pir sultan abdal şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pir sultan abdal şiirleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pir Sultan Abdal Şiirleri

 

Pir Sultan Abdal Şiirleri


Pîr Sultan Abdal, 16. yüzyılda Anadolu'da yaşadığı varsayılan Alevi-Bektaşi Türk/Türkmen âşık, sözlü Türkçe ve âşık halk edebiyatının, Alevi inancının en önemli temsilcilerinden Yedi Ulu Ozan'dan biri, zakir ve dede.


Geçti Dost Kervanı

Şu karşı yaylada göç katar katar
Bir güzel sevdası gözümde tüter
Bu ayrılık bize ölümden beter
Geçti dost kervanı eyleme beni

Şu benim sevdiğim başta oturur
Bir güzelin derdi beni bitirir
Bu ayrılık bize ölüm getirir
Geçti dost kervanı eyleme beni

Pir Sultan Abdal'ım kalkın aşalım
Aşıp yüce dağı engin düşelim
Çok nimetin yedik helallaşalım
Geçti dost kervanı eyleme beni

 

Yürü Bre Yalan Dünya

Yürü bre yalan dünya
Yalan dünya değil misin
Hasan ile Hüseyin'i
Alan dünya değil misin

Ali bindi Düldül ata
Can dayanmaz bu firkata
Boz kurt ile kıyamete
Kalan dünya değil misin

Tanrı'nın Arslan'ın alıp
Düldül'ü dağlara salıp
Yedi kere ıssız kalıp
Dolan dünya değil misin

Bak şu kaşa, bak şu göze
Ciğer kebap oldu köze
Muhammed'i bir top beze
Saran dünya değil misin

Pir Sultan'ım ne yatarsın
Kurmuş çarhını dönersin
Ne konarsın ne göçersin
Duran dünya değil misin

 

Gönder Bizi Safa İle

Mihman olmuşum gelmişim
Hakk'a bağlamışım özüm
Ev sahibi iki gözüm
Gönder bizi safa ile

Gelin örselemen bizi
Hakk'a ısmarladık sizi
Ayağın tozuna yüzü
Sürdür bizi safa ile

Sürüye katılan koçlar
O da Hakk'ın emrin işler
Yiyip içtiğimiz kardaşlar
Gönder bizi safa ile

Hey dedeler hey babalar
Yerde gökte hü diyenler
Rıza lokmasın yiyenler
Gönder bizi safa ile

Gidiyoruz hoşça kalın
Gahi siz de bize gelin
Heybemize azık koyun
Gönder bizi safa ile

Pir Sultan ere varalım
Hak divanına duralım
Yolcu çizmesin giyelim
Gönder bizi safa ile

 

Sordum Sarı Çiğdem’e

Sordum sarı çiğdeme
-Sen nerede kışlarsın
-Ne sorarsın hey derviş
Yer altında kışlarım

Sordum sarı çiğdeme
-Yer altında ne yersin
-Ne sorarsın hey derviş
Kudret lokması yerim

Sordum sarı çiğdeme
-Senin benzin ne sarı
-Ne sorarsın hey derviş
Hak korkusun çekerim

Sordum sarı çiğdeme
-Anan baban var mıdır
-Ne sorarsın hey derviş
Anam yer babam yağmur

Sordum sarı çiğdeme
Asacığı elinde
Hak kelamı dilinde
Çiğdemde dervişlik var

Pir Sultan'ım erlerle
Yüzü dolu nurlarla
Ak sakallı pirlerle
Çiğdemde dervişlik var

bb

Pir Sultan Abdal Hakkında Bilgi

 

Pir Sultan Abdal Hakkında Bilgi


- Asıl adı Haydar olan Pir Sultan Abdal 16. Yüzyılda Sivas’ın Yıldızeli ilçesine bağlı Çırçır Bucağının Banaz köyünde dünyaya gelmiştir .
- Ölüm tarihi ile ilgili kesin bilgi olmamakla birlikte 1547-1551 veya 1587-1590 yılları arasında olabileceği tahmin edilmektedir .
- Halk arasında Yedi Ulular olarak adlandırılan yedi ozandan biri olan Pir Sultan şiirlerinde yalın bir dil kullanmıştır.


- Tasavvuf , Ehl-i Beyt sevgisi , sosyal sorunlar gibi birçok konuda şiirler yazmıştır 
- Medrese eğitimi görmesine rağmen birçok halk şairinin aksine divan edebiyatından hiç etkilenmemiştir .
- Türk diline büyük önem veren Pir Sultan Abdal Anadolu Alevi Türkmenlerinin önderlerinden biri olmuştur .


- Dönemin Sivas Valisi Hızır Paşa tarafından hapsedilmiştir , daha sonra ise halk arasında “Siyaset Meydanı” adı verilen yerde idam edilmiştir .
- Pir Sultan Abdal kendisinden sonra gelen birçok şaire ve halk ozanına örnek olmuş , hatta aynı mahlası kullanan birçok şair olmuştur . Bu yüzden onun söylemediği birçok şiirde ona mal edilmiştir .



Şiilerinden Örnekler

Nasıl Yar Diyeyim
Nasıl yar diyeyim ben böyle yare
Mecnun edip çöle saldıktan sonra
Alemin bağında bülbüller öter
Giden benim gülüm solduktan sonra

Coşkun sular gibi çağlamayan yar
Gönlünü gönlüme bağlamayan yar
Benim şu halime ağlamayan yar
Daha ağlamasın öldükten sonra

PİR SULTAN ABDAL'ım sürem bu yolu
İnsanın kamili olmuşam kulu
İster yağmur yağsın isterse dolu
Gidem ben ummana daldıktan sonra

Derdim Çoktur
Derdim çoktur hangisine yanayım
Yine tazalendi yürek yarası
Ben bu derde kande derman bulayım
Meğer Şah elinden ola çaresi

Efendim efendim benim efendim
Benim bu derdime derman efendim

Türlü donlar giyer gülden naziktir
Bülbül cevreyleme güle yazıktır
Çok hasretlik çektim bağrım eziktir
Güle güle gelir canlar paresi

Benim uzun boylu servi çınarım
Yüreğime bir od düştü yanarım
Kıblem sensin yüzüm sana dönerim
Mihrabımdır kaşlarının arası

Didar ile muhabbete doyulmaz
Muhabbetten kaçan insan sayılmaz
Münkir üflemekle çırağ söyünmez
Tutuşunca yanar aşkın çırası

Pir Sultan'ım katı yüksek uçarsın
Selamsız sabahsız gelir geçersin
Dilber muhabbetten niçin kaçarsın
Böyle midir ilimizin töresi


bb