kompozisyon örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kompozisyon örnekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sorumluluk İle İlgili Bilgilendirici Metin Yazınız

 

Sorumluluk İle İlgili Bilgilendirici Metin Yazınız


Sorumluluk; bir kimsenin üstüne aldığı, yapmak zorunda bulunduğu ya da yaptığı bir iş için gerektiğinde hesap verme durumudur. İnsan sorumluluk aldığı zaman, bir işte emek ettiği zaman ve o sorumlulukları hakkı ile yerine getirdiği zaman daha değerli olur ve daha çalışkan olur. Gün içinde hepimizin üzerine düşen sorumlulukları vardır. Bu sorumluluklar yerine getirildiği zaman işle tıkırında gider, kimse sorumsuzluğunu yerine getirmediği zaman ise her şey sarpa sarar ve işler yolunda gitmediği için düzensizlik, kaos ve ortamı oluşur. 


Örneğin  bir çocuk sabah erkenden kalkıp yatağını düzenlerse, akşamdan çantasını hazırlamış olursa, öğretmen tarafından verilen ödevleri zamanında yaparsa bu çocuk hem mutlu, hem çalışkan, hem sorumluluk sahibi bir insan olur ve güzel alışkanlık gelecekteki yaşamına da olumlu yönde etki eder. Daha disiplinli , planlı ve programlı bir insan olur. Ağaç yaşken eğilir diye bir söz vardır. Ne öğrenirsek küçük yaşta öğrenmeliyiz. Çünkü ileride öğrenmek daha zorlaşıyor ve kişinin yaş ilerledikçe motivasyonu düşebiliyor. Bunun için çocuklara küçük yaşta sorumluluk sahibi olma becerisi kazandırılmaya çalışılmalıdır. Sorumluluk sahibi insan çalışkan insandır ve bunu hayatının her alanına yayar. 


Böylece insan ile iletişimi de güçlü olur ve toplum tarafından sorumlu kişilere saygı gösterilir. İnsan, yaşadığı sorunlardan dolayı çevresini suçlamaktan vazgeçmeli, dinsel ve ahlakî değerler çerçevesinde irade gücünü ve sorumluluk duygusunu artırmak için çalışmalıdır der. Albert Schweitzer. Bunun için çok çalışmalıyız ve sorumluluklarımızı zamanında yerine getirmeliyiz.

bb

Spor Yapmayı Seviyor Musunuz? En Çok Hangi Spor Dallarına İlgi Duyuyorsunuz.

 

Spor Yapmayı Seviyor Musunuz? En Çok Hangi Spor Dallarına İlgi Duyuyorsunuz.


Spor yapmak hem beden sağlığımız için hem de ruh sağlığımız için çok önemlidir. Spor yapan insan daha zinde oluyor ve daha mutlu oluyor. Aklımızdaki boş takıntılarımızdan da spor sayesinde kurtulabiliriz. Ben  spor yapmayı çok seviyorum. Çünkü spor yapmak için benim için bir zevktir. Spor alışkanlık haline getirmeliyiz ve vücudumuzun ihtiyaç duyduğu egzersizleri yapmalıyız ve bedenen kendimizi daha güçlü hissetmeliyiz.  


Nasıl ki yemek , içmek, uyumak, eğlenmek vücut için bir gereksinim ise vücudun spora da gereksinimi vardır. Günümüz dünyasında her türlü yiyecek  ve içeceğe daha çabuk ulaşabildiğimiz için daha çok yemeye başladık ve daha çok kilo almaya başladık. Bu da küçük yaşlardan itibaren insanlarda çeşitli hastalıkların sayısını artırmaya başladı. Bu hastalıkların artmaması için sağlığımıza dikkat etmeliyiz,  aşırı tüketmemeliyiz hiçbir şeyi. Hayatımıza spor dahil etmeliyiz ve bizi rahatlatan ve bizi mutlu eden, yeri geldiği zaman bizi az da olsa zorlayan sporlar yaparak vücudumuzu daha sıkı hale getirmeliyiz.  


Ben en çok futbola ilgi duyuyorum. Çünkü takım arkadaşlarımla birlikte çalışmak, keyif almak, birlikte daha nice ortak duygulara sahip olmak beni daha mutlu ediyor ve kendimi daha iyi hissediyorum. Topun peşinde koşmak , topla çeşitli hareketler yapmak ve seyirciler önünde top oynamak çok da güzel oluyor Küçüklüğümden beri futbol maçlarına gidiyorum, izliyorum ve elimden geldiği kadar oynamaya çalışıyorum.

bb

Alın Teri İle İlgili Bilgilendirici Metin Yazınız.

 

Alın Teri İle İlgili Bilgilendirici Metin Yazınız.

 

“Hiç kimse elinin kazandığından daha hayırlı ve tatlı bir yiyecek yememiştir. Allah’ın peygamberi Davud da (A.S.) bizzat çalışarak elinin emeğini yerdi.” der. Buhari. Gerçekten de alın teri ile kazanılan yiyecek insanı daha mutlu hissettirir ve kişi kendini daha özgüvenli, daha saygıdeğer bir konuma ulaştırır. Alın teri insanın kendi emeği ile kazandığı her şeydir. Bunun için alın teri ile kazanılan şeyler belirli bir emek gerektirir.


 Evde yatarak hiçbir şeye ulaşamayız. Çünkü hazır yemek, yan gelip yatmak kişiyi tembelleştirir ve aşırı konfor da kişinin zihninin ve bedeninin çürümesine neden olur. Oysa çalışmak, alın teri ile para kazanmak ve kimseye muhtaç olmadan dimdik durabilmek kişiyi daha onurlu ve daha özgür bir kimse yapar. Alın teri olmadan kazanılan para haram  paradır  ve o para bir işe yaramaz. Kişiye fayda sağlamaz ancak zarar veriri haram para. Onun için helal yoldan para kazanmaya çalışmalıyız. Örneğin gireceğimiz sınava kendi emeğimiz ile çalışmalıyız ve günler öncesinden hazırlanmalıyız.


 Çalışan arkadaşımızdan kopya çekerek aldığımız yüksek notlar akın teri değildir. Emek hırsızlığıdır, başkasının alın terini yok saymadır. Bunların olmaması için kendi bileğimizin hakkı ile kazanmalı ve kazandığımız parayı da zevkle harcayıp hayattan tat almaya bakmalıyız.

bb

Açtırma Kutuyu, Söyletme Kötüyü Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 

Açtırma Kutuyu, Söyletme Kötüyü Atasözü  İle İlgili Kompozisyon


İnsanlar arasında geçmişte olumsuz olaylar yaşansa bile bunlar görmezden gelinmiş olabilir. Ancak kimi insanlar haddini aşarak hiçbir şey olmamış gibi davranırlar, kendilerini üstün görmeye çalışırlar. Bu durumdaki geçmişteki olumsuz olayları bilen kişi gerçekleri ortaya çıkarabilir, o yüzden dikkatli olmak gerekir. Öyle ben her şeyi bilirim, ben mükemmelim gibi boş havalara girmemek gerekir. Çünkü her insanın hataları vardır, kapatılmış gün yüzüne çıkarılmayan hadsizlikleri olabilir.


 Bundan dolayı ben çok akıllıyım, ben çok kusursuzum gibi boş boş konuşulmamalıdır. Çünkü geçmişinizi bilen kişi bir anda sizin yanınıza gelir ve sizi kendi yakın çevrenizin yanında, arkadaşlarınızın, dostlarınızın yanında küçük düşürebilir  ve  hatalarınızı ortaya çıkarır. İşte o zaman hadsizlik yapan kişi  kişi mosmor olabilir. Bundan dolayı da atalarımız “Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü” demiştir. Kimsenin ar damarına basmamalıyız. Kimseye haddimizi aşacak davranışlarda bulunmamalıyız. Yoksa bizim de kötü yanımızı çıkaracak olan birileri olur ve o zaman yaptıklarımızdan pişman oluruz ve iş işten geçmiş olur.


 Onun için kutuyu hiç açtırmamak, kimsenin etlisine sütlüsüne fazla müdahale etmemek en akıllıca olanıdır. Hiç kimse hatasız değildir, herkesin hataları vardır. Empati kurmak gerekir ve kimseyi sadece görünenle yargılamamak gerekir. Kendi geçmişimize de bir dönüp bakmalı, ondan sonra başkaları hakkında hakkımız varsa yorum yapmalıyız.

bb

Gençler Sadık Olmak İster Yapamazlar, Yaşlılar Sadık Olmamak İster Yapamazlar Atasözünü Açıklayınız.

 

Gençler Sadık Olmak İster Yapamazlar, Yaşlılar Sadık Olmamak İster Yapamazlar Atasözünü Açıklayınız.

 

Gençliğin heyecanı ve yaşam deneyimlerinin eksikliğinden dolayı gençler yanlış yollara gidebilir, yakınlarına sadakatsizlik gösterebilirler. Çünkü genç oldukları için hata yapma olasılıkları da oldukça fazladır. Bazı yaşlı kimseler ise yaşlılığın getirdiği psikolojinin de etkisiyle hayatlarına renk katmak, gençlik yıllarındaki gibi heyecan gibi yaşamak isterler.

 

 Ancak yaşlı insanlar artık gençlikteki gibi güzel ve çekici değillerdir. O eski parlak ve güzel yıllar sona ermiştir. Yüz buruşmuş, el titremeye başlamıştır. Yakışıklılık ve eski kuvvet kalmamıştır artık. Onun için de yaşlı kimseler sadık olmak istemese bile onlara bakan kimseler olmayacaktır. Yaşlı kimselere bakan kişiler sadece onların paralarını yemek, elindeki mirasa konmak için birlikte olacaklar, daha sonra onları kısa zamanda terk edeceklerdir. Bunun için de atalarımız gençler sadık olmak ister yapamazlar, yaşlılar ise sadık olmamak ister yapamazlar demiştir.

 

Yine de her şeye rağmen insan gençken kendine hakim olmalıdır ve iradesi ile hareket etmelidir. Yaşlılar ise yaşının olgunluğunu taşımalı, sadakatli olmalı, kendilerini komik duruma düşürecek davranışlardan kaçınmalıdır.

bb

Kitap, Okul, Öğrenci, Yuva, Huzur Kelimeleri İle İlgili Kompozisyon

 

Kitap, Okul, Öğrenci, Yuva, Huzur Kelimeleri İle İlgili Kompozisyon


Eğitim ve öğretim yuvası olan okullar bir toplumun en önemli kurumudur. Okulda verilen eğitimin nitelikli olması gerekir. Öğretmenler de  kendilerini iyi yetiştirmeli ve öğrencilerine faydalı bir öğretmen olmalı, onların yaparak yaşayarak bilgileri öğrenmesini sağlamalıdır. Okul öğrencilerin yuvası gibidir. Nasıl ki aile içinde sıcaklık, samimiyet ve muhabbet varsa okulda da öğretmenler arasında güzel bir iletişim ortamı olmalıdır. Böylece ailede olan huzur okulda da olmuş olur. 


Bunun sonucunda da öğrenciler hem başarılı olur, hem daha sosyal olur, hem de okula severek gelir. Çocukların geleceğin aydınlarıdır. Onun için okulda okutulacak kitaplar onların gelişimine uygun olmalıdır. Sadece ders kitapları ile yetinilmeyip kaynak kitaplara da başvurulmalıdır. Böylece öğrenci farklı kaynaklardaki soruları çözerek daha çalışkan olur ve kendini geliştirir.  Öğretmenler öğrencilerin dikkatini çekecek materyaller hazırlamalıdır. Böylece çocuk derse daha çok yoğunlaşır ve anlatılan bilgileri de daha iyi kavramış olur. Çocuğun kendisinin de materyal yapması sağlanmalı ve kendine olan özgüveni bu sayede geliştirilmeye çalışılmalıdır. 


Eğitim çocuğu sevmekle başlar der ülkemizin kurucusu, büyük insan Mustafa Kemal Atatürk. Öğretmenler de öğrencilerini koşulsuz sevmeli ve onlara daha sonra bilgi vermelidir. Çünkü her işin başı sevgi, saygıdır. Karşılıklı sevgi ve saygı ortamı beraberinde huzur ortamının oluşmasını sağlayacaktır.

bb

İyi ve Kötü Yönlerimizi Bilmek Niçin Önemlidir, Kendi Tanımayan İnsan Hayatta Ne Gibi Olumsuzlarla Karşılaşır, Kötü yanlarınızı İyiye Çevirebilmek İçin Neler Yaparsınız. Açıklayınız

 

İyi ve Kötü Yönlerimizi Bilmek Niçin Önemlidir, Kendi Tanımayan İnsan Hayatta Ne Gibi Olumsuzlarla Karşılaşır, Kötü yanlarınızı İyiye Çevirebilmek İçin Neler Yaparsınız. Açıklayınız​.


İyi ve kötü yönlerimiz bizim nasıl bir kişilik özelliğine sahip olup olmayacağımızı bize göstereceği için önemlidir. İnsan kendini iyi tanımalı, sevmeli, güçlü ve zayıf yanlarının neler olduğunun farkına varıp buna göre hareket etmelidir. Kendini tanımayan insan kendini geliştirmez ve olumsuz yönlerini olumlu hale getiremez. Oysa kendini tanıyan insan kendini geliştirir, olumlu yönde değişir ve ilerler. Güçlü ve zayıf yanlarımızı bilmek hayatta daha güçlü olmamızı sağlar ve kendimize olan güvenimiz, öz saygımız bu sayede artar.


 Örneğin; zayıf yanlarımı ele alacak olursam, çok duygusal ve aşırı alıngan bir insanım. Aşırı hassas olduğum için, kimseye kötülük beslemediğim için bana yapılan en ufak bir kötülükte hemen üzülüyorum ve bunu günlere kafama takıyorum. İşte bu benim zayıf yanım. Ben bu zayıf yanımı geliştirmek için gerekirse uzmanlardan deste almalıyım ve dünyanın hassas ve duyarlı insanlar için çok da uygun bir yer olmadığının farkına vararak her şeyi kafama takmamalıyım ve aşırı alınganlığı da bırakmalı, kendi yoluma bakmalıyım. Böyle yaptığım zaman hem aşırı üzülmeyeceğim, hem de kendimi tanıdığım için daha mantıklı hareket edip aşırı duygusallıktan da kurtulmuş olacağım. 


Güçlü yanım ise çok iyi kitap okuma, hikaye yazmadır. Bu yönlerimi de iyi geliştirirsem ileride iyi bir yazar olabilirim ve ülkemde tanınabilirim. Kendini tanımayan insanlar kendine güvenmeyi de öğrenmezler ve sürekli depresif duygular içinde hareket ederler ve kendilerine bir yaşam düzeni kurmazlar. Bu tür durumlardan kurtulmak için kendimizi tanımalı, zayıf yanlarımızın farkında olup onu nasıl en aza indirgeyebilirim düşüncesi ile hareket etmeye çalışmalıyız.

bb

Vatanseverlik, Şehitlik ve Gazilik İle İlgili Kompozisyon

 

Vatanseverlik, Şehitlik ve Gazilik İle İlgili Kompozisyon


Vatanını seven insan vatanına ihanet etmez ve vatan uğrunda verilecek canı varsa bunu seve seve feda eder. Çünkü gerçek vatanseverlik sözle değil uygulama ile belli olur. Vatan için çalışan, vatan için alın teri döken insanlarımız gerçek anlamda vatansever insanlarımızdır. Çünkü bizim dini inançlarımıza göre vatan yolunda hayatını kaybeden, Allah yolunda öldürülen Müslüman  kişi şehittir. Vatan yolunda, Allah yolunda, savaş esnasında düşmanla çarpışıp yaralı kalan Müslüman  kişiye ise gazi deriz. Şehitlerimizin ve gazilerimizin hakkı asla ödenemez.


Kutsal kitabımız olan Kuran-ı Kerimde şehitler ile ilgili şu ayet çok anlamlıdır: “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler; Allah’ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar. Onlar, Allah’tan gelen nimet ve keremin; Allah’ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesinin sevinci içindedirler.” (Âl-i İmrân, 169-171)


Vatanı İçin Allah yolunda düşmanla çarpışmış ve yaralanmış gazilerimiz için sevgili Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafa  (sav)ise şu sözü söylemiştir:

“Allah yolunda yaralanan her bir yaralı muhakkak kıyamet gününde yarası kanayarak gelir. Rengi kan rengi, kokusu ise misk kokusudur.” (Buhârî, Sayd, 31.)


İşte tüm bunlardan dolayı vatanın kıymetini bilmeliyiz. Bu vatan için canını feda eden şehit ailelerini kendi ailemiz gibi  görmeli, onların emanetlerine sahip çıkmalıyız. Düşmanla çarpışmaktan korkmamalı, savaştan kaçmamalıyız. Çünkü vatan bir milletin namusudur, onurudur.  Katil İsrail; her geçen gün Gazze’deki Müslümanları katletmekte ve binlerce insan yaşamını kaybetmektedir. Orada hayatını kaybeden insanlar vatanları için çarpıştığı için, Müslüman oldukları için şehit olmuşlardır. Oradaki insanların ölen yavrularına bakıp yavrum şehit oldu, bir babanın eşine bakıp eşim şehit oldu demesi onların gerçek anlamda Müslümanlığı yaşadıklarını gösterir. Ölümden korkmuyorlar, seve seve vatanları için hayatını kaybediyorlar.  


Bu da Filistinli kardeşlerimizin  nasıl bir iman gücüne sahip olduklarını hepimize göstermiştir. Filistinli kardeşlerimizin dinine olan bağlılıkları ve iman güçleri sayesinde Müslüman olmayan kimseler bile İslam dinini araştırmaya başlamış ve bu dinin ne kadar değerli bir din olduklarının farkına varmışlardır.  Hakkımızda şehitlik yazılmışsa canımız feda olsun bu vatana. Gazilik yazılmışsa yine  çarpışırız bu vatan için şehit olana kadar.

bb

Dengeli Beslenme İle İlgili Bilgilendirici Metin

 

Dengeli Beslenme İle İlgili Bilgilendirici Metin


İnsan yaşamında en değerli hazinelerden biri de insanın sağlıklı olması, yeterli ve dengeli bir beslenme düzenine sahip olmasıdır. Dengeli beslenmeyi hayat alışkanlığı haline getirmeyen insanlar kilo al, kilo ver, tekrar kilo al, tekrar kilo ver şeklinde hayatında düzensizliklerin olmasına neden  olur. Bedenin sürekli kilo alıp kilo vermesi ise onun normal olan dengesini bozmaya başlar ve insanda çeşitli sağlık sorunları başlar. 


Sağlımızın bozulmaması için, sürekli hasta olmamak için, psikolojik açıdan kendimizi iyi hissetmemiz için yeterli ve dengeli beslenmeliyiz. Günde iki ya da üç öğün bir insana fazlası ile yeter. Günümüzde her çeşit gıdanın artması, sofraların daha zengin olmasını sağlamış ama insanın ise sağlık yönünden daha kötü olmasına neden olmuştur. Bundan dolayı sofrada  belli ana yemekler olmalı, sağlımızı tehlikeye atan şekerli gıdalar, unlu gıdalar fazla olmamalıdır. 


Yeterli ölçüde karbonhidrat ve protein alımı, yap alımı olmalıdır. Çünkü her şeyin aşırısı zarardır. Dengeli beslenmeye ek olarak spor yapmayı unutmamalıyız. Çünkü spor yapmak hem bedene hem de ruha iyi gelir. Tüm bunlardan dolayı sağlık her şeydir, sağlık yaşamdır bunun için de yeterli ve dengeli beslenmeliyiz ve kendimize çekidüzen vermeliyiz.

bb

Bir Eşya Olmak İsteseniz, Ne Olurdunuz? Neden?

 

Bir Eşya Olmak İsteseniz, Ne Olurdunuz? Neden?


Bir eşya olmak istesem kitap ve kalem olmak isterdim. Çünkü bunları kullanana insanlar dünyaya yön veren, icatlar yapan insanlardır. Onların elinde can bulmak isterdim. Kitap olmak isterdim çünkü insanlar beni okuyarak kendilerini geliştirirler ve daha kültürlü kimseler olurlar. Kalem olmak  isterdim. Kalem de dünyayı değiştiren, insanlığın yolunu aydınlatan eşyalardan biridir. Hani alim unutmuş, kalem unutmamış diye bir söz vardır ya. Yazmanın ne ne kadar önemli olduğunu anlatır ve yazılan şeyler tarihler boyunca unutulmaz. O yazılan şeyleri sağlayan da kalem olduğu için yani ben olduğum için mutlu olurdum. 


Kitap ve kalem her yere götürülebilen, taşınması kolay olan  ama insanlığa katkı sağlayan en değerli eşyalardan biridir. Bundan dolayı kalem ve kitap olmak isterdim. Çocuklar kitabı okur ve onlar gelişir, çocuklar kalemle yazar ve kendilerini daha iyi ifade ederler. Kitaplar ve kalemler belki  basit eşyalar olabilir ama bu duruma göre değişebilir. Mesela bir kırtasiyeci için kitap ve kalem eşyadır ama onu kullananla için en değerli eserlerdir. Bunun için kitap ve kalem olmak isterdim. Tabi bunun için de kağıt gereklidir. Üçü de olmak isterdim diyebilirim.


 Kimi insanlar beşik olmak isteyebilir. Çünkü dünyanın en masum varlıkları olan bebeklerin kendilerinde sallanmalarını isteyebilir. Bunun için beşik olmak da güzel fikirdir. Kimi insanlar salıncak olmak isteyebilir, kimileri yatak, kimileri masa, kimileri sandalye, bilgisayar, cep telefonu vb. gibi daha da çoğaltabiliriz.

 

bb

Bir İnsan Psikolojik Sorunlarını Çözme Konusunda Kendi Kendinin Doktoru Olabilir Mi?

 

Bir İnsan Psikolojik Sorunlarını Çözme Konusunda Kendi Kendinin Doktoru Olabilir Mi?


Bireyin ağır bir psikolojik sorunu yoksa, psikolojik sorun gündelik işler, stresle başa çıkma, panik yapma gibi sorunlar ise kişi kendi kendinin psikolojik sorunlarını çözebilir ve kendi kendinin doktoru olabilir. Yeter ki sorunları beynimizde kemikleştirmeyelim, bu sorunlarım geçmeyecek, bu takıntılarım bitmeyecek gibi öğrenilmiş çaresizlik içine girip sorunlarımızı kendini gerçekleştiren kehanete dönüştürmeyelim.  Bu anlamda birey;  ilk olarak kendini iyi tanımalı, kendi keşfetmeli, ailesinde de kendine benzer sorunları olan olmuş mu bunu araştırmalı.


 Yani genlerle geçen psikolojik sorunlar da olabiliyor. Bunların hepsi tek tek araştırılmalıdır.. Kişi; olumlu yanlarını, olumsuz yanlarını, kalıplaşmış yargılarını, öğrenilmiş çaresizliklerini bilmelidir ve ona gör kendine bir yo çizmelidir. Ağır bir psikolojik sorun yoksa kişi kendi psikolojik sorunlarını çözebilir fakat sorunlar ağırsa mesela kişide şizofren belirtileri varsa, obsesif kompulsif varsa ve daha ağır hastalık belirtileri varsa bu durumda kişi tek başına sorunlarını çözemez. Bunun için mutlaka bir uzmandan, psikiyatr bir doktoran yardım almalı, gerekirse en kısa zamanda  ilaç tedavisine başlamalıdır. Ne yazık ki hayatta ne zaman, nasıl, ne şekilde başımıza ne geleceğini bilemiyoruz. Her şey biz insanlar için. En sağlıklı bir insan bile bir anda ağır psikolojik sorunlara yakalanabiliyor.


 Bunun da kişinin doğduğu aile ortamı, çevresi ve genetiği ile ilgisi vardır. Onun için  bu konular iyi araştırılmalıdır. Sorunlar insanı ağır hasta edecek düzeyse değilse kişi bu sorunların ne olduğunu iyi belirlemeli, kendine bir yol çizmeli, düşüncelerini sorgulamalıdır. Böyle yaptığı zaman hem kendi doktoru olmuş olabilir hem de başına gelen ufak problemleri daha kolay halledebilir. Ağır sorunlar ise mutlaka aile, uzman ve kişi işbirliği ile çözülebilir.

bb

“Hürriyet Olmayan Bir Memlekette Ölüm ve Çöküş Vardır. Her İlerleyişin ve Kurtuluşun Anası Hürriyettir.” Sözünü Açıklayınız.

 

“Hürriyet Olmayan Bir Memlekette Ölüm ve Çöküş Vardır. Her İlerleyişin ve Kurtuluşun Anası Hürriyettir.” Sözünü Açıklayınız.


Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş Savaşı’nı başlatmış ve milletini başka milletlerin kölesi yapmamak için hayatı boyunca mücadele etmiştir. Bağımsız olmayan bir millet yok olmaya mahkumdur. Bunun için de hürriyet olmayan bir memlekette çöküş ve ölüm vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir demiştir. 


İnsan ancak özgür olduğu yerde gelişebilir, ülkesine fayda sağlayabilir. Bağımsızlığımız olmadığı zaman ne ana dilimizi konuşabiliriz, ne kültürümüzü yaşatabiliriz, ne de milli benliğimizi koruyabiliriz. Başka milletlerin kölesi olduğumuz zaman insan yerine konmayız. Hiçbir değerimiz olmaz. Özgür olmadığımız için her şeyi baskı ve zorlama ile yapmak zorunda kalırız. Böyle olduğumuz zaman da  ölüden farkımız kalmaz.


 Oysa ilerlemek için, bilim ve fen yolunda gitmek için özgür düşünceye, özgür iradeye gereksinimin vardır. Bunlar ancak kendi ülkende özgürce yaşadığın zaman olur. Bunun için vatanımızı korumalıyız, bağımsızlığımız elden gitmemesi için çok çalışkan olmalıyız, üretken olmalıyız ve ülkemizi iyi yerlere getirmeliyiz. Hürriyetimiz elden gitmeden onun kıymetini bilmeliyiz .

bb

Yetenek ve Çalışkanlık Arasındaki İlişkiyi Açıklayınız.

 

Yetenek ve Çalışkanlık Arasındaki İlişkiyi Açıklayınız.


Yetenek doğuştan gelir fakat yeteneğin daha iyi hale gelmesi için kişinin kendini geliştirmesi gerekir. Kendisini geliştirmesi için de çalışması gerekir. Yetenekli insanlar iyi bir çalışma ile kendini çok iyi yerlere getirebilirler. Bunun için yetenek ile çalışkanlık arasında yakın bir ilişki vardır. Yeteneğin var ama çalışmıyorsan, çalışkan bir insan değilsen o yetenek zamanla körelmeye başlar. 


Çalışkan insanlar aynı zamanda yeteneklerinin de farkında olan, yetenekleri doğrultusunda  kurslar alan, özel dersler alan kimselerdir. Örneğin; Doğuştan keman çalmaya, resim yapmaya yeteneği olan bir çocuğa iyi bir eğitim verildiği zaman o çocuk ileride çok iyi yerlere gelebilir ve dünyada tanınmış sanatçılardan biri olabilir. Bunu sağlayan şey ise çalışmak, çalışkan olmak, sorumluluklarını yerine getirmektir.


 Yeteneklerimizin kıymetini bilmeliyiz ve yeteneğimizi daha da iyi hale getirmek için var gücümüzle çalışmaya, alın teri dökmeye devam etmeliyiz. Yetenekle ile çalışmak arasında, yetenek ile çalışkan olmak arasında ilişki vardır. Bu kişinin azmine, sabrına ve emeğine bağlıdır diyebilirim. Yeteneklerimizin daha da mükemmel hale gelmesi için çalışmaya devam etmeliyiz.

bb

Kültürümüze Yerleşmiş Çay İle İlgili Yarım Bırakılan Cümleleri Metinle İlişkilendirerek Tamamlayınız.

 

Kültürümüze Yerleşmiş Çay İle İlgili Yarım Bırakılan Cümleleri Metinle İlişkilendirerek Tamamlayınız.


Çay sohbettir çünkü çay içilerek, çay günleri yapılarak insanlar bir araya gelirler. Aslında çay bahane sohbet şahane gibi bir şey olur. Çay sohbettir çünkü çay insanları bir araya getiren, onların birlikte eğlenmesini sağlayan, birbirleri ile iletişim kurmasını sağlayan bir araçtır. Misafirliklerde, toplantılarda, iş yemeklerinin arkasından vb daha birçok şeyde çay içilerek gün içindeki sorunlar konuşulur, tartışılır ve güzel bir muhabbet dili ortaya çıkar.


Çay eşitliktir çünkü çayın etrafında birleşme olur ve çay içilerek her insan içinden gelen dertlerini ortaya koyar ve herkesin acıları, sevinçleri paylaşılır ve güzel bir ortam, eşitlikçi bir ortam sağlanmış olur. Çay içerken bir araya gelen kişileri her türlü konudan konuşabilir ve herkes istediği muhabbeti açabilir. Bunun için çay eşitliktir.


Çay davettir çünkü insanları çaya davet etmek onları muhabbete davet etmek, sevgiye davet etmek, paylaşmaya davet etmek, nazik olmak demektir. Sevdiğimiz insanları çaya davet ederek onlarla güzel vakit geçirir ve onlara değer verdiğimizi, nezaket sahibi insan olduğumuzu gösteririz. Çay sayesinde çok güzel dostluklar, arkadaşlıklar kurulur ve samimi bir ortam sağlanmış olur.

bb

Sabırlı Olmak Bize Neler Kazandırır?

 

Sabırlı Olmak Bize Neler Kazandırır?


Sabırlı insan başladığı işi sonuna kadar götürebilen, azimli ve kararlı insandır. Her iş süreç gerektirir. Bir işte başarılı olmak istiyorsak önce kendimize plan ve program yapmalıyız. Daha sonra disiplinli bir şekilde çalışarak işimizi sonuna kadar götürmeliyiz. Sabretmediğimiz zaman başarılı olmayız ve yaptığımız işten de hiçbir şekilde verim alamayız. Bu durumda da kazanan değil kaybeden oluruz. İnsan sabırlı olduğu zaman daha akılcı kararlar alır ve bu kararları uygulama yoluna gider.


 Doğru kararlar alırız. Sabırlı olan insanın olaylara bakış açısı da değişir. Zamanı daha doğru ve daha verimli kullanırız. Sabırlı olmak anlık öfkelerden korur ve bizi iyiliğe teşvike eder. Böylece kendimizi daha rahat ve daha mutlu hissederiz. Sabırlı olmak kişiyi hem bedenen hem de ruhen iyileştirir. İnsanlar ile iletişim  daha güçlü ve daha sağlıklı olur. Bunun için her işin başı sabırdır ve sabır ile koruk helva olur, dut yaprağı atlas  diyen atalarımız sabrın ne kadar değerli bir şey olduğunu anlatmışlardır. 


Sabırlı olmadığımız zaman işler yolunda gitmez ve başarılar bizimle olmaz. Aceleci olduğumuz için işlerimiz güzel bir şekilde tamamlanmaz ve işler yolunda da gitmez. Sabrın önemi ile ilgili şu söz de çok anlamlıdır:  “Sabret ki her şey hissettiğin gbii olsun, sabret ki her şey gönlünce olsun.” der Mevlana

bb

Gelecek İle İlgili Kompozisyon

 

Gelecek İle İlgili Kompozisyon


Gelecekte yaşayacağımız iyi bir hayata için şimdiden hazırlanmak ve harekete geçmek gerekir. Bugün için bir şeyler yapmalıyız ki geleceğimiz daha garantili ve daha huzur dolu olsun. Her insanın geleceğe dair hayalleri vardır fakat kimse bugünden neler yapabilirim diye düşünmez. Önce bugünden geleceğe ne gibi yatırımlar yapabilirim demeliyiz. Bunun için planlı, programlı ve disiplinli bir yaşam sürecimiz olmalıdır.  Yaşam boyu öğrenmeye çalışmalıyız. Kendimize, içimizde yaşadığımız çevreye faydalı olmaya devam etmeliyiz. 


Bizi meşgul eden, bizim gelecekte mutlu olmamızı sağlayacak en önemli yatırım okumaktır. Onun için kitap okuma alışkanlığı edinmeliyiz. Sevdiğimiz bir meslek dalında çok iyi olsak, çok iyi paralar kazansak bile kitap okumaktan asla vazgeçememeliyiz. Yaşlandığımız zaman bedenen iş göremeyecek duruma geldiğimiz zaman bize yakın arkadaş olan, bize dost olan yegane şey kitaplarımız olacaktır, kitaplarımız bizim ruhumuzu beslemeye devam edecektir. Gelecekte daha huzurlu bir ülkede yaşamak için adaletli olmalıyız, insan haklarınsa saygılı olmalıyız. Vatanımız ve milletimiz için çok  çalışmalıyız. Vatanımızı daha iy yerlere getirmek için bilim ve ilim yolunda yürümeliyiz. Kendimizi okumaya, araştırmaya yönlendirmeliyiz. 


Bugün olduğu gibi gelecekte de başarılı, merhametli ve iyi bir insan olmalıyız. Kazandığımız paralar ile yoksullara yardım etmeliyiz ve okumak isteyip de okuyamayan yoksul ailelerin çocuğuna umut olmalıyız. Dürüst ve güvenilir bir yaşam geçirmeli, dürüst bir insan olarak bu dünyadan ayrılmalıyız. Boş gelip boş gitmemeliyiz. Dolu gelip dolu gitmeliyiz ve arkamızda iz bırakacak eserler bırakmalıyız. Geleceğimiz için daha çok çalışmalı, alın teri dökmeliyiz.

bb

Anlaşmazlıkların, Savaşların Ve Kavgaların Olmadığı Bir Dünyada Yaşayabilmemiz İçin Neler Yapmalıyız Konulu Bilgilendirici Metin

 

Anlaşmazlıkların, Savaşların Ve Kavgaların Olmadığı Bir Dünyada Yaşayabilmemiz İçin Neler Yapmalıyız Konulu Bilgilendirici Metin

 

Savaşların olduğu, kavgaların olduğu, anlaşmazlıkların olduğu dünya karanlık bir dünyadır.  Buralar henüz aydınlanmamış, insan insanın kurdu olmuş, düşmanı olmuş bir dünyadır. Dünya böyle olmasaydı şu anda hiçbir ülkede savaş yaşanmazdı, hiçbir çocuk ölmezdi, hiçbir kadın evlatsız, hiçbir evlat da ana ve babasız kalmazdı. Ne yazık ki dünya düzeni diye bir şey tutturulmuş ve güçlü olan güçsüz olanı eziyor ve doğru, dürüst ve haksızlık  karşısında susan insanlar da hızla çoğalıyor.

 

İnsanoğlunun yaşamına anlam katan hayatını güzelleştiren değerler vardır. Bu değerlerin başında gelenlerden birisi ise barıştır.  Barışı yaymalıyız her yere savaşı değil. Savaşların olmadığı bir dünyada yaşamak için önce vicdan ve merhamet sahibi olan insanlar çoğalmalıdır. Dünyanın neresinde bir insan acı çekiyorsa kendimizi onun yerine koymalıyız ve empati kurmalıyız. Barış ve kardeşlik dünya düzenine yön vermelidir. Bilim ve teknoloji insanlığı yok etmek için insanlığı var etmek için ilerlemelidir. 


Nükleer silahlar yok edilmeli, çocuklar mutlu olmalı, kadınlar korkmamalı, insanların refah seviyesi yükseltilmeye çalışılmalıdır. Her ülke ekonomik bakımdan güçlü olmalı, her ülke bilim ve fenni kendine rehber edinmelidir. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın diye bir söz vardır ya işte bu söz insana verilen değeri gösterir. Onun için insanı yaşatma gayreti içine girmeliyiz ve çok çalışmalıyız.

 

Hoşgörü hakim olmalıdır dünyaya. Hiçbir ülke başka bir ülkenin sınırlarını işgal etmemelidir. Savaşlara dur denilmeli, savaşa hayır kampanyaları düzenlenmelidir. Haksızlık karşısında, adaletsizlik, yolsuzluk, liyakatsızlık karşısında susulmamalıdır. Kötülüklere baş kaldırılmalı, insanlığa yakışan işler yapılmalıdır. Bilinçli ve eğitimli insanlar çoğalmalı ve herkes insanlığı yaşatmak için yarış içinde olmalıdır. Savaşa, akan kana dur denilmelidir. Yardımlaşma ve dayanışma  toplumlarda artmalıdır. Farklı kültürlere, inançlara saygı duyulmalıdır. Uluslararası hukuk kurallarına ve anlaşmalara saygı gösterilmelidir.


 Barışın sağlanması için diplomatik yollarla anlaşmazlıklar çözülmelidir, ülkeler arasında işbirliği ve dayanışma sağlanmalıdır, silahsızlanma ve silah kontrolü sağlanmalıdır, insan haklarına saygı duyulmalıdır, kriz anlarında, barışı korumak ve krizleri çözmek için uluslararası barış gücü devreye girmelidir, adalet ve eşitlik olmalıdır, ülkeler arasında kültürel iletişim artırılmalıdır.  


Bunlar sağlandığı zaman dünya düzeni sağlanır kan aktığı zaman değil, çocuklar öldüğü zaman değil, evler yıkıldığı, canlar gittiği zaman değil. Ne güzel demiş Yunus Emre;

Gelin danış olalım,

İşi kolay kılalım,

Sevelim, sevilelim,

Bu dünya kimseye kalmaz ve elbette ki kalmayacaktır …

bb

Yaşlı İnsanlarda Bilgelik Var Mıdır, Nedenleriyle Açıklayınız.


Yaşlı İnsanlarda Bilgelik Var Mıdır, Nedenleriyle Açıklayınız.


Yaşlı insanlar yaşamları boyunca geçirdiği  yıllar,  onlara kattığı deneyimler ile daha bilge olmaya başlarlar. Onların sonsuz bir bilgeliği vardır diyebilirim.  Deneyimlerine, zaferlerine ve yenilgilerine dayanarak sizlere tavsiyelerde bulunurlar.


 Bilgi anlamında inanılmaz bir zenginliğe sahiptirler ve onlardan  çok şey öğrenebiliriz. Yaşlı insanlar bizlere doğru yolu gösteren, deneyimlerinden bizim de faydalanmamızı isteyen, bizlere okuma zevkini, araştırma zevkini aşılayan kimseler olduğu için onlar bilge insanlardır, bilgili insanlardır ve bizim en değerlilerimizdir. Onlarla sohbet etmek, onlara aklı danışmak kendimiz daha güçlü ve daha iyi hissetmemizi sağlar.


Her yaşlı insan bilge insandır diyemeyiz. Çünkü  yaşlı olup kendini hiç geliştirmemiş, hayata dair yeni tecrübeler kazanmamış,  çok sönül bir yaşam sürmüş kişilerden pek bir fayda sağlanmaz. Bilge olanlar daha çok hayatı boyunca çalışanlar, kendilerini geliştirenler ve topluma faydalı olan kimselerdir. Böyle yaşlılar mumla aranır. Çünkü bunların hayatı boyunca topluma faydalı olmuştur, insanlığa faydası olmuştur. Faydalı olan, okuyan, araştıran yaşlı insanlar bilgelikleri ile gençlere yol gösterir onların da kendi yaptığı hataları yapmaması için elinden gelen şeyleri yapar ve bize yardımcı olur.

 


bb

Sizce Sevgi Her Şeyin İlacı Mıdır Örneklerle Açıklayınız.

 

Sizce Sevgi Her Şeyin İlacı Mıdır  Örneklerle Açıklayınız.


Sevgi bana göre her şeyin ilacıdır. Çünkü insan sevilince, sevince hayat anlam bulur. Yazılan şarkılar, türküler, şiirler bile içinde sevgiyi barındırır. Sevgi, insanı insana yaklaştırır. Kardeşlik, dayanışma, birlik ve beraberlik ortamını doğurur. Sevgi her şeyin ilacıdır. Örneğin; Hayatında ailesinden hiç sevgi almamış, insanlara karşı mesafeli ve soğuk duran kimseler vardır. Bu kimselere baktığımızda onların merhametsiz gibi olduğunu düşünürüz. Oysa onlarla konuştuğumuzda, duygularını, acılarını dinlediğimizde onların ne gibi acılar yaşadığını kendi ağızlarından dinlediğimizde aslında sevgisizliğin ne denli acı bir şey olduğunu anlarız.


 Çünkü böyle insanlara sevgi verilmemiştir, ait olma duygusu hissettirilmemiş ve böyle insanlar  sevgiden mahrum bırakılmıştır. Böyle kimselere sevgi ile yaklaştığımız zaman, merhamet ile yaklaştığımız zaman kendilerini bırakıverip ağlamaya ve haykırmaya başlarlar .Çünkü hayatlarında onlara sevgiyi hissettirecek kimseler olmaya başlamıştır artık. Yani sevgi o acıların ilacı olmuştur artık. Sevgi ile her şey daha güzel olur. Sevgi hayattır, sevgi emektir, sevgi alın teridir, bir parça ekmeği ikiye bölüp paylaşmayı bilmektir sevgi. Dünya sevgi ile anlam bulacak, dünya sevgi ile savaşları sona erdirecektir. 


Yeter ki sevmeye ve sevilmeye bırakalım kendimizi. Sevginin olmadığı yerde ise insanlar arasında kocaman duvarlar olacak, samimiyet olmayacak, biz değil ben duygusu ile yetişmiş insanlar olacak, kardeşlik ve barış olmayacaktır. Oysa sevgi her türlü iyiliklerin temelidir. Sevgi ile ilgili şu söz de çok anlamlıdır:

“ Ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi için der ünlü halk şairimiz Yunus Emre. Kavga kavgayı getirecek, sevgi ise sevgiyi artıracaktır unutmayalım.

bb

Vefalı Olmak Ne Demektir? Bayramlarda Büyüklerinizi Ziyaret Etmek Niçin Önemlidir? Kendinizi, Özellikle Yaşlanmış Olan Büyüklerinizin Yerine koyarak düşüncelerinizi paylaşınız.

 

Vefalı Olmak Ne Demektir? Bayramlarda Büyüklerinizi Ziyaret Etmek Niçin Önemlidir?  Kendinizi, Özellikle Yaşlanmış Olan Büyüklerinizin Yerine koyarak düşüncelerinizi paylaşınız.

 

Vefalı olmak demek iyilik eden insanların iyiliğini asla unutmamak, yeri ve zamanı geldiği zaman kendisine iyilik edenlere iyilik etmek ve o kimselerin zor anında onları yalnız bırakmamak, sevgide bağlılık demektir. Bayramlarda büyüklerimizi ziyaret etmek onlara olan vefamızı, saygımızı ve sevgimizi göstermek içindir. Yani gerçekten onları candan sevdiğimiz için bayramda büyüklerimizi ziyaret ederiz. Vefalı olmak; insana yakışan en önemli erdemlerden biridir. 


Bize iyiliği dokunmuş, bizim zor anımızda olan insanları hiçbir zaman unutmamalıyız. Büyüklerimize karşı saygıda kusur etmemeliyiz ve onların hayat tecrübelerinden faydalanmalıyız. Onların bir işi olduğu zaman onları yarı yolda bırakmamalıyız. Çünkü onlar yaşlandığı için her işi gençliğindeki gibi yapamazlar ve zorlanabilirler. Bize düşen görev ise onların zor anında ellerinden tutmak, onların duygularına tercüman olmak ve onlara sımsıkı sarılmaktır. Bunu yapan insan da vefalı kimsedir. Vefalı olmanın önemini şu sözle de özetleyebiliriz:


“Dostlarını daima vefa ile hatırla can! Arayan sen ol, bulan sen; tanıyan sen ol, kucaklayan sen. Kula vefası olmayanın Hakka vefası olmaz der Mevlana. İşte bunun için her zaman büyüklerimize, eşimize, dostumuza vefalı olmalıyız ve onları daima hatırlamalıyız.

bb