzerinden tasarrufu öğretebilirsiniz.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Harçlıklarımızı biriktirdiğimiz zaman tasarruf etmiş oluruz. İhtiyacımız olan bir şeyi günü geldiği zaman alırız ve böylece kendi ekonomimizi yönetme becerisini de küçük yaşlarda kazanmaya başlarız. Harçlıkları biriktirdiğimiz zaman almayı çok istediğimiz bir kıyafeti alabiliriz, bisiklet alabiliriz, sevdiğimiz yiyeceklerden alabiliriz ve daha çok sayıda şey söyleyebilirim. Böylece para yönetimini de öğrenmeye başlarız.  Geleceğimiz için küçük küçük yatırımlar giderek büyük yatırımlara dönüşmeye başlar.


 Hayat bilgisi becerileri kazanabilmeleri ve kendi ayakları üzerinde duracakları yaşa geldiklerinde hata yapmamaları adına, erken yaşlarda çocuklarınıza harçlık yönetimi, tasarrufu ve para kazanma konuları ile ilgili eğitim vermekte yarar vardır. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

bb

Nasıl Bir Çevrede ve Sosyal Bir Ortamda Yaşamak İstersiniz?

 

Nasıl Bir Çevrede ve Sosyal Bir Ortamda Yaşamak İstersiniz?

 

Yaşadığımız ortamda bilinçli ve eğitimli insanların olduğu, doğaya zarar vermeyen, doğayı koruyan ve ona sahip çıkan insanların olduğu bir çevrede yaşamak beni mutlu ederdi.  Yerlere çöp atmayan, havayı, suyu ve toprağı kirletmeyen insanların olduğu temiz bir çevrede yaşamak isterdim. Yaşadığım çevrenin hem insanları iyi ve erdemli insanlar olsun, hem de  yaşadığım çevre yeşil alanlarla dolu olsun, binaların olmadığı, müstakil evlerin olduğu doğal bir ortamda yaşamak isterdim.

 

Sevgili öğretmenim,

Samimi arkadaşlıkların olduğu, güvenin olduğu, dürüstlüğün olduğu, eğlenceli bir sosyal çevrede yaşamak isterdim. İnsanların birbirine yardım ettiği, komşuluk ilişkilerinin aile gibi olduğu, güzel ahlaklı insanların olduğu bir çevrede yaşamak isterdim. Yaşadığım çevrede çeşitli etkinliklerin yapıldığı, sinemanın ve tiyatronun olduğu bir yer isterdim. Kötü insanların olmadığı, kötü alışkanlıkların yaşanmadığı bir çevrede vakit geçirmek isterdim.  

 

Yaşadığım çevrenin İnsanlarının dürüst, güler yüzlü ve sevecen olmasını isterdim.  Ben değil biz anlayışı ile hareket eden bir sosyal çevrem olsun isterdim.  İnsanlarının mutlu olduğu, maddi durumlarının iyi olduğu ve kimsenin kimseye muhtaç olmadığı  bir çevrede olmak insanı daha güçlü kılardı ve daha mutlu yapardı. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

bb

Popüler Kültür Gençleri Nasıl Etkiler?

 

Popüler Kültür Gençleri Nasıl Etkiler?


Popüler Kültür veya Pop Kültürü, 20. yüzyıldan sonra özellikle toplumsal modernleşme ile toplu kültür olarak yayılan, kavram olarak kültürel gelişmeleri ve günlük uygulamaları kapsamakta, aynı zamanda genel ve tarafsız olarak eski halk kültürü kavramı yerine geçmekte olan kültürdür. Popüler kültürün gençlere etkisine baktığımızda şunları söyleyebiliriz. Popüler  kültür şu an herkesin ilgilendiği müzikler, dinlediği şarkılar, gündemde olan kıyafetler yani moda vb diyebiliriz. Popüler kültür en çok gençleri etkilemektedir.

 

Sevgili öğretmenim, değerli sınıf arkadaşlarım

Herkes için ulaşılabilir bir içeriğe sahip olan ve geçiciliği içine alan  popüler kültür, eğlence ile tüketimi  hızlandırır ve  toplumun değer yargılarını doğrudan  etkiler. Gençler, toplumda boş zamanları değerlendirme ve tüketim alışkanlıkları açısından popüler kültürden en fazla etkilenin kitledir. Bugün giyimden kuşama, yemeden içmeye, selâmlaşmadan hal hatır sormaya, alışverişten çalışmaya, nişandan evlenmeye, tebrikten kutlamaya, iletişimden medyaya, ilkokuldan üniversiteye, müzikten sanata, mimariden estetiğe kadar hayatın hemen her alanında popüler kültürün etkisiyle meydana gelmiş ciddi bir yozlaşmadan bahsetmek mümkündür.

 

 Gençler dışlanmamak için, bir gruba ait olmak için popüler kültürden etkilenmekte ve onun dayattığı şeyleri yapmaktadır. Gençler, istek, arzu, heyecan, gurur ve şiddet gibi duyguları yoğun biçimde yaşamaları ve deneyimsiz olduklarından ötürü kolaylıkla popüler   kültürün tuzağına  düşebilmektedirler. Daha kendilerini ve değerlerini yeni  tanıma çağında olan gençlere popüler kültür tarafından rol model olarak sunulan sahte kimlikler, sahte kahramanlar, renkli dünyalar ve imajlar, popüler kültürü özendirmektedir. Gençlik, popüler kültürün etkisiyle içinde yaşadıkları toplumla yabancılaşma, kuşak çatışması ve kimlik bunalımı gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaktadırlar.

 

Gençler popüler kültüre takılarak milli ve manevi değerlerinden uzaklaşmaya başlamıştır.  Bu da gençleri  gerçek yaşamdan koparmaya başlamış, sadece zevk düşkünü, kendini geliştirmeyen gençlik ortaya çıkarmaya başlamıştır. Temel  değerle yok edilmeye başlanmış, insanlar özel yaşamını sosyal medyadan paylaşmaya başlamış ve popüler kültür tuzağına düşmeye devam etmektedir. Bu tuzağa çıkmamak için gençlerimize milli ve manevi değerleri öğretilmelidir. Bunun temeli de aile ortamında atılmalıdır. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

bb

Bir Ünlü Olsaydınız Kim Olmak İsterdiniz ve Neden O Ünlü Olmak İsterdiniz?

 

Bir Ünlü Olsaydınız Kim Olmak İsterdiniz ve Neden O Ünlü Olmak İsterdiniz?


Bir ünlü olsaydım Haluk Levent olmak isterdim. Ahbap Derneği'nin kurucusu olan, aynı zamanda ülkemizin seçkin sanatçılarından olan Haluk Levent ülkemiz zor zamanlar yaşarken insanların yarasını sarmış, zor durumda olana hemen elini uzatmış, merhametli ,içinde insan ve hayvan sevgisi bulunan çok değerli bir sanatçımızdır.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım

Haluk Levent olmak isterdim. Hem harika bir sese sahip olmak, hem insanlar tarafından sevilmek hem de yardımsever biri olmak güzel olurdu. Onda sıcaklık buluyorum, sevgi ve merhamet buluyorum, insanlık görüyorum. Doğru, dürüst ve güvenilir bir insan olduğu için Haluk Levent’in yerinde olmayı çok isterdim. Kendisini güzel şarkıları ile tanıdığımız kadar güzel yüreği ile de tanıdığımız Haluk Levent yakın bir zamanda yaşanan büyük depremden dolayı mağdur olan kişiler için, büyük emek vererek canla başla çalışmış, emeğini asla esirgememiştir, yüreğinde merhamet olan bir şahsiyettir.


 Haluk Levent, bizlere bu dünyada iyiliğin hala var olduğunu kanıtlayarak umudumuzu yeşertmeyi devam ediyor. Haluk Levent, bizlere bu dünyada iyiliğin hala var olduğunu kanıtlayarak umudumuzu yeşertmeyi başarıyor. İnsanlığından dolayı, koca yürekliliğinden dolayı, bakışlarındaki merhamet dolu gözlerinden dolayı Haluk Levent gibi bir ünlü olmak isterdim. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

bb

Hobilerim Konulu Konuşma

 

Hobilerim Konulu Konuşma


Hepimizin sevdiği etkinlikler vardır. Kimimiz bunu eğlence amacı ile, kimimiz dinlenme amacı ile yapar. İnsanın hobilerinin olması ona mutluluk veriri  ve kişiyi gün içindeki streslerinden de az da olsa uzaklaştırır. Hobilerin olması ve onlara zaman ayırmak kişisel gelişimimiz açısından da iyi bir şeydir.

 

Sevgili öğretmenim, değerli sınıf arkadaşlarım

Hobilerim arasında  hafta sonları ailemle birlikte bir lokanta yemek yemeyi çok seviyorum. Hem en sevdiğim yemeklerden yiyorum, hem dışarı çıkıp hava almış oluyorum, hem d  ailemle oluyorum. Hafta sonları komşu çocukları ile futbol maçı yapmayı çok seviyorum. Akşam olduğu zaman babamla satranç oynamayı seviyorum. Yaz tatili geldiği zaman deniz kıyısına gidip bol bol güneşlenmek ve denizde doyasıya yüzmek istiyorum.

 

Sevgili öğretmenim,

Hobilerim arasında şunlar da vardır. Bağlama çalmayı seviyorum, basketbol oynamayı seviyorum. polisiye romanları okumayı seviyorum. Evde beslediğim kuşlarım ve balıklarım var. Onlarla ilgilenmek ve onları izlemek bana huzur veriyor. Haftanın belli günleri kütüphaneye gidiyorum ve arkadaşlarımla orada araştırmalar yapıyoruz. Orada güzel bilgiler öğreniyorum. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

bb

Hedefiniz Nedir? Hedefiniz İçin Neler Yapıyorsunuz?

 

Hedefiniz Nedir? Hedefiniz İçin Neler Yapıyorsunuz?


İnsanların hedefleri vardır ve bu hedefleri gerçekleştirmek için çalışmak ve emek etmek gerekir. Benim de hedeflerim vardır. Hedefim ileride iyi bir Cumhuriyet Başsavcısı olmaktır. Cumhuriyet Başsavcısı olmak istiyorum ve ülkemde adaletin daim olmasını, suçluların gerekli cezayı almasını istiyorum. Bunun için de var gücümle çalışacağım, sorumluluk sahibi, vatansever bir Cumhuriyet Başsavcısı olacağım.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım.

İleride iyi bir savcı olmak için ve bu hayalimin gerçekleşmesi için derslerime çok iyi çalışıyorum. İnsanlarla iletişim kurmayı seviyorum ve düzgün bir Türkçe konuşmaya çalışıyorum. Hukuk alanındaki konulara merak salıyorum ve hukuk ile ilgili kitaplardan okuyorum. Girişken bir kişi oluyorum. Adalet duygusunu içimde barındırıyorum. Dürüst ve güvenilir bir insan olmaya çalışıyorum. 


Gözlem yapmada başarılı bir insan olduğumu düşünüyorum. Olaylara çözüm odaklı yaklaşmaya çalışıyorum. Özverili ve disiplinli olmak için elimden geleni yapıyorum. Sorumluluk sahibi, vatansever ve çalışkan olmak için var gücümle çalışmaya devam ediyorum. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

bb

Yeni Bir Konuda Kitap Okumak Mı Yoksa Belgesel İzlemek Mi Daha Bilgilendirici Olur?

 

Yeni Bir Konuda Kitap Okumak Mı Yoksa Belgesel İzlemek Mi Daha Bilgilendirici Olur?

 

Yeni bir konuda kitap okumak da çok faydalı, belgesel izlemek de çok faydalıdır. İkisi arasında seçim yapma şansım olsaydı yeni bir kitap okumayı tercih ederdim. Çünkü yeni okuduğum kitaptan yeni bilgiler öğrenirdim, okuduğum kitap belki hayata bakış açımı değiştirebilirdi. Hele hele bir de mutsuz bir günde okuduysam ve kitapta kişisel gelişim ile ilgili sözler varsa bu da beni motive ederdi ve daha mutlu olurdum.


 Mutsuz halimden silkinip mutlu hale gemleye çalışırdım. Belgesel izlemek de gerçekten güzel ve faydalıdır. Belgesel izlemenin kendine göre şöyle faydaları vardır: Belgesel izlemek insanın ufkunu geliştirir, yaşadığı dünya hakkında bilgi edinmesini, hobi alanlarını fark etmesini, çevre ve doğa bilincini geliştirmesini, dağarcığına faydalı bilgiler eklemesini sağlar. 


Belgesel izleyerek  kişi çok şey öğrenebilir ve daha bilinçli ve daha bilgili olabilir ama ben her şeye rağmen yeni kitap okumayı seçerdim. Çünkü kitap okuyarak ufkumun daha da açılacağına inanıyorum ve okuduğum bir kitap benim hayatımda izlediğim belgesellerden daha etkili olur diye düşünüyorum.

bb

Teknoloji Gelişiyor, Dünya Değişiyor Konulu Konuşma

 

Teknoloji Gelişiyor, Dünya Değişiyor Konulu Konuşma


Teknoloji  günden güne daha fazla gelişmeye, ilerlemeye devam ediyor. Çünkü dünya hızla gelişiyor ve insanlar arı gibi çalışmaya devam ediyor. Teknoloji hızla geliştiği için dünyamız da değişmeye başlıyor. Yapay zekanın da hayatımıza girmeye başlaması ile her şey hem kolaylaşıyor hem de korkunç hale gelmeye başlıyor. Örneğin; Yapay zeka ile hayatını kaybetmiş insanların sesini bile dinleyebiliyorsunuz. Yani bu açıdan teknoloji hem iyi oluyor, hem de korkunç boyutlara varabiliyor. 

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Bildiğimiz gibi teknoloji, hayatımızın her alanında bize  kolaylık sağlıyor.  Elimizin altındaki telefonlarımızdan, seyahatlerimizde bize yol gösteren navigasyon sistemlerine kadar her yerde teknolojinin etkisini anlayabiliyorsunuz. Artık iletişimden eğitime, iş dünyasından günlük yaşantımıza kadar her alanda teknolojinin etkisini derinden hissediyoruz. Günlük yaşantımızda, sosyal yaşantımızda, iş dünyasında, sağlıkta teknolojik alanda yenilikleri görüyoruz ve bunlardan faydalanıyoruz. Yapay zekanın hayatımıza girmesi ile hayatımızı daha sürdürülebilir, verimli ve konforlu hale getirebiliriz. Gelecekte teknolojinin bize sunacağı imkanlarla, yaşam kalitemizi daha da artacak ama risklerinde dikkat etmek gerekir.

 

Çünkü her yenilik beraberinde riskler de getiriyor. Teknolojiyi bilinçli kullanmak, çocuklarımız ve gençler üzerindeki etkilerine dikkat etmek, faydalarını da asla gözden kaçırmamak, gelecekte hep birlikte refah içinde yaşayacağımız bir dünya için atacağımız adımlar gibi görünüyor. Teknolojik gelişmeler ile insan emeğine duyulan gereksinim azalacak ve çoğu şeyi yapay zeka yapar hale gelecek. Bu durumda teknolojiyi geliştiren insanları bunu insanlığa katkı sağlayacak şekilde yapmalılar ve insanlığı yok etmek için kullanmamalıdırlar. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

bb

At İle İlgili Konuşma Örneği

 

At İle İlgili Konuşma Örneği


Atlar tarih boyunca insanların en yakın arkadaşı, dostu olmuşlardır. Atlar, yaklaşık 4.000 yıl önce evcilleştirildi. İlk evcilleştirilen atların Orta Asya'da, günümüz Kazakistan, Türkmenistan ve Ukrayna bölgelerinde yaşadığı düşünülmektedir. Tarımda, ulaşımda, savaşlarda ve daha birçok yerde insanların yardımcısı olmuştur.  At çok güçlü bir hayvandır ve insanalar tarafından çok sevilir. Atların tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir ve pek çok kültürde atlar, gücün, asaletin ve özgürlüğün sembolü olarak kabul edilmiştir. Atlar, Dede Korkut Hikayeleri ve Manas Destanı gibi eserlerde cesaret ve sadakat sembolü olarak sıkça yer alır.

 

 

Sevgili Öğretmenim,

Atların gözleri, memeli hayvanlar arasında en büyük olanlardan biridir ve 360 dereceye yakın bir görüş açısına sahiptirler. Atların gözleri büyük olduğu için bu özellikleri  onları yırtıcı diğer hayvanlardan korunmaya yardımcı olur. Atların en önemli özelliklerinden birisi de  güçlü bir hafızaya sahip olmalarıdır. Atın yaşı şu şekilde anlaşılabilir: Dişlerinin aşınma şekline bakılarak tahmin edilebilir. Atlar, yaşamları boyunca diş değiştirmezler; bunun yerine, dişleri sürekli büyür ve aşınır. Tanıdıkları insanları, yerleri ve diğer atları uzun süre unutmazlar. Atlar hem ayakta  uyuyabilirler hem de yatarak uyuyabilirler fakat derin uykuya geçmek için yatar pozisyonda olmaları gerekir. Atların ömrü ortalama yirmi ile yirmi beş yıl arasında değişir.

 

Atlar, sürü hayvanlarıdır ve sosyal yapıları oldukça karmaşıktır. Sürüde her zaman bir lider vardır ve atlar birbirleriyle iletişim kurmak için çeşitli sesler ve beden dili kullanırlar. Atları çok seviyorum ve onları çok güçlü hayvanlar olarak görüyorum. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.

bb

Sizce Teknolojinin Eğitim Üzerindeki Etkisi Nedir? Teknolojinin Sınıfta Nasıl Bir Öğrenme Deneyimi Sağlar Konulu Konuşma

 

Sizce Teknolojinin Eğitimde Üzerindeki Etkisi Nedir? Teknolojinin Sınıfta Nasıl Bir Öğrenme Deneyimi Sağlar Konulu  Konuşma


Teknolojin gelişmesi ile eğitimde de teknolojik ürünler kullanılmaya başlanmıştır. Böylece bir kuşla birden fazla kuş vurulmaya başlanmış ve çocuklar dersi daha aktif dinlemeye başlamışlar, dersten zevk almaya başlamışlardır.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

 Teknolojinin sınıfta kullanılması birden fazla duyu organlarına hitap ettiği için çocuklar konuları daha iyi anlar ve daha iyi pekiştirirler. Böylece ders hem zevkli geçmiş olur, hem de amaca yani dersin kazanımlarına ulaşılmış olur. Teknolojinin eğitime etkisi hayal etme, harekete geçme, araştırma, öğrenme, üretim, tasarlama gibi pek çok açıdan değerlendirilebilir. Elbette bu durumlar teknolojinin nasıl kullanıldığıyla alakalı bir durumdur. Eğer doğru ve bilinçli bir kullanım söz konusu olursa mutlak başarı kaçınılmazdır. Doğru bir şekilde kullanıldığı zaman çocuklar yapay zekadan eğitimle ilgili çok şeyler öğrenebilirler ve kendilerini geliştirebilirler.

 

Sevgili öğretmenim,

 Teknoloji sayesinde  eğitim konusunda dünyayla etkileşim halinde olabilmek hem her şeyden haberdar olmamızı sağlar hem de ufkumuzu geniş ve güncel tutar. Teknoloji bu anlamda yeni bilgilerin her zaman ulaşılabilir olabilmesini sağlar. Kişilerin pozitif gelişimleri öğrenme ve pratik yapmayla iç içe olan bir kaynaktır. Bilgi arttıkça öz güven artar. İsabetli bilgi ile gelen öz güven ise teorik bilgileri pratiğe geçirmede çok daha büyük başarıları da beraberinde getirir. Örneğin online eğitimle alarak kendimiz farklı alanlarda da geliştirebiliriz ve daha farklı alanlarda başarılı da olabiliriz. Zamandan da tasarruf sağlandığı için kısa zamanda büyük çalışmalar yapabiliriz. Kısacası Teknolojinin eğitime etkisi bakımından; maliyetten zamanın verimli kullanımına, her bilginin bir tıkla elde edilebilir olmasına kadar onlarca olumlu yönleri sayılabilir. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

bb

Eğer Zihin Okuyor Olabilseydim Zihin Okumanın İyi Yanı Ne Olurdu Konulu Konuşma

 

Eğer Zihin Okuyor Olabilseydim Zihin Okumanın İyi Yanı Ne Olurdu Konulu Konuşma


Eğer zihin okuyabiliyor olsaydım insanların benim hakkımda ne düşündüklerini anlayabilirdim. Kimin dost görünümlü  yalancı arkadaş, kimin ise gerçek arkadaş olduğunu anlayabilirdim. Samimi ve samimiyetsiz insanları tanırdım. Samimi olmayanlardan hızla  uzaklaşırdım. Beni gerçekten ben olduğum seven insanlarla daha içli dışlı olurdum ve onlar için yeri geldiği zaman fedakarlık yapardım.


 İnsanların zihnini okuyabildiğim için kötü insanlardan kendimi uzak tutardım ve iyi insanlara yönelirdim. Onlar eğlenir, onlarla güzel anlar geçirirdim. Başka insanların aklından geçtiğini bilmek kimi zaman eğlenceli kimi zaman da tatsız bir  durum olabilirdi. Zihinlerini okuduğum insanlara nasıl davranmak gerektiğini, nasıl konuşma gerektiğini bilirdim. Onların içinden geçirdiği kötülükleri yapmaması için önlemimi alırdım. İyi insanların ise yanında olurdum ve zor zamanlarda onlara yardım ederdim, onların yapamadığı işleri olduğu zaman elimden geldiğince öyle onlara yardım ederdim.


 Başarılı insanların nasıl planlar yaptığını okuduğum için ben de başarılı olmak için onların yolundan giderdim ve onlar gibi çalışkan olurdum. Zihin okuduğum için alıngan olmazdım ve insanların zihninden geçenleri onlara söylemezdim ve  sadece olayları takip eder sonra gerekeni yapardım.

bb

İnsan Yaşamındaki En Büyük Zorluklar Nelerdir Konulu Konuşma

 

İnsan Yaşamındaki En Büyük Zorluklar Nelerdir Konulu Konuşma


Her insanın yaşamındaki zorluklar yaşadığı çevreye göre, yaşadığı olaylara göre değişiklik gösterebilir. İnsan yaşamındaki birçok zorluklar vardır. Savaşlarda ailesini kaybetmiş bir babayı ele alım. Eşini, çocuklarını gözü önünde vurmuşlar ve büyük bir tramva yaşamış bu baba. Bir daha eskisi gibi olmayacak ve hayattan eskisi gibi ta almayacaktır. Savaşlar olmasa bile en yakınlarını kaybeden insanların yerine koyun kendinizi . Ölüm gibi ciddi bir ayrılık vardır.

 

Sevgili öğretmenim,

Hayattaki en büyük zorluklardan biri de aç kalmak, susuz kalmak, görememek, konuşmamak, tekerlekli sandalyeye mahkum kalıp dışarıdaki insanları sadece seyretmek ve daha fazlası. İşte tüm bunlar insan yaşamındaki en büyük zorluklardır. Bana göre ise en büyük zorluk bir başka ülkenin altında yaşama korkusudur. 


Yani bağımsızlığımız kaybetme korkusu, ana vatanına başka ülkelerin el koyması, ana dilini konuşamama, milli benliğini kaybetme, kültürünün yok olması gibi korkulardır. Bunların olması benim için çok kötü olurdu ve hayatın benim için bir tadı kalmazdı artık. Yani hayattaki zorluklar kişiden kişiye değişen göreceli bir kavramdır. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

bb

Okulda ve Evde Disiplinli Olmanın Önemi İle İlgili Konuşma

 

Okulda ve Evde Disiplinli Olmanın Önemi İle İlgili Konuşma


Disiplinli olmak hayatımızı zora çevirmek değil aksine hayatımızı daha planlı hale getirmek ve işimizden kalan zamanlarda özgürce istediğimiz yapabilmektir. Çünkü disiplin özgürlüktür. Bizler de öğrenciler olarak evde ve okulda sorumlulukları olan çocuklarız. Bizler geleceğin aydınları, günümüzdeki yetişkinlerin umuduyuz. Onun için daha küçük yaşta disiplinli olmayı öğrenmeliyiz ve bunu yaşam alışkanlığı haline getirmeliyiz.

 

Sevgili öğretmenim, değerli sınıf arkadaşlarım

Okulda uymamız gereken okul kuralları vardır. Okulu temiz tutmak, sınıfı temiz tutmak, yerlere çöp atmamak, okuldaki hizmetlilerin işini kolaylaştırmak ve yeri geldiği zaman onlara destek olmak, öğretmenlerimizin işini kolaylaştırmak ve derste konuşmamak, geveze olmamak, yeri ve zamanı gelince konuşmak okulda disiplinli olmanın göstergesidir. Ödevlerimizi zamanında yapmak, okulun çevresini de temiz tutmak, sorumluluk sahibi olmak kişiyi gerçek yaşama hazırlar ve gerçek yaşamında öğrenciler disiplinli ve çalışkan çocuk olurlar.

 

Sevgili öğretmenim,

Evde de disiplinli olmak gerekir. Mesela odamızı dağınıksa hemen odayı düzenli hale  getirmek bir disiplindir. Günlük belirli bir plan ve program oluşturmak ve iniş çıkışlar olmadan o düzeni sağlamak ve çalışmaya hayat boyu devam etmek disiplinli olmaktır. Ev işlerinde yeri gediğinde büyüklerimize yardım etmek, kardeşimizin ödevlerine yardım etmek, evimizi temiz tutmak disiplinli olmaktır.

bb

Hayvan Sevgisi İle İlgili Konuşma

 

Hayvan Sevgisi İle İlgili Konuşma


Yüce Allah yarattığı her canlı değerlidir ve bu dünyada mutlaka bir görevi vardır. .Doğanın ekolojik dengesini korumada hayvanların önemi büyüktür. Hayvanlar sadece fayda sağlamakla kalmaz aynı zamanda insanların en yakın arkadaşı, sırdaşı ve dostudur. Çevremizde iyilik ettiğimiz insanlardan vefasızlık görebiliriz ve iyilik ettiğimiz bir hayvan kolay kolay bize kötülük etmez. Hayvanları korumalı, onları sevmeli, onlara merhamet göstermeliyiz. Bir tırnağımız kanadığında ya da ayağımız masa kenarına vurduğumuzda canımız çok yanar ve hemen ağlamaya başlarız. İşte hayvanların da canı vardır ve onlara bir zarar verdiğinde onlar konuşamaz ve sadece tuhaf tuhaf acı çığlıklar artar. Çünkü onlar da candır, onlar da Allah’ın yarattığıdır. Bunun için de empati kurmak çok ama çok önemlidir.

 

Sevgili öğretmenim, değerli dinleyiciler,


Hayvana merhamet etmeyen kişiden korkmak gerekir. Çünkü böyle kimselerin yüreğinde sevgiye dair bir iz bulamazsınız. Böyle insanlar merhametsiz insanlardan ve bu tiplerde her şey beklenebilir. Oysa hayvana hayvana karşı sevgisini gösteren, merhametini gösteren insanlar kendi yaşamlarında da diğer insanlara saygılı olduğu, güzel ahlaklı olduğu görülür. Hayvanlar kendilerini savunamayan, aklı olmayan ve korunmaya muhtaç olan masum canlılardır. Onlara kötülük etmek, onların canına kast etmek insan olan birine yakışmaz. Hayvanlara eziyet etmemeliyiz ve hayvanları korumalıyız. Çünkü onların da bu dünyada hakları vardır. Hayvanlarla zaman geçirmeliyiz, onları sevmeli, onların karnını doyurmalıyız. Onlara eziyet edenleri hemen gerekli yerlere şikayet etmeliyiz.


 Hayvanları seven kişiler ruhu güzel kalbi güzel insanlardır. Onlara merhamet etmek gerektiğini sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed ne de güzel söylemiştir: "Merhamet edenlere Rahman da merhamet eder. Yeryüzündeki hayvanlara karşı merhametli olunuz ki, semadakiler de size merhamet etsin." Hz. Muhammed. İşte tüm bunlardan dolayı hayvanları koruyalım, onların haklarına gasp etmeye çalışanlara da izin vermeyelim. Bu dünyada biz onların haklarının savunucu olalım ki onlar da öte dünyada bize şahitlik etsin ve bizden yana olsun. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.

bb

Kadın ve Çocuk Cinayetleri Hakkında Konuşma

 

Kadın ve Çocuk Cinayetleri Hakkında Konuşma


Toplumu yükseltecek  ve ileriye taşıyacak olan kadınlarımızdır. Çünkü kadın hayatı güzelleştiren çiçektir. Hem çalışma hayatında aktif olan, hem evine bakan, çocuklarına bakan, aile birliğini sağlayan kadınlar yaşatılmalı, onlara uzanan eller kırılmalıdır. Kadınları koruma ile ilgili kanun çıkarılmalı,  kadına yapılan saldırılara ağır cezalar verilmelidir. Hayatımızın neşesi olan kişiler ise doğallığı ile kendini belli eden çocuklarımızdır. Sevilmeye, korunmaya  en çok gereksinimi olan kadınlar ve çocuklarken ne yazık ki son zamanlarda kadın ve çocuk cinayetlerinin arttığını görüyoruz. Bu durum toplumda sosyal çürümenin başladığının göstergesidir. Toplumdaki bu sosyal çürüme daha sonra hayatın diğer alanlarına da zamanla yansıyacaktır. Kadınları öldürenler, yaralayanlar suçunu örtbas etmek içinde türlü bahanelere sığınmaktadırlar ve buna bir de utanmadan gerekçe göstermektedirler.


 Mesela ayrılmak isteyen bir kadını öldürmek asla haklı bir gerekçe değildir. Görmemesi gereken bir şeyi gördü diye bir çocuğu öldürmek ise caniliktir. İnsan olan, Allah korkusu olan, içinde en ufak bir sevgi izi kalan insanlar kadınlara ve çocuklara kıyamazlar. Kadın ve çocuk cinayetlerinin bir an önce son bulması gerekir ve bu konuda devlet sert yaptırımlar uygulamalıdır. Bir kadın gece sokağa çıktı diye taciz edilmesi, eşi ile tartıştı diye öldürülmesi, töre cinayetlerine kurban gidilmesi henüz gelişmiş bir toplum olmadığımızı da göstermektedir.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

En önemli sosyal problemlerden biri olan şiddet olgusunun mağdurları arasında ise kadınlar yer almaktadır. Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi’nin verileri, küresel ölçekte her üç kadından birinin genellikle yakın partnerleri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığını ortaya koymaktadır. Sosyal ve ekonomik yaşantı, bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımı, bireyin çocukluk dönemlerinde tanık olduğu ya da maruz kaldığı şiddet gibi birçok etken kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Bu kapsamda şiddetin yanında şiddeti doğuran sebepleri ortadan kaldırmak ve kadın cinayetleri ile etkin mücadele etmek için eşgüdümlü ve çok boyutlu çalışmaların yapılması önem arz etmektedir. Kadın cinayetlerinin önlenmesi ve kadınların yaşam hakkının korunması tüm uygun araçlar kullanılarak ilgili kurumların iş birliğini ve mücadelesini gerektirmektedir. 

 

Sevgili öğretmenim,

Çocuk cinayetlerinin nedenine bakacak olursak şunları söyleyebiliriz: Aile içi şiddet, anne ve babanın ayrılması sonucu çocuğun arada kalması ve çocukla tehdit edilme durumları, ihmal, istismar, psikolojik rahatsızlıklar, toplumun genel şiddet eğilimi, eğitimsizlik, toplumsal duyarsızlık, çocuk haklarının yetersiz korunması gibi nedenler de çocuk cinayetlerinin nedenleri arasında yer alır. Çocuk cinayetleri, toplumun çocuklara olan sorumluluğunu ne kadar yerine getiremediğinin acı bir kanıtıdır. Yaşatılması gereken çocuklar ne yazık ki öldürülmekte ve her türlü zorbalığa maruz bırakılmaktadır. Hiç bir suçu olmayan, hiç bir günahı olmayan çocuklarımız....  Çocuk cinayetleri  toplumun  kalbinde ve vicdanında derin yaralar açar.  çocukların güvende olmadığı bir ortam kirlenmiş bir ortamdır. Bu ortamların da bir önce temizlenmesi, devletin bu konuya el atması gerekir.  Suçların önlenmesi, çocukların korunması ve toplumsal bilinçlenme için kapsamlı bir eğitim ve önleme stratejisi geliştirilmelidir.

Çocukların öldürülmesi, yalnızca bireysel bir suç değil, aynı zamanda toplumsal bir göz ardı etmedir.  Her çocuk yaşam hakkıyla kutsaldır; onların güvenli bir çevrede büyümelerini sağlamak, bireysel travmaları önlemek ve çocukları her türlü zarardan korumak, hem ailelerin hem de toplumun ortak sorumluluğudur. Bundan dolayı çocukların fiziksel ve duygusal güvenliklerinin sağlanması, toplumun geleceği açısından en önemli yatırımlardan biridir. Çocuğun kutsallığı, yalnızca sevgiyle değil, aynı zamanda onları her türlü tehlikeden koruyarak yaşatmakla da ölçülür. Onların yaşam hakkına saygı duymak, insanlığın en temel görevi ve psikolojik sağlığımızın göstergesidir. Çocuklar, yarının umududur; bu umudu korumak ve yaşatmak, tüm toplumun ortak vicdanıdır. İşte tüm bunlardan dolayı çocuklardan ve kadınlardan o kirli ellerinizi çekin. Çünkü dünyayı kurtaracak olan kadınlar ve çocuklardır. Hayatını bir cani yüzünden kaybeden çocuklarımızı ve kadınlarımızı rahmetle anıyor, ailesine baş sağlığı diliyorum. Anlatacaklarım bunlardı. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

bb

Bir Meslek Seç ve Bu Mesleğin Avantajlarını ve Zorluklarını Anlat

 

Bir Meslek Seç ve Bu Mesleğin Avantajlarını ve Zorluklarını Anlat


Her meslek değerlidir ve her mesleğin kendine göre avantajları ve zorlukları vardır. Benim seçtiğim meslek ise doktorluktur.

 

Sevgili öğretmenim, kıymetli arkadaşlarım

Doktorluk mesleği uzun yıllar okunan ve fakülteyi bitirdikten sonra da uzman olmak için sınavlara çalışılmaya devam eden çok zor bir meslektir. İngilice Tıp kazandıysan yedi yıl, İngilizce tıp değilse altı yıl okuma zorunluluğu vardır. Eğitim sonrasında pratisyen hekim olarak mezun olunur. Fakülteden mezun olan pratisyen hekimlerin devlete hizmet yükümlülükleri bulunmaktadır, devlet hizmet yükümlülüğünü tamamladıktan sonra diplomalarını alabilmektedirler. TUS sınavından geçerli notu alanlar uzmanlık sınavını kazanırlar ve uzman doktor olmak için de dört yıl çalışmaya devam ederler ve daha sonra uzman doktor olarak yaşamlarına devam ederler.

 

Sevgili öğretmenimi

Doktorluk mesleğinin zorlukları şunlardır: Doktorluk mesleği zor bir meslektir. Çünkü bir günde çok fazla sayıda hastaya bakılması mecburdur  ve doktorlar akşama kadar hastaları ile ilgilenirler ve çok yorulurlar. Ayrıca gelen hastaların içinde anlayışsız kimseler olduğu zaman meslek daha da zor hale gelebiliyor. Mesela hayatını kaybeden bir  hasta yakını doktora karşı şiddete başvurabiliyor ve doktorun itibarını düşürmek için her türlü çirkin davranışlar yapılabiliyor. Devamlı insanlar uğraşmak zor bir iştir. Gece nöbetlerinin olması, uykusuz geceleri de beraberinde getirir ve bu da doktorlar için çok sağlıklı olmaz. Çünkü çok yorulurlar ve bir süre sonra meslek yorgunluğu başlayabilir. Maaşları iyidir ama daha da artırılması gerekir. ve Doktorlara  ettikleri değerin verilmesi gerekir. Gelen hastalar yeterince titiz değilse doktorlar bu kötü kokulara maruz kalabilir.

 

Sevgili öğretmenim,

Doktorluk mesleğinin avantajları ise şunlardır: Doktorların maaşları yüksektir ve güvenli bir finansal gelecek  garantisi verir. Farklı alandan ekiplerle çalışmak eğlenceli olur. Örneğin; Hemşireler, diyetisyenler, fizyoterapistler ve eczacılarla yakın bir şekilde çalışarak, farklı bakış açıları kazanılabilir. Başka hayatlara dokunarak başkalarının hayatını değiştirebilirsiniz, can kurtarabilirsiniz bu da doktor olan kişilere mutluluk verir ve kendileri ile gurur duyabilirler. Bu mesleği isterlerse dünyanın farklı ülkelerinde de icra edebilirler. Sürekli öğrenme ve  becerileri gelişir. Bilimsel buluşlara ve araştırmalara erişim sağlayabilirler. Toplumda saygıdeğer bir meslek olarak görüldüğü için sosyal değeri oldukça fazladır.

bb

Uzay İle İlgili Konuşma

 

Uzay İle İlgili Konuşma


 Uzay; Dünya’nın atmosferi dışında ve diğer gök cisimleri arasında yer alan, gök cisimleri hariç, evrenin geri kalan kısmındaki sonsuz olduğu düşünülen boşluktur. Uzaydaki ortalama sıcaklık -270 °C, mutlak sıfır noktası ise -273 santigrat derecedir. Atmosfer ile uzay arasında kesin bir sınır bulunmamaktadır, fakat Dünya’nın atmosferi yukarı doğru çıkıldıkça incelmektedir. Uzayda varsayımlara göre  milyarlarca galaksi bulunmaktadır. Galaksilerin içinde ise galaksilerin içinde milyonlarca gezegenler, astroitler vardır. Uzayda fazla kalındığı zaman boyumuz uzamaya başlar. Uzaya gidenler oranın kendine has bir kokusu olduğunu söyler. Uzayın kokusunun  kavrulmuş dana bifteğine benziyormuş. Uzayda ses yoktur, bir gün uzaya çıkıp bağırırsak kimse bizi duyamazmış yani. Hamam böcekleri uzayda daha hızlı büyüyormuş. Milyonlarca insanın düşündüğünün aksine, Güneşimiz neredeyse saf beyazdır. Atmosferin Güneş tarafından yayılan optik ışık tayfı ile etkileşime girmesi sonucu Güneş gözümüze sarı olarak görünür. Uzaydaki bazı yılsızlar soğuktur.

Sevgili öğretmenim, değerli sınıf arkadaşlarım

Küçüklümüzde hemen hemen hepimiz uzaya gitmeyi çok isterdik ve halâda gitmeyi çok istiyorum. Uzayda yaşam var mı yok mu, varsa orada hayat nasıl gibi konuları acayip merak ediyorum. Uzaya gidiş süreci, uzayda belirli bir süre zaman geçirmek ve geri dönüşler oldukça zor  bir iş  olduğu uzmanları tarafından belirtilmiştir. u Uzayın insan üzerinde, kısa vadede ve uzun vadede olmak üzere hem fizyolojik hem de psikolojik   etkileri vardır. Bir yerçekimsel alanından diğerine geçiş süresince insanın buna, uyum sağlaması zor olduğu söylenir. Uzaysal yönelim,  el göz koordinasyonu,  denge hareketliliğini etkiler.


 Uzayda yer çekimi olmadığı için insanlar orada uzay aracının içinde bilimsel araştırmalarına devam eder. Uzayda hayat çok zordur ama merakımızı gidermek, insanlığa katkı sağlamak için uzaya gitme amacımızdan vazgeçmemeliyiz.  Anlatacaklarım ve bildiklerim bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

bb

Gelecek İle İlgili Hayallerinizi Anlatan Konuşma

 

Gelecek İle İlgili Hayallerinizi Anlatan Konuşma

 

Hayat devam ederken geleceğe dair hayaller kurmayı da ihmal etmeyiz. Her ne kadar anın tadını çıkarmaya çalışsak da gelecek ile ilgili hayallerin olması, umutların olması kişiyi yaşama bağlar ve kişi yaşamdan daha çok zevk alır. Her insanın geleceğe dair hayalleri olduğu gibi benim de hayallerim vardır.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Gelecekte dünyada  savaşların son bulmasını ve savaşlar yüzünden yaşanan birçok olumsuz sonuçların olmamasını umuyorum. Daha adil bir dünyada, çocukların burnunun kanamadığı, tabiatımızın bombalar ile kirletilmediği, havanın, suyun, toprağın daha temiz olduğu bir dünyada, bir ülkede yaşamak istiyorum. Gelecekte ü ülkeme ve dünyaya faydalı iyi bir bilim insanı olmak istiyorum. Ülkemi dünyada temsil eden ve Nobel ödülü almış Aziz Sancar gibi gerçek bir vatansever, gerçek bir bilim insanı olmak istiyorum. Çalışkan, üretken bir yetişkin olmak istiyorum. Güzel bir ailem olsun, aile içinde çocuklarım ve eşimle mutlu bir hayatım olsun istiyorum.

 

Çocuklarıma küçük yaşta kitap okuma alışkanlığı kazandırıp ülkeme faydalı bir bireyler olmasını istiyorum. Gelecekte ülkemin çok gelişmiş bir ülke olmasını istiyorum. Bilim insanlarının çoğalmasını, eğitimci insanların çoğalmasını ve çevresindeki insanlara örnek olmasını istiyorum.  Daha uygar bir ülkemiz olsun, kadın cinayetleri son bulsun, çocuk cinayetleri son bulsun istiyorum. Ülkemdeki sorunların bitmesini ve daha güzel bir dünya olmasını diliyorum.  Yoksul çocuklara burs vermek istiyorum, anneme ve babama ev ve araba almak, komşularıma yardım etmek istiyorum. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

bb

Bugüne Kadar Okuduğunuz En Çok Sevdiğiniz Kitap Hakkında Konuşma

 

Bugüne Kadar Okuduğunuz En Çok Sevdiğiniz Kitap Hakkında Konuşma

 

Okuduğum Kitap Toprak Ana, Kırgız yazar  Cengiz Aytmatov’un 1963 yılında yayımlanan romanıdır.

Roman, İkinci Dünya Savaşı (1939 – 1945) sırasında savaşta üç oğlunu, kocasını ve gelinini kaybeden bir kadının toprakla yaptığı konuşmayı anlatıyor. Tolunay adlı başkahramanımız derdini, duygu ve düşüncelerini, özlemlerini Toprak Ana’ya anlatır. Toprak Ana ile yoldaş olur, arkadaş olur, dost olur.


Sevgili Öğretmenim, değerli sınıf arkadaşlarım,

Tolunay genç bir köylü kızıdır ve Savankul’a aşık olur ve evlenirler. Bir amaçları vardır. O da   kendi topraklarını sürebilecekleri kendilerine yetecek bir tarladır. Evliliğin ardından Tolunay üç erkek çocuk dünyaya getirir.  Bu çocuklar zamanla büyürler ve bu sırada eşi  Savankul köye ilk traktörü getirir. Artık toprak daha kolay işlenecektir. . Çocuklar büyüdüklerinde en büyükleri olan Kasım babası gibi biçerdöver,  Muslubeg çiftliğin komsomolunda sekreter olarak hayatını idame ettiriyordu. En küçükleri olan Caynak şehirde okuyor, en büyük hayali olan öğretmenlik bölümünü okuyor ve  öğretmen olmaya çalışıyordu.


 Tolunay'ın en büyük oğlu Kasım;  Aliman adında  çok güzel güzel bir kızla evlenir. Mutlu bir şekilde hayat bu şekilde devam eder. Günler bu şekilde mutlu bir şekilde devam ederken  savaşın başladığı haberi yayılır. Tüm köylerden orduya insanlar çağırılıyordur ve Kasım’da askere çağırılır. Onun ardından Savankul ve Muslubeg’de askere giderler. Evde sadece Tolunay, Aliman ve Caynak kalmıştır. Artık tüm köylüler cephedeki askerler için çalışıyorlardır ve ellerinden geleni gece gündüz demeden yapıyorlardır.


Savaş devam ettiği sırada  Caynak da evdekilerden habersiz askere gider. Savaşın sebep olduğu açlık ve sefalete köylüler zor dayanmaktadır. Bir gün Savankul ve Kasım’ın cephede şehit oldukları haberi gelir.  Ana ve gelin bu kötü haberle yıkılır ve çok üzülürler. ki kadında bu haberle yıkılırlar. Bir süre sonra Caynak’ın da savaşta kaybolduğu haberi gelir. Ana ve Aliman gelin y yaşamlarında dul bir kadın olarak hayatlarına devam etmeye başlarlar. Tolunay Ana çok üzgündür ve yüreği kan ağlamaktadır. Tolunay gelini Aliman’a da acır ve onun için çok  üzülür.. Kocasını kaybeden Aliman kendisini çok yalnız hisseder. Bu arada köylerine bir çoban gelmiştir ve Aliman’la bu çoban arasında bir ilişki yaşanır. 


Aliman hamile kalır. Çoban Aliman'ı yarı yolda bırakır ve bir daha köye uğramaz. Aliman hamiledir ve karnı günden güne büyümeye başlar. Tolunay gelini Aliman’a acır ve sanki kendi torununu dünyaya getirecekmiş gibi ona destek olur ve onu asla yalnız bırakmaz.

 Aliman’ın karnı günden güne büyümeye devam eder.  Tolunay Ana Aliman’ın karnının şişmesini görmemezlikten gelir. Aliman bu halinden çok utanmaktadır. Bir gece Aliman’ın yatağından kalktığını gören Tolunay Aliman’nın doğum yaptığını görür. Doğumda zorlanan Aliman’ı kasabaya götürmeye çalışırken çocuk doğar ama Aliman ölür. Doğan torununa ise Tolunay sahip çıkar ve çocuğu bırakmaz. Kitap bu şekildedir.

 

Sevgili Öğretmenim, değerli arkadaşlarım

Toprak Ana kitabında geçen şu sözler beni çok etkilemiştir:

“İnsanın eli ayağı tutuyorsa, sağlığı yerindeyse, çalışmaktan daha iyi ne vardır onun için?”

 "Bir insanın kaderi, dağdaki patika gibidir: Bazen çıkar, bazen iner, bazen de dibi görünmeyen bir uçurumun başına gelip durur. İnsan tek başına böyle bir yolda ilerleyemez ama birleşenler, birbirlerine omuz verenler her engeli aşarlar."

“Benim şimdi söyleyebileceğim şundan ibaret: Savaşı biz istemedik ve biz başlatmadık. Bu savaş, herkesi can evinden vuran çok büyük bir felakettir. Bu canavarı devirip etkisiz hale getirmek için kanımızı dökmemiz, canımızı feda etmemiz gerekiyor. Aksi halde insanlığa layık olmayız. Benim idealim savaş kahramanı olmak değildi, ben daha mütevazi bir amaç seçmiştim: Bir öğretmen olmak istiyordum. Candan istediğim şey öğretmen olmaktı. Ama beyaz tebeşir ve cetvel yerine, elime asker tüfeği almak zorunda kaldım. Bunun sorumlusu da ben değilim. Yaşadığımız devir böyle istedi. Çocuklara bir defa bile ders vermek nasip olmadı bana. Bir saat kadar sonra, vatan için görevimi yapmak üzere buradan gideceğim. Bu gidişin dönüşü olmayacak. Sağ olarak dönmeyeceğim. Hücum başladığı zaman birçok arkadaşımın hayatını kurtarmak için gidiyorum. Halk adına, zafer adına, insan için güzel olan her şey adına gidiyorum.”

“Ey besleyici Toprak Ana, hepimizi bağrına basan sensin. Onlarla sen konuş, insanlara sen anlat! Hayır Tolganay, onlarla sen konuşmalısın. Sen kadınsın. Sen her şeyin üstündesin, daha bilgesin. Bir insansın sen. Onlara sen anlat.”

“İyilik, yola düşen, yoldan toplanan bir şey değildir. Tesadüfen ele geçen bir şey değildir. İnsan iyiliği ancak başka insandan öğrenir.”

“İnsanların insan olarak kalmalarıydı senin en büyük dileğin. Savaşın onları insanlıktan çıkarmamalarını, ruhlarından iyilik ve acıma duygusunu çıkarıp atmamasını istiyordun. Sen hep böyle olmaya çalıştın."

 Anlatacaklarım bunlardır. Beni ilgi dinleyip dinlediğiniz hepinize çok teşekkür ediyorum.

bb

Dedenizle Bir Gün Geçirdiğinizi Düşününüz. O Gün Yaşadıklarınızı, Dedenizle Yaptıklarınızı, Oynadığınız Oyunları Duygu ve Düşüncelerinizi De Katarak Anlatan Bir Konuşma Yapınız.

 

Dedenizle Bir Gün Geçirdiğinizi Düşününüz. O Gün Yaşadıklarınızı, Dedenizle Yaptıklarınızı, Oynadığınız Oyunları Duygu ve Düşüncelerinizi De Katarak Anlatan Bir Konuşma Yapınız.

 

Dedemlere hafta sonları gidiyorum ve orada çok güzel anlarım oluyor. Çünkü dedemle birçok geleneksel oyunları oynuyoruz ve bu oyunlardan büyük zevk alıyoruz. Mesela saklambaç, körebe, beş taş oyunu gibi oyunlar oynuyoruz. Onunla olmak çok eğlenceli oluyor.

 

Sevgili öğretmenim, değerli arkadaşlarım,

Dedemle hafta sonu köydeki ırmağın kenarına gittik ve akşam hazırladığımız balık malzemelerini çıkardık. Oltamızı balık tutmaya hazır hale getirdik ve dedemin köyüne yakın  olan Zamantı Irmağından balık tutmaya başladık. Zamantı Irmağı çok güzel bir ırmaktı. Upuzundu ve görüntüsü muhteşemdi. Bir yandan oltamıza balık gelmesini bekliyor bir yandan da dedemle sohbet ediyorduk. Sohbet ettiğimiz sırada oltamızdaki zil ötmeye başladı ve kocaman bir balık oltamıza takıldı ve hemen balığı kendimize doğru çektik ve kovadaki suyun içine koyduk. Balık tutmak harika bir duyguydu. Daha sonra bira zara verdik ve evden getirdiğimiz  yiyecekleri bir güzel yedik, yanına da dedemin özel olarak hazırladığı çayı içtik. Çok güzel geçiyordu günüm.

 

Daha sonra yorulduk ve eve doğru gittik. Eve gittiğimizde biraz dinlenip dışarıya çıktık ve dedemle  futbol oynadık.  Dedem gençlik yıllarında çok güzel futbol oynuyormuş ve sınıftaki arkadaşları arasında en iyi oynayan oymuş. Spor okuluna gitmek istemiş ama babasının o zamanlar maddi urumu iyi olmadığı için gidememiş. Bu duruma çok üzüldüm. O gün harika bir gün geçti ve harika oyunlar oynadık. Dedemle olmak çok keyifliydi. Anlatacaklarım bunlardır. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

 

bb