Genel Kültür etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Genel Kültür etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ütü Yapmanın Püf Noktaları Hakkında Bilgi

 Ütü Yapmanın Püf Noktaları Hakkında Bilgi


Ev hanımları için önemli bir sıkıntı oluşturan ev işlerinin başında ütü yapmak gelir. Sadece ev hanımları değil öğrenci evleri ve diğer bekar evlerinde de en meşakkatli işlerden biridir ütü yapmak. Çoğu zaman ertelenir… ama bazıları zevkle yaparken bazıları da istemeye istemeye ütünün başına geçer. Ütü yaparken aşağıda sıralayacağımız hususları göz önünde bulundurduğunuz takdirde ütü yapmanın sanılandan daha kolay bir ev işi olduğunu göreceksiniz.

1. Öncelikle hemen ilk elinize geçen giysiden başlayarak ütülemeye başlamayın. Giysileri ipek ve sentetik, yünlü, pamuklu ve keten gibi gruplara ayırın. Ütünüzü düşük sıcaklıkta –orta da olabilir- ayarlayıp biraz bekledikten sonra ipekli ve sentetik giysilerinizi ütüleyin. Ütüyü orta sıcaklığa getirdikten sonra yünlü giysilerinizi ütüleyin. Yüksek sıcaklıkta ise pamuklu giysileri ve ketenleri ütüleyebilirsiniz. Sıcaklığa dikkat etmek çok önemli; çünkü sıcaklığı ayarlayamazsak ütünün kumaş üzerinde hareketi zorlaşacağı gibi istenmeyen sonuçların doğması da muhtemeldir.

2. ütülerken dairesel hareketler yerine boyuna ütüleyin ve kırışık bölgelerde buhar püskürtmeyi ihmal etmeyin. Ve ütü biter bitmez ya katlayın ya da askıya asarak kaldırın.
3. perde vb. büyük parçaları ütülerken üzerini havlu benzeri kumaşlarla kapladığınız daha büyük bir masa tercih etmeniz işinizi kolaylaştıracaktır. Ya da ütü masası yanına yerleştireceğiniz bir sandalye ile ütülenen kısımları kırıştırmadan sandalye üzerine çekebilirsiniz.
4. ütü yaparken sıkça rastlanan sorunlardan biri de hassas kumaşların parlamasıdır. Bunu engellemek için tülbent vb. bir kumaşın üzerinden ütüleyebilirsiniz.
5. Pilili denilen kumaşlarda önce iç taraftan bastırıp daha sonra dıştan buharla ütülemek işinizi kolaylaştırır.


6. Çok fazla kırışıklık olan bölgeleri açmakta zorlanıyorsanız ıslak bir kumaşı kırışık bölgenin üzerine koyarak ütüleyin.
7. Ütü yapmayı kolaylaştıran en önemli husus ise kurutma yeriniz varsa makinenin sıkmasına izin vermeyin. Islak çamaşırları baş aşağı asın kuruduğunda hemen hemen hiç ütüye gerek kalmadığını göreceksiniz.

bb

Katar Hakkında İlginç Bilgiler

 Katar Hakkında İlginç Bilgiler


Özellikle son dönemlerde Arap ülkeleri ile yaşadığı gerginlik ve Türkiye'nin yanında yer alan duruşu ile ülkemizin gündeminde önemli yer etmeye başlayan Katar ile ilgili ilginç bilgileri sizler için derledik . Umarız yazımızı beğenirsiniz .

1. Kişi başına düşen gelir itibari ile dünyanın en zengin ülkesi konumundadır .
 Yaklaşık olarak kişi başına 127 bin dolar milli geliri olan ülke kendisine bu konuda en yakın ülke olan Lüksemburg' a 25 bin doların üzerinde fark atmaktadır .

2. Bayraklarında yer alan dokuz zikzak , körfezde bulunan ve bağımsızlığını kazanmış olan dokuz Arap ülkesini temsil etmektedir .

3. Katar çok küçük bir ülkedir , bunu ülkemiz ile kıyaslayarak anlatmak istersek Bursa kadar bir alan kapladığını söyleyebiliriz . Körfezde yer alan Katar'ın yalnızca Suudi Arabistan ile kara sınırı bulunmaktadır .

4. Ülkenin nüfusu 2 milyon civarındadır ve bu nüfusun yalnızca 300 bin kadarlık bir kısmını yerel halk oluşturmaktadır . Yerel halkın dışındaki kısmı ise Hindistan , Pakistan , Endonezya , Filipinler , Bangladeş , Mısır , İran , Filistin gibi çok çeşitli ülkelerden gelmiş halk oluşturmaktadır . Katar'da 8 bin dolayında da Türk vatandaşı yaşamaktadır . " Katari " adı verilen yerel halkın yaşam standardı inanılmaz yüksek . Elektrik , doğalgaz , sağlık hizmetleri , su , eğitim vb. aklınıza gelebilecek birçok hizmet tamamen ücretsiz olarak verilmekte .

5. Ülkede tarımsal üretim neredeyse hiç yok . Bu tür ihtiyaçların tamamına yakını yurtdışından karşılanmakta .

6. Ülkede alkol satışı bulunmamakta . Alkol yalnızca otellerde sunulmakta ve başka bir ilginç özellikte tütün satışının yıllık belli bir kotaya bağlanmış olması .



7. Doha ülkenin başkenti ve en gelişmiş kentidir . Nüfusu yarıya yakını bu kentte yaşamaktadır . Ülkede yerli halk dışında hiç kimse mülk sahibi olamamaktadır .

8. Bir Arap ülkesi olması sebebiyle ilk anda herkes tarafından zenginliğinin kaynağı petrol olarak düşünülmesine rağmen Katar'ın zenginliğinin temel sebebi doğalgaz rezervidir . Katar dünyanın en büyük 3. Doğalgaz üreticisi durumundadır .

9. 1996 yılında Katar emirinin 137 milyon dolarlık mali katkısı ile yayın hayatına başlayan El-Cezire televizyonu Arap dünyasında bağımsız yayın yapan tek medya kuruluşu olarak kabul edilmektedir .

10. Türkiye ve Katar ilişkileri son dönemde oldukça yükselişe geçmiş durumda .  Katar ülkemize en çok yatırım yapan 7. Ülke durumunda . Ülkemizin Ortadoğu'daki ilk askeri üssü Katar'da açılacak ve Katar'a ülkemizden asker gönderilecek .

bb

Grip ve Nezle Nedir?

 Grip Nedir ?

Grip inflüenza adı verilen virüsler yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Şiddetli kas ve eklem ağrıları, 390C üzerinde ateş, halsizlik, öksürük, titreme ve baş ağrısı gibi belirtilerle kendini hissettiren bir hastalıktır. İnflüenza virüsü hapşırık ve öksürük sonucu havaya saçılan damlacıklar aracılığıyla çok hızlı bir biçimde bulaşabilmektedir. Havadaki virüsün solunması yoluyla bulaşabildiği gibi hastalıklı insanlarla ve onların kullandığı eşyalara temas yoluyla da bulaşabilmektedir. Çocuklar, yaşlılar, kalp, böbrek, akciğer, şeker hastalığı gibi kronik hastalıkları olan kişilerde grip çok daha tehlikeli olabilmektedir.  Bu gibi hastalıkları olanlarda daha ağır seyreden hastalık ölüme varan sonuçlara neden olabilmektedir.

Grip Hastalığında Risk Grupları
Solunum yoluyla ve temas yoluyla bulaşan bir hastalık olması sebebiyle kalabalık ortamlarda bulunanlar yüksek risk alındadır. Okullar, Kamu kuruluşları gibi kalabalık ortamlarda virüs kapma olasılığı fazladır. Çocuklar, yaşlılar ve kronik rahatsızlıkları bulunanlar da hastalığa yakalanma riski yüksek gruplar arasında yer alır.

Gripten Nasıl Korunulabilir ?
-Her yıl düzenli olarak grip aşısı yaptırmak önemli bir korunma yoludur.
-Temas yoluyla bulaşabilmesi sebebiyle hastalık virüsünü kapmış kişilerle teması en aza indirmek gerekir.
-Solunum yoluyla bulaşabilmesi sebebiyle hastalık virüsü sık olduğu kalabalık ortamlardan mümkün olduğu kadar uzak durmak gerekir.
-Hapşırma ve öksürme sırasında kağıt mendil kullanmak virüsün etrafa yayılarak salgın oluşmasını engellemek açısından önemlidir.
-elimizle ağzımızı kapatmak sakıncalıdır. Çünkü elimize bulaşan virüs temas ettiğimiz eşyalara da bulaşacağı için yayılması daha kolay olur.
- sağlıklı bir yaşam, dengeli beslenme ve bol sıvı tüketimi hastalıktan korunma açısından önelidir.


Hastalığa Yakalanlar Ne Yapmalıdır ?
Hastalıktan kurtulmak için yapılması gereken en önemli şey bol istirahattir. Mümkün olduğu kadar sıvı tüketilmeli ve anti-gribal ilaçlardan yararlanılmalıdır.

Grip ve Nezle Arasındaki Fark Nedir ?
Grip ve nezle aynı yollarla kişiden kişiye geçen hastalıklardır. Nezlede genellikle istirahate gerek yoktur. Nezlede ateş ya yoktur ya da hafiftir, gripte ise yüksek ateş vardır. Nezlede hafif kırgınlık vardır, gripte ise halsizlik fazladır. Kısacası birbirine benzemekle beraber grip çok daha ağırdır ve kesin istirahat gerektirir.

bb

Magnezyum Eksikliği ve Belirtileri Hakkında Bilgi

 Magnezyum Eksikliği ve Belirtileri Hakkında Bilgi


Demir eksikliği kadar çok dikkat çeken bir durum olmasa bile magnezyum eksikliği , magnezyumun üç yüzden fazla vücut fonksiyonu üzerinde etkili olması sebebiyle çok önemli bir mineraldir .  Kalp , böbrekler ve kas başta gelmek üzere tüm organlarımızın magnezyuma gereksinimi bulunmaktadır . Magnezyum ayrıca diş ve kemik yapısının muhafazası için de önemli bir görev üstlenmektedir .  Hamilelerde fetüsün normal gelişimi açısından büyük önem taşıyan bu mineral , kabızlığın giderilmesi ve kan şekerinin düzenlenmesi gibi birçok alanda da önemlidir .

Magnezyum Eksikliğinin Belirtileri Nelerdir ?
Magnezyum eksikliği anormal bir sağlık sorunu olmadığı sürece ya da devamlı ilaç kullanımı gibi bir durum olmadığı taktirde çok rastlanan bir durum değildir . Yetersiz beslenme , aşırı alkol kullanımı , kanser , böbrek rahatsızlıkları , şeker hastalığı , bazı ilaçların ve antibiyotiklerin düzenli kullanımı gibi durumlarda vücut magnezyum emilimi etkilenebilir ve magnezyum eksikliği meydana gelebilir .
Aşırı halsizlik ve enerji eksikliği magnezyum eksikliğinin başta gelen belirtileridir .  Kas zayıflığı , kas krampları da halsizlikle beraber görülebilir . 


Uzun süreli magnezyum eksikliği ise potasyum ve kalsiyum seviyelerinin düşmesine yol açar ve sodyumun vücuttan atılmasına mani olur . Magnezyum eksikliği olan bireylerde magnezyum seviyesi düzenlenmezse kişide halüsinasyon görme , kalp yetmezliği gibi hayati sorunlar ortaya çıkabilir .
Magnezyum gıdalar aracılıyla alınan karbonhidratın işlenmesinde görev aldığı için uzun zaman magnezyum bakımından yetersiz beslenenlerde insülin direnci artabilir .
Araştırmalar uzun süreli magnezyum eksikliğinin kırmızı kan hücrelerinin seviyesinin düşmesine ve bu hücrelerin kırılganlaşmasına sebep olduğu tespit edilmiştir .

bb

Sera Nedir?

 Sera Nedir ?


Ağaç fideleri, çiçek fideleri, meyve-sebze fideleri gibi çeşitli bitkilerin yetişmesi için uygun ısı ortamı oluşturmak maksadıyla cam, naylon ya da daha farklı ışığı geçiren malzemelerle kaplanan yerlere denir. İlk kez İtalya’nın kuzeydoğusunda  Paduda şehrinde Daniel Barbora tarafından 1545 yılından sonra yapılmıştır. Seracılık daha çok ılıman bölgelerde tercih edilen bir bitki yetiştiriciliği türüdür. Ülkemizde Akdeniz ve Ege Bölgeleri seracılık faaliyetleri açısından elverişli ortamlara sahiptir. İç bölgelerimizde ise Bahar mevsimi ile birlikte başlayan seracılık faaliyetleri sonbahara kadar devam eder. İç bölgelerimizde hava şartlarının daha sert olmasından dolayı seracılığın maliyeti Akdeniz ve Ege Bölgelerine oranla daha fazladır. Çünkü ortam sıcaklığını ayarlayabilmek için daha fazla yalıtım ve ısıtma maliyeti ortaya çıkmaktadır.

Sera Yapımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

1. Sera yapımında dikkat edilmesi gereken faktörlerin başında rüzgar gelmektedir. Sera yapılacak yerin yerel rüzgarı ve şiddeti iyi bilinerek buna göre uygun malzeme seçilmelidir. Örneğin nadir rüzgar alan bir yere sera yaparken ahşap malzeme tercih edilebilirken, daha şiddetli yerlerde demir iskelet ve bağlantı elemanları kullanmak daha sağlıklı sonuçlar verir.
2. Örtü malzemesinde genel olarak sert ve yumuşak plastik ya da cam tercih edilir. Örtü malzemesini seçerken yaptığımız seranın büyüklüğü, kullanım amacı vb. koşulları göz önünde tutarak mümkün olan en ekonomik malzemeyi seçmek gerekir. Aynı zamanda kullanılacak malzemenin ışık geçirgenliği ve dayanıklılığı göz önünde bulundurulması gereken önemli noktalardandır.
3. Seralarda önemli hususlardan biri de havalandırmadır. Havalandırma için açılan pencerelerin seraya oranla yeterli büyüklükte olması, dışarıdan su almaması, kapalıyken rüzgarı içeri içeri almayacak şekilde yapılması gerekir. Rüzgar yönüne göre yapılmalı ki içeri de saha döngüsü sağlanabilsin. İyi bir havalandırma yapılmadığı takdirde bitkilerin yanma tehlikesi vardır.

Sera Çeşitleri

Seralar Fiziksel görüntülerine göre ve yüksekliklerine göre iki grupta toplanabilir.
A. Fiziksel Görünümüne Göre

1. Çatısız Seralar : Engebeli arazilerde doğal olarak oluşmuş duvarlar arasına kurulur.
2. Tek Çatılı Seralar : düz arazilerde ve küçük seralarda tercih edilir. Çünkü üzerine kar yağmur vb. birikerek yıkılma tehlikesi azdır.
3. Çok Çatılı Seralar : Büyük seralarda tercih edilir. Üzerine çok yük binmesi engellenerek daha sağlam olması için tercih edilir.

B. Yüksekliklerine Göre Seralar


1. Alçak Seralar : Bu tip seralar aşırı rüzgar alan yerlerde, rüzgarın etkisini en aza indirmek maksadıyla tercih edilir. Aynı zamanda çiçek vb. kısa boylu bitkileri yetiştirmek amacıyla yapılan seralarda da bu tip tercih edilir.
2. Yüksek Seralar : Çok sıcak bölgelerde sera içinde baskın ve boğucu bir hava oluşmaması için bu tip seralar tercih edilir. Aynı zamanda uzun boylu bitki yetiştirmek için de uygundur.
bb

Yanık ve Yanıklarda İlk Yardım

 Yanık ve Yanıklarda İlk Yardım


Yanık Nedir, Yanık Çeşitleri Nelerdir ?

Yoğun ısı, elektrik çarpması,çeşitli kimyasallara maruz kalma, kaynar su, alev vb. sebeplerle ciltte meydana gelen tahribata yanık denir. Yanık sonucu oluşan tahribat etkiye maruz kalan alanın büyüklüğü ve etkinin şiddeti ve devamlılığına göre değişiklik göstermektedir. Yanıklar kimyasal ve fiziksel yanıklar olmak üzere ikiye ayrılır.

1. Fiziksel Yanıklar :

- Yüksek ısı sonucu oluşanlar
- Elektrik çarpması sonucu oluşanlar
- Sürtünme sonucu oluşan yanıklar
- Donma sebebiyle oluşan yanıklar

2. Kimyasal Yanıklar

- Asitli maddelerin yol açtığı yanıklar

Yanıklar Nasıl Derecelendirilir ?

1. Derece Yanıklar : Yanık bölgede ağrı ve şişkinlik olur. 48 saatlik sürede iyileşir.
2. Derece Yanıklar : Yanık bölgede su dolu kabarcıklar oluşur, derinin kendini yenilemesi ile iyileşir.
3. Derece Yanıklar : derinin tamamı ve kaslar, sinirler üzerinde etkisi vardır. Sinirlere zarar verdiği için ağrı hissedilmez.



Yanıklarda İlk Yardım Nasıl Yapılır ?


Eğer yanık büyük çaplı ise mutlaka 112 aranmalıdır. Uzman ekipler gelene kadar ise ilk aşamada yanığa sebep olan etkenle yaralının bağlantısı hemen kesilmelidir. Elektriğe bağlı bir yanık vakasında hemen akım kesilmeli mümkün değilse tahta gibi iletken olmayan bir madde ile yaralının elektrikle olan bağlantısı kesilmelidir. Elektrik yanıklarında kesinlikle su ile müdahale yapılmamalıdır.  Isıya bağlı yanıklarda krem vb. maddeler kullanılmamalı, yanık bölgeye yoğun bir biçimde soğuk su dökülmelidir. Yanık vücutta çok bir bölgeyi etkilemişse elbiseler çıkarılmalı deriye takılan kısımlar kesilmelidir. Ödem oluşma ihtimalinden dolayı parmakta yüzük varsa çıkarılması gerekir.
bb

Evde Dondurma Nasıl Yapılır ?

 Evde Dondurma Nasıl Yapılır ?


Yaz aylarının vazgeçilemeyen ve en çok tüketilen yiyeceklerinden olan dondurmanın geçmişi çok eskilere dayanmaktadır. İlkel biçimli ilk dondurmanın persler zamanında ilk kez yapıldığı sanılmaktadır. Persler dağlardan getirdikleri karların içine şurup, şerbet vb. tatlandırıcılar katarak tekrar bu karışımı buzun içine gömüp dondurmanın ilk örneklerini yapmaktaydılar. Günümüzde Anadolu’da ilkbaharın gelmesiyle dağlardan getirilen karların içine pekmez karıştırılarak dondurmaya benzer bir yiyecek hazırlama geleneği sürdürülmektedir. Yüzyıllardır insanların damak tadına hitap eden dondurma ekonomik açıdan yaz aylarında gıda firmalarına önemli bir kar kapısı oluşturmaya devam etmektedir. Bu yazımızda sizlerin evde kendi dondurmanızı hazırlamanız için bir tarif vermek istedik. İsterseniz şimdi tarifimize geçelim.

Malzemeler

-iki litre yağlı süt
-iki buçuk su bardağı toz şeker
-iki tatlı kaşığı salep ( toz halinde salebi baharat satan yerlerde bulabilirsiniz.)
-bir paket vanilya


Hazırlanışı

-İki kaşık toz şeker ve saleple oluşturduğunuz karışıma bir su bardağı süt ekleyerek karıştırın ve bir kenarda bekletin.
-Kalan sütü kaynatın ve kaynayan süte kalan toz şekeri ekleyip önceden hazırlanan karışımı çırparak ilave edin.
- Karışımı yaklaşık yarım saat karıştırarak kaynatın.
- Ocağın altını kapattıktan sonra karışım ılıyana kadar beş dakika arayla karıştırın. Soğuyunca ağzını kapatıp dondurucuya atın.
- Bir iki saat arayla dondurucudan çıkarıp çırpın. Çırpılamayacak kadar katılaşana kadar bu işleme devam edin.
- Bu işlemlerin sonucunda bir buçuk kilogram civarında bir dondurma elde etmiş olacaksınız.
bb

Slime Nedir ? Nasıl Yapılır ? Zararlı Mıdır ?

 Slime Nedir ? Nasıl Yapılır ? Zararlı Mıdır ?


Slime son zamanlarda ülkemizde bir hayli yayılmaya başlayan hem çocukların ve gençlerin hem de yetişkinlerin yeni eğlence hamurudur . Bu yazımızda slime'nin ne zaman bulunduğunu , evde nasıl yapılabileceğini , içeriğinin ne olduğunu vb. merak edilen konuları açıklamaya çalışacağız .
Oyuncakçılarda bulunması mümkün olmakla birlikte insanlar özellikle eğlenceli bir yapım aşaması olması sebebiyle evde yapmayı tercih ediyor . Slimeler yapışmayan bir yapıda olmaları sebebiyle ve oyun hamurundan daha farklı bir eğlence sunmalarıyla çocuklar, gençler ve büyükler arasında yoğun ilgi görmeye başladı .

 Slime'nin Tarihi
Günümüzde popüler olmaya başlamasına rağmen slime'nin tarihi 1920 yılına kadar dayanmaktadır . Nobel ödüllü Hermann Staudinger 1920 yılında kimyasal deneylerinde yarı akışkan maddeler üzerinde yaptığı birçok çalışma neticesinde sl2yi elde etmiştir . Oyuncak olarak kullanılması bir hayli zaman sonra gerçekleşse de 1950'li yıllarda , elde edilen bu kimyasal ürünlerle diş macunu , sakız ve buna benzer ürünler tasarlanmaya başlamıştır .

Slime Nedir ?
Slime su , boraks , tutkal karışımı ile elde edilen hamurumsu yapıya sahip bir tür oyun hamurudur . Slime ilk kez Amerikalı bir oyuncak firması tarafından üretilmiştir .

Evde Slime Yapmak İçin Grekli Malzemeler
- Bir su bardağı oda sıcaklığında su
- Bir bardak ılık su
- Çay kaşığının ucunu dolduracak miktarda boraks (jellendirici)
- Tutkal ( su bazlı-polimer )
- İstediğiniz kadar sim
- Gıda boyası

Yapılışı
Bir bardak suya çay kaşığının ucu ile gıda boyası ve yine çay kaşığının ucu ile boraks atılır . İyice karışıp kıvama gelene kadar karıştırılır ve karıştırma işlemi bittikten sonra kenara alınıp bekletilir . Daha sonra yayvan küçük bir kaba su bazlı tutkal dökülür . Üzerine de oda sıcaklığında bekleyen diğer bir bardak su yavaş yavaş dökülür . Daha sonra en başta hazırlanan boraks ve gıda boyasından oluşan su da yavaş yavaş karışıma eklenir .  Kıvam alıncaya kadar karıştırılır ve isteğe göre sim de dökülebilir . Karıştırma işlemi slime kaba yapışmaz hale gelinceye kadar devam eder .

Boraks Zararlı Mıdır ?
Doğal bir mineral olan boraksın herhangi bir zararı olmadığı düşünülmektedir . Doğal bir deterjan olarak kullanılan ülkeler vardır . Ülkemizde de son zamanlarda borakslı deterjanlar satılmaya başlanmıştır ama kokusu sebebiyle pek rağbet görmemiştir .

Boraks Nereden Alınır ?
Eczanelerden , aktarlardan , organik pazarlardan ve güvenilir internet sitelerinden boraks alınabilir .

bb

Aşil Tendonu Nedir ?

 

Aşil Tendonu Nedir ?

      Aşil tendonu baldırdan gelen kasların topukla birleştiği noktaya verilen addır. Aşil tendonu adı verilmesinin sebebi Yunan Mitolojisindeki bir olaya dayanır. Mitolojiye göre Aşil’in annesi Tetis oğlunu bebekken ölümsüzlük ırmağı olan Stiks’e ( yun. Cehennem nehri) daldırmıştır. Nehre daldırırken oğlunu topuğundan tuttuğu için sadece o bölgesine su değmeyen Aşil  yalnızca topuğundan öldürülebilirdi. 

Homeros’un İlyada destanında geçen Troya Savaşı’nda Paris adlı düşmanı tarafından topuğundan vurularak öldürülmüştür.
       Aşil tendonu rahatsızları sporcularda özellikle de atletizle uğraşanlarda rastlanan bir sorundur.  Aşil tendonu rahatsızlıklarının en önemli sebeplerinden biri spor yapanların gereği kadar ısınmadan ani hareketler ve yüksek tempolu koşular yapmasıdır. Aşil tendonu ile ilgili sakatlıkların en risklisi tendonun kopmasıdır. Bunun tedavisi için ameliyat gerekir ve 2,5 ay gibi bir sürede iyileşme süreci devam edebilir. İyileştikten sonra normal aktivitelere dönmek biraz daha zaman alır.

Aşil Tendonu Sakatlığına Karşı Alınması Gereken Önlemler


1. Sporla uğraşanlar için aktiviteye başlamadan önce iyice kasları ısındırmak gerek.
2. Eğimli yamaçlara tırmanmak gibi kasları yorucu aktivitelerden mümkün olduğu kadar uzak durmak gerekir.


3. Koşarken birden bire tempo artırmak yerine yavaş yavaş tempoyu ayarlayarak süratlenmek gerekir.
4. Kendi potansiyelinizi bilerek hareket edin ve süreyi iyi ayarlayın.
5. Sporun bitiminde  mutlaka iyi bir dinlenme süresi ayırın.
bb

Madencilik İle İlgili Meslekler Nelerdir ?

 Madencilik İle İlgili Meslekler:


Ülkemiz madencilik yönünden zengin bir ülke olduğu için madencilik alanında iş kolları ve madencilik ile ilgili meslek dalları da bir hayli fazladır. Şimdi bunların neler olduğunu maddeler halinde sıralayalım:
Madencilik İle İlgili İş Kolları ve Meslekler Şunlardır :

*Alçı Dekorasyoncusu
*Arkeolog
*Maden Mühendisi
*Çelikhane İşletmecisi
*Doğramacı
*Ekskavatör Operatörü
* Alt Yapı Teknisyen
* Buldozer Operatörü
* Haddeci
* Maden Teknikleri

* Jeoloji Mühendisliği
* Kuyumcu
* İş Makineleri Tamircisi
* Jemorfolog
* İnşaat Teknisyeni
* Harita Kadastro Teknikleri
* İşletme Mühendisi
* Hidrojeoloji Mühendisi
* Mermer Teknikleri
* Maden Teknikleri
* Jeofizik Mühendisi
* Takı Teknikleri
* Vitrin Kuyumcusu
* Sıcak Demirci
* Petrol Ve Doğalgaz Mühendisi
* Plastik İşleme Teknisyeni
* Plastik Sanatlar Teknisyeni
* Sanayi Boyamacılığı ve Uygulama Teknisyeni
* Petro- Kimya Teknisyen
* Metalürji Malzeme Mühendisi
*Metalürji Teknisyeni
* Yapı Ressamı
* Jeoteknik Teknikleri

* Sondaj Teknikleri …vb gibi madencilik ile ilgili birçok iş kolları meslek alanları vardır.
bb

Atatürk Dönemi Dış Politikası Özellikleri ve İlkeleri Nelerdir ?

 Atatürk Dönemi Dış Politikası Özellikleri ve İlkeleri Nelerdir ?


- Gerçekçidir . Yapılması imkansız için şeyler için hayal kurulmaz . Realisttir .
- Halk egemenliğine dayalıdır . Halkın iradesi hakimdir . Yani demokrasi  ve cumhuriyet iç içedir .
- Bağımsızlıkçıdır ve bağımsızlık Türk Milleti için her şeyden çok önemlidir . Kuruluş Savaşı'nın kazanılmasını sağlayan en önemli unsur da bağımsızlık duygusudur .
- Milliyetçidir ve milli duygular ile hareket edilir . Kültür ögeleri , değerler ön plandadır .
- Atatürk ilkeleri Yurtta Barış ve dünyada barış ilkesi ile bir bütündür . Hiçbir ülke ile mecbur olmadıkça savaş istenmez ve her zaman barış hakim olmalıdır .

- Akılcı ve bilimseldir . Dogmatik bilgiler yoktur . Hurafe ve batıl inançlara yer verilmez . Yapılan işler ilim ve fen ile yapılmalıdır . Bunlara dayanmayan şeylerin geçerliliği yoktur .

- Eşitlikçidir . Halk arasında hiçbir yönden ayrım yapılmaz . Sosyal devlet anlayışı hakimdir .
- Başka devletlerin iç işlerine karışılmaz . Başka devletlerin de bizim iç işlerimize karışmasına izin verilmez .
- Misak-i Milli sınırlarına ulaşmayı amaç edinmiştir .
- Dünyadaki gelişmeleri takip eder .
Not : Kısaca Atatürk Dönemi dış politikası şunlardır :
* Bağımsızlık , Akılcılık , eşitlik , barışçılık , milliyetçilik , milli egemenlik , gerçekçilik .
bb

Ülkemizde Kimya Endüstrisinin Gelişimine Katkı Sağlayan Resmi/Özel Kurum Ve Sivil Toplum Kuruluşları

 Ülkemizde Kimya Endüstrisinin Gelişimine Katkı Sağlayan Resmi/Özel Kurum Ve Sivil Toplum Kuruluşları


ADCO Petrol Katkıları San ve Tic. A.Ş.
Ürettiği ürünler: Sanayi Yağı Katkıları, Rafineri Kimyasalları, Otomotiv Yağı Katkıları,  Antifriz Paket Katkıları, Sondaj Kimyasalları,  Yakıt ve Biyodizel Katkıları, Sentetik Baz Yağlar,  Hidrolik Fren Sıvıları (DOT3-DOT4), Yakıt ve Madeni Yağ Boyası,  Savunma Sanayi Yağları , Isı Transfer Sıvıları

Makine Ve Kimya Endüstrisi Kurumu
08/06/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname gereğince  bir İktisadi Devlet Teşekkülü olan Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu; kalkınma planları ve yıllık programlar dairesinde , imalat sanayi alanında, her türlü silah, patlayıcı madde, mühimmat, teçhizat , makina ve malzeme üretim kapasitelerini karlılık ve verimlilik durumlarını  göz önüne alarak , sivil savunma ve savunma ihtiyaçlarını karşılamak için üretim yapmaktadır .

3M San. ve Tic. A.Ş.
Ticari boya üretimi ve filitrasyon ürünleri imal etmektedir .

AK-KİM Kimya San. ve Tic. A.Ş.
Ürettiği ürünler: Yağ alıcılar, Kromatlama, Fosfatlama,  Plastik ve metal alt yüzeyler için temizleyiciler, Boya çürütücüler,  Asitle temizleme inhibitörleri,  Boya sökücüler, Yağlayıcı maddeler,  Paslanma önleyici yağlar, Meneviş Malzemeleri, Pas Alma Kimyasalları,  Su Şartlandırma Ürünleri, , Hernon Ürünleri, Polüretan Malzemeleri ,  Teknik Kimyasallar , Solventler

 ARKEM Kimya San.
Ürettiği ürünler: Monomerler, Aromatik / Alifatikler, Glikol Etelers, Alkoller,  Esterler, Ketonlar,  Glikoller,   Yüzey Aktif Maddeler

bb

İnovasyon Nedir ? İnovasyon Örnekleri Nelerdir ?

 İnovasyon Nedir ?


İnovasyon, değişen dünyada mevcut şartların yeni ihtiyaçları karşılayamaması halinde kurum , kuruluş , şirket vb. organizasyonların kendilerini yenilemesi olarak tanımlanabilir . Yani en basit tanımıyla bir yenilenme hareketidir .

İnovasyon iki temel süreçten meydana gelmektedir . Birincisi yeni bir fikrin , düşüncenin yaratıcı bir fikrin ortaya atılmasıdır . İkinci aşama ise ortaya atılan yaratıcı fikirlerin ürün , ticari bir değer ya da hizmet haline dönüştürülmesidir .

İnovasyonu yaratıcı düşüncenin ticari ustalıkla bir araya getirilmesi olarak tanımlamak mümkündür . İnovasyon yeni icatlar yapmak , yeni fikirler ortaya atmak anlamına geldiği gibi var olan materyallarin geliştirilmesi ve çağa uygun hale getirilmesi olarak da tanımlanabilir .

İnovasyon Örnekleri

- Bir tesettür firmasının kadınların baş örtüsü yaparken zaman kaybetmesinden yola çıkarak " çıt çıt " kullanarak saniyeler içinde kusursuz bir biçimde yapılan eşarp üretmesi inovasyondur. 

- Ütünün zaman ve emek kaybı oluşturduğunu gören bir firmanın yıkandığı zaman kırışıp buruşmayan kumaş üretmesi ve bunu pazarlaması inovasyondur .

- Çocukların omega-3 alabilmesi için bir firmanın omega-3 barındıran yumurtalar üretmesi ve bunları çocukların ilgisini çekecek şekilde , yemeye özendirecek biçimde paketlemesi inovasyondur .


- Büyük lokantalarda ya da askeriye gibi kurumlarda patateslerin soyulmasını kolaylaştırmak amacıyla üretilen makine bir inovasyondur  . 
bb

İç Mimarlık Nedir ?

 

İç Mimarlık Nedir ?


Herhangi bir mekanın mekan sahibi ve kullanıcılar için işlevsel, yapısal ve estetik açıdan en uygun biçimde düzenlenmesi için çözümler ve fikirler sunan meslek koluna iç mimarlık denir.  İç mimarlar çalışacakları mekanın yüzey ve hacim gibi fiziksel özelliklerini dikkate alarak estetik becerilerini ön plana çıkararak çalıştıkları ortamı hem göze hem de kullanım amacına en uygun hale getirmek için gayret gösterirler. Mesleğin temel amacı kullanıcıların yaşam kalitesini artırarak konfor ve estetiği birlikte sunabilmektir. İç mimarlar ortamı güzelleştirirken farklı malzemelerden alışılmışın dışında tasarımlar sunarak, sıradanlığın dışına çıkarlar. Dekoru ve tasarımları oluştururken göz önünde bulundurdukları en önemli unsurlardan biri de ekonomidir. Çalıştıkları ortamı en ekonomik yoldan en işlevsel ve konforlu hale getirmek için çalışmalar yaparlar.

İç Mimarlık Nasıl Ortaya Çıkmıştır ?


İlk kez 20. Yüzyılın başlarında Amerika'da hem eğitim olarak hem de bir meslek dalı olarak ortaya çıkmıştır.  İç mimarlık dekorasyon ve estetik sanatların bir birleşimi olarak tanımlanabilir. Ülkemizde iç mimarlık ilk olarak 1925 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Mimarlık Fakültesi bünyesinde başlamıştır.

İç Mimar Olmak İçin Ne Yapmak Gerekir ?


Üniversitelerin iç mimarlık bölümüne öğrenci kabul ederken farklı kıstasları olabilmekte ama öncelikle tüm üniversiteler için ortak olan ÖSYM bünyesinde yapılan öğrenci seçme sınavına girmek gerekiyor. Bunun dışında üniversiteler model çizimi, mülakat vb. özel sınavlar yapabilmektedir. İç Mimarlık taban puanlar incelendiği zaman iyi diyebileceğimiz bir üniversiteye gitmek için 400 puanın altına düşmemek gerekir diyebiliriz.
bb

Gluten Nedir, Hangi Besinlerde Bulunur , Zararlı Mıdır ?

 Gluten Nedir ?


Gluten en çok buğday olmak üzere arpa , yulaf , çavdar gibi tahıllarda bulunan bir protein grubudur . Son zamanlarda adını çok duymaya başladığımız gluten acaba zararlı mıdır ? faydalı mıdır ? ne işe yarar ?
Gluten ekmek yapma aşamasında yoğrulan hamurun ağsı bir yapı kazanmasını ve kabarmasını sağlayan maddedir . Yani hamura bir arada olma özelliği veren proteindir ve gluten olmadan hamurun mayalanması ve kabarması mümkün değildir .
Hamurun içerisinde bulunan yaklaşık olarak 30 tane proteinden glutanin ve gliadin birleşerek hamura sert ve sakızımsı yapıyı kazandırır . Buğdaydan elde edilen un su ile karıştırıldığında bahsetmiş olduğumuz iki protein suyu tutarak esnek gluten zinciri oluşturup birbirine bağlanır .

Gluten arpa , yulaf , çavdar gibi diğer tahıllarda da bulunmakla birlikte hiçbirinde buğdaydaki kadar etkin değildir .
Glutene karşı özel hassasiyeti bulunanlar yani Çölyak hastaları gluteni sindiremezler , git gide ince bağırsaklarındaki  villusların (minik çıkıntılar) silinmesiyle besin emilimi bozulur ve rahatsızlık duymaya başlarlar .
Erken teşhis konulmadığı taktirde kadınlarda adet düzensizliği ve kısırlık , çocuklarda büyüme geriliklerine , büyüklerde ise kemik erimesi ve kansızlığa neden olabilmektedir .

Gluten alerjisi belirtileri neler?
*İshal
*Kabızlık
*Steatorrhea (yağın dışkıda görülmesi)
*Karın ağrısı
*Aşırı gaz
*Demir eksikliği anemisi
*Kronik yorgunluk
*Halsizlik
*Kilo kaybı
*Kemik ağrısı
*Kolay kemik kırıkları
*Deride karıncalanma ve uyuşma hissi
*Yanma
*Kaşınma
*Deride renk değişikliği
*Ödem
*Baş ağrısı
*Solgunluk
*Anksiyete ve duyarlılık
*Konsantrasyon güçlüğü
Gluten alerjisi olduğu yönünde teşhis konulan kişiler mutlak surette gluten içeren besinlerden uzak durmalı ve alternatif besinlere yani glutensiz yiyeceklere yönelmelidir .



Glutensiz gıda nedir?
Gluten içeriği 20 mg/kg ile sınırlandırılan ve gluten alerjisi olan kişilerin beslenmesinde kullanılan yiyeceklere glutensiz gıdalar adı verilmektedir . Çölyak hastalığının tek tedavi yöntemi bu gıdalardır .
Normal ekmek , pasta , börek , makarna , bisküvi gibi pek çok gıda çölyak hastaları tarafından tüketilemez . Mısır unu , soya unu , patates unu gibi gıdalarda gluten bulunmadığı için rahatlıkla tüketilebilmektedir .



Glutensiz Yiyecekler
Pirinç ve pirinç unundan yapılan tatlılar, nohut, mısır, soya, bezelye, patates ve tüm sebzeler, meyveler bakliyat grubu, , et, balık,  tavuk, kuru yemişler, yumurta, süt, peynir, yoğurt, ayran, şeker, pekmez,  bal, mercimek, ayçiçek yağı,  zeytin yağı, mısır yağı, kanola yağı,  sebze çorbası,  soya yağı, et ve tavuk sularıyla hazırlanmış çorbalar.
Gluten alerjisi olanlar bunlara dikkat etmeli!
- Gluten içeren tahıllar olan buğday , yulaf , çavdar , arpa ve bunlarla yapılan yiyecekler kesinlikle tüketilmemelidir .
- Marketlerden alınan gıdaların içerikleri iyi araştırılmalı ve gluten içermediği teyit edilmelidir .
- Kozmetik ürünlerin içerisinde de gluten bulunabildiği için ağızdan vücuda kaçma riskine karşı gluten içermeyen kozmetik ürünler tercih edilmelidir .
- Kenarlarında yapışkan olan zarflar da gluten içermektedir , bu yüzden çölyak hastaları bu yapışkanları yalamamalıdır .
- Karton bardakların kenarı kıvrık olanları da gluten içerir uzak durmak gerekir .

bb

Araçlarda Bulunan İlk Yardım Çantalarında Bazı Malzemelerin Eksik Olması Durumunda Oluşabilecek Sorunlar Nelerdir ?

 Araçlarda Bulunan İlk Yardım Çantalarında Bazı Malzemelerin Eksik Olması Durumunda Oluşabilecek Sorunlar Nelerdir ?


Her gün yüz binlerce hatta milyonlarca araç trafiğe çıkmakta . Bu araçlar içerisinde milyonlarca insan bir yerden başka bir yere ulaşmaya çalışmaktadır . Maalesef gün içerisinde binlerce kaza da meydana gelmektedir . Aşırı hız , yorgunluk , alkol , cep telefonu ile konuşma vb. birçok sebepten kaynaklanan kazalarda insanlarımız ölmekte yüzlercesi de yaralanmaktadır . İşte bu yaralanma vakalarında hayati öneme sahip olan şey araçlarda bulunması gereken ilk yardım çantalarıdır . İlk yardım çantalarındaki malzemeler sayesinde yaralılara ilk müdahale yapılır ve bu sayede tam teşekküllü bir hastaneye ulaştırılıncaya kadar yaralının hayati tehlike yaşaması engellenmeye çalışılır.


 İlk yardım çantalarında bulunması gereken malzemeler şunlardır :

- Çengelli iğne , flaster , paslanmaz makas , üçgen sargı bezi , yara bandı , cerrahi eldiven , alimünyum yanık örtüsü , otomatik turnike , büyük sargı bezi , el feneri , antiseptik solusyon , esmark bandajı , gaz komresi


Araçlarda Bulunan İlk Yardım Çantalarında Bazı Malzemelerin Eksik Olması Durumunda Oluşabilecek Sorunlar Nelerdir ?


- Yaralı kan kaybı önlenemediği için büyük sıkıntı yaşayabilir hatta bu durum ölümle sonuçlanabilir .
- Turnike vb. malzemelerin bulunmaması kırık vb. durumlarda yaralının büyük acı çekmesine neden olabilir .
- yanık örtüsü vb. malzemelerin bulunmaması yanıkların olduğu kazalarda yaralının büyük acı çekmesine ve yanmaya bağlı acının şiddetinde büyük artışa sebep olur .
- Çengelli iğne , paslanmaz makas gibi malzemelerin bulunmaması müdahalenin gecikmesine dolayısıyla tehlikenin artmasına sebep olur .
bb

İnsan Kulağı Her Sesi Duyamaz. Bunu Bir Örnekle Açıklayınız.

İnsan Kulağı Her Sesi  Duyamaz. Bunu Bir Örnekle Açıklayınız.


 Vücudumuzda işitme görevini gören ve denge organını içinde bulunduran anatomik yapıya kulak denir. Dış kulak, orta kulak ve  iç kulak olacak şekilde kulağımızın bölümler vardır. Duyularımız sınırlı olduğu için dışarıdan gelen her türlü sesi duyamayız. Kulaklarımız çevreden gelen tüm sesleri duyabilecek  güçte değildir. Bunun nedeni ise şudur: Kulaklar farklı frekanslardaki titreşimleri algılayan duyu reseptörlerine sahiptir. Bu duyu  reseptörler iç kulağımızda bulunmaktadır. Ses dalgaları  orta kulak, iç kulak ve dış kulak sırasını takip ederek salyangoz içindeki reseptörlere ulaşır ve buradan işitme sinirlerine geçer. Daha sonra  elektriksel mesajlar haline çevrilerek beynimize aktarılır.   Beyindeki işitme bölgesine ulaşan iletiler  ses olarak yorumlanır ve o sesler de bir anlam kazanır.  İnsanların en iyi işitebildiği ses frekans aralığının 250 Hz ile 3000 Hz arası olduğu saptanmıştır. İnsanlar her sesi duyamaz.





 İnsan kulağı 16 ile 20 bin Hertz şiddetindeki frekansları duyabilme yeteneğine sahiptir. Eğer bir ses 16 Hz’den küçükse insan bu sesi kulağıyla duyamaz. Eğer her sesi duyabilseydik gün için de daha çok yorulur ve daha karmakarışık bir ruh halinde olurduk .Bizim işitemediğimiz ama hayvanların işittiği sesler vardır. Çünkü onların kulakları bizden daha hassas  ve daha farklı olarak yaratılmıştır. Örneğin; köpekler, kediler vb.  deprem olacağını insanlardan daha önce sezer ve deprem olmasına az bir zaman kala havlamaya başlarlar. Kedi, köpek, mavi balina, güvercin, fil,  kuş ve at gibi hayvanların kulakları insanlardan daha farklı frekansa sahip olduğu için onlar bizden daha iyi duyarlar.

bb

Köyde ve Şehirde Yaşamanın Olumlu ve Olumsuz Yanlarını Yazınız.

 Köyde ve Şehirde Yaşamanın Olumlu ve Olumsuz Yanlarını Yazınız.


Paran olduktan sonra, sağlığın yerinde olduktan yaşamanın tadı daha bir güzel olur. Köyde yaşamanın kendine göre olumlu ve olumsuz yanları varken, şehirde yaşamanın da kendine göre olumlu ve olumsuz yanları vardır.


Köyde yaşamanın  olumlu yanları şunlardır:

*Köy yaşamı daha sakin ve huzurlu bir yaşamdır.

*Doğal hayatın içinde, organik gıdalarla besleniriz ve bunun için daha sağlıklı ve daha dinç oluruz. Köyün havası bizim ruhumuza daha iyi gelir ve daha zinde oluruz.

*Daha temiz bir  hava alırız. Şehrin o kirli ve pis havasından kurtulmuş oluruz.

* Çocuklarımızın oynayacağı güvenli alanlar vardır. Şehirdeki gibi trafik kirliliği, hava kirliliği, toprak kirliliği, su kirliliği köyde fazla olmaz.

* Köyde yaşayan insanların arasında samimi ve candan duygular vardır. Bencillik yerini biz anlayışına bırakır.

*İşler imece usulü halledilir. ( Birimiz hepimiz, hepimizi birimiz için anlayışı vardır.

İnsanlar köyde birbirini daha iyi tanıdığı için gasp ve hırsızlık daha az görülür.

 

Köyde yaşamanın olumsuz yanları şunlardır:

*Köyde eğitim ve öğretim olanakları daha kısıtlıdır. Okul sayısı daha azdır. Kimi köylerde internet hiç çekmediği için bu da orada yaşayan insanlar için olumsuz bir durumdur.

*Telefonda bazen çekmeyebilir ve konuşmanın en akıcı ve can alıcı noktasında iletişimsiz kalabiliriz.

*Sağlık hizmetleri köyde yeterli değildir. Örneğin; Hasta bir insanın anında ameliyat edilmesi gerekir. Köyde de böyle olanaklar sağlanmadığı için  hasta kişinin şehre bir an önce gitmesi gerekir. Ulaşımda çeşitli sorunlar ortaya çıkabilir ve bu da hasta kişinin yaşamını bile kaybetmesine neden olabilir. Bu durum günümüzde her ne kadar fazla olmasa da  yine de bazen olabilmektedir.

* Köy yerlerinde sinema, tiyatro, konser  vb.  gibi   yerler yoktur. Bu da  kişinin bazen canının sıkılmasına neden olabilir.

Köylerde iş imkanları kısıtlıdır. Oralarda çoğunlukla hayvancılık ve tarım işleri yapılır.

*Köy yerlerinde şehirdeki gibi büyük alış veriş merkezleri, marketler yoktur. Orada küçük esnaf vardır ve dükkanlar vardır. Dükkanda da her istediğimizi bulamayız.

 

 

Şehirde yaşamanın olumlu yanları şunlardır:

 

* Eğitim ve öğretim olanakları daha çok gelişmiştir.

* Sosyal imkanlar daha fazladır.

* Eğlence yerleri vardır. Sinemalara, tiyatrolara gidebiliriz. Şehirdeki büyük kütüphanelerden faydalanırız ve orada istediğimiz çoğu kitaplara ulaşabiliriz.

*  Sağlık hizmetleri daha iyi verilir. Mesela hastalandığımız zaman hemen hastaneye gidebiliriz.

*Şehir hayatında iş imkanları fazladır.

* Şehirdeki evler daha sağlam ve daha konforludur.

* Sanat  ile ilgili faaliyetler daha fazladır.

*  Sosyal ve kültürel yaşam şehir hayatında daha çok gelişmiştir.

* Teknolojik imkanlardan daha iyi faydalanılır ve  teknoloji altyapısı daha iyi gelişmiştir.

 

Şehirde yaşamanın olumsuz yanları şunlardır:

 

* Doğal hayatın güzellikleri yoktur.  Şehrin havası, suyu, toprağı köydeki yaşama göre daha pis ve daha kirlidir.

* Nüfus fazla olduğu için ulaşımda, beslenmede sıkıntılar olur.

* Şehir yaşamında aile bağları köy yaşamındaki gibi kuvvetli değildir.

* Kalabalık nüfusun içinde insan kimi zaman kendini yalnız hisseder ve  bundan dolayı da insan psikolojisi olumsuz etkilenir.

* Köydeki gibi çocukların güvenle oynayacağı güvenli alanlar fazla yoktur.

* Şehir yaşamında her türden insan olduğu için orada çocuklarımızı bir başına bırakamayız.

*Biz anlayışı ben anlayışı hakimdir. İnsanlar birbirine fazla güvenmez ve çıkarlar ön planda olur.

* Komşuluk ilişkileri daha soğuk ve mesafelidir.

* Yeşil alan azdır ve çoğu yerler ile iş yerleri, alış veriş merkezleri, ve çeşitli binalar ile  dolmuştur. Bu da insan ruhunu olumsuz etkiler.

 

 

 

bb

Çocukların Kolay Cevaplayabileceği Bilmeceler

 Çocukların Kolay Cevaplayabileceği Bilmeceler


 

Çocukların en sevdiği etkinlik onlar ile birlikte bilmece çözmektir. Bilmeceler çocukların düşünme gücünü geliştirir ve çocukların yaratıcı fikirler üretmesini sağlar. Her zaman olmasa da ara sıra çocuklarımızla bilmece etkinliği yaparak onları mutlu etmiş oluruz ve onlarla güzel bir an geçirmiş oluruz.


 

Başkasına verdiğimiz halde bizim tuttuğumuz şey nedir (söz)


Bahçede, kırda dolaşır, evini sırtında taşır. (kaplumbağa)


Bize ışık verir, biraz sonra erir. (mum)


Gökten yağar kar değil, ses çıkarır taş değil, yuvarlaktır top değil, bilin bakalım bu nedir? (dolu)


Küçük ve sevimli ördek yavrusu ilk kez suya girerse ne olur? (sırılsıklam)

 

Karşıdan baktım al, ağzıma aldım bal. (kiraz)

 

Bir kapaklı, çok yapraklı, içinde bilgi saklı. (kitap)


Ben giderim o gider, güneşte beni izler. (gölge)


Çıt çıt çalışır, kurulunca bağrışır. (çalar saat)

 

Ne canı var ne kanı, beş tanedir parmağı. (eldiven)


Uzaktan baktım hiç yok, yakından baktım pek çok. (karınca)


Hayvanların yuvası, ağaç doludur orası. (orman)


İnek verir bizlere, afiyet olsun sizlere. (süt)


Kuyruğu var at değil, kanadı var kuş değil. (balık)


Minicik doğar, anne sütü ile doyar. (bebek)


Yer altında yuvası var, fırça gibi dikeni var. (kirpi)


Çarşıdan aldım bir tane eve de geldim bin tane (nar)


Tarlada biter, sabah akşam elimizi, yüzümüzü öper .(havlu)


Altında dört teker, üstünde yük çeker. (araba)


Ağzı var odun yutar, bacası var duman tüter. (soba)


Benim bir hayvanım var, kuyruğundan uzun burnu var. (fil)


Gece olur yakarız, gündüz olur kapatırız. (lamba)

 

Ne canı var ne kanı, beş tanedir parmağı. (eldiven)


Gözlerime takarım, etrafıma bakarım. (gözlük)


Gökte gördüm bir köprü, rengi var yedi türlü. (gök kuşağı)


Uzun yoldan kuş gelir, ne söylese hoş gelir. (mektup)



Ne yersen oruç bozulmaz (dayak)


Yazın bahçede, kışın küpte (turşu)


Hangi bebek hiçbir zaman ağlamaz? (oyuncak bebek)


Hangi simit yenmez. (deniz simidi)


Bakınca görünürsün, kaçınca silinirsin. (ayna)


Yol kenarında bekler, herkesi kontrol eder. (trafik polisi)


Sıcağa koyma kururum, suya koyma köpürürüm. (sabun)


Zilim var ama kapım yok (telefon)


Yer altında turuncu minare (havuç)


Yazları giyinir, kışları soyunur. (ağaç)


Hem açanım, hem de kapatan (anahtar)


İnsanları yükselten şey nedir? (asansör)

 

 

 

 

 

bb