Zebraların Çizgileri Ne Anlama Gelir ?

 Zebralar ve Özellikleri ?


Atgiller familyası içerisinde bulunan siyah-beyaz çizgili postlarıyla rahatlıkla ayırt edilebilen ata benzeyen canlı türünün ortak ismidir . Kuzey Amerika’dan Afrika’ya gelerek burada yaşamaya başladıkları tahmin edilen zebralar günümüzde sadece Afrika’da yaşamaktadır . Atlar gibi yele denilen  saçlara sahiptirler . Otçul bir hayvan olan zebralar Afrika’nın büyük  otlaklarında su ve ot ile hayatlarını sürdürürler . Çoğunlukla  antiloplar ile beraber sürüler oluşturan zebralar çok uzak mesafeler geçerek otlak değiştirebilirler .  Zebraların boyları yaklaşık  olarak 1-2m arasında değişebilmektedir .

Zebraların Çizgileri

        Zebraların çizgileri bütün zebralar içerisinde fark edilmesini sağlayacak biçimdedir . Her zebranın çizgilerinin yapı özellikleri ve sayısı diğer zebralardan tümüyle farklılık gösterir . Çizgileri insanlardaki parmak izleri gibi sadece tek zebraya has biçimde  tasarlanmıştır . Çizgiler zebraların kendini müdafaa  sisteminin en önemli parçasıdır .  

Aslan gibi yırtıcıların bulunduğunu hisseden zebralar bir araya toplanarak bu çizgileri sayesinde yırtıcıların  kendilerini bir bütün olarak algılamasını sağlarlar ve aslanın tek bir hedefe kilitlenmesini önlerler . Bu sayede kendilerini avcıdan müdafaa etmek için bir sistem geliştirmiş olmaktadırlar .
Zebraların çizgileri ile alakalı olarak Budapeşte’de gerçekleştirilen  bir deneyde atlar çeşitli şekillerde dikine boyanarak izlenmiş ve sonuçta at sineklerinin dikine çizgili olarak boyanan atlara daha az kondukları görülmüştür  .  Araştırma sonucunda zebraların Tabanid adı verilen sinekleri en az çekecek şekilde tasarlandığını ortaya koymuştur .

bb

Taşeron İşçi Nedir ?

 Taşeron Ne Demek ?


          Bir işin bir kısmını, asıl işi yapan kurum ya da kişiden alarak yapan kişi ya da firmaya taşeron adı verilir. Taşeron kavramı yasalarda “alt işveren” olarak adlandırılmaktadır. Taşeron işçiler bir işin asıl kısmında değil de asıl işin yürümesine yardımcı yan kollarda görevlendirilebilir. Örnek vermek gerekirse hastanelerde asıl işin muayene, tedavi vb. Tıbbi müdahalelerdir. Bu sağlıklı yürümesi için gerekli olan temizlik vb. işler ise yardımcı işlerdir. Hastane asıl iş olan tıbbi müdahale ile ilgili işleri herhangi bir taşeron firmaya veremez. Ancak temizlik gibi yardımcı işleri taşeron firma ile anlaşarak şirketin çalışanlarına yaptırabilir.

         Taşeron işçiler artık birçok şirket tarafından yardımcı işlerde kullanılıyor. Çünkü şirketler kendi bünyesinde çalıştırdıkları işçilerin sigorta vb. Masraflarından kurtularak daha fazla kar elde ederler.

Ancak tam olarak tanımı yapılmamış ve çalışma şartları iyileştirilmemiş olan taşeron işçiler keyfi uygulamalarla haddinden fazla çalıştırılarak emeklerinin karşılığını tam olarak almayabilirler.  Çünkü şirketler daha fazla kar amacıyla 8-10 kişi gerektiren bir işi 5-6 kişiyle yapma yoluna gidebiliyor.

Taşeron İşçilerin Sorunları Nelerdir ?


         Taşeron işçilerin karşılaştığı ve iyileştirme beklenilen alanlar şu şekilde sıralanabilir : mesai saatlerinin belli bir düzende olmaması, çalışma saatlerinin dışında yapılan işlerle ilgili mesai ücreti alamama, 11 ay çalıştırılıp işten çıkarılma suretiyle tazminat hakkı elde edememeleri.
         Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yaptığı çalışmalarla tazminatta ay hesabı uygulamasına geçerek 11 ay çalıştırılıp işten çıkarılan işçilerin tazminat almaya hak kazanmaları ve günlük 8 saatten fazla çalıştırılan işçilere mesai ücreti verilmesi yolunda çalışmalar yaparak taşeron işçilerin sorunlarını çözme yolunda adımlar atmaktadır.  

bb

Penguenler ve Özellikleri

 Penguenler Hakkında Bilgi


          Penguen kelimesi beyaz kafa anlamına gelir. Bilimsel adı Spheniscidae'dir. Uçamayan tek kuş türü olan penguenler dik durabilen, perde ayaklı kuş türleridir. Penguenler güney kutbundaki bölgelerde yaşamlarını sürdürürler. Bilinen 17 kadar türü bulunan penguenlerin boyları 30-105 cm arasında değişir.

En irilerine İmparator penguen adı verilir ve 45 kg’ye yakın bir ağırlıkları vardır. Sırt kısımları gri ve siyah, karın kısımları ise beyaz tüylerden oluşur. Deniz içerisinde saatte 10 deniz mili süratin üzerine çıkabilirler.

Kanatlarının yapısı sebebiyle  uçamazlar ama kanatlarını çok iyi bir yüzgeç olarak kullanabilirler. Göğüslerini bir kızak gibi kullanarak çok uzun mesafelere kayarak gidebilirler. Damarlarının yapısı sayesinde kan akışını hızlandırıp yavaşlatarak vücut ısılarını istedikleri gibi kontrol edebilirler. Vücutlarının tüy ve yağ yapısı sayesinde 80 derecelik sıcaklık farkına dayanıklıdırlar . Kuluçka döneminde yan yana yuvalar yaparak yumurtalarını saklarlar; ancak kral penguenler ve imparator penguenler yuva yapmayıp yumurtaları ayaklarının üstünde ve yarınlarının altında saklarlar. Yavrular anne ve babaları tarafından beraber büyütülür.

      Penguenler dost canlısı hayvanlardır ve insanlardan kaçmazlar. Bu yüzden yağları için avlanmaktadır. Son dönemlerde çıkarılan kanunlarla nesillerinin tükenmemesi için çaba harcanmaktadır. 

bb

Hamilelikte Sigara ve Alkol Kullanmanın Zararları Nelerdir ?

 Hamilelikte Sigara ve Alkol Kullanmanın Zararları Nelerdir ?


Sigara ve alkol günümüz dünyasının en başta gelen sorunları arasında yer almaktadır. Sigara içerisindeki yüzlerce zehirli madde ile vücudun aklınıza gelebilecek tüm noktalarına zarar vermekte. alkol de sigara gibi birçok hastalığın zeminini oluşturmaktadır. Sigara ve alkol hamilelik döneminde kullanıldığı taktirde kendinize zarar vermenin yanında henüz dünyaya gelmemiş olan bebeğinize de hayatı boyunca yaşayacağı sorunlar vermektedir. Sigara ve alkolün hamilelikte verdiği zararlar şunlardır:

Hamileyken Sigara Kullanmak

- Hamile bir bayan sigara içtiğinde sigaradaki nikotin kanda taşınarak gelişmekte olan bebeğe giden oksijeni düşürür.

- Sigara içen bayanlarda erken doğum, ölü doğum ve düşük riski içmeyenlere oranla daha fazladır.
- Sigara içen bayanlarda ani bebek ölümü içmeyen bayanlara oranlara iki kat daha yüksektir.
- Hamilelik döneminde sigara kullanan bayanların bebeklerinde zihinsel ve sinirsel bozukluklar görülme ihtimali yüksektir.
- Çocukta dudak-damak yarığı gibi yapısal anormalliklere neden olabilmektedir.
- Hamilelik döneminde sigara kullanan annelerin bebeklerinde astım vb. akciğer hastalıklarına yakalanma riski üç kat daha fazla olmaktadır.
- Hamileyken sigara içen annelerin bebeklerinde otizm ve hiperaktivite gibi sorunların daha fazla olduğu tahmin edilmektedir.
- Sigara içen bayanların çocuklarının akademik olarak daha başarısız olduğu ve daha kısa boylu olduğu yönünde tahminler vardır.

Hamileyken Alkol Kullanmak

- Hamileyken alkol kullanan bayanların çocuklarında zeka geriliği ve bedensel sorunların yaşanma ihtimali daha yüksektir.
- Gebelik sırasında çocuğun alkole maruz kalması sonucu oluşan fiziksel ve zihinsel bozukluklara bağlı sendroma “Fetal Alkol Sendromu (FAS)” denir.
- Düşük, erken doğum ve normalin altı ağırlıkta doğuma neden olabilir.
- Zeka geriliği, uyum sorunları ve dikkat dağınıklığı gibi sorunlar anne karnında alkole maruz kalmış çocuklarda daha fazladır.
- Kalp ile ilgili sorunlar hamileliğin ilk üç ayında alınan alkol, büyüme ile ilgili sorunlar son üç ayda alınan alkol ve beyinle ilgili sorunlar hamileliğin herhangi bir döneminde alınan alkolle ilgilidir.

         Alkol ve sigara kullanımı dünyaya yeni gözlerini açacak olan çocukları taşıyan anne adayları için hem bireysel hem de çocuk açısından zararlıdır. Sorumsuzca davranarak alkol ve sigara tüketen anne adayları günahsız yavruları hayata daha doğmadan yenik olarak başlatmaktadır. Kendimizi düşünmeden içtiğimiz sigaralarla belki sadece kendi bedenimize zarar verebiliriz ama unutmamak lazım ki hiçbir savunması olmayan, daha doğmamış bebeklere bu gibi zehirleyici maddeleri verme hakkı hiç kimsede yoktur. 

bb

Ütü Yapmanın Püf Noktaları Hakkında Bilgi

 Ütü Yapmanın Püf Noktaları Hakkında Bilgi


Ev hanımları için önemli bir sıkıntı oluşturan ev işlerinin başında ütü yapmak gelir. Sadece ev hanımları değil öğrenci evleri ve diğer bekar evlerinde de en meşakkatli işlerden biridir ütü yapmak. Çoğu zaman ertelenir… ama bazıları zevkle yaparken bazıları da istemeye istemeye ütünün başına geçer. Ütü yaparken aşağıda sıralayacağımız hususları göz önünde bulundurduğunuz takdirde ütü yapmanın sanılandan daha kolay bir ev işi olduğunu göreceksiniz.

1. Öncelikle hemen ilk elinize geçen giysiden başlayarak ütülemeye başlamayın. Giysileri ipek ve sentetik, yünlü, pamuklu ve keten gibi gruplara ayırın. Ütünüzü düşük sıcaklıkta –orta da olabilir- ayarlayıp biraz bekledikten sonra ipekli ve sentetik giysilerinizi ütüleyin. Ütüyü orta sıcaklığa getirdikten sonra yünlü giysilerinizi ütüleyin. Yüksek sıcaklıkta ise pamuklu giysileri ve ketenleri ütüleyebilirsiniz. Sıcaklığa dikkat etmek çok önemli; çünkü sıcaklığı ayarlayamazsak ütünün kumaş üzerinde hareketi zorlaşacağı gibi istenmeyen sonuçların doğması da muhtemeldir.

2. ütülerken dairesel hareketler yerine boyuna ütüleyin ve kırışık bölgelerde buhar püskürtmeyi ihmal etmeyin. Ve ütü biter bitmez ya katlayın ya da askıya asarak kaldırın.
3. perde vb. büyük parçaları ütülerken üzerini havlu benzeri kumaşlarla kapladığınız daha büyük bir masa tercih etmeniz işinizi kolaylaştıracaktır. Ya da ütü masası yanına yerleştireceğiniz bir sandalye ile ütülenen kısımları kırıştırmadan sandalye üzerine çekebilirsiniz.
4. ütü yaparken sıkça rastlanan sorunlardan biri de hassas kumaşların parlamasıdır. Bunu engellemek için tülbent vb. bir kumaşın üzerinden ütüleyebilirsiniz.
5. Pilili denilen kumaşlarda önce iç taraftan bastırıp daha sonra dıştan buharla ütülemek işinizi kolaylaştırır.


6. Çok fazla kırışıklık olan bölgeleri açmakta zorlanıyorsanız ıslak bir kumaşı kırışık bölgenin üzerine koyarak ütüleyin.
7. Ütü yapmayı kolaylaştıran en önemli husus ise kurutma yeriniz varsa makinenin sıkmasına izin vermeyin. Islak çamaşırları baş aşağı asın kuruduğunda hemen hemen hiç ütüye gerek kalmadığını göreceksiniz.

bb

Protein Nedir? Protein İçeren Besinler Nelerdir?

 Protein Nedir, proteinlerin özellikleri nelerdir, protein eksikliğinde neler olur, protein içeren besinler nelerdir ?

Aminoasitlerin bir araya gelmesi ile hücrenin yapı taşı olan proteinler  oluşur. Vücudun en ufak yapı taşı olan proteinler, hücrelerin ana maddesini meydana getirmektedir . Hücrelerdeki bütün biyolojik etkinliklere vazifeleri  vardır . Bilinen 22 aminoasitten 8 tanesi vücutta üretilemediğinden , elzem aminoasit olarak adlandırılır . Proteinler beyinden kana , saçtan kemiğe  kadar tüm dokularda vardır , dokuların tamiratında ve yenilenmesinde kullanılırlar . Bazı enzimler, salgılar ve hormonlar protein yapısındadır . Protein, kimyasal maddelerle işlem görmemiş  olan besin  maddelerinde bulunmaktadır. Ör­nek vermek gerekirse , pirinç ve portakalda yüzde 8, patateste yüzde 10, bezelyede yüzde 26 oranında protein vardır . Yulaflı ve buğdaylı besinlerde ise yüzde 16 oranında protein vardır . 
Proteinlerin Özellikleri 
Bedenin  hastalıklara karşı direncinin yükselmesinde , sinirsel iletilerin gerçekleşmesinde , hormonların yapısını meydana getirmesinde , kanın pıhtılaşmasında, büyüme ve ergenlik devirlerinde  yeni dokuların oluşmasında , yıpranan dokuların tamirinde , hücrelerin sıvı dengesinin sağlanmasında , vücuda yağların ve karbonhidratların kafi  miktarda alınamadığı vakit  enerji kaynağı olarak kullanılmasında, proteinlerin önemi çok fazladır .
 Protein Eksikliğinde Vücutta Oluşan Durumlar
 Proteinlerin bedene katkı sağlayan özelliklerinin yanı sıra, az olması halinde vücutta tesirini  gösterdiği durumlar vardır. Bu tesirlerin  arasında vücudun hızlı  yorulması, durgunluk gibi belirtilerin yanı sıra, ilerleyen zamanlarda  kansızlık, rahatsızlıklara karşı vücut direncinin düşmesi , diş eti hastalıkları, kan basıncının azalması , göz hastalıkları ve siroz gibi belirtiler oluşabilir . Proteinin eksikliğinin zararlı olmasından daha önemlisi , vücuda aşırı  miktarda protein almak da özellikle de karaciğer hastalıkları açısından zararlıdır .
 Proteinlerin Görevleri Nelerdir?
·         Protein hücre geçişine katılmasının yanı sıra madde geçişinde de önemli rol alır .
·         Hormonların büyük bölümünün  yapısını oluşturur.
·         Taşıma vazifesi görür .
·         Enzimlerin yapısına dahil olup  yıkım ve yapıma yardım eder .
·         Proteinlerden meydana gelen antikorlar vücudu yabancı maddelere ve mikroplara karşı korur.
·         Fibrojen ismi verilen protein, pıhtılaşmada önemli görev alarak kan kaybının yaşandığı hallerde kan kaybını engeller .
·         Kas proteinlerden olan aktin ve miyozin kaslarının kasılıp gevşemesinde rol oynar .
·         Eklem, diş, deri, tırnak ve damarlarda olan bu proteinler yapıların kuvvetini  arttırır.
·         Kanın osmatik basıncını düzenler .


Protein hangi besinlerde bulunur?
 Peynir : Peynir çeşitleri içerisinde  en fazla proteine sahip peynir, tuzsuz parmesan peyniridir. 100 gramında yaklaşık olarak 41 gram protein bulunan  bu peyniri ülkemizde bulmak, bulsak bile  düzenli tüketmek, sağlam bütçeleri bile zorlayabilir. Fakat diğer peynir çeşitleri de protein yönünden zengindir. Peynir çeşidini seçerken mümkün olduğunca  az yağ içeren türleri  veya tamamen yağsız olanları tercih ederseniz, protein gereksiniminizi karşılamaya çalışırken kilo alma riskini de düşürmüş  olursunuz.
 Yumurta : Yumurta da bulunması kolay olan  bir protein kaynağıdır ve protein içeriği çok  zengindir. Sarısı ayrılarak yendiği zaman kalorisi azalır , protein içeriğinin büyük bir bölümü yumurtanın beyazında bulunduğu  için, protein miktarında fazla bir azalma da görülmez. Yumurtanın ebatlarına ve kalitesine göre farklılaşmakla birlikte bir yumurtada yaklaşık 6-8 gr kadar protein vardır.
 Dana eti : Yağsız et de önemli bir protein kaynağıdır. Etin içerisindeki  yağ miktarı, etin kalitesine, hayvanın beslenme koşullarına  ve etin elde edildiği bölgeye göre farklılık gösterebilir . İyi kalite ve yağsız dana etinin 100 gramında yaklaşık olarak 36 gram kadar protein olabilmektedir .
 Somon ve ton balığı : Balık, sadece  protein açısından değil, fosfor ve omega yağ asitleri yönünden  de oldukça  zengindir. Sağlıklı ve besleyici bir protein kaynağı olan ton balığının 100 gramında yaklaşık 30 gr, somon balığında 100 gr civarında protein bulunmaktadır .
 Tavuk, hindi ve kuzu eti : Yine mümkün olduğu kadar yağsız olması şartıyla hindi, tavuk ve kuzu etinde de yüksek miktarda protein vardır. Etin kalitesine ve bazı  diğer şartlara bağlı olmakla beraber, bu etlerin 100 gramında yaklaşık 30 gram civarında protein bulunmaktadır .
 İri fasulye türleri : Fasulye protein yönünden zengin bir bakliyattır. Fasulye ne kadar irileşir ve olgunlaşırsa, bünyesindeki  protein oranı da o kadar çoğalacaktır . Fasulye türleri içinde en fazla protein oranı, fırınlanmış soya fasulyesindedir . İyice olgunlaşmış ve fırınlanmış soya fasulyesinin 100 gramında yaklaşık 40 gr civarında protein bulunabilir . Fırınlanmış soya fasulyesinden sonra  100 gramında yaklaşık 15,5 gr protein içeren, acı bakla gelmektedir.
 Fırınlanmış kabak ve karpuz çekirdeği : Kavrulmuş ya da fırınlanmış kabak çekirdeğinin 100 gramında yaklaşık 33 gr kadar, karpuz çekirdeğinin 100 gramında ise yaklaşık 28 gr kadar protein bulunmaktadır .
 Mercimek, yer fıstığı ve baklagiller : Baklagiller, bitkisel gıdalar  arasında en fazla  protein oranlarına sahip olanlardandır . Bu sayede, protein eksikliği yüzünden sıkça sorun yaşayan vejeteryen beslenmeyi tercih edenler  için de yararlı olabilir. Kuru hâlde 100 gram gelen mercimek, yaklaşık olarak 26 gram civarında protein içerir. Yer fıstığının 100 gramında da yaklaşık 24 gram protein vardır.

bb

Astım Hakkında Bilgi

Astım Hakkında Bilgi

 Dış ortamda bulunan ve alerjen adı verilen alerjiye sebep olan sigara dumanı, polenler, soğuk hava vb. etkenler sonucu bronş adı verilen hava yollarının daralması ile kendini belli eden, ataklar şeklinde görülen kronik bir akciğer hastalığıdır. Öksürük, hapşırma, göğüs kafesinde hışırtı, nefes almada zorluk gibi belirtileri vardır.  Kesin sebebi belli olmamakla birlikte solunum yolları doğuştan duyarlı olan bireylerde çevresel faktörlerin etkisi ile oluştuğu tahmin edilmektedir. Karakteristik özelliği bronşların daralması sonucu nefes darlığı çekilmesidir. Astım iki boyutta kendini gösterebilir.


1. Daralma : Bronşların daralması sonucu nefes alıp vermede güçlük çekilmesi
2. İltihaplanma : hava yollarının şişmesi ve ataklar sırasında da daha fazla şişerek soluk almada sıkıntı oluşturmasıdır. Sigara dumanı ve vb. etkenler iltihaplanmayı artırarak hava yolunun daha fazla daralmasına sebep olur.

Astımı Tetikleyen Etmenler Nelerdir ?


Astımı tetikleyici birçok unsur vardır. Kişi öncelikle kendini iyi gözlemleyerek hangi ortamlarda daha fazla rahatsızlık duyuyor bunu belirlemeli ve bu ortamlardan uzak durmaya gayret etmelidir. Bir nevi astım konunda kendi kendimizin doktoru olmak zorundayız. Astımı tetikleyici unsurlar şu şekilde sıralanabilir:
1. Sigara : Yatak odası vb. yerlerde sigara içilmemesi çok önemlidir.
2. Ev Hayvanları : tüyleri astımı tetikleyebildiği için mümkünse ev dışında bakmak evde bakılacaksa bile temizliğine çok dikkat etmek gerekir.
3. Hamamböcekleri : dışkıları astım hastaları için alerjik olduğundan evin temizliğine ve bu böceklerin yaşamamasına çok dikkat etmek gerekir.
4. Baharda polenler : Polenlerin  etrafa yayıldığı dönemlerde dışarıya çıkmamaya gayret etmek gerekir. Ayrıca polenlerin arttığı dönemlerde pencereleri açmamak önemlidir.

Astım Tedavisi


Erken tanı ve tedavi ile çok kolay iyileşen bir hastalıktır. Yukarıdaki belirtileri kendinde gören birey hemen bir doktora başvurduğunda hastalık kronik ( kalıcı ) bir boyut kazanmadan kurtulabilir. Astım tedavisinde kullanılan ilaçlar solunum yoluyla alınan ilaçlardır. Bu ilaçların bir kısmı semptom giderici dediğimiz hastayı rahatlatmak amaçlı verilen ilaçlardır. Diğer bir kısmı ise hastalığı kontrol altına alarak tedavi eden ilaçlardır.  Tedaviler aksatılmadığında ve bilinçli bir şekilde doktor gözetiminde ilaçlar kullanıldığı taktirde tedavi edilebilen bir hastalıktır.
bb