Unesco 1996 Yılını ‘’ Nasreddin Hoca Yılı’’ İlan Etmiştir . Bu Gelişmenin Türk Kültürü Açısından Önemi Nedir ?


UNESCO   1996 Yılını  ‘’ Nasreddin Hoca Yılı’’ İlan Etmiştir . Bu Gelişmenin Türk Kültürü Açısından Önemi  Nedir ?

Nasreddin Hoca Türk Milleti’nin kültürel hazinesinin bir parçasıdır .  O gelmiş geçmiş en büyük mizahçılardan biridir .  O bizim insanımızın sivri  zekasının  göstergesidir . Çünkü Nasreddin Hoca anlattıkları fıkralarda insanları hem güldürmüş  hem düşündürmüş hem de insanlara mesaj vermiştir . Bu yönü ile onun kültürümüzdeki yeri çok  farklıdır .

 Nasreddin Haca güler yüzlülüğü ve insanları güldürmesi ile  tanınan bir insandır . Bundan dolayı da  geçmişimizin ve kültürümüzün seçkin bir simasıdır . Nasreddin Hoca anlattığı fıkralarda haksızlıklara karşı gelmiş , inceden inceye laf sokmalar da yer almıştır .  Yapılan kurnazlıkları, haksızlıkları fıkralarında güzel bir şekilde dile getirmiş ve halkını her zaman aydınlatmış ve halka doğruyu anlatmıştır . O mizahı keskin bir dille kullanan önemli  bir söz ustasıdır . Onun için UNESCO tarafından da 1996 yılı ‘’ Nasreddin Hoca Yılı’’ olarak ilan edilmiştir .

Nasreddin Hoca, kardeşlik, barış, dostluk, iyimserlik,  yardımseverlik,  barış vb.  hoşgörü gibi  özlemlerin  sembolü olmuştur ve olmaya da devam etmektedir . Onun için Nasreddin Hoca’yı hiçbir zaman unutmamalıyız . Onu saygı ve özlemle anıyoruz . Nurlar içinde uyu  kıymetli Hocamız .

bb

Vatan İle İlgili İçinde Atatürk, Bağımsızlık, Bayrak, Birlik ve Beraberlik, Kurtuluş Savaşı, Çalışmak Kelimelerinin İçinde Yer Aldığı Bir Kompozisyon Yazınız .


Vatan İle İlgili İçinde  Atatürk, Bağımsızlık, Bayrak, Birlik ve Beraberlik, Kurtuluş Savaşı, Çalışmak Kelimelerinin İçinde Yer Aldığı Bir Kompozisyon Yazınız .

Anadolu'muz geçmiş yıllarında büyük savaşlar yaşamıştır  . Bağımsızlık  uğrunda olan bu savaşlarda halkımız her zaman  canını hiçe saymış ve vatan yolunda savaşmaktan korkmamıştır . 

Milli Mücadele yıllarında Anadolu halkı bir yandan sefaletle  uğraşırken bir yandan da bitmek bilmeyen savaşlar ile uğraşmıştır .

Bayrak yere inmesin diye , gelecek nesiller bağımsız , özgür olsun diye düşmanla çarpışmadan korkmamıştır asil Türk Milleti . Milletimiz bu zorlu yıllarda birlik , beraberlik içinde hareket edip düşmanı yurttan def etmeyi bilmişlerdir . Kurtuluş Savaşı Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun çok ama çok sevdiği aziz halkı ile başlamıştır . Mustafa Kemal ve Türk Milleti el ele hareket etmiş ve bu mücadeleyi zor da olsa başarmışlardır . Çünkü bunu başarmak onların içindeki  iman gücü ve çalışmak sayesinde olmuştur . Onun için biz gençler atalarımıza çok şey borçluyuz .

Bundan dolayı da bu milletin toprağının her bir zerresinin kıymetini bilmeliyiz ve bu vatana sonsuza dek sahip çıkmalıyız . Çünkü bu vatan bizim,  bu topraklar bizim .

bb

‘’Dünya Ahiretin Tarlasıdır.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


‘’Dünya Ahiretin Tarlasıdır.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Yüce Allah insanları sınamak amacı ile yaratmıştır . İnsanlar bu dünyada ne ekerse öbür dünyada da onu biçecektir . Burada yapılan iyi işler , kötü işler bir kefeye konacak ve hangisi ağır gelirse o kişinin  cennete ya da  cehenneme gideceği belli olacaktır .  Onun için bu dünyada daha çok iyi  ameller  yapmalıyız .

Gönül kırmamalıyız , ah almamalıyız , zalimin karşısında dik durmalıyız ,  zulme boyun eğmemeliyiz .  İnsan üç kuruşluk dünya menfaati için fırıldak olmamalıdır .  Dünyada hep iyiliklerimiz ile anılmalıyız, yaşamalıyız .  Dünya ahiretin tarlasıdır . Çünkü  ancak bu dünyada hem dünya için  hem ahiret için çok çalışırsak öte dünyada da Yüce Allah bize bu yaptıklarımızın karşılığını verecektir . Çiftçi nasıl geçimini sağlamak için  tarlaya ektiği buğdayı yetiştirmek için  emek ederse , alın teri dökerse ve bunun karşılığını  alırsa işte dünya da öyledir . Dünyada yaptığımız her şey öbür dünyada karşımıza çıkacaktır .

Onun için kibirli olmamalıyız, tevazu sahibi olmalıyız ve hepimizin aynı yerden geldiğini ve daha sonra yine aynı yere döneceğimizi de aklımızdan çıkarmamalıyız.

bb

Doğada Geçirdiğiniz Bir Gün İle İlgili Anınızı Yazınız

Doğada Geçirdiğiniz Bir Gün İle İlgili Anınızı Yazınız.

Yaz tatili yaklaşırken , karneler verileceği için çok  heyecanlıydım.   Karnemin nasıl olacağını merak ediyordum . Öğretmenim ise artık okullar kapanacağı için bizi pikniğe götüreceğini söyledi . Okul ile birlikte Kapuzbaşı Şelalesi’ne gidecektik ve orada mangal yapılacaktı . Çok sevinmiştim . Çünkü arkadaşlarım ile birlikte şelaleye gidip mis gibi temiz havayı soluyacaktık ve doğada harika bir gün geçirecektik .

 Bir hafta sonra  pikniğe gitmek için yola koyulduk .  Şelalenin yolu çok virajlıydı . Devamlı inişler ve çıkışlar vardı .  Biraz korkuyorduk yolun böyle engebeli olmasından fakat şükür en sonunda oraya vardık . Hepimiz piknik sepetlerini çıkardık , mangallar yakıldı ve harika  yemeklerin kokusu  bizi mest etti . Öğretmenimiz hepimize köfte dürüm ve ayran verdi. Onları bir güzel yedik . Daha sonra  şelalede gezmeye başladık . Kuşların cıvıltıları , doğanın harika görünümü beni çok etkilemişti . Tertemiz havası vardı buranın .  Şelalenin mis gibi buz suyuna dokunduk , elimizle içtik . Daha sonra gezmeye başladık ve yine karnımız acıktı . Öğretmenimiz  semaveri yaktı ve çay demlendi . Sıcacık çaylarımızı evden getirdiğimiz kek, poğaça, pasta, kuru yemişler ile tüketmeye başladık . Daha sonra herkes evinden getiriği küçük  halılara uzandı ve temiz havanın mis gibi kokusunu içine çekti .

Akşam olmak üzereyken öğretmenimiz hepimize hadi çocuklar otobüse binin dedi . Hepimiz otobüse doğru hızla ilerlerken arkadaşım Ahmet hızla yere düştü . Allah’tan  çok fazla bir şey olmamıştı . Hafiften başı şişti ve  öğretmenimiz hemen elini, yüzünü yıkadı Ahmet’in . Daha sonra Ahmet’i hemen bir hastaneye götürdük ve orada tahlilleri yapıldı . Çok şükür bir şeyi yoktu ve hepimiz bu duruma çok sevindik . Daha sonra  hepimiz otobüse binip evlerimize dağıldık. Harika bir gün geçirdik. Doğanın eşsiz manzarası beni çok mutlu etmişti .

bb

Telefonsuz , Televizyonsuz , İnternetsiz Bir Gün Hayal Ediniz . Böyle Bir Günde Arkadaşlarınızla Ve Ailenizle İlişkilerinizde Neler Değişirdi ? Yazınız .


Telefonsuz , Televizyonsuz , İnternetsiz Bir Gün Hayal Ediniz . Böyle Bir Günde  Arkadaşlarınızla Ve  Ailenizle  İlişkilerinizde Neler Değişirdi ? Yazınız .

Telefon, televizyon , internetsiz bir gün olduğu zaman , ilk olarak çok sıkılmaya başlardım . Çünkü onlar hayatımın bir parçası olduğu için kendimi kötü hissederdim . Devamlı oturmaktan bir süre sonra sıkılır ve ev işlerinde anneme yardımcı olmaya çalışırdım . Annemle okulum, arkadaşlarım ve derslerim hakkında konuşur, dertleşirdim .

Akşam olduğu zaman ailem ile birlikte oturur yemeğimi yer , çayımı içer ve güzelce muhabbet ederdik . Yatacağım zaman  babamdan askerlik günlerindeki anılarını anlatmasını isterdim . Arkadaşlarımla dışarıda oyunlar oynardım . Onlarla parka gider ve yeşil alanlarda gezmenin tadını çıkarırdım .  Yani daha sosyal bir kişi olurdum . Sabahtan akşama kadar evin içinde olan biri olmazdım . Derslerime daha çok çalışırdım . Sevdiğim kitaplara şöyle bir göz atar , kitaplarda atını çizdiğim yerleri tekrar okur ve bundan büyük zevk alırdım . Gözlerim sürekli telefonda olmadığı için, sürekli  arkadaşlarımla konuşmadığım için kendimi  sakin hissederdim ve hayatın böyle daha güzel ve  geçtiğini anlardım .

 Teknolojiyi bir daha sadece gerekli olduğu zaman kullanmanın önemini kavrardım . Çünkü ne kadar boş zaman geçirdiğimin farkına varırdım ve böylece aklım başıma gelirdi .

bb

‘’Hiçbir Gemi Bizi Bir Kitap Kadar Uzaklara Götüremez.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.


‘’Hiçbir  Gemi Bizi  Bir Kitap Kadar  Uzaklara Götüremez.’’ Sözü İle İlgili Kompozisyon Yazınız.

Kitaplar  tıpkı bir okyanus gibidir .  Derinlere  daldıkça daha yeni şeyler öğreniriz , daha farklı konular hakkında bilgi sahibi oluruz ve genel kültürümüz de çok iyi gelişir .  Kitaplar insana hayal kurduran , hayallerini  yaşatan en önemli materyallerdir . 

Çünkü kitaplar bizi istediğimiz yere götüren en değerli araçlarımızdır . Bunun için devamlı kitap okumalıyız ,  aydınlanmalıyız ve durmadan kitap okumaya devam etmeliyiz . Belki maddi durumu olmayanlar istediği ülkelere gidemeyebilirler fakat gitmek istediği ülkenin özelliklerini anlatan bir kitabı alıp okuduğu zaman sanki oraya gitmiş olur , oranın kültürel özellikleri hakkında bilgi sahibi olur ve kendini orada gibi hisseder ve çok mutlu olur .

Bunun için de ‘’ Hiçbir gemi bizi bir kitap kadar uzaklara götüremez.’’ sözü gerçekten de çok anlamlı bir sözdür.

bb

Misafirperverlikle İlgili Hikaye Yazınız.


Misafirperverlikle İlgili Hikaye Yazınız.

Bir gece ansızın telefon geldi . Telefon hastaneden gelmişti .  Ablamın arkadaşı Nermin Abla , ablamın trafik kazası  geçirdiğini ve acil bizim de gelmemiz için babamı aramıştı . Ablam  hastaneye kaldırılmıştı . Neyse ki durumu iyiydi  çok şükür . Sadece arabası hurdaya dönmüştü . Babam , annem ve ben gece iki  gibi yola koyulduk . Biz Kayseri’de oturuyorduk ve ablamın  ise Konya’da öğretmenlik yapıyordu . Annemi bir korku sarmıştı . Çok üzülüyordu ve ağlamaya başladı .

Ben de anneme sarıldım ve babam  bize üzülmeyin çok şükür iyiymiş yavrum diyerek  biz teselli etti . Daha sonra o karlı ve soğuk havada yola çıktık . Hava çok soğuktu ve dışarıda tipi vardı . Göz özü görmüyordu , dışarıda bir de sis oluşmuştu . Babam ile yolda giderken bir anda arkamızdan büyük bir kamyon bizim arabaya hafifçe çarpmıştı. Çok korkmuştuk . O anda elim ayağım titremiş  ve anneme sarılarak ağlamaya başlamıştım . Arabamızın arka camında kırıklar vardı . Bu araba ile Konya’ya gidemezdik. O sırada kazayı gören insanlar koşarak gelmişti ve bize yardım etmeye başlamıştı .  Kaza Niğde’nin girişinde olmuştu. Hemen  orada bulunan bir yaşlı amca bize bugün benim misafirimsiniz diyerek bizi evine davet etti . Biz de bu amcaya çok teşekkür edip evine doğru gittik. Ahmet  Amca babama : ’’ Verilmiş sadakanız varmış, bu havada nereye gidiyordunuz’’  dedi babama. Babam da ‘Kızım kaza yapmış deyince  Ahmet Amca üzüldü ve geçmiş olsun  , başınıza gelen üzücü bir olaymış, bir de siz kazaya uğradınız diyerek babamı teselli etti . Ahmet Amca’nın eşi Fatma Nine hemen sofrayı kurup biz yemek getirdi. Dışarıda çok üşüdüğümüz için hemen sıcak çorbayı içtik ve yemeği  yedik. Amca ve nine çok misafirperver insanlardı. Bize hemen yatak hazırladılar ve o gece orada yattık.

Daha sonra babam araba camı yapan yere gitti ve arabamızın camı yapıldı. Daha sonra  ev sahibine teşekkür edip oradan ayrılıp Konya’ya gittik. Ablama sarıldım ve ona olanları anlattık. Çok şükür hiç birimize bir şey olmadı. Daha sonra Konya’da bir hafta kalıp  geri evimize döndük.

bb