Kitap sözleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kitap sözleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

John Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

John Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar  Kitabında Geçen Özlü Sözler


George ve Lennie adlı  iki arkadaş iki yakın dosttur. Bu iki dostun arkadaşın tek amacı huzur içinde yaşayabilecekleri kendilerine ait bir arazi satın alabilmektir. İkisi çok yakın arkadaştırlar. George ufak tefek bir adamdır ama Lennie iri yarı adamdır ve korkulacak derece bir güce sahiptir ve zekasında sorun vardır. Bu sorun çeşitli sorunları da beraberinde getirecektir.  Bu ikilinin hikayesini anlatan harika bir kitaptır Fareler ve İnsanlar.

Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:


"Kitaplar bir halta yaramaz. İnsanın birine ihtiyacı vardır, birine yakın olmak ister." İnler gibi devam etti. "Kimsesi yoksa delirir insan. Kim olduğu hiç önemli değildir, yeter ki yanında biri olsun. İnanın bana, insan fazla yalnız kaldı mı, hastalanır."

"Sana bir şey diyeyim mi? İnsan çok uzun süre yalnız kaldı mı hastalanır, yalnızlıktan hastalanır. "

"İnsanın iyi olmak için akla ihtiyacı yoktur. Hatta bana zaman zaman tam tersi olmalı gibi gelir. Çok zeki birini ele al, hemen hiçbir zaman iyi biri olmadığını görürsün."

“Biz onlara benzemeyiz! Peki neden? Çünkü... Çünkü sen varsın benim yanımda ve ben varım senin yanında, bu yüzden işte..”


“Birine alıştın mı onu kolay kolay başından atamıyorsun.”

“İnsanlarla arasına belli bir mesafe koyardı ve onlardan da bu mesafeye saygı göstermelerini beklerdi.”

“Hep birbirinizden korkuyorsunuz siz, işte sorun burada. Her biriniz, ötekilere açık vermekten korkuyor.”

“Biri ötekine anlatıp durur, ötekinin duyup duymadığının ya da anlayıp anlayamadığının hiçbir önemi yoktur.”


“İnsan olmak kolay değildir, hele ki insanca’ yaşanabilecek bir toplum düzeni yoksa!”

“Mutsuz bir ruh, mikroptan daha çabuk öldürür.”

"İnsan çıldırır kimsesi yoksa"

bb

Jack London’un Martın Eden Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

Jack London’un Martın Eden Kitabında Geçen Özlü Sözler


Yazar olabilmek için hayatını ortaya koyan genç bir gemi işçisinin hikâyesini anlatıyor. Okunması gereken, üzerine düşünülmesi gereken ve ders alınması gereken harika bir kitaptır.

Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:

 “Hayatta her şey kötüye gidebilir, aşk hariç. Yeter ki bitkin düşen, bocalayıp tökezleyen zayıf iradeli biri olmasın, aşk hiçbir zaman yolunu şaşırmaz.”


“Seni kitap okuyan insanlarla tanıştıracağım. Hayat, ancak böyle insanlarla bir araya geliyorsan yaşanmaya değer.”


"Eğer bir şeyi sevmediysem sevmedim demektir, o kadar. Şu güneşin altındaki hiçbir sebep sadece türdeşlerim çoğunluk olarak onu beğeniyor veya beğenilmesi gerektiğine inanıyor diye o beğeniyi benim de taklit etmemi gerektirmez. Hoşlandığım ya da hoşlanmadığım şeylerde modayı takip edecek değilim.”
“Sen kitapları okuyarak kendi yolunu kendi başına buldun.”

“Sen bir işi tamamladıktan sonra elde ettiğin başarıda değil, o işi yaparken buluyorsun mutluluğu.”

“Kölelerden oluşan hiçbir devlet sonsuza kadar yaşayamaz.”

“Ne söylediğinizi biraz da nasıl söylediğiniz belirler.”

“Bir zamanlar öylesine saftım ki; yüksek mevkilerde oturan, iyi evlerde yaşayan, öğrenim görmüş ve bankalarda hesapları olan insanları saygı değer kimseler sanırdım.”

“Kendi küçük hayatlarını dar kafalı küçük formüllere göre yaşayanları, bir araya toplaşmış sürüler dışında var olamayan varlıkları, yaşamlarını başkalarının düşüncelerine göre kalıplara sokanları, kölesi oldukları çocuksu kurallar nedeniyle gerçekten yaşamayı ve birey olmayı beceremeyenleri düşününce bir iki kez acı kahkahalara boğuldu.”

“İdeal erkek güzelliğini hep nezaket ve kibarlıktan ibaret görmüştü.”

“Bütün güç kitaplardaydı.”

bb

Kafası Karışıklar Kulübü Kitabında Geçen Özlü Sözler

Kafası Karışıklar Kulübü Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

 Gündelik hayatta karşılaşabilecekleri her türlü zihinsel iniş çıkışı İnceleyen bir kitaptır.

"Yara izleri soluklaşır ama sonsuza kadar üzerinizde kalır"

Kısacası, hiç kimse tek başına her şeyin üstesinden gelemez.

"Başka insanları görüp onların yaşantılarına imreniriz ama bilmelisiniz ki onlar da aynı duyguyu başkalarının yaşantısı için hissederler."


Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:

“Psikolojik sorunlar yaşayan herkes suç işlemez ya da kendini öldürmez”

"Hepimiz duygusal sorunlar ya da üzüntüler yaşasak da, bazılarımız bu sorunların içinde takılıp kalır. Bu tıpkı otoyolda aracınız bozulduğunda emniyet şeridinde kalmaya benzer; kasvetli, tehlikeli ve korkutucudur."

“Fiziksel ve ruhsal sağlık birbirine bu kadar bağlı oldukları halde insanların onların birbirinden farklı olduklarını düşünmelerinin nedenini anlamıyorum. ruhumuz bedenimize iple bağlanmış ve onun üzerinde uçuşan bir helyum balonu gibi değildir. ruh ve beden bir arada ve bütündür.”

“Acıya ve üzüntülere odaklanmak kolaydır; çünkü onlar yüksek sesli ve gürültücüdür.”


“Karanlığın ortasında, kasvetli bir dönem geçirirken geleceği hayal etmenin zor olabileceğini biliyorum ama bir gün gelecek mayo giymek isteyeceksiniz. Yara izleri soluklaşır ama sonsuza kadar üzerinizde kalır”

“Beyin, gezegenimizdeki en karmaşık şeydir ve hâlâ onun nasıl çalıştığını öğrenmeye devam ediyoruz. Her saniye, beyninizin içinde 100.000'den fazla kimyasal reaksiyon oluşur.”

"Gençlerin sayılara ve notlara indirgendiği ve insanların çıkarlarının söz konusu olduğu bu sistem kimseye yarar sağlamıyor."

“Dış görünüşe fazla önem vermek iç huzura ulaşmamızı sağlayamaz”

" Beyninizde herkesin davetli olduğu çılgın bir parti vardır. Bu yetmezmiş gibi, her gün çığırından cıkmış akademik bir yarışa katılmak zorunda kalırsınız. Okulda verdiğiniz mücadele, Açlık Oyunları filmiyle karşılaştırılacak olsa, filmde yaşananlar sizin yaşadıklarınızın yanında daha merhametli ve özgürlükçü kalırdı."

“Çok fazla kitap okudum ve müzik dinledim. Bunlar bana diğer her şeyden daha fazla yardım etti.”


"Arkadaşlar gelir ve giderler. Filmlerde ya da kitaplarda bu tür konulardan bahsedildiğini pek göremezsiniz ama soğuk ve acı gerçek böyledir."

“kendinizi güçlendirmenin en iyi yolu şaka yapabilmektir. evet, depresyon kuyusunun zifiri karanlığında eğlenecek bir şey bulabilmek çok zordur ama kafanızdaki gremlinleri  (Amerikan korku komedi filmi)oradan çıkarıp onlara gülmek iyileşmenin bir işaretidir. aslına bakarsanız, ruhsal hastalık sorunlarınızdan bahsetmeye başlamadığınız sürece onları düzeltemezsiniz.”

"Zararlı arkadaşlıklardan uzak durun. Yapabileceğiniz tek şey bu.

bb

İçimdeki Müzik Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

İçimdeki Müzik Kitabında Geçen Özlü Sözler


On bir yaşındaki Melodi'nin hastalığının adı  beyin felcidir. Yürüyemiyor, konuşamıyor, tekerlekli sandalyeye mahkum.  Melodi’nin beyni ise çok gelişmiştir. Kitapta Melodi’nin tüm zorluklara rağmen neleri başardığına değinilir. Okunması gereken duygusal bir kitaptır. Hem duygusal, hem komik, hem de ders çıkarılması gereken bir kitaptır.


İçimdeki müzik kitabında geçen özlü sözler şunlardır:


“Sonsuza dek çocuk kalmak bazılarının sandığı kadar güzel değildir.”

“Bazı insanlar dişlerine tel taktırır. Bazı insanlar bacaklarına tel taktırır. Bazıları için tel, işe yaramaz bu yüzden renkli tekerlekli sandalye ve yürüteçlere ihtiyaç duyarlar. Sadece bozuk dişlere sahip olduğun için şanslı bir kızsın bunu unutma.”

“Hayatımda hiçbir öğretmen sınıfta biriyle konuşuyorum diye beni uyarmamıştı! Bu dünyadaki en güzel duygu olabilirdi! Diğer çocuklar gibi hissediyordum.”


“Sorunsuz yetilere sahip olan bizler, sadece bağışlanmış kişileriz.”

“Müzik çok güçlüdür genç arkadaşlarım,” dedi. “Bizi anılarımıza götürür. Ruh halimizi etkiler ve karşılaştığımız problemlere karşı alacağımız tavrı belirler."

“ -Kızınızda beyin felci var Bayan Brooks.’

- Kızımın rahatsızlığının adını biliyorum doktor.

- “Ama bir insan teşhis tablosundaki isimlerden çok daha fazlasıdır.”

“Herkes kendisini ifade etmek için kelimeleri kullanıyordu. Ben hariç. Ve eminim ki tüm bu insanlar kelimelerin gücünün farkında değildi. Oysa ben farkındaydım.”


“Vücudunun nasıl göründüğü ile beyninin nasıl çalıştığı arasında bir bağlantı yoktur. Aynaya baktığında bunu anlıyor olman lazım.”

“Tüm çocuklar özeldir.”

“Bu arada bu kelimeden nefret ediyorum. Özürlü.”

bb

Cengiz Aytmatov’un “Elveda Gülsarı” Kitabında Geçen Özlü Sözler

  Cengiz Aytmatov’un    “Elveda Gülsarı” Kitabında Geçen Özlü Sözler


Kitapta ile ilgili özlü sözler şunlardır:

“Fakat insan, yaşamın ilerlemesinden çok, yaşlandığını sandığı, ömrünü tamamlamak üzere olduğunu düşündüğü sürece yaşlıdır.”

“Çalış çalış çalış! Kurtuluş yalnızca çalışmaktaydı.”

 “Kendine gelince intihar etmenin saçmalığını, kendini öldürmenin anlamsızlığını düşünmeye başladı. İnsana bir kereliğine verilen yaşam zorla nasıl alınırdı?”

"Tanıyanların hepsi ölene dek insanlar ölmez" diye bunun için mi söylemişlerdi acaba?”

“Bu aydınlık dünyada, sürü besleyerek göçebe hayatı yaşayanlar için, yaylaya çıkmanın pek de kötü bir şey olmadığını göstermek istercesine, kış çekildi ve yerini altı ay sürecek yaza bıraktı.”


“İnsan nereye gitse derdini de oraya götürürmüş.”

“İyi kadın kötü erkeği zor (güçlü) kılar kötü kadın iyi erkeği hor kılar.”

“İnsana korku veren bazı sözler vardır. "Artık hiçbir zaman!" gibi. Böyle sözlerden sonra söyleyecek bir şey kalmaz.”

“İnsanın kendisi mal mülk sahibi olmalıydı ki, bir şeye benzesin.”

“Nerede neyi söyleyeceğini bilmeli insan. Ağzından çıkacak sözler çağın gerçeklerine uymalı. Önceden tasarlanmış, yazılmış bir metni okur gibi dili sürçmeden, düzgün bir anlatımla konuşmalı insan. Her söylediği söz kalıp gibi yerine oturmalı.”

"Düşman yakana yapışınca kurt da bacağını ısırır."

“Demek ki düşünmemek unutmak demek değilmiş.”

"Birbirimizden pek farkımız yok.Ancak ağır hastalandığımız ya da öldüğümüz zaman hatırlıyoruz birbirimizi. O yitirdiğimizin ne iyi, ne eşsiz bir insan olduğunu, ne büyük iyilikler yaptığını, ancak o son demde anlıyoruz."

“Ocaktaki ateş bile yanmıyordu evde ana olmayınca.”

“Aydınlık ve gölge nasıl yan yana ise, insanın kaderi de öyle, mutluluk ve acıyı beraber getiriyordu.”

 “Bir evden bir eve taşınmak bile ne zor bir iştir! İnsan bu kadar kabı kacağı ne zaman topladığına şaşar. Onun için Kırgızlar, "Kendini yoksul sayma, taşınınca görürsün," derler.”

“İnsan yaşlanır, ama gönlü yaşlanmak istemez.”


“Bilirsin, bir kız iyi bir ere düştüğü zaman daha da güzelleşir, gözleri yaldır yaldır parlar, gül gibi olur. Ama kötü birine düşerse solar gider, çöp gibi kalır. Baktıkça yüreğin sızlar.”

“Zorluklar ne denli büyük olursa olsun toparlanacağımıza, düşlediğimiz mutlu günlere erişeceğimize inanıyorum.”

" Hayat sana hiçbir şey öğretmemiş, pek saf kalmışsın. Gençliğinde nasılsan şimdi de öylesin. Bütün meseleleri kestirmeden bir çırpıda halletmek istiyorsun! Oysa zaman çok değişti.”

“Dedelerimizden kalma hünerler unutuluyor... Eski el sanatlarını öldürmek doğru muydu? Çünkü insanın eli başlangıçta hem gözü hem de ruhuydu. Onunla görür, onunla duyardı.”

“Turnaya beylik versen tepende gagalayıp durur.”

" Onu ilk unutanlar da, genellikle vaktiyle ona övgüler düzüp göklere çıkaranlar olur. "

" Tende beden, bedende can taşıdıkça, bu dünyada yaşadıkça, hayat yolunun önündeki engelleri aşmaya, kaldırmaya çalışacaksın, arkadan omuz vereceksin. Başka türlü olmuyordu. Ne var ki, her omuz vuruşta, hayat arabasının tekerleği omuzunu bıçak gibi yaralıyor, yara üstüne yara, derken omuzu nasır tutuyor. Eğer yaptığın işi seviyor, meyvesını da alıyorsan, nasırların hiç önemi yok. Şikâyet etmezsin memnun olursun. "


" Babaları baba idi, ama analarının yerini tutamazdı. "

“Ah, gözü kör olsun kıskançlığın!”

“Kıskançlığın doksan türlüsü varmış.”

“Dünya devrimini tek başına gerçekleştiremezsin, başkalarının da gelmesini, seninle beraber olmalarını beklemek zorundasın."

bb

Cengiz Aytmatov’un “Gün Olur Asra Bedel” Kitabında Geçen Özlü Sözler

 Cengiz Aytmatov’un  “Gün Olur Asra Bedel”  Kitabında Geçen Özlü Sözler


Kitapta geçen özlü sözler:

“İşte okumuş insan, öğretmen böyle olurdu, böyle yapardı! Çocuklarla nasıl candan ilgileniyor, nasıl çocuklaşıyor, ama aynı zamanda büyük adam olarak kalmayı nasıl biliyorlardı!”

“Elinden malını mülkünü, varını yoğunu alsalar, bundan ölmezsin. Bunları yine edinebilirsin. Ama senin onurunu kırar, ruhunu öldürürlerse işte buna çare yoktur…”

“Bir insanın elinden malı , mülkü, bütün zenginliği hatta hayatı bile alınabilir, diye söylendi ama insanın hafızasını almak gibi bir cinayet işlenir mi ?”

“Ama ne gerek vardı böbürlenmesine, kibirlenmesine? Olduğu gibi görünmeliydi insan.



“Bir dal kırılmış ne çıkar, yeter ki çınarın gövdesi sağlam kalsın.”

“Oysa düşünmek, her zaman acı veren ağır bir iştir.”

“Herkes gidebilir, herkes kaçabilir ama herkes kendine hakim olamaz, herkes kendine karşı zafer kazanamaz .”

“İnsan sevdiğine kızamazdı ki!”

“En işe yaramaz ama hayatta olan bir baba, en ünlü ama ölmüş olan bir babadan bin kere daha iyidir.”

“Kaldı ki burası dünya. Burada bir şeyler hep yarım kalacak.”

“İnsanın ölmesi zor bir işti ama onuruna yaraşır biçimde gömülmesi bundan daha kolay değildir.”

“Dünyada hiçbir şey, hiç kimse çaresiz, korunmasız kalmamalıydı.”

“Size veda ediyoruz, istasyonun penceresinden bakıyor, uzayın karanlık denizinde pırlanta gibi parlayan dünyayı görüyoruz. Dünya güzel, masmavi, ışıl ışıl, harikulade. Yeni doğmuş bir bebeğin başı gibi de nazik görünüyor. Buradan insanları, aralarında iken hissetmemiş olsak bile, şimdi kardeşlerimiz olarak görüyoruz ve onlarsız bir hayatı düşünmeye cesaret edemiyoruz.”

“Ne de olsa, yeryüzünde bir gün geliyor, hak yerini buluyor, kimsenin yaptığı kötülük cezasız kalmıyor. Hak ve adalet var ...ve dünya yok olup gidinceye kadar da olacak.”

“Ama Sarı Özek bozkırında trenler yine gelip gidecek ,bizim yerimizi de başkaları alacak...”

“Asıl güç olanı, kendi güçsüzlüğünü, umutsuzluğunu belli etmemekti.”

“İnsan sürekli yan yana olunca bazı şeyleri fark etmiyor, ya da birdenbire fark ediyor.”

“Burada seni öldürecek kimse yoktu; ama ölüp ölüp dirilen hep kendindin.”

“Ölüm karşısında herkes eşittir.”

“İnsan yalnız Allah'a sırt çevirmez, yalnız O'na küsemez.”

“Allah'ın varlığına ya da yokluğuna inanmak başka şeydir. Ama insan denen yaratık ,bu şekilde davranması bağışlanacak bir şey olmasa da ,ancak başı sıkıştığı zaman Allah'ın adını anıyor, Allah'tan yardım diliyor.”

“Ne hale gelmiş bu nesil? Her şey önemli ama ölüm önemli değil! Ve kendi kendine soruyordu: Eğer ölümün onlar için bir önemi yoksa, yaşamanın da yoktur. Öyleyse niçin ve nasıl yaşıyorlar.”

“İki tarafa da mutluluk getiren evlilikler azdır ama vardır.”

“Ben yalnız bildiğim işe, anladığım işe karışırım, anlamadığım şeylere asla burnumu sokmam.”


“İstisnasız herkes adalete güvenmeli, ondan yararlanmalıdır. Hiç kimseye ayrıcalık, üstünlük tanınmamalıdır. Ben öyle düşünüyorum.”

"Ama insan kendinden kaçamaz ki! Nereye gidersen git, kendi dertlerinden kurtulamayacaksın. Çünkü gittiğin her yere dertlerin de seninle birlikte gelir. Kaçmak yiğitlik değildir. Herkes bir yeri bırakıp kaçabilir, fakat herkes kendini istediği kalıba sokamaz."

“Sonumuzun ne olacağını yalnız Allah bilir.”

“Bir insanın başkalarına yapabileceği en büyük iyiliğin çocuklarını iyi terbiye etmek, iyi yetiştirmek olduğunu da anlıyordu.”

“Hayat bu işte! Eğer dünyaya gelmezsen hiçbir şey görmezsin, ama gelirsen dertten kurtulamazsın. Ama Allah esirgeyicidir.”

“Allah ölüm verirse, bu hayatın sona ermesi demektir. Çünkü insan doğar ve vakti gelince ölür. Bunun dışında bu dünyada olan her şeyin hesabı sorulur.”

“Hayat bu kadar güzelmiş demek! İnsan, hayatının son deminde de aşık olur, mutlu olurmuş demek.”

"Bazı insanlar vardır, daha ilk karşılaşmada ona ısınır, güven ve sempati duyarsınız."

“Öyle bir çağa geldik ki herkesin birçok şeyi küçük yaştan öğrenmesi gerekiyor. Bu günün bir karış çocukları, dünün koca adamlarından daha çok şey bilmek zorunda. Yoksa doğru dürüst eğitim yapamaz, bilgili olamazlar.”

bb

“Bülbülü Öldürmek” Kitabında Geçen Özlü Sözler

 “Bülbülü Öldürmek” Kitabında Geçen Özlü Sözler


“Sıfatları kaldırırsan geriye gerçekler kalır.

“İnsanlar kendilerinden daha çok şey bilen birini çevrelerinde görmekten hoşlanmazlar, sinirlenirler. Doğru konuşarak onları değiştiremezsin, kendileri öğrenmek istemelidir. Onlar öğrenmek istemiyorlarsa bir şey yapamazsın. Ya çeneni kaparsın ya da  onlar gibi konuşursun.”

“İnsanların çoğu iyidir, yeter ki sen onları bir gün gör.”

“Bak yavrum birinin kötü olduğunu düşündüğü bir şeyle seni nitelendirmesi hiçbir zaman hakaret değildir. O kişinin ne kadar zavallı olduğunu gösterir.”


"Öyle tip adamlar vardır ki daha merhaba demeden tabancanı çıkarıp onları vurman gerekir. Vurman gerekir ama harcayacağın kurşuna yazık."

“İnsanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır.

“İnsanlar genelde neyi görmek istiyorlarsa onu görürler, neyi duymak istiyorlarsa onu duyarlar.

“Daha başlamadan yenileceğini bildiğin halde başlamak ve ne olursa olsun sonuna kadar devam etmek demektir cesaret.

“Ama hiçbir zaman yaşadığım hayatı, yaşamak istediğim hayat olduğu için yaşadığımı anlamayacaklar.”

“Bir adamın rengi ne olursa olsun, kendisine adil davranılması gereken yek yer mahkeme salonudur.”


“Gerçek olması, doğru olduğunu anlamına gelmez.”

“Doğru konuşarak onları değiştiremezsin, kendileri öğrenmek istemelidir. Onlar öğrenmek istemiyorlarsa bir şey yapamazsın.”

“Ama sabah olunca her şey hep daha iyi olur.”

 “Küçük bir çocuğun gözünde yalan yoktur. Çocuklar gördüklerinin ve hayal dünyalarının içinde yaşarlar ve onlar her şeyi yalansız görürler. Bizler içimizdeki bütün kötülükleri onlara aşılamakla en büyük görevi üstleniyoruz.”

“Bana kalırsa tek bir tür insan var. İnsanların hepsi insan.”

“Bizim mahkemelerimizde beyaz adamın dünyasıyla siyah adamın dünyası karşı karşıya geldiğinde, her zaman beyaz adam kazanır. Bunlar çirkin ama hayatın da gerçeğidir.”

“ Soytarılar kederlidir, İnsanlar onlara gülerler.”

bb