13 Atasözü ve Anlamları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
13 Atasözü ve Anlamları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Atasözü ve Anlamları

 

13 Atasözü ve Anlamları

 

Olursan kazık olma, tokmak ol: Çevrende ezilen değil daima başı dik olan ve emreden olursan rahat edersin.

Osmanlı tavşanı araba ile avlar: Gözü açık kimseler işlerini kolaylıkla ve kurnazca yürütebilirler.

 Ortak atın beli sakat olur: Ortak kullanılan mala pek özen gösterilmez. Böyle olunca da bu ortak mallar çabuk yıpratılır.


İt aş yediği kapıyı bekler: Vefalı ve sadık kimseler, ekmek yedikleri yere kötülük yapmaz ve yapılmasına izin vermezler.

Benim sakalım tutuştu, sen cigara yakmak istersin: Benim bir sıkıntım var, sen kendi derdine çözüm bulmaya çalışıyorsun.

 İt başı terkide durmaz: Huysuz kimseleri zapt etmek zordur.

İşitmek görmek gibi değil: Bazı şeyler başkalarına sorularak öğrenilebilir. Ancak görerek öğrenmek her zaman daha iyidir, daha kalıcıdır.

İşkilli büzük dingilder: Gizli bir işi, bir ayıbı olanlar veya çok kuruntulu olanlar çevresindekiler tarafından söylenen herhangi bir sözden alınır, hatta bu yüzden kendilerini ele verirler.

İşleyen el, ele açılmaz: Çalışan ve üreten kimse başkalarına muhtaç olmaz.

Eski çamlar bardak oldu: Devir değişti, eski tutum ve davranışların bir değeri kalmadı.

 Çok gezen çok bilir: Çok yer ve insan tanıyan kişi, yaşı ilerlemiş ancak fazla insanla ve olayla karşı karşıya kalmamış olan kişiden çok daha fazla bilgiye sahip olur.



Beş kuruşluk fener o kadar yanar: Fiyatı düşük olan ürünlerin kaliteli olma ihtimali düşüktür. Ucuz olsun düşüncesiyle kaliteli ve sağlıklı ürünlerden vazgeçmemek gerekir.

Beşer şaşar: Zayıf yaradılışlı olduğu için insanın zaman zaman şaşırmasını, yanılmasını hoş görmek gerekir.

bb