Atasözleri ve anlamları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Atasözleri ve anlamları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Dost İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

Dost İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


Dostlar her iyi ve kötü günlerimizde yanımızda olan, kan bağı değil can bağı ile biz bağlı olan samimiyetin var olduğu arkadaşlarımızdır.


Dostluk ile ilgili atasözleri ve anlamları şunlardır:


Dost dostun eyerlenmiş atıdır: Bir insanın gerçek dostu her zaman ona yardım etmek için hazır durumdadır anlamında söylenmiş atasözüdür.

Dost beni ansın bir koz ile o da çürük olsun: Bir dostun armağanı küçük ve değersiz olsa bile verilen kişinin hatırlandığını göstermesi bakımından çok kıymetlidir.

Dost ağlatır, düşman güldürür: Dost kişin söylediği söz acı da olsa insanın iyiliği içindir. Düşmanlarımız ise bizim kusurlu olmamızı istediği için gerçeği söylemez, duymak istediğimiz, hoşumuza gidecek şeyler söyler.


Dost dostun ekmeğini yer: İnsan herhangi bir konuda en kolay dostundan fayda görür.

Dost acı söyler:  Düşman kişilerin aksine dostlar hiçbir çıkar kaygısı gütmeden insana yaklaşırlar ve onun iyiliğini isterler. Bu bakımdan dostunun eksikliklerini, yanlışlıklarını ve kusurlarını onun yüzüne karşı söylemekten çekinmezler. Dostunu memnun etmek için değil doğruyu göstermek için konuşurlar. 

Dost bin ise azdır, düşman ise bir ise çoktur: İnsanın dostlarının çok olması düşmanlarının az olması iyidir. Hatta bir düşman bile olması iyi değildir aslında. Onun için dost kazanmaya çalışmalıyız.

Dostun attığı taş baş yarmaz: Dostlar kusurun düzeltilmesi için bize uyarıda bulunurlar. Kişinin faydasına olduğu için bu uyarılara kulak vermek gerekir.


Dost kara günde belli olur: Dost zor günlerde, kötü günlerde belli olur.

Dostu çok olanın postu çabuk eskir: Yüksek mevkide bulunan kişilerden  dostları hep bir şey ister., sonunda bu istekleri yüzünden o kişi işinden olabilir.

Dost ile ye iç; alışveriş etme: Yakın dostlar ile alışveriş etmemek gerekir. Yoksa aramıza kara kediler girebilir.

bb

Cahil İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

Cahil İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


Cahillik kötü bir şeydir. İnsanı toplum içinde zor duruma sokar ve kişi başına bilgisizliği sayesinde çeşitli belalar açabilir. Bunun için bilgili insan olmaya, yenilikleri öğrenmeye açık olmalıyız.

Cahil ile ilgili atasözleri ve anlamları şunlardır:


Cahilin ibadetinden âlimin uykusu hayırlısıdır: Bilinçsizce yapılan ibadetten hayır gelmez. Bilgili kimse uykuda bile olsa bu uykunun onun aklına ve bilincine faydası vardır.

Cahil cesur olur: Kimi insanlar bilgisiz olduğu için bilgisizliğin getireceği olumsuz sonuçları düşünemezler ve  cesurca davranmaya devam ederler.


Cahil adam meyve vermeyen ağaca benzer: Bilgisiz insan ürün vermeyen ağaç gibi yararsızdır. Nasıl ki meyve vermeyen ağaçtan kimse fayda sağlamazsa cahil kimsenin de kimseye katkısı olmaz.

Cahil olan kimse vakitsiz öten horoz gibidir: Bilgisiz kişi neyi, nerede söyleyeceğini bilmez. Zamansız söz söyledikleri için de kötü sonuçlara sebep olurlar.

Cahil adam, yarım adam: Bilgisiz insan kendi aklına göre davranır, yarardan çok zarar verir. Onun için böyle kimseler ile iş yapılmamalıdır.

Cahil günde bin hatır yıkar, âlim yapar: Bilgisiz insan ağzına geleni söylediği için herkesi kırar, bilgili, ise d düşünerek söylediği için, tatlı dilli olduğu için sevilir ve sayılır.


Cahilin dostluğundan arifin düşmanlığı yeğdir: Akılsız kimse iyi niyetli olsa bile yaptığı işin ne gibi kötü sonuçlar doğuracağını hesap edemediğinden dostuna bilmeyerek kötülük edebilir. Akıllı düşmanın yapacağı kötülükse akıl yolu ile sezilebilir ve gereken tedbirler alınabilir.

Cahil kendisinin düşmanıdır, başkasına nasıl dost olsun: Öğrenim görmemiş, deneyimi ve bilgisi olmayan kişinin kendisine verdiği zararı başka kimse veremez.

bb

İyilik İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

İyilik İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


İyilik etmek kişin kendi kalitesini ortaya koyan, kendi erdemliliğini ortaya koyan güzel bir davranıştır. Ne olursa olsun iyi olmaya devam etmeliyiz ama yapılan kötülükleri de unutmamak için daha akıllı olmaya, daha gözü açık olmaya dikkat etmeliyiz.

İyilik ile ilgili atasözleri ve anlamları şunlardır:


İyilik eden kemlik bulmaz: İyilik eden kişilere zamanı gelince başkaları da iyilik eder.

İyiliğe nereye gidiyorsun demişler, “kötülüğe” demiş:  Birçok iyiliğin karşısında kötülük vardır.

 İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir: İyilik beklenti içine girmeden yapılmalıdır. İyilik yapılan kişi bunun kıymetini anlamasa da  Allah katında o kişi için sevap yazılır.


İyilik dile komşuna, iyilik gelsin başına: Birine iyilik eden kimseye zamanı geldiğinde de başkaları iyilik eder.

İyilik eden iyilik bulur: İyilik eden kimse iyilik bulur ve temiz kalbinin karışığını alır.

İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı: Kötülük yapmak çok kolaydır zor olan kötülüğe karşı iyilik yapmaktır. Bunu yapan kişi erdemli kimsedir.

İyilik bilmeyen adam, adam sayılmaz: Yapılan bir iyiliği takdir etmeyen kişi insanlıktan nasibini almayan kimsedir.


İyiliğe kemlik âlemde olagelmiş: Yapılan bir iyiliğe karşı vefasızlık dünya yaratıldığından beri vardır, olmaya da devam edecektir.

İyiliğe iyilik olsaydı koca öküze bıçak olmazdı: Tıpkı öküzün ömrü boyunca hizmet ederek sahibine kazanç sağlamasına karşın ihtiyarlayınca sahibi tarafından kesilmesi gibi dünyada da her zaman iyiliğe karşı iyilik yapılmayabilir., kötülük de yapılabilir.

bb

Gençlik İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

Gençlik İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

Gençlik yıllarında çalışmalıyız. Çünkü o yıllarda tüm kuvvetimiz yerinde olur. Yaşlandığımız zaman eski gücümüz kalmaz ve zor duruma düşebiliriz. Onun için gençken birikim yapmalı, yaşlılıkta rahat edinmelidir.

 

Gençlik ile ilgili atasözleri ve anlamları şunlardır:


Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir: İnsan gençlik yıllarında yaptığı birçok işi yaşlandığı zaman yapamaz. Çünkü artık eski güç kalmamıştır. Bu atasözü de bize gençliğin, gençlik yıllarında çalışmanın ne kadar değerli ve önemli olduğunu anlatır.

Gençlikte taş taşı, kocalıkta ye aşır: İnsan gençliğinde çalışıp birikim yapmalıdır. İhtiyarlık böylece daha rahat geçer. Gençlik zamanını çalışarak değerlendirmeli, yaşlılıkta da yan gelip yatılmalıdır.


 Gençler sadık olmak ister, yapamazlar, yaşlılar sadık olmamak ister yapamazlar: Gençliğin heyecanı ve hayat tecrübelerinin yetersizliği nedeniyle gençler yanlış yollara sürüklenebilirler ve yakınlarına sadakatsizlik gösterebilirler. Bazı yaşlılar da hayatına renk katmak için, gençlik yıllarındaki gibi heyecan yaşamak isterler fakat gençlikteki gibi çekicilik, güzellik, yakışıklılık ve güç kalmadığı için bu hayallerini gerçekleştiremezler.

Gençlikte para kazan, kocalıkta kur kazan: İnsan yaşlandığında rahat edebilmesi için gençliğinde çalışıp para biriktirmelidir.


Genç bilse, ihtiyar yapabilse: Gençler deneyimsiz, az bilgili olurlar ama her şeyi yapabilme güçleri vardır. Yaşlılar ise bilgili ve deneyimlidirler fakat iş yapabilmek için fiziksel güçleri azalmıştır.

Genç beyle, küheylan atla geçinmek zor: Toplum hayatında yaşı ilerlemiş kişilerde bulunan deneyim ve birikim oldukça önemlidir. Bu özellikle hayatı kolaylaştırır. Deneyim ve birikim sahibi olmayan, deneyimsiz gençlerle çalışmak bu yüzden zordur.

bb

Dil İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

Dil İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


İnsan ağzından çıkan her söze dikkat etmeli, başına büyük belalar açmamalıdır.


Dil ile ilgili atasözleri ve anlamları şunlardır:

Dilin kemiği yok: Doğru veya yanlış herhangi bir sözün söylenmesine engel olunamaz. İnsan her şeyi kolaylıkla söyleyebilir.

Dil yüreğin kepçesidir: Kişi içinde ne varsa, ne duyuyor, ne düşünüyorsa onu söyler, ona göre davranır.

 Dil döner, baş belaya girer: İnsan ağzından çıkan sözlerle iyi ve kötü sonuçlara ulaşır. İyi söz söylerse iyi sonuç ortaya çıkar. Kötü söz söylerse başı belaya girer.


 Dile gelen ele gelir: İnsan başarılı ve yetenekliyse her söylediğini yapar.

 Dil veren olur, ekmek veren olmaz: İnsan işsiz kaldığı zaman ona akıl veren  çok olur fakat ona maddi olarak destek veren fazla bir kimse olmaz. Böyle zor duruma düşen kişiler ve akıl vermek yerine yardım etmek daha insani olan durumdur.

Dil kılıçtan keskindir: İnsanın düşüncelerini, bilgilerini, deneyimlerini aktaran kalemin gücü oldukça etkili ve kalıcıdır. Kılıcın meydana getirdiği sonuç karşı taraftaki tek bir insanı  etkiler, kalemin gücü ise, kalemin etkisi ise topluma yayılır.

Dil epsem olsa baş esendir: Kişi dilini tutar ve her lafa karışmazsa başını da belaya sokmamış olur. Bunun için dilimize hakim olmalıyız.

Dili işleyenin eli işlemez: Çok konuşan, aylak kimselerin elinden bir iş gelmez. Sadece çok konuşmaya devam ederler ve söyledikleri de lafta kalır.

Dilsizin dilinden anası anlar: Bir işi ancak onunla devamlı meşgul olan, onunla ilgili her şeyi bilen kişiler başarı ile yapar.


Dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim: Ne zaman ne konuştuğunu bilmeyeni diline hakim olamayan kimseler başlarını belaya sokar. Pişman olurlar  ama iş iş işten geçmiş olur.

Dilin cirmi küçük, cürmü büyük: Dil küçük bir organdır ama dilden çıkan zehirli sözler insanın başına olmadık sorunlar çıkarabilir.

Dille düğümlenen dişle çözülemez: Verdiği sözü yerine getiremeyen kişi nedeni sorulduğu zaman kendini savunmak zorunda kalır.

bb

Ağaç İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

Ağaç İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


Ağaç ile ilgili çok sayıda atasözlerimiz vardır. Bu atasözleri şunlardır:

 

Ağaçtan düşen dalına sarılır:  İnsan bir olaydan zarar gördüğü zaman, bir tehlike ile karşı karşıya kaldığı zaman en yakınından yardım bekler.

Ağaca yük olan kendi meyvesidir: İnsanoğluna kendi işi veya yakın çevresinin sorumluluğu yük olmaz.

Ağacın yemişini ye , kabuğunu soyma: Yararlandığın bir kişiden veya işten şikayet etme veya o kişiye zarar verme anlamında kullanılan atasözüdür.

Ağaca dayanma kurur, adama dayanma ölür: Hiçbir şey kalıcı değildir. Onun için kişi önce kendine güvenmeli, kendi işini kendi halletmeye çalışmalıdır.


Ağaç çiçeklenmeden meyve vermez. Bir işten yarar sağlanmak isteniyorsa sabırlı olunmalıdır.

Ağaç yeşert meyve getirsin; oğlan büyüt, ekmek getirsin: Erkek çocuk meyve veren ağaç gibidir, vakti geldiği zaman evin geçim sıkıntısına destek olur ve evin yükünü azaltır.

Ağaca çıksa pabucu yerde kalmaz: Elinden iş gelen becerikli kimseler önlemini alarak iş yapar, özenli olur, geride herhangi bir olumsuzluk yaşanmadan iş tamamlanmış olur.

Ağaç yaş iken eğilir: İnsana istenilen niteliklerin, tutum ve davranışların kazandırılacağı en  dönem çocukluk ve gençlik yıllarıdır. Bu kritik dönemlere dikkat edilmelidir.

Ağaçtan maşa olmaz: Önemli ve beceri isteyen  işleri beceriksiz kimseler yapamaz.

 Ağaç, meyvesi olunca başını aşağıya salar: Olgun olmuş, erdemli ve bilge kimseler alçakgönüllü olur.

 Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur: Küçükler büyüklerin tutum ve davranışlarını örnek alır.

Ağaca balta vurmuşlar “sapı benden” demiş: İnsana en yakını bile kötülük edebilir.


 Ağacı kurt, insanı dert yer: Üzüntü insanın yaşama sevincini yok eder, kurt ağacı kemire kemire nasıl yok ederse insanı da üzüntü ve tasa zamanla eritir.

Ağaç kökünden yıkılır: Bir düzen ayrıntıların değişmesi ile değil temelin bozulması ile yıkılır.

 Ağaç ne kadar uzasa da göğe ermez: İnsan ne kadar çabalarsa çabalasın belirli bir yere kadar yükselebilir.

bb

Hırsızlık İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

Hırsızlık İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


Hırsızlığın iyisi kötüsü olmak, Hırsızlık ahlaksızlık, dürüst olmamadır. Emek etmediğin bir şeye sahip olmadır, tembelliktir, emek düşmanlığıdır. Onun için hırsızlık yapanlara toplum kötü gözle bakılır. Dürüst ve güvenilir insanlar olmalıyız.


Hırsızlık ile ilgili atasözleri ve anlamları şunlardır:

Hırsızlıkla kahpelik kırk gün gizlenir: Toplumda kötü alışkanlıklar veya zararlı işler kolay kolay gizlenemez. Bir gün gelir, küçük bir hata ile gerçekler ortaya bir anda çıkabilir.

 Hırsız it korkak olur: Oradan buradan çalıp çırpma ile geçinen kimse çevreden bu durumun anlaşılması tehlikesine karşı daima ürkek davranır.


Hırsızlığı da öğren, başucunda dursun: Kötü davranışları öğrenmek, nasıl yapıldığını anlamak onu yapanlara karşı hazırlıklı olmak için yararlıdır.

Hırsız beyler de borçlu: Güçlü ve varlıklı olan kimseler bile zor kullanan kişinin karşısında çaresiz kalabilir ve onun istediğini yerine getirebilir.

Hırsız içeriden olursa kapı kilit olmaz: İnsanın en yakını onun bütün sırrını, zayıf yönlerini iyi bilir. Kişiyi hiç olmadık bir anda zarar uğratır. Kişinin en yakının vereceği zarar yabancının vereceği zarardan büyük olur anlamında kullanılan atasözüdür.

Hırsız evlat, baba ocağına incir diker: Hayırsız evlat eninde sonunda baba ocağına zarar verir. Ev halkının üzülmesine, zor günler görmesine neden olur.

Hırsız kedinin boynu kalın olur: Onun bunun malı ile geçinen, kolay kazanç elde eden kimse rahat yaşayışın sonucu şişmanlar ve yan gelip yatmaya devam eder.


Hırsıza ip, mücrime zindan gerek: Toplum içinde suç işleyen kişilere gerekli cezalar verilmelidir. Herkes cezasını çekmeli, kimsenin yaptığı yanına kâr kalmamalıdır.

Hırsız evden olursa bulunması müşkül olur: Kötülük edecek kişi o topluluğun içinden biriyse içinde bulunduğu topluluğa nasıl arar vereceğini, hangi yolları kullanacağını çok iyi bildiğinden yapacaklarını önlemek veya suçluyu tespit etmek çok zor olur. Onun için gözümüz açık olmalıdır .

 

bb

Çalışmak İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

Çalışmak İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


Çalışmak insanı yüceltir ve değerli kılar. Çalışkan insanalar kimseye muhtaç olmaz ve kendi ayakları üzerinde dururlar ve kendilerine olan güvenleri de bu sayede artar. Çalışmak ile ilgili atasözleri ve anlamları şunlardır:

 Çalışan demir ışıldar (pas tutmaz): Çalışan insan daha dinç ve daha verimli bir kimse olur. Kolay kolay körelmez.

 Çalışmayan ekmeği köpeğe vermiş; köpek yememiş:  Ortak yapılması gereken bir işte çalışmayan çalışmayan, alın teri dökmeyen kişi bir süre sonra  istenmeyen kişi olur ve dışlanır.

Çalışan ekmeğini taştan çıkarır: Çalışmayı seven, becerikli ve gayretli bir kimse  geçimini sağlayabilmek için çok güç işlerin bile üstesinden gelebilir ve zor işlerle uğraşmaktan vazgeçemez.


 Çalışan dağ aşmış, çalışmayan yol şaşmış: Çalışan kişi hayatta tüm zorlukları aşarken çalışmayan kişi ise ne yapacağını şaşırır ve bundan dolayı da iyi bir iş ortaya çıkaramaz.

Çalışanın yatanda hakkı vardır: Çalışmayan tembel kimseler çalışan kimselerin hakkını yer. Bunun için çalışanın çalışmayanda her zaman alacağı vardır.

Çalışanı mal basar; tembeli uyku basar: Çalışan kişi hedeflerine ulaşır. Tembel kişi ise çalışmadığı için geçim sıkıntısı yaşar ve yoksul olur.

Çalışkanlık baht getirir, tembellik taht götürür: Çalışkan kimseler herkes tarafından sevilir ve talihleri açık olur. Bundan  dolayı da iyi makamlara getirilir. Çalışmayan tembel kimseler ise sahip olduklarını da harcayıp tüketirler. İstenmedikleri için de  bulundukları makamdan uzaklaştırılır.


 Çalışan kazanır, elması kızarır: Çalışmak insandaki hantallığı ve isteksizliği ortadan kaldırır ve insanı  canlı, becerikli ve  verimli kılar. Ayrıca kişi maddi yönden de kazançlı olur.

Çalışan eşeği boynu, boğazı boncuklu olur: İşini düzgün ve başarışı bir şekilde yapan kimse çalıştığı yerde sevilir, ayrıcalık görür ve bazı dönemlerde de ödüllendirilir.

 

bb

El İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

El İle İlgili Atasözleri  ve Anlamları


1) Elin iyisi, ormanın çalısından çoktur: Toplumda  güzel ve iyi ilişkiler kuracağımız insan çoktur. Her insan kötü değildir, iyi insanlar da vardır ve onlarla iletişim kurulmalıdır.

2) Elin gülü ele kokmaz: Geleneklerimiz gereği ve ahlak gereği başka insanların eşine, sevdiği kişiye kötü gözle bakmak doğru değildir.

3)) Eldeki bülbülden, bizdeki karga yeğdir: Elimizdekiyle yetinmesini bilmeliyiz, başkalarına özenmemeliyiz.

3) El mizan, göz terazidir: Açgözlü olmamalı, hak etmediğimiz şeylere sahip olmaya çalışmamalıyız.


4)Elin işte, gözün eşte olsun: İşlerimizi, eşimizle olan ilişkilerimizi bozmayacak şekilde yapmalıyız.

5) El yumruğu yemeyen, kendi yumruğunu Bozdağı’nın armudu sanır: Kendimizi başkalarından üstün görmemeliyiz, alçakgönüllü olmalıyız.

6) Elif’in hecesi, gündüzün gecesi var: Toplumda her olay ya da her durum sonsuza kadar sürüp gitmez. Olumlu ya da olumsuz biçimde değişebilir. Tıpkı sürekli mutluluk ya da sürekli mutsuzluk durumunun olmayacağı gibi.


7) Ele giden yele gider: Anlamayana, hak etmeyen kimseye iyilik yapılmamalıdır.

8) El kaldırmayınca yer boşalmaz: Yanlış yaptığımız zaman öz eleştiri yapmalıyız ve o yanlıştan kendimizi bir an önce kurtarmalıyız.

9) Elden kalan elli gün kalır: İşimizi yarım bırakmamalı,, başkalarından yardım dilenmemeliyiz.

10)El için kuyu kazan, önce kendi düşer: Başkaları için kötü şeyler düşünmemeliyiz. Başkalarına tuzak hazırlayan aslında kendine tuzak hazırlamıştır.

bb

Para İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


Para İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


Para bir araç olmalı bir amaç olmamalıdır. Para için her şey yapılmamalıdır. En güzel para ise insanın kendi çalışarak kazandığı, alın teri ile elde ettiği helal paradır. Para için insan karakterinden ödün vermemelidir. İnsan onurunu korumalı ve iki kuruşluk dünya için kişiliğini satmamalıdır. Para aynı zamanda güçtür. Onun için çalışıp  çabalamalı kimseye el muhtaç olunmamalıdır. 


Para ile ilgili atasözleri ve anlamları şunlardır:


Para para kazanır, koç yiğit bağ beller: Elde biraz para varsa o para ile yeni işler yapıldığında kazanç çoğalır.

* Para adama her şeyi yaptırır:  Varlık insana iyi işler de yaptırır, kötü işler de yaptırır.

*Para iyi bir uşak, kötü bir efendidir: İnsan isterse parayı kendine itaat ve yatırım aracı eder, isterse paranın kulu, kölesi olur ve paranın getireceği zararı yaşayarak ömrünü heba, kişiliğini kaybeder.


*Para peşin, kırmızı meşin: Yapılan her işin karşılığı anında ödenmelidir.

* Para adamı darağacından indirir: Varlık insana her kapıyı açar.

Paran varsa cümle âlem kulun, paran yoksa tımarhane yolun: Zengin olana herkes hizmet eder, herkes zengin olanın işini yapar. Fakir olana ise kimse değer vermez ve fakirin işini de yapmazlar. Hatta fakire deli damgası yapıştırırlar.

* Parası ucuz olanın kendisi kıymetli olur:  Parasını esirgemeyen, eli açık kişiler herkes tarafından sevilir ve sayılır.

*Paranın yüzü sıcaktır: İnsanlara para verilerek daha kolay iş yaptırılır.

* Parayı zapt etmek, deliyi zapt etmekten zordur: Elindeki parayı çar çur etmeyip tutmasını bilmek herkesin yapamayacağı güç bir iştir.


*Parayla dost bulunmaz: Parası olduğu halde sevilmeyen çok çok insan vardır. Sevgi ve güven para ile elde edilecek değerler değildir.

 *Parasını aziz eden, kendisini rezil eder: Kimi insanlar para harcamak yerine sadece biriktirmek yoluna gider. Gerektiği yerde ve ihtiyaçları olduğu halde para harcamadıkları için saygınlığını yitirirler.

bb

15 Atasözü ve Anlamları

 

15 Atasözü ve Anlamları

 

Atasözleri atalarımızın bizlere mesaj vermek için söylediği sözlerdir. Atasözleri sayesinde çok şey öğreniriz

1)  Çarık çarıkla, sarık sarıkla: Hayatta herkes kendi seviyesinde kimselerle bir arada olmayı ister.

2)  Çay kenarında kuyu kazılmaz: Yeni bir şey yapılacaksa gerçekte herkesin gereksinim duyduğu bir şey yapılmalıdır.

3)  Süleyman isen dahi karıncanın ahından sakın: İnsan çok güçlü biri bile olsa kendisinden çok güçsüz olan kimselerin bedduasını, ahını almaktan kaçınmalıdır. Kimsenin canını yakmamalıdır.

 4)  Zannetmediğin kovuktan tilki çıkar: Hiç ummadığımız yerde ve zamanda daha kurnaz ve daha akıllı biri ile karşı karşıya kalabiliriz.

 5) Yüzü bezek, içi tezek: Kimi insanların sadece yüzü güzeldir, yüreği güzel değildir. Yani bu insanlarda iç güzelliği yapar.

6) Uyuyan fitneyi uyandırma: Size zararı dokunmayan birisine sataşmayın. O kişi de size sataşabilir ve istenmedik sonuçlar ortaya çıkabilir ve zararı siz görebilirsiniz.


 7)Sinek pekmezciyi tanır: İşi bilen kişi kendine fayda sağlayacak veya zarar verecek kimseleri bilir; ona göre insanlar ile ilişki kurar.

 8) Sofrada elini, mecliste dilini sakla: Topluluk içinde kendini tut, abartılı davranışlardan kaçın, açgözlü olma, gevezelik etme.

9)Püf demeye dudak ister: Bir şeyi yapmak için kuşkusuz bilgi, beceri ve araç çok önemlidir.

10)  Nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilme: İnsanlar küçük menfaatleri içim insanlık onuruna yakışmayan davranışlarda bulunmamalıdır. Başkalarının önünde el etek öpüp onurunu yerler altına almamalıdır. Şerefimiz ile dik durmasını bilmeliyiz.

 11) Kara gün dostu az olur: İyi gününde herkes yanında olur ve hele bir zora düş işte o zaman yanında kimseyi göremezdin. Herkes varlıklıyken iyidir ama elinde bir şey kalmadığında yanında kimse kalmaz. Çünkü kötü gün dostu olmaz, yalnız kalırsın der atalarımız.

 12)Dile gelen ele gelir: İnsan becerikli ve başarılı ise söylediği şeyleri başarabilir.


 13) Devletlinin karnı gen gerek: Devlet için çalışanlar ve halka hizmet edenler güzel ve geniş yürekli olmalı, hoşgörülü insanlar olmalıdır.

14)  Herkes ektiğini biçer: Nasıl davranırsan öyle karşılık alırsan.

15) Her zaman keşiş kete yenmez: Hayatta her iş her zaman olumlu ve başarılı sonuçlar vermez. Onun için  kötü günlere düşmeden önce gereken önlem alınmalıdır.

bb

Sağlık İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

Sağlık İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


İnsanın sağlığı yerinde olmadığı zaman dünyası başına yıkılır. Sağlık yoksa mutluluk yoktur, huzur yoktur, tebessüm etme yoktur. Kaygı, üzüntü vardır.

Sağlık ile ilgili atasözleri ve anlamları şunlardır:

Sağlık varlıktan yeğdir: İnsan yaşamında sağlıktan büyük zenginlik yoktur. Sağlığı yerinde olmayan bir insan zengin olsa bile bir şe yaramaz. Çünkü sağlık gitmiştir elden.

Sağlığın kadrini hastaya sor:  Bir şeyin kıymetini o şeye ,ihtiyacı olan kişi daha çok anlar.


Sağlıktan büyük zenginlik yoktur: Vücut sağlığı, vücut esenliği her şeyden daha önemlidir. Çünkü bir şeyden zevk alabilmek, bir şeyden gerektiği gibi yararlanabilmek için sağlıklı olmak şarttır. İnsan sağlıklı olduğu sürece varlık elde edebilir veya varlığını çoğaltabilir.

Sağlık istersen çok yeme, saygı istersen çok deme: Sağlıklı kalmak isteyen insan çok yemek yemekten kaçınmalıdır. Başka insanlardan saygı görmek isteyen insan da çok konuşmamalıdır. Yerinde ve zamanında konuşmayı tercih etmelidir.

Sağlam ineğin buzağısı kesilmez: Bereketli olan ve sürekli gelir getiren bir iş düzeni bozulmaz.


Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur: İnsanın sağlıklı yaşayabilmesi  ve sağlıklı düşünebilmesi için vücudu da sağlıklı olmalıdır. Yani vücut sağlığımıza dikkat edelim ki daha iyi olalım, daha atletik yapıda olalım, daha başarılı olalım.

Sağlam baş yastık istemez: Sağlam insan durup dururken yatmaz, yatıyorsa mutlaka bir nedeni vardır.

bb

Komşuluk İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

 

 

Komşuluk İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


Komşular arasında güçlü bir bağ olmalıdır. Arada güven olmalı ve dostluk olmalıdır. Günümüzde her ne kadar güven kalmasa da başımız sıkıştığında ilk gideceğimiz yerlerden biri de komşularımız olmaktadır. Bunun için sağlam komşuluklar kurmalıyız ve onlarla iyi geçinmeye bakmalıyız.

Komşuluk ile ilgili atasözleri ve anlamları şunlardır:


Komşun hakkında karar vermeden  iki ay onun makosenleriyle yürü: İnsanlar hakkında doğru karar vermek için ön yargılı olmamak gerekir. Doğru bir değerlendirme için kişinin yaşam koşulları, eğitimi gibi özellikleri de göz önünde bulundurulmalıdır.

Komşu kızı almak kalaylı kaptan su içmek gibidir: Komşu kızıyla evlenecek olan, ailenin ve kızın durumunu çok iyi bildiği için gönül rahatlığı içinde bu ilişkiyi kurar.

Ev alma, komşu al: Komşuluk ilişkileri, iyi komşuluk çok önemlidir. Çünkü sabah akşam komşularınızı göreceksiniz ve onlarla daha çok iletişim kuracaksınız.


Komşu ekmeği komşuya borçtur: Komşunuz size ikramda bulunur ve hediye olarak bir şey verirse siz de ona ikramda bulunmalı ve hediye vermelisiniz.

Komşu darısı iyi olur: İnsana başkalarının sahip oldukları daha cazip gelir.

Komşu boncuğunu çalan gece takınır: Hırsızlık yapılarak elde edilen şey mal sahibinin göremeyeceği yer ve zamanda kullanılır.

Komşun kör ise sen kıpa bak: İnsan çevresindeki kişileri kıskandıracak hal ve hareketlerden kaçınmalıdır. Komşularında bulunmayan şeye sahip olsa bile  bunları belli etmemeli, çevresindeki kişiler gibi yaşamalıdır.

Komşunu sev ama aradaki duvarı kaldırma: İnsanlarla arkadaşlıklar dostluklar kur ama arada mutlaka bir sınır olsun. Çünkü o sınır seni koruyacaktır. İnsanlara aşırı güvenme yoksa hayal kırıklığı yaşarsın. 

Komşu da pişer, bize de düşer: Yakınlarımız, yararlı şeyler elde ettiği zaman o yararlı şeylerden bizim de faydalanmamız mümkün olabilir.

Komşu iti , komşuya ürümez: Başka kişilere zararı olan, onları rahatsız eden kişi komşularına kolay kolay zarar vermez.

 

Komşudan gelenle doyulmaz: Zor zamanlarda komşunun yardım edeceğini düşünmek güzel bir duygudur fakat  her şeyi komşudan beklemek de doğru olmaz. İnsan bazı şeyleri kendisi yapmalıdır, kendisi sağlamalıdır.


Komşu kızı almak kalaylı kaptan su içmek gibidir: Komşu kızıyla evlenecek olan, ailenin ve kızın durumunu çok iyi bildiği için gönül rahatlığı içinde bu ilişkiyi kurar.

Komşu komşunun külüne muhtaçtır: İnsan herhangi bir sorun yaşadığı zaman komşularına başvurmak zorunda kalır çünkü hayat her zaman güllük gülüstanlık gitmeyebilir.

 

Komşu hakkı Tanrı hakkı gibidir: Komşunun komşu üzerindeki hakkı, Tanrı’ kul üzerindeki hakkı kadar önemlidir.

Komşuda aş pişer, kokusu bize düşer: Yakınlarımız, yararlı şeyler elde ettiği zaman o yararlı şeylerden bizim de faydalanmamız mümkün olabilir.

Komşunun tavuğu, komşuya kaz görünür: Birinin sahip olduğu mal başka birine olduğundan daha kıymetli görünür.

Komşunu iki inekli iste ki kendin bir inekli olasın: Başkalarının iyiliğini düşünen kimseler aynı şekilde karşılığını alır ve iyilik bulurlar.

Komşu hakkı büyük, saymayan hödük: Komşunun, komşu üzerindeki hakkı Tanrı’nın kul üzerindeki hakkı gibi kutsaldır.

bb

Aşağıdaki 10 Atasözü ve Anlamını Açıklayınız.

 Aşağıdaki 10 Atasözü ve Anlamını Açıklayınız.


Gül dikensiz olmaz: İyi ve güzel olan her şeyin az çok sıkıntı veren bir yanı da bulunur.

Gözü aç olanın karnı tok olmaz: Açgözlü insan elindeki ile yetinmez ve hep daha fazlasını ister.

Etek öpmekle saygılı olunmaz: İnsanı toplumda değerli kılan etrafındaki insanlara karşı tutumu, konuşmaları, vaatlerini yerine getirip getirmemesidir. Yoksa karşısındakine saygılı hareketler yapmak o kişiye saygı duyulmasını ve saygı gösterilmesini sağlamaz.


Büyük başın derdi büyük olur: Bir iş ne kadar büyükse çözüm bekleyen sorunları da o kadar büyük olur. Bir işletmeyi idare eden, bir toplumu yöneten kısacası büyük işlerin başında bulunanların karşılaşacağı zorluklar da çoktur.

Azmış kudurmuştan beterdir: Kendisini kaybedecek derecede coşkunluk ve heyecan içindeki bir kişiyi kontrol altına almak zordur.

Allah insana iki kulak bir ağız vermiş: Bir konuyu iyi dinlemeden ve anlamadan konuşmak insanı yanıltabilir.

Hiddetle kalkan nedametle oturur: İnsan öfkelendiği zaman duygularını kontrol edemez. Bundan dolayı iyi düşünemez, yaptığı taşkınlığın nasıl bir sonuç doğuracağını hesap edemez. Yaptığı yanlışın zararı yine kendisine dokunur.

 Hünerin kadrini hüner ehli bilir: Sanatçının değerini, gerçek sanatçı veya sanattan anlayan bilir.


Huylu huyundan vazgeçmez: Yılların birikimi olan özellikler zamanla kişilerle özdeşleşir. Ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın insanları huyundan vazgeçirmek kolay olmaz.

Kuyu kazmadan suyunu haber verir: Bir işin sonu başlangıcından belli olur.

Küçük suda büyük balık olmaz: Sınırlı, küçük bir ortamda yapılan işten bol kazanç sağlanmaz.

Kuşa kafes lazım, boruya nefes: Bir şeyden gereği yararlanmak için kullanılacak araç onun niteliğine uygun olmalıdır.

bb

Bağ Babadan, Zeytin Dededen Kalmalı Atasözünü Açıklayınız.

 

Bağ Babadan, Zeytin Dededen Kalmalı Atasözünü Açıklayınız.

 

Bir bağdan bol ürün elde etmek için bir kuşak geçecek kadar zaman geçmesi gerekir. Zeytin ağaçlarının olgunlaşıp verimli olması içinse bağdan daha uzun bir süreye ihtiyaç vardır, en azından iki kuşaklık bir zaman geçmesi gerekir. Bağ babadan evlada, zeytin ağacı da dededen  toruna kalırsa daha verimli olur.


Not: B harfi ile ilgili  şu atasözleri de vardır:

Bağ çapa ister, tarla saban

Bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var.

Bakacak yüze tükürülmez, tükürülecek yüze bakılmaz.

Bağlı koyun yerinde otlar.

Babasından mal kalan merteği içinden bitmiş sanır

Bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var.

Babasının sanatı oğluna mirastır.

Bahanesiz ölüm olmaz.

Bağı ağlayanın yüzü güler.



Baba mirası yayan mum gibidir.

Baba borç yapar, çoluk çocuk aç yatar.

Baba malı tez tükenir, evlat gerek kazana.

Babadan mal kalır, adamlık kalmaz.

Baba ekşi elma yerse, oğlunun dişi kamaşır.

Bağ çapa ister, tarla saban.

Bağa bak üzüm olsun; yemeye yüzün olsun.

Bağlı aslana tavşan bile hücum eder.

Bağlı koyun yerinde otlar.

Balık baştan avlanır vb gibi atasözlerimiz de vardır.

bb

Aşağıdaki 5 Atasözünü Kısaca Açıklayınız

 Aşağıdaki 5 Atasözünü Kısaca Açıklayınız


Buldun bir koyun, ye de doyun: İnsan eline geçen fırsatı bulduğunda bundan nasıl yararlanacağını bilemez, yararlanma yollarını öğrendiği zaman da  eline fırsat geçmez.

Bülbülü altın kafede koymuşlar, “ah vatanım” demiş: İnsan, özgürlüğün kıymetini ancak kendi vatanında bulabilir. Bundan dolayı vatan insanın en değerli hazinesidir. Orada doğmuş, orada büyümüş ve orada doymuştur. Bu nedenle vatanından uzakta yaşamak zordur. Bir insan vatanından uzak kaldığı yerde ne kadar bolluk içinde olursa olsun yine mutlu ve özgü olamaz. Çünkü içinde hep vatan hasreti vardır. Önemli olan vatanında özgürce yaşamaktır. Herkesin ana vatanıdır onu var eden ve mutlu kılan.


Candan ahbap, kandan şarap olmaz: Kendi çıkarlarını ön planda tutan insanların çok olduğu bir dünyada gerçek dost ve ahbap bulmak zordur. Kandan şarap yapmak nasıl imkansız bir şeyse hiç kimse de gerçek bir dost, özverili bir dost olamaz.

Çömlekçi suyu saksıdan içer:  İnsan sahip olduğu bilgi, beceri ve yetenekleriyle elde ettikleri sayesinde hayatını devam ettirir.


Duvarın kulağı var, gözünü de unutma: Bir iş sonsuza kadar asla sır olarak kalamaz. Mutlaka bir yerden, bir sebepten açığa çıkar.

bb