Oktay
Sinanoğlu’nun Kültür ve Medeniyetimize Sağladığı Katkılar Nelerdir?
1975 yılında özel kanunla Oktay Sinanoğlu'na ilk ve tek Türkiye Cumhuriyeti Profesörü unvanı verilmiştir. 1 Temmuz 1963 tarihinde kimya alanında kendisine tam profesörlük unvanı verilmiştir. Oktay Sinanoğlu 20. yüzyılda Yale Üniversitesinde "tam profesörlük" unvanını en genç yaşta kazanan öğretim üyesi olmuştur. İlerleyen zamanlarda, son yüzyılda tam profesörlük unvanını alan en genç ikinci öğretim üyesi olduğu ortaya çıktı.
Türkiye'de bulunduğu dönemde çalışmalarını daha çok toplumda bir Türkçe bilinci oluşturmaya adadı ve Türkçenin yabancı dillerin istilası altında olduğunu vurguladı. Bunu defalarca söylemeye devam eden, milli bilinci yüksel olan, duyarlı bir insandır Oktay Sinanoğlu. Eğitim dilinin Türkçe olması gerektiğini ve yabancı dilin takviyeli olarak öğretilmesinin gerektiğini savundu. Türkçede bulunan yabancı kökenli olduğunu söylediği bazı kelimelere çeşitli karşılıklar önerdi. Bu anlamda kültür ve medeniyetimize çok katkısı olmuştur. Çünkü milli benliğini, milli kültürünü korumaya çalışmış ve yabancı özentiliğinden vazgeçilmesi gerektiğini çıktığı televizyon programlarında da devamlı söylemiştir. Dilin sadeleştirilmesi ve Türkçenin bilimsel terminolojiye uygun hâle getirilmesi konusunda çalışmalar yapmıştır.
Onun bu gayreti Türkçenin
bilim ve teknoloji alanlarında daha etkin bir şekilde kullanılmasını teşvik
eden önemli adımlardır. Oktay Sinanoğlu, yurt içinde ve yurt dışında
gerçekleştirdiği bilimsel çalışmalarıyla Türk biliminin uluslararası alanda
tanınmasına önemli katkılar sağlamıştır. Bye Bye Türkçe ve Hedef Türkiye adlı
eseri okuyan insanlarda milli bilincin oluşmasını sağlamıştır. Bir ülkenin
eğitim dili kendi resmi dili olmalıdır, yani bizim resmi dilimizde Türkçe
olmalıdır demiştir. Bilime merakı olan Oktay Sinanoğlu kendini geliştirmiş
büyük bir bilim insanı ve büyük bir yazardır. İnsanın ana diline sahip çıkması
gerektiğini söylemiştir. Çünkü ana dili bir milletin benliğidir, kültürüdür
kısacası her şeyidir. Kültürün gitmişse he şeyin gitmiş demektir. Kültür toplumun gönlüdür demiştir Oktay Sinanoğlu.
Oktay Sinanoğlu'nun şu sözleri de onun kültürümüze olan bağlılığını ve katkısını bize en güzel şekilde anlatır:
“Soru sormasını bilen insan
yetiştirecek bir eğitim gerekiyor.”
"Dilini unutan kavimlerin tarihten
adları bile silinir gider."
“Nerede görülmüştür ki, kendi
yurdunda, o ülkenin vatandaşı, en düşük muameleyi görsün, mağdur edilsin.”
“İki dil bilen iki insan eder ama
kendi dilini bilmeyen eksi yüz insan eder.”
“Kafalar garibanlaşmış, hatta
perişan olmuş; çünkü kafalar köleleştiriliyor, kafalar sömürgeleştiriliyor.”
“Bir ulusun dilinin yok edilmesi en
büyük kölelik ve bir kültürel soykırımdır.”
“Hiçbir ayrımcılığı da kabul
etmiyorum. Türkiye'deki 1950'lerden beri başlayan ve yoğunlaşan dış kaynaklı
ayrımlar, sağcılık, solculuk, şuculuk, buculuk gibi ayrımların hepsi dışarıdan
özellikle çıkarıldı.”
“Gençler, bilim için akıllarını matematiğe sarılarak, gönüllerini ise Türkçeye sarılarak geliştireceklerdi."
0 comments:
Yorum Gönder
YORUMLARINIZI YORUMLAMA BİÇİMİNİ "ANONİM" SEÇEREK İSİM, MAİL ADRESİ VB. YAZMAK İLE UĞRAŞMADAN KOLAYCA YAYINLAYABİLİRSİNİZ. KÜÇÜK BİR TEŞEKKÜRÜN BİLE BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ VE DEĞERLİ OLDUĞUNU UNUTMAYIN...