Genel Kültür etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Genel Kültür etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Türk Bilim İnsanlarından Kimleri Tanıyorsunuz? Bu Bilim İnsanlarının Yaptıkları Çalışmalar Hakkında Bildiklerinizi Açıklayınız.

 

Türk Bilim İnsanlarından Kimleri Tanıyorsunuz? Bu Bilim İnsanlarının Yaptıkları Çalışmalar Hakkında  Bildiklerinizi Açıklayınız.


Türk bilim insanlarından El Cezeri, Biruni, Ali Kuşçu, Farabi, Fatih Sultan Mehmet, Hazerfan Ahmet Çelebi, İbni Sina, Lagari Hasan Çelebi ve daha çok sayıda bilim insanının olduğunu araştırdım ve  neleri başardıklarını okudum ve geçmişimizde ne kadar değerli bilim insanlarımızın olduğunu anladım. Bunlardan bazılarını ve yaptıkları çalışmaları kısaca anlatmak istiyorum:


 Cezeri: İlk sistem mühendisi ve ilk sibernetikçi ve elektronikçi Bilgisayarın babası; oysa bilgisayarın babası yanlış olarak ingiliz matematikçisi Charles Babbage olarak bilinir.

İbni Sina: Tıp alanında özellikle "el-Kanun fi't-Tıb" (Tıp Kanunu) adlı kitabı ile ünlü olan İbn-i Sina matematik, astronomi, mantık, psikoloji, kimya ve metafizik alanlarında da önemli eserler kaleme almıştır.


Biruni :  Dünyanın döndüğünü ilk bulan bilim adamı Ümit burnu, Amerika ve Japonya'nın varlığından bahseden ilk bilim adamı. Biruni Amerika kıtasının varlığını Kristof Colomb’un Keşfinden 500 sene önce bildirmiştir. Matematik, jeoloji, Coğrafya, Tıp, Felsefe, Fizik, Astronomi gibi dallarda eserler yazmıştır. Çağın En Büyük Alimidir.


Harezmi : İlk cebir kitabını yazan ve batıya cebiri öğreten bilgin. Adı algoritmaya isim oldu rakamları Avrupa’ ya öğreten bilgin. Cebiri sistemleştiren Bilgin.

Ömer Hayyam : (Cebirdeki binom formülünü bulan bilgin. Newton veya binom formülünün keşfini yapan kişi de Ömer Hayyam'dır.

bb

Oktay Sinanoğlu’nun Kültür ve Medeniyetimize Sağladığı Katkılar Nelerdir?

 

Oktay Sinanoğlu’nun Kültür ve Medeniyetimize Sağladığı Katkılar Nelerdir?


1975 yılında özel kanunla Oktay Sinanoğlu'na ilk ve tek Türkiye Cumhuriyeti Profesörü unvanı verilmiştir. 1 Temmuz 1963 tarihinde kimya alanında kendisine  tam profesörlük unvanı verilmiştir.  Oktay Sinanoğlu 20. yüzyılda Yale Üniversitesinde "tam profesörlük" unvanını en genç yaşta kazanan öğretim üyesi olmuştur.   İlerleyen zamanlarda, son yüzyılda tam profesörlük unvanını alan en genç ikinci öğretim üyesi olduğu ortaya çıktı. 


Türkiye'de bulunduğu dönemde çalışmalarını daha çok toplumda bir Türkçe bilinci oluşturmaya adadı ve Türkçenin yabancı dillerin istilası altında olduğunu vurguladı. Bunu defalarca söylemeye devam eden, milli bilinci yüksel olan, duyarlı bir insandır Oktay Sinanoğlu. Eğitim dilinin Türkçe olması gerektiğini ve yabancı dilin takviyeli olarak öğretilmesinin gerektiğini savundu. Türkçede bulunan yabancı kökenli olduğunu söylediği bazı kelimelere çeşitli karşılıklar önerdi. Bu anlamda kültür ve medeniyetimize çok katkısı olmuştur. Çünkü milli benliğini, milli kültürünü korumaya çalışmış ve yabancı özentiliğinden vazgeçilmesi gerektiğini çıktığı televizyon programlarında da devamlı söylemiştir.  Dilin sadeleştirilmesi ve Türkçenin bilimsel terminolojiye uygun hâle getirilmesi konusunda çalışmalar yapmıştır. 


Onun bu gayreti  Türkçenin bilim ve teknoloji alanlarında daha etkin bir şekilde kullanılmasını teşvik eden önemli adımlardır.  Oktay Sinanoğlu, yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiği bilimsel çalışmalarıyla Türk biliminin uluslararası alanda tanınmasına önemli katkılar sağlamıştır. Bye Bye Türkçe ve Hedef Türkiye adlı eseri okuyan insanlarda milli bilincin oluşmasını sağlamıştır. Bir ülkenin eğitim dili kendi resmi dili olmalıdır, yani bizim resmi dilimizde Türkçe olmalıdır demiştir. Bilime merakı olan Oktay Sinanoğlu kendini geliştirmiş büyük bir bilim insanı ve büyük bir yazardır. İnsanın ana diline sahip çıkması gerektiğini söylemiştir. Çünkü ana dili bir milletin benliğidir, kültürüdür kısacası her şeyidir. Kültürün gitmişse he şeyin gitmiş demektir. Kültür toplumun gönlüdür demiştir Oktay Sinanoğlu.

Oktay Sinanoğlu'nun şu sözleri de onun kültürümüze olan bağlılığını ve katkısını bize en güzel şekilde anlatır:

“Soru sormasını bilen insan yetiştirecek bir eğitim gerekiyor.”

"Dilini unutan kavimlerin tarihten adları bile silinir gider."

“Nerede görülmüştür ki, kendi yurdunda, o ülkenin vatandaşı, en düşük muameleyi görsün, mağdur edilsin.”

“İki dil bilen iki insan eder ama kendi dilini bilmeyen eksi yüz insan eder.”

“Kafalar garibanlaşmış, hatta perişan olmuş; çünkü kafalar köleleştiriliyor, kafalar sömürgeleştiriliyor.”

“Bir ulusun dilinin yok edilmesi en büyük kölelik ve bir kültürel soykırımdır.”

“Hiçbir ayrımcılığı da kabul etmiyorum. Türkiye'deki 1950'lerden beri başlayan ve yoğunlaşan dış kaynaklı ayrımlar, sağcılık, solculuk, şuculuk, buculuk gibi ayrımların hepsi dışarıdan özellikle çıkarıldı.”

“Gençler, bilim için akıllarını matematiğe sarılarak, gönüllerini ise Türkçeye sarılarak geliştireceklerdi.”


bb

İlk Türk Astronot Alper Gezeravcı’nın Uzay İle İlgili Sorulara Verdiği Cevaplar

  İlk Türk Astronot Alper Gezeravcı’nın Uzay İle İlgili Sorulara Verdiği Cevaplar


lk Türk uzay yolcusu Alper Gezeravcı, 1979’da Mersin’in Silifke ilçesinde dünyaya gelmiştir. Babasının mesleği nedeniyle büyürken Türkiye’nin farklı illerinde yaşadı. Alper  Gezeravcı İstanbul Hava Harp Okulu'nda Elektronik Mühendisliği alanında lisans eğitimini tamamladı. Ayrıca Wright-Patterson Hava Kuvvetleri Üssü'ndeki Hava Kuvvetleri Teknoloji Enstitüsü'nde yüksek lisans yaptı. Uzaya giden Alper Gezeravcı hepimizin gururu olmuş ve bize uzaya giden ilk Türk olmanın gururunu yaşatmıştır. İnşallah bir an önce sağlıklı bir şekilde yeniden aramıza katılır.

Alper Gezeravcı’ya yöneltilen sorular ve cevapları şunları olmuştur:

Soru: Tam olarak neredesiniz, konum?

Gezeravcı: Yerden 400 kilometre (km) yüksekte, ISS istasyonunda, istasyon dakikada 500 km yer değiştirdiği için tam konum mümkün değil.

Soru: Atmosfere giren her şey yanıyor, eriyor, uzay aracı hangi maddeden yapılmış ki bir şey olmuyor?

Gezeravcı: Seramik ve karbonfiber türevlerinden, ısı dayanımı yüksek dış kaplama mevcut.

Soru: Dönüşte 5 santimetre boy uzaması olacak mı?

Gezeravcı: Uzun süreler kalınsaydı mümkün olurdu ancak 14 günde pek bir şey değişmez. Bu arada uzay uzaması ciddi sağlık sorunudur, bilginize.

Soru: UUİ'den hangi gezegenler görülebiliyor?

-Mesafe dolayısıyla çıplak gözle gezegenlerden sadece Ay görülebilir.

Soru: Adıyaman tütünü ekmeyi unutma.

-Bazı bitkilerin ekimi yapılıyor ve fizyolojisi incelenecek ancak maalesef bu bitki Adıyaman tütünü değil.

Soru: Uzayda 7 gün, dünyada 7 yıl mı gerçekten?

-Günde 16 gündüz ve gece geçirilse de gerçekte aynı zaman dilimindeyiz. Birebir yani :)

Soru: Bu uzay aracının çekimi dron ile mi yapılıyor? Nasıl?

-Uzay istasyonu kameralarıyla ve yerden yüksek çözünürlüklü kameralarla zum yapılarak.



Soru: Sabri abinin toplarını getirmeyi unutmayın.

-Uluslararası uzay istasyonu 400 km yükseklikte. Aşağıdakileri toplamışlar, kalanlar biraz daha yüksekte. Ay yolculuğu olursa anca öyle.

Soru: 2024 Lisans KPSS'de soru olarak gelir misiniz?

-Planlanan, gerçekleşen ve varış tarihlerine dikkat edin.

Soru: Neden 36 saat sürdü yolculuk, süre fazla değil mi?

-Varış noktası yani UUİ 400 km yükseklikte, 28 bin km hızla hareket ediyor. Roket fırlatıldığında henüz onuncu dakikada 200 km yüksekliğe çıkmıştı bile ancak dakikada 500 km yer değiştiren UUİ ile aynı noktaya varmak, hızları eşitlemek ve bunu tek seferde yapmak 36 saat sürüyor şu anki teknolojiyle.

Soru: Dönüş ne zaman?

-3 Şubat olarak planlandı ancak serbest düşme şeklinde olacağı için hava durumuna bağlı olarak değişiklik gösterecektir.

Soru: Berber Türk mü?

-Mikhail Borisovich Kornienko - Rus - 1960 doğumlu.

Soru: Tuvalet işi nasıl oluyor?

-Elektrikli süpürge gibi vakum yapan sistemler mevcut, dışkı havada uçmak yerine çekiliyor.

Soru: Sıvılar nasıl dağılmadan duruyor?

-Yüzey gerilimi dolayısıyla dağılmıyor (Sıvılarda yüzey gerilimi yazarak araştırabilirsiniz).

Soru: Yemek nereden geliyor?

-Hazır halde dünyadan geliyor.

Soru: Nasıl?

-Kargo görevleriyle ve yolculu görevlerle.


Soru: Yemeğin mideye inmesi yer çekimsiz ortamda nasıl oluyor?

-Peristaltik hareket adı verilen ve otonom çalışan kaslarla yemek hareket ettirilir, yemek borusu ve bağırsaklarda besinin hareketi bu şekilde sağlanır. Yer çekimiyle alakası yoktur.

Soru: Yer çekimsiz ortamı tarif edebilir misiniz?

-Su altında olmak gibi.

Soru: Mide bulantısı var mı?

-Vertigonuz yoksa sorun olmaz.

Soru: Geri dönüşte kapsül rastgele bir yere mi iniyor?

-Hayır, UUİ'nin 28 bin kilometre/saat hızı dolayısıyla fizikteki eğik atış hareketi gibi bir hareketle başlayıp atmosfere girdikten sonra açılan 2 adet paraşütle dikey harekete dönüşecek olan geri dönüş yolu hesaplanarak, düşüş noktası önceden tespit edilerek planlanıyor. Düşüş esnasında karşılama ekibi su üstünde düşüş noktasında hazır bekliyor. Sayfamda Axiom 1’in dönüş videosu mevcut, inceleyebilirsiniz.

Soru: Yüksek hız dolayısıyla kenetlenme zor oldu mu?

-Hayır, 400 kilometre yükseklikte atmosfer şartları olmadığı için (rüzgar, hava direnci vs.) bir problem oluşmuyor.

Soru: Kenetlenme esnasında son yaklaşma için hareketi ne sağlıyor?

-Newton yasalarından, etki tepki prensibiyle uzay aracından, hareket etmek istediğiniz yönün aksi yönde sıvılar püskürtülür. Sıvının püskürtüldüğü yönün aksi yönünde ittirilirsiniz.

Soru: Uyku nasıl?

-Sayfamdaki videolarda görebileceğiniz şekillerde, kendinizi sabitleyerek uyuyabilirsiniz ancak yer çekimi olmadığından suda uyumak gibidir. Vücut ağırlığınız üzerinize çökmediğinden ağrısız rahat uyursunuz.

Soru: Roket 70 metreydi, kapsül küçücük, kalanı nerede?

-3 kademeli ateşleme sistemi mevcut, içerisinde bol miktarda yakıt ve motorlar bulunan ilk 2 kademe görev başlangıcından kısa bir süre sonra ayrıldı. Bu parçalardan ilki otomatik geri dönüş yaptı, ikincisi kontrollü bir şekilde imha edildi. Geriye sadece kapsül kaldı.

Soru: Günde 16 gece, 16 gündüz nasıl oluyor?

-UUİ’nin hızı dolayısıyla dünyanın etrafı 90 dakikada bir tam tur dönülmektedir. Dolayısıyla dünya üzerinde bir buçuk saatte bir kez gece ve bir kez de gündüz yaşanan bölgeler üzerinden geçilmektedir. 24 saatte yaklaşık 16 tur atılmaktadır.


Soru: Şu anda UUİ'de kaç kişi var ve ne kadar kalıyorlar?

-Şu anda Alper Gezeravcı ile birlikte toplam 11 kişi bulunmakta olup Axiom 3 astronotları dışındaki 7 astronot, 6 ay boyunca orada kalıp sonrasında dönüyorlar.

Soru: Oksijen nereden geliyor?

-Elektroliz yöntemiyle su, oksijen ve hidrojene parçalanıyor.

Soru: UUİ, nasıl bir yer?

-Sayfamda videosu mevcut olup adeta dev bir laboratuvardır. Dünyadan 400 kilometre yüksekte olup 28 bin kilometre/saat hızla hareket etmektedir. 16 ülke tarafından uzayda birleştirilerek yapılmıştır, yaklaşık 450 ton ağırlığında olup sürekli ekleme yapılmaktadır. 150 milyar dolardan fazla maliyeti olan tesis, yaklaşık futbol sahası büyüklüğündedir.

Soru: UUİ'de ne yapıyorlar?

-Deney ve gözlem.

Soru: Hiç kobay gönderildi mi UUİ'ye?

- (Uzaya) 1961 yılında Sovyetler Birliği'nin bir köpek, bazı fare türleri ve kurbağalar gönderdiği kayıtlarda mevcuttur (Korabl-Sputnik 4).

bb

Japonlar Hakkında İlginç Bilgiler

 

Japonlar Hakkında İlginç Bilgiler


Japonlar hakkında öğrendiğim ilginç bilgiler vardır. Bu bilgiler şunlardır:

* Japonya’daki  trenler dünyanın en dakikleri arasındadır ve ortalama gecikme 18 saniyedir.

* Japonya robotların yapıldığı bir ülkedir. Robot yapmada muhteşem yeteneğe sahip bir millettir.

* Titanik kazasından kurtulan tek Japon, kazada diğer yolcularla ölmediği için korkak olarak çağrılmıştır.


* Japonya’da gittikçe hızlanarak ciddi boyutlara ulaşan ve ‘kodokushi’ adı verilen yaşlıların evlerinde yalnız ölme durumuna ülkede sıklıkla rastlanır.

* Her yıl ortalama 100.000 Japon; borçlar, başarısız geçen sınavlar, iş kaybı ya da boşanmalar sonucunda arkasında iz bırakmadan kaybolur. 

* Japonya’da işsizlik oranı %4’tür.

* Japonya’da yer alan bir binanın içinde karayolu geçer.

* Japonların ilginç özellikleri arasında yer alan banyodayken cep telefonu kullanım alışkanlığından ötürü ülkedeki cep telefonlarının %90’ı su geçirmez olarak yapmıştır,

* Holokost’ta Japonlar tarafından öldürülen Çinlerin sayısı, ikinci dünya savaşında ölen Yahudilerden daha fazladır. 

* Ülkede sokaklar numaralandırılmıştır. Çoğu sokağın adı yoktur.

* Japonya’da kara kedi görmek iyi şans getirir. Bizde ise  (Türkiye) kara kediyi görmek uğursuzluk getirir anlayışı hakimdir.

* İnsanları sağlıklı beslendiği için uzun yaşamanın sırrı da yine  onlardadır.

Beyzbola çok düşkünlerdir.

* Japonya'da özür dilemek büyük bir erdemdir. Onun için de özür dilemenin yirmi yolu vardır. Bu da onların ne kadar nazik bir miller olduğunu gösterir.

* Depremler ve adalar ülkesidir. Ülkede sık depremler olur ve şiddeti, de büyük olur ama gelişmiş bir ülke olduğu için, binalarını sağlam bir yapı üzerine koydukları için fazla kişi burnu bile kanamadan kurtulur bu depremlerden.


*Avrupa tarafından kolonileştirilememiş 5 ülkeden biri de Japonya’dır. Diğerleri ise Liberya, Tayland, Güney ve Kuzey Kore’dir. 

* Yüksek okuma yazma oranına sahip bir millettir.

* Ülkede bulunan evcil hayvan sayısı çocuk sayısından fazladır.

*Japonya’da çalışırken uyuklamak sıradandır, hatta çok çalışmanın getirdiği bir sonuç olarak görülür. Çünkü o kadar fazla çalışırlar ki uyumaya vakit bulamazlar. Bu da onların nasıl çalışkan bir millet olduğunu gösterir. Arı gibidirler.

*Japonya’da öğrenim görmek ve mezun olduktan sonra kariyer yapmak isteyen öğrenciler için dünyanın en güvenli, suç oranı ve cinayet oranı en düşük ülkesiyken, intihar olaylarının yüksek boyutlara ulaşması endişe verici bir durum almıştır. Yani yüksek intihar oranının olduğu bir ülkedir. Bu da ilginç bir durumdur.

bb

Yaşadığınız Yöreye Ait Bir Türküyü Ezberleyiniz

 

Yaşadığınız Yöreye Ait Bir Türküyü Ezberleyiniz


Yaşadığım yöre Sivas’tır ve  Sivas ozanları ile ünlü bir şehirdir ve bildiğim bir sürü türkü vardır ama en sevdiğim türkü  Aşık Veysel Şatıroğlu’nun yazdığı muhteşem türküdür:

Dost Dost Diye Nicesine Sarıldım Benim Sadık Yarım Kara Topraktır:


Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sâdık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sâdık yârim kara topraktır

Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sâdık yârim kara topraktır

Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile döğmeyince kıt verdi
Benim sâdık yârim kara topraktır

Âdem'den bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyva yedirdi
Her gün beni tepesinde götürdü
Benim sâdık yârim kara topraktır.


Karnın yardım kazmayınan belinen
Yüzün yırttım tırnağınan elinen
Yine beni karşıladı gülünen
Benim sâdık yârim kara topraktır

İşkence yaptıkça bana gülerdi
Bunda yalan yoktur herkes de gördü
Bir çekirdek verdim dört bostan verdi
Benim sadık yârim kara topraktır

Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sâdık yârim kara topraktır

Dileğin varsa iste Allah'tan
Almak için uzak gitme topraktan
Cömertlik toprağa verilmiş Hak'tan
Benim sâdık yârim kara topraktır

Hakikat ararsan açık bir nokta
Allah kula yakın kul da Allah'a
Hakkın gizli hazinesi toprakta
Benim sâdık yârim kara topraktır.


Bütün kusurumuzu toprak gizliyor
Merhem çalıp yaralarımı düzlüyor
Kolun açmış yollarımı gözlüyor
Benim sâdık yârim kara topraktır

Her kim ki olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel'i bağrına basar
Benim sâdık yârim kara topraktır

bb

Türkü Dinlemekten Hoşlanıyor Musunuz? Bildiğiniz Türküler Nelerdir?

 

Türkü Dinlemekten Hoşlanıyor Musunuz? Bildiğiniz Türküler Nelerdir?


Türkü dinlemeyi çok seviyorum. Çünkü türkü dinleyince kendimi daha iyi hissediyorum ve mutlu oluyorum.

Bildiğim türküler şunlardır:

1)

Çökertmeden çıktım da Halilim

Aman başım selamet

Bitez de yalısına varmadan Halilim

Aman koptu kıyamet

Arkadaşim İbram Çavuş

Allahıma emanet

 

Burası da Asbat değil Halilim

Aman bitez yalısı

Yüreğime ateş saldı

Aman gurşun yarası

 

Gidelim gidelim de Halilim

Çökertmeye varalım

Golcular görürse Halilim

Nerelere gaçalım

Teslim olmayalım da Halilim

Aman gurşun saçalım

 

Burası da Asbat değil Halilim

Aman bitez yalısı

Yüreğime ateş saldı

Aman gurşun yarası

 

 

2)

 Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar

Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler

Annesinin bir tanesini hor görmesinler

 

Uçan da kuşlara malum olsun

Ben annemi özledim

Hem annemi hem babamı

Ben köyümü özledim

 

Babamın bir atı olsa binse de gelse

Annemin yelkeni olsa uçsa da gelse

Kardeşlerim yolları bilse de gelse

 

Uçan da kuşlara malum olsun

Ben annemi özledim

Hem annemi hem babamı

Ben köyümü özledim

 

 

3)

Sivas ellerinde sazım çalınır

Çamlıbeller bölük bölük bölünür

Yardan ayrı düştüm bağrım delinir

Katip arzuhalim yaz (Şah'a) yare böyle

 

Kul olayım kalem tutan ellere

Katip arzuhalım Şah'a böyle yaz

Şekerler ezeyim şirin dillere

Katip arzuhalim yare böyle yaz

 

Pir Sultan Abdal'ım ey Hızır Paşa

Yazılan gelirmiş sağ olan başa

Bizi hasret koydun kavim kardaşa

Katip arzuhalim Şah'a böyle yaz.

 

 

4)

 Kadifeden kesesi

Kahveden gelir sesi

Oturmuş kumar oynar

Ciğerimin, ah ciğerimin köşesi.

 

Haydi yallah, Beyoğlu'na yolla

Aman yallah, Beyoğlu'na yolla

Yolla yolla yar yolla.

 

Kadife yastığım yok

Odana bastığım yok

Kitaba el basarım

Senden başka, senden başka dostum yok.

 

Haydi yallah, Beyoğlu'na yolla

Aman yallah, Beyoğlu'na yolla

Yolla yolla yar yolla.

 

Kadifeden yeleğim

Seni sevdim meleğim

Biraz da sen beni sev

Rahat etsin, rahat etsin yüreğim.

 

Haydi yallah, Beyoğlu'na yolla

Aman yallah, Beyoğlu'na yolla

Yolla yolla yar yolla.

 

 

5)

Dost dost diye nicesine sarıldım

Benim sadık yarim kara topraktır.

Beyhude dolandım, boşa yoruldum

Benim sadık yarim kara topraktır.

 

Nice güzellere bağlandım kaldım

Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum

Her türlü istediğim topraktan aldım

Benim sadık yarim kara topraktır.

 

Koyun verdi, kuzu verdi, süt verdi

Yemek verdi, ekmek verdi, et verdi

Kazma ile dövmeyince kıt verdi

Benim sadık yarim kara topraktır

 

Adem'den bu deme neslim getirdi

Bana türlü türlü meyve bitirdi

Her gün beni tepesinde götürdü

Benim sadık yarim kara topraktır.

 

Karnın yardım kazmayınan, belinen

Yüzün yırttım tırnağınan, elinen

Yine beni karşıladı gülünen

Benim sadık yarim kara topraktır

 

İşkence yaptıkça bana gülerdi

Bunda yalan yoktur herkes de gördü

Bir çekirdek verdim, dört bostan verdi

Benim sadık yarim kara topraktır.

 

Havaya bakarsam hava alırım

Toprağa bakarsam dua alırım

Topraktan ayrılsam nerde kalırım

Benim sadık yarim kara topraktır.

 

Bir dileğin varsa iste Allah'tan

Almak için uzak gitme topraktan

Cömertlik toprağa verilmiş Hak'tan

Benim sadık yarim kara topraktır.

 

Hakikat istersen açık bir nokta

Allah kula yakın, kul da Allah'a

Hakkın gizli hazinesi toprakta

Benim sadık yarim kara topraktır.

 

Bütün kusurumu toprak gizliyor

Melhem çalıp yaralarım düzlüyor

Kolun açmış yollarımı gözlüyor

Benim sadık yarim kara topraktır.

 

Her kim ki olursa bu sırra mazhar

Dünyaya bırakır ölmez bir eser

Gün gelir Veysel'i bağrına basar

Benim sadık yarim kara topraktır.

bb

Dağıtımda Dron Kullanımı Ne Gibi Kolaylıklar Sağlayabilir? Tartışınız.

 

Dağıtımda Dron Kullanımı Ne Gibi Kolaylıklar Sağlayabilir? Tartışınız.


Dron, bir uzaktan kumanda ya da yazılımsal yönetim ile kolayca yönlendirilebilen İnsansız Hava Aracı'dır Havadan görüntülemelerde helikopter gideri ve pilot maliyeti olmadığı için prodüksiyon giderlerini yarı yarıya düşürür ve askeri kontrol mekanizmalarını kolaylaştırmaya yarar. Dron, Türkiye genelinde birçok iş için kullanılmaktadır ve çok da fayda sağlamaktadır.


Dağıtımda dron kullanımı şu şekilde kolaylıklar sağlar:

* Yukarıda da tekrar ettiğimiz gibi helikopter ve uçak gibi maliyetli bir araç değildir ki bu da ülke ekonomisine katkı demektir. Dron kullanıldığı zaman hem zamandan hem de emekten tasarruf sağlanmış olur.

* Dronlar sayesinde insanların talep ettiği ürünler kısa zamanda ve sağlam bir şekilde evlerine, iş yerlerine getirilir.

* Eşyalarımız kırılmaz ve zarar görmez ve böylece istediğimiz bir şey sağlam bir şekilde elimize gelmiş olur.


İş gücünden tasarruf sağlanır. Yani fazla insan gücüne gerek kalmaz.

* Trafiğe takılma gibi bir sorun olmadığı için zamandan kazanç sağlanır.

* Kısacası daha hızlı teslimat, daha az maliyet ve daha güvenli  teslimat fırsatları sağlar. Böylece işlerimizi rahat bir şekilde  çözüme kavuşturduğumuz için için mutlu oluruz ve bir de gün içindeki streslerimize farklı stresler eklenmemiş olur.


Not: Dronlar birçok amaçla kullanılır ve hayatımıza birçok fayda sağlar. Dronlar ayrıca Dronlar son zamanlarda yangın söndürmek amaçlı olarak da kullanılmaya başlanmıştır.

bb

Dede Korkut Hakkında Neler Biliyorsunuz?

 

Dede Korkut Hakkında Neler Biliyorsunuz?


  Dede Korkut; Oğuz Türklerinin eski destanlarında yüceltip kutsallaştırılmış  bir insandır. Dede Korkut  bozkır hayatının geleneklerini ve törelerini çok iyi bilen biriydi. Kabile teşkilatını koruyan yarı-efsanevi bir bilgedir ve Türklerin en eski destanı olan Dede Korkut Kitabındaki hikayelerin anlatıcısı ozandır. Dede Korkut çok bilgili bir insandır. Kimi kaynaklarda ondan Korkut, kimi kaynaklarda ise  Korkut Ata olarak bahsedilir. Kimi kaynaklarda ise Kazak ve Kırgız bahşılarının piri olarak da bahsedilir. Bir söylenceye göre Kırgız şamanlarına kopuz çalmayı ve türkü söylemeyi öğretmiştir.

 

Halk rivayetlerine göre Dede Korkut aydın, berrak gözlü dev kızından dünyaya gelmiştir. Boyu 60 arşındır. Reşîdüddin ve Ebülgazi Bahadır Han onun 295 yıl yaşadığını söylerler. Bir halk rivayetine göre ise 100 yıl yaşamıştır. Hikâyelerde olayların sonlanması ile birlikte Dede Korkut ortaya çıkmakta ve hayır dualar etmektedir. Oğuz boylarının başı derde girdiğinde veya mutlu zamanları olduğunda "Oğuz bilicisi" Dede Korkut'a danışır; o ne derse o yapılırdı.


 Çocuklara isim  konulacağı zaman Dede Korkut çağırılırdı. Dede Korkut, hikâyelerin sonunda kopuzuyla şiir söyler ve hem kahraman için hem Oğuz toplumu için dua eder ve dualar eşliğinde güzel anlar geçirilirdir İnsanlar Dede Korkut'a güvenir ve onun duaları ile kendilerini daha iyi hissederlerdi.

 

Dede Korkut Hikayeleri de vardır ve bu hikayelerin özellikleri şunlardır:

- Eserde geçen "Dede Korkut" meçhul bir halk ozanıdır.

-  Eser on iki hikayeden oluşur.

-Hikâyelerin konuları; aşk, yiğitlik gösterisi, kahramanlık, boylar arasındaki savaştır.

- Azeri Türkçesi ile oluşturulmuştur.

- Eserde Türklerin eski yaşam tarzları ile ilgili ayrıntılar yanında İslam dini ile ilgili özellikler  bulunur.

- Olağanüstü olaylarla gerçeğe uygun olaylar eserde iç içedir.

bb

Dijital Zorba Olmamak İçin Nelerden Uzak Durulmalıdır?

 

Dijital Zorba Olmamak İçin Nelerden Uzak Durulmalıdır?


Dijital zorba olmak bilişim teknolojilerini kullanırken yapılan etik olmayan davranışlardır. Dijital zorba olmak kötü bir şeydir. Bundan korunmak için şunları yapmalıyız:

* İnsanların onurunu kıracak, onları incitecek sözler söylemekten kaçınmak

* Gerçek olmayan bilgiler yaymak

* Başkalarının hoşuna gitmeyecek sözler söylemek

* Doğru olmayan bilgiler ile profil oluşturup bu profiller üzerinden yalan yanlış paylaşımlar yapmak

* Başka insanları senin kişisel bilgilerini internet ortamında herkese yayacağım diyerek onu tehdit etmek


*İzin almadan başka birine ait içeriği ve fotoğrafı kullanarak yayınlamak

*İnsanlara hoşlanmadıkları lakaplar takmak ve onları aşağılayıcı sözler kullanmak

*İnsanlar hakkında aslı olmayan haberler yapmak ve bu konuda yorum yapmak

* Nezaket içermeyen mesajlar göndermek  ve yorum yapmak


*Başka insanların şifrelerini ve  kişisel bilgilerinin gizliliğine saygı duymamak ve bu tür bilgileri ele geçirmeye çalışmak, yani bir nevi hırsızlık yapmak… İşte bu tür davranışlardan uzak durmalıyız ve başka insanların yaşamını karartmamalıyız. İnsan olana yakışan da ahlaki kurallar çerçevesinde bilişim teknolojilerinden faydalanmaktır. Zorbalığın her türlüsüne hayır demeliyiz ve  zorbalığın her türlüsünü kesinlikle kabul etmemeliyiz.

bb

Nezaketin Anlamı ve Nezaket Kurallarının Neler Olduğunu Yazınız.

 Nezaketin Anlamı ve Nezaket Kurallarının Neler Olduğunu Yazınız.


Nezaket; başkalarına karşı incelikli ve saygılı davranma, incelik, naziklik. Özellikle de toplum içinde yaşıyorsak nezaket kurallarına dikkat etmek gerekir. İçinde yaşadığımız toplumun huzur için belli başlı nezaket kuralları vardır.

Bu kuralları şu şekilde sıralayabiliriz:

* Bağırmadan konuşmak,

* İzin almadan kimsenin eşyasına dokunmamak

* Başkalarının özel yaşamına müdahale etmemek

* Kendi özgürlüğünü korumak, başkasının özgürlüğüne de karışmamak

*İyi bir dinleyici olmak, kimsenin sözünü kesmemek

* Kibar olmak, kaba davranışlardan sakınmak

* Tutarlı davranmak


*Dürüst ve güvenilir insan olmak

* Küçükleri korumak ve sevmek büyüklere saygılı olmak

* Öfke anında sakinliğini koruyabilmek

* Gösterişten uzak durmak

*Hoşgörülü olmak

*  Özür dilemeyi bilmek

* Ağzından çıkanı kulağının duyması gerekir. Yok yere insanları incitmemek ve ağır sözler söylemek


*Toplu ulaşım araçlarında yaşlı ve hamilelere yer vermek

*söz verildiği zaman sözüne sadık kalmak

*Vefalı olmak

* Ön yargılı olmamak

*Yemek yerken ağzı açarak konuşmamak

*Teşekkür etmek

* Selam vermek, selam almak

*Görmezlikten gelmemek

* Karşılık beklemeden iyilik yapmak ve insana insan olduğu için değer vermek

* Kimseyi kendinden üstün görmemek, kendini de kimseden üstün görmemek

* Çocukları sevmek ve çocuk dilinden anlamak

*İnsanlara tepeden bakmama


*İltifat etmek, "çok güzel olmuşsun" gibi motivasyon cümleleri kurmak

*Sürekli kendini övmemek, sürekli başkalarını da övmemek

*Kalabalık bir ortamda kulaktan kulağa konuşmamak

*Jest ve mimiklerini düzgün kullanmak ve insanlara itici gelecek hareketlerden kaçınmak

*Kişilere yaşı hakkında alaycı bir tavırda konuşmamak

*Çok şişmansın ya da çok zayısın gibi insanların fiziksel özellikleri ile dalga geçmemek

* Haddini bilmek, sınırlarını korumak, sınır aşmamak

*Görüşmelere vaktinde gitmek

Farklılıklara saygı duyabilmek ve insanları olduğu gibi kabul edebilmek

bb

Geceleri Gökyüzünde Hangi Gök Cisimlerini Görüyorsunuz? Bu Gök Cisimlerinin Özelliklerini Biliyor Musunuz?

 Geceleri Gökyüzünde Hangi Gök Cisimlerini Görüyorsunuz? Bu Gök Cisimlerinin Özelliklerini Biliyor Musunuz?


Gece olunca gökyüzünde çeşitli gök cisimleri görürüz. Bunlar yıldızlar, ay, meteorlar, Merkür, Venüs, Jüpiter, Mars, Satürn gibi gezegenler ortaya çıkar. Gece olunca en çok parlayan yıldız ise çoban yıldızı olarak bilinen Venüs’tür.

 

Ay:  Dünya’nın tek doğal uydusudur. İnsanların üzerine iniş yaparak yürüdükleri gökcismidir. Ay, Dünya'nın yörüngesinde eş zamanlı olarak hareket eder, yani her zaman aynı yüzü Dünya'ya dönüktür.


Ay'ın Dünya'ya karşı olan yüzünden Ay'ın görünen yüzü, diğer tarafına da Ay'ın öteki yüzü denir.  Öteki yüz Ay'ın karanlık yüzü ile karıştırılmamalıdır. Ay'ın karanlık yüzü herhangi bir anda Güneş tarafından aydınlatılmayan yarıküresidir.


Yıldızlar: Yıldız, ağırlıklı olarak hidrojen ve helyumdan oluşan, karanlık uzayda ışık saçan, gökyüzünde bir nokta olarak görünen  plazma küresidir. Dünya’ya en yakın olan yıldız ise ısı ve ışık kaynağımız olan Güneş’tir. Dünya’da altı binden fazla yıldız vardır.


Venüs: Venüs, Güneş’e en yakın gezegen olmamasına rağmen en sıcak gezegendir. Bunun sebebi yoğun sera gazları içeren bir atmosferinin olmasıdır. Zühre,  Akşam yıldızı, Çolpan veya Çoban yıldızı da denilir.  yeryüzünden sadece Güneş doğmadan önce veya battıktan sonra görülebilir.

Daha çok sayıda gök cismi vardır. Gündüz ve gece görünenlerin kendine özgü farklı özellikleri vardır.

bb

Dede Korkut Hakkında Ne Biliyorsunuz?

 Dede Korkut Hakkında Ne Biliyorsunuz?


Korkut sözcüğü (Kor/Gor) kökünden türemiştir. Çok büyük, ulu, heybetli, korku veren demektir.


Dede Korkut diğer adıyla Ata Korkut Oğuz Türklerinin eski destanlarında yüceltip kutsallaştırılmış; bozkır hayatının geleneklerini ve törelerini çok iyi bilen, kabile teşkilatını koruyan yarı-efsanevi bir bilgedir ve Türkler’in en eski destanı olan  Dede Korkut Kitabındaki hikayelerin anlatıcısı ozandır. Bilgili, kültürlü biridir.


İnsanlar onu dinler ve ona karşı saygı gösterirlerdi. Dede Korkut kopuz çalıp, türkü söyleyen bir bilgedir. Dede Korkut hakkında çeşit bilgiler vardır. Dede Korkut Bayat Boyundandır. Babasının adı Kara Hoca’dır. Rivayete göre Dede Korkut iki yüz doksan beş yıl yaşamıştır. Kimi bilgilere göre ise Kayı Boyundandır. Yani her düşünür Dede Korkut ile ilgili farklı bilgiler vermiştir. Azerbaycan'da ve Anadolu’da Dede Korkut'a ait olduğu iddia edilen kimi mezarlar vardır. Kalp gözü açık, hikmetli sözler söyleyen bilge bir ozandır. 


Dede Korkut Oğuz beylerinin ve halkın töresini, geçmişini bilen, halkın her müşkülünü halleden geleneksel bir eğitici, yol gösterici ve akıl hocasıdır. Halk anlatılarında Korkut Ata eşsiz bir halk şairi, kopuz ve dombranın mucidi olarak tanıtılmıştır. Kopuz çalmak ve şamanlık yapmak için kendisinin Ata ruhlar tarafından görevlendirildiğine inanılır. Kendisinden “Ölü dersem ölü değil, diri dersem diri değil” sözleriyle bahsedilir.

bb

Seçtiğiniz Bir Ata Sporu Hakkında Bilgilendirici Bir Metin Yazı Yazınız

 Seçtiğiniz Bir Ata Sporu Hakkkında Bilgilendirici Bir Metin Yazı Yazınız


Cirit:

At üzerinde oynanan spor dallarından biri de cirittir. At üzerinde mızrak ve süngünün düşmana karşı daha iyi mücadele edilebilmesi için ortaya çıkmış bir oyundur. Cirit oyunu Türklerin yüzyıllardan beri oynadığı geleneksel bir oyundur. Oyun iki takımdan oluşur.  Bu takımlar 70 ilâ 120 metre genişliğindeki bir alanda karşılıklı olarak alanın en gerisinde 5'er, 6'şar veya 7'şer kişi olarak dizilirler. Ciritçiler bölgesel giyimleriyle atlarına biner. Sağ ellerine atacakları ilk ciriti, diğer ellerine de yedek ve kamçı alırlar. İki tarafın birinden bir atlı öne fırlar, karşı dizinin önüne 30-40 metre kadar yaklaşır. 


Alay durağındaki rakip takım oyuncularından birine Sağ elindeki ciriti savurur, sonra geri döner, atını kendi dizisine doğru mahmuzlar. Karşı tarafın oyuncusu hızla onu takip eder, elindeki ciriti geri dönüp kaçan karşı taraf elemanına fırlatır. Bu kez ilk oyuncunun çıktığı sıradan diğer bir ciritçi onu karşılar. İkinci diziden çıkan, sırasındaki yerini almak için süratle yerine dönmeye çalışır. Bu defa rakibi onu kovalar ve ciritini atar.


 Cirit oyunu Anadolu’da bayramlarda, düğünlerde kasaba halkı  ve köyün gençleri tarafından oynanmaya devam etmiştir. Oyunu canlı tutmak ve halkın ilgisini çekmek için cirit meydanında davullar ve zurnalar çalınmaya başlar. Alparslan'la beraber Anadolu'ya girmiş olan cirit daha sonra Avrupa'ya ve Arabistan ülkelerinde oynanmaya başlamıştır. 17. yüzyılda Fransa'da, Almanya'da ve diğer ülkelerde de Cirit Oyunu yayılmıştır.16. yüzyılda Osmanlı Türkleri tarafından bir Savaş Oyunu olarak kabul edildi. 19. yüzyılda bütün Osmanlı ülkesi ve saraylarının en büyük gösteri sporu ve oyunu oldu. 


Cirit, aynı zaman tehlikeli bir oyun olduğu için 1826 yılında II. Mahmut tarafından yasaklanmış ve belli bir zaman oynanmamıştır. Daha  sonra bu yasak kaldırılmış Osmanlı Devleti’nin  başta gelen meydan ve savaş oyunu olarak her tarafta oynanmaya devam etmiştir. Cirit hem bir güreş oyunu hem de bir yiğitlik oyunu olarak gelenekselliğini devam ettirmektedir.

bb

Yardıma Muhtaç İnsanlar İçin Çalışan Kurum ve Kuruluşları Araştırınız.

 Yardıma Muhtaç İnsanlar İçin Çalışan Kurum ve Kuruluşları Araştırınız.

 

Yardıma muhtaç insanlar çalışan çok sayıda kurum ve kuruluş vardır. Bunların en başında Kızılay gelmektedir.


Yardım ve yardım kuruluşları şunlardır:


 Kızılay: 11 Haziran 1868 tarihinde “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” adı ile kurulmuştur. Kızılay, kurulduğu günden  beri toplumsal dayanışmayı sağlamak, sosyal refahın gelişmesine katkıda bulunmak, yoksul ve muhtaç insanlara beslenme, barınma ve sağlık yardımı ulaştırmak için önemli görevler üstlenmiş, kan, afet, uluslararası yardım, göç ve mülteci hizmetleri, sosyal hizmetler, sağlık, ilk yardım, eğitim, gençlik ve mineralli su işletmeleri alanlarında faaliyet sunmuştur.


Darülaceze: 1895 yılında Sultan II. Abdülhamit Han tarafından kurulan Darülaceze kurulduğu günden bugüne 30.000’i çocuk olmak üzere toplam 72.000 kişiye Şefkat Yuvası olmuştur. Halen 600’e yakın insanı kuruluş felsefesinden ödün vermeden barındıran Darülaceze din, dil, ırk, cinsiyet ve mezhep farkı gözetmeksizin cami, kilise ve havrasıyla kurulmuş olan büyük bir yardım ve hayır kurumudur.


* Mehmetçik Vakfı: Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfı, ülkemizin ve milletimizin güvenliği için canlarını hiçe sayarak görev yapan erbaş ve erlerimizden şehit olan veya herhangi bir nedenle hayatını kaybedenlerin bakmakla yükümlü oldukları yakınları ile gazi ve engelli Mehmetçiklere sosyal ve ekonomik destek sağlamak amacıyla 17 Mayıs 1982 tarihinde kurulmuştur. Devlet bu konuda aileler için her türlü desteği sağlamaya devam etmektedir.


* Hayata Destek İnsani Yardım Derneği (Hayata Destek): Afetlerden etkilenmiş toplulukların temel hak ve ihtiyaçlarına erişimlerini sağlamayı amaçlayan 2005 yılında  kurulmuş  bir insani yardım kuruluşudur.


İhtiyaç Haritası: 7 Ekim 2015 te kurulmuştur. İhtiyaç Haritası farklı konulardaki ihtiyaçların ihtiyaç sahipleri ile ihtiyacı karşılamak isteyen kişiler ve kurumların buluştuğu online bir platformdur.


Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği:  Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği olarak amaçları; afet, savaş, terör gibi olağanüstü ve olağan zamanlarda yurt içindeki ve yurt dışındaki ihtiyaç sahiplerine gıda, giyim, sağlık, eğitim, yakacak, kira, barınma, evlenme, yuva kurma, iş kurma, konut ve sair bütün hususlarda ayni, nakdi her türlü maddi ve manevi yardımda bulunmak ve insan hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmesinin önlenmesi ile hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi yönünde çalışmalar yapmaktır.

 

Not: Çok sayıda farklı yardım kuruluşları vardır ve insanlık olduğu sürece de var olmaya devam edecektir.

bb

Size Göre Atatürk’ü Diğer Liderlerden Ayıran Özellikler Nelerdir?

 Size Göre Atatürk’ü Diğer Liderlerden Ayıran Özellikler Nelerdir?


Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında büyük rol oynayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, milletinin kıymetlisidir. Mustafa Kemal Atatürk lider bir kişiliğe sahiptir. O ileriyi görebilen zeki bir adamdır. Savaş psikolojisini çok iyi bilen düşmanın psikolojisini alt üsüt ederek savaşları kazanan koca yürekli devdir. Vatan ve millet sevdalısı olan Mustafa Kemal2i diğer liderlerden ayıran özellikler şunlardır.


* İleri görüşlü biridir. İleriyi gördüğü için zamanında planlar yapmış ve bu planları doğrultusunda ileri görüşlülüğü kanıtlanmış büyük bir liderdir. Çünkü söylediği şeyler günü gelince ortaya çıkmıştır. Yön tayin eden liderdir. Mustafa Kemal. Olayları en iyi şekilde değerlendiren adamdır.


* Yenilikçi bir adamdır. Akla ve mantığa uygun olan, bilim yolunda ilerleyen işler peşinde koşmuş bir liderdir.


* Çok zeki biridir. Zeki olduğu için bazen diğer liderlerin düşündüğü gibi düşünmez ve bir anda aklına gelen muhteşem fikirler ile vatanını düşmana teslim etmeyen büyük liderdir. Tıpkı Büyük Taarruz Meydan Savaşı’nda yaptığı büyük taktikler gibi.


* Çok yönlü bir liderdir. Kendini çoğu alanda geliştirmeye çalışmış, sadece bir alanla sınırlı kalmamış bir liderdir.


* Kendine ait özlü sözler söyleyerek milletine büyük mesajlar vermiş olan deha komutandır. Söylediği sözler bile sanattır. Çünkü o sözler ancak bir dehadan çıkar, ancak bir estetik düşüncede olan liderden çıkar. İşte o da büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk’tür.

bb

Şu Garip Anneler Kitabında Geçen İlginç Bilgiler

 Şu Garip  Anneler Kitabında Geçen İlginç Bilgiler


Şu Garip Anneler kitabında genel olarak hayvanlara yer verilmiştir ve hayvanların yavrularına nasıl baktığını, kaç ay karınlarında taşıdığına değinilmiştir.


Kitapta geçen ilginç bilgiler şunlardır:


* Kangurular yavrularını keselerinde taşırlar ve yavru dünyaya geldiğinde normal bir yavru olarak gelmezler, embriyo şeklinde gelirler ve daha sonra annelerinin keselerinde büyüyerek yavru şeklini alırlar ve Avustralya’da yaşarlar. Zıp zıplayarak koşarlar.

* Zürafaların; develer ve leoparların aşklarının meyvesi olduğuna inanan uygarlıklar Eski Mısırlılar ve Romalılardır.


* Yerkürenin yaşaması en zor  bölgesinde yaşayan hayvan  kutup ayılarıdır.

* Dünyaya geldi yerine  “dünyaya düştü” denilen hayvan zürafalardır. Çünkü zürafalar ayakta doğum yaparlar ve dünyaya gelen yavru hızla yere düşer ve annesi yavruya bir şaplak atarak onu kendine getirir ve onun kalkmasına yardımcı olur. Zürafaların hamilelik süresi 14 ile 15 ay arasıdır. Yeni doğan bir zürafanın kilosu 65 ile 70 kilo arasında değişir.

* Ağzına doldurduğu yavrularına asla zarar vermeyen ve onları sulak bir yere götüren hayvan timsahtır.


* Yerkürenin yaşaması en zor  bölgesinde yaşayan hayvan 3 ton doğar. Anne mavi balina ise 13 ton ağırlığındadır.

* Ahtapotun üç kalbi vardır. Ahtapotlar yavrularını dünyaya getirdikten hemen sonra oracıkta ölüverirler ve yavrularının mürüvvetlerini ne yazık ki göremezler.

bb

Pirus Zaferi Nedir?

 

Pirus Zaferi Nedir?

Yıkıcı kayıplar vardır ama savaş zafer ile sonuçlanmıştır. Savaşın zafer ile sonuçlanması yıkıcı kayıpların olmasını engelleyememiştir. Örneğin; Büyük bir savaş kazanılmıştır ama savaşta sahip olduğun askerlerin çoğu ölmüştür Yani kazandın ama çoğu askerini de kaybettin. İşte bundan dolayı Pirus Zaferi denilmiştir. Pirusa Zaferi  birinin ya da bir parti veya hareketin elde ettiği sonucu izah etmek için de kullanılmaktadır. Pirus Zaferi esas olarak kazanılan zaferin verilen kayıplardan sonra anlamsız hale gelmesini ifade eder.

 MÖ 280 ve MÖ 279 yıllarında Grek kolonisi Tarentum Kralı Pirus Roma’ya saldırır ve sonucu ne olursa olsun  savaşı kazanmak ister. Bunun için de şeyini feda eder. Sonunda Pirus, savaşı kazanır; ancak fillerle desteklediği ordusunun tamamını kaybeder.  Yani ordu yok olmuştur. Savaşı kazanmıştır ama  koskoca ordusunu kaybetmiş, yanında arta kalan  üç, beş kişiden  fazlası kalmamıştır. Pirus’un bu zaferin ardından “Tanrım, bana bir daha böyle bir zafer verme” dediği ya da “Bir zafer daha kazanırsam tamamen biteceğim” diye mırıldandığı söylenir. Bundan dolayı da siyasi konuşmalarda ya da seçim sonuçlarında böyle bir konu olunca Pirus Zaferi denilir. 

Bu durum sadece iki ordunun kıyasıya savaşı ve sonuçları üzerinden değildir. Pirus Zaferi politik gelişmeler karşısında sıkça gönderme yapılan, üzerinde onca söz edilip, herhangi bir gelişmeyi, bir durumu ve sonucu anlatmak üzere yapılır.

bb

Şu Acayip Hayvanlar Adlı Kitapta Geçen İlginç Bilgiler

 Şu Acayip Hayvanlar Adlı Kitapta Geçen İlginç Bilgiler


Zevkle okuduğum ve bilmediğim şeylerin çok fazla olduğunu gördüm.

Kitapta geçen ve yeni öğrendiğim bilgiler şunlardır:

* İki gram ağırlığındaki bir geyik böceği, kendi ağırlığının ram 200 katı yük kaldırabilir.

*Goriller bir tüfeğin namlusunu çubuk kraker gibi kırabilir.

*Boğalar duvar kalınlığındaki tahta perdeleri bir kafa darbesiyle paramparça edebilir.



*Bir köpek balığı ağzını sıkıca kapattığı zaman dişlerinin her bir santimini 3 tonluk basınla sıkar.

*Köpekler karnı ağrıdığı zaman gidip ot yerler.

*Maymunlar bazen yaprakları çğnemeden yutalar. Bunun nedeni çiğnenmeden yutulan o yapraklar, mide ve bağırsaklarındaki parazitlerin dışarıya atılmasını sağlar.

*Ayağından veya elinden yaralanan bir maymun aleo bitkisini yarasına sürerek kendini kendini iyileştirir.

* Fille kaşındığı zaman çamura yatar.

* Yılanın göz kapakları yoktur.

* Köpek balıklarının yüzme keseleri yoktur.

*  Atlar, filler ve zürafalar ayakta uyur.



* Sicaplar ve kargalar meşe palamudunu ayrı ayrı yerlere gömerek saklarlar.

* Baykuşlar olağanüstü büyük gözlere sahiptir ve insanların baktıkları yerlerden tam on kat daha iyi görürler.

Osmanlı Devleti zamanında aç kurtlar için vakıf kurulmuştur.

Bütün kediler arasında kaplanlar ve jaguarlar  sudan korkmaz ve çok iyi yüzerler.

Karasineğin toplam  6000 tane gözü vardır.

Bir deve kuş yumurtası 24 tane tavuk yumurtasına bedeldir.

bb

Aziz Sancar'a Göre Okullarda Öğretilmesi Gereken Davranışlar Nelerdir? Yazınız.

 Aziz Sancar'a Göre Okullarda Öğretilmesi Gereken Davranışlar Nelerdir? Yazınız.




Ülkemizin gururu, bilim yolunda kendini geliştirmiş ve büyük bir başarıya imza atmış olan Aziz Sancar’a göre okullarda öğretilmesi gereken davranışlar vardır. Bunları kısaca açıklayalım.


1. Acıyı kabullenme: Çocuklarımıza acıyı kabullenmeyi öğretmeliyiz. Hayatın her zaman neşe içinde olmayacağını, hayatta bazen acıların da olabileceğini ve bu duruma da çocukların hazır olması gerektiği bilincini onlara öğretmeliyiz.

2.Kendine güven: İnsan her zaman kendine güvenmelidir. Burada da en büyük görev aile büyüklerine düşer. Bütün başarıların temelinde kendine güven yer alır. Güven olmadığı zaman en basit işler bile yapılamaz ve bu durumda kişide olumsuz duygulara neden olur.

3. Cehaletle savaşmak: Çocuklara bol bol kitap okutmalı, onların cahil olarak kalmaması için elimizden gelen her türlü fedakarlığı yapmalıyız.

4.Bencil olmamak: Bencillik kişinin sadece kendini düşünmesi ve kendi çıkarlarını ön planda tutmasıdır.. Bu da insanların birbirinden uzaklaşmasına neden olur ve sevgisizliği doğurur. Paylaşma, yardımlaşma gibi değerlerin yok olmasına neden olur. Onun için ben değil biz duygusu içinde olan nesiller yetiştirmeliyiz.

5.Erdemli olmak: Kendini bilen, güzel ahlaklı , doğru, dürüst, güvenilir, vatanını ve milletini seven çocuklar yetiştirmeliyiz.

6.Kitap okumak: Kitap okumanın temeli küçük yaşlardayken atılmalıdır. Okumak insanı aydınlık yollara götürür, kişinin ufkunu açar ve yeni şeyler öğrenerek kendimizi dar bir alan hapsetmeyiz. Yeter ki okuma alışkanlığı kazandıralım.

7.Alay etmemek: Çocuklarımıza öğretmemiz gereken en temel değerlerden biri de e alay etmemektir. İnsanlara tepeden bakmamayı, kimsenin acısı ile, duyguları ile  fiziksel özellikleri ile alay etmemeyi öğretmeliyiz çocuklarımıza. Alay etmek kişinin acizliğinin ve aşağılık duygusu içinde olduğunun göstergesidir aslında.

8. Yalan söylememek: Yalana bir alışan çocuk bunu alışkanlık haline getirdiği zaman işte o zaman sonuçlar kötü olur. Ne olursa olsun çocuklarımızın dürüst ve yalancı olmaması için onlara örnek olmalıyız ve biz yetişkinler de asla yalan söylememeliyiz.

9.Hayvan sevgisi ve doğa sevgisi: Hayvanlara karşı merhametli olmayı, doğaya zarar vermemeyi ve onları sevmeyi öğretmeliyiz. Hayvanlar da candır ve onların da tıpkı biz insanlar gibi sevişmeye gereksinimi vardır, korunmaya, barınmaya ve güven duymaya gereksinimi vardır. Doğamızı ise hunharca katletmemeliyiz. Unutmamalıyız ki bu doğa , bu toprak ana bizim her şeyimizdir. Onun için çocuklara bunları öğretmeliyiz.

10. Doğruya doğru, yanlışa yanlış demeyi: Çocuklar doğru olana doğru diyebilmeli, yanlış olana yanlış diyebilmelidir. Doğru olanı saptırmamalı ve yalan yollarına başvurmamalıdır. Haksızlık karşısında susmamalı, doğru ve hak olanın yanında yer almalıdır.

bb

Taşeron İşçi Nedir ?

 Taşeron Ne Demek ?


          Bir işin bir kısmını, asıl işi yapan kurum ya da kişiden alarak yapan kişi ya da firmaya taşeron adı verilir. Taşeron kavramı yasalarda “alt işveren” olarak adlandırılmaktadır. Taşeron işçiler bir işin asıl kısmında değil de asıl işin yürümesine yardımcı yan kollarda görevlendirilebilir. Örnek vermek gerekirse hastanelerde asıl işin muayene, tedavi vb. Tıbbi müdahalelerdir. Bu sağlıklı yürümesi için gerekli olan temizlik vb. işler ise yardımcı işlerdir. Hastane asıl iş olan tıbbi müdahale ile ilgili işleri herhangi bir taşeron firmaya veremez. Ancak temizlik gibi yardımcı işleri taşeron firma ile anlaşarak şirketin çalışanlarına yaptırabilir.

         Taşeron işçiler artık birçok şirket tarafından yardımcı işlerde kullanılıyor. Çünkü şirketler kendi bünyesinde çalıştırdıkları işçilerin sigorta vb. Masraflarından kurtularak daha fazla kar elde ederler.

Ancak tam olarak tanımı yapılmamış ve çalışma şartları iyileştirilmemiş olan taşeron işçiler keyfi uygulamalarla haddinden fazla çalıştırılarak emeklerinin karşılığını tam olarak almayabilirler.  Çünkü şirketler daha fazla kar amacıyla 8-10 kişi gerektiren bir işi 5-6 kişiyle yapma yoluna gidebiliyor.

Taşeron İşçilerin Sorunları Nelerdir ?


         Taşeron işçilerin karşılaştığı ve iyileştirme beklenilen alanlar şu şekilde sıralanabilir : mesai saatlerinin belli bir düzende olmaması, çalışma saatlerinin dışında yapılan işlerle ilgili mesai ücreti alamama, 11 ay çalıştırılıp işten çıkarılma suretiyle tazminat hakkı elde edememeleri.
         Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yaptığı çalışmalarla tazminatta ay hesabı uygulamasına geçerek 11 ay çalıştırılıp işten çıkarılan işçilerin tazminat almaya hak kazanmaları ve günlük 8 saatten fazla çalıştırılan işçilere mesai ücreti verilmesi yolunda çalışmalar yaparak taşeron işçilerin sorunlarını çözme yolunda adımlar atmaktadır.  

bb