Şiirler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şiirler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Şafak Türküsünün Sözleri

 

Şafak Türküsünün Sözleri

 

Şafak Türküsü,  Nevzat  Çelik’in aynı isimli bir şiir kitabı da bulunan şiiridir. Kitap 1984 yılında Akademi Kitabevi Başarı Ödülünü kazanmıştır. 1985 yılında  Ahmet Kaya  tarafından 95 dizesi bestelenip şarkı yapılmıştır. 1986 yılında yayımlanan albümüne  bu ismi vermiştir.

[Giriş]
Beni burada arama, arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma



[Nakarat]
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparım anne, ağlama
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparım anne, ağlama

Saçlarına yıldız düşmüş
Koparım anne, ağlama
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparım anne, ağlama



[1. Bölüm]
Kaç zamandır yüzüm tıraşlı
Gözlerim şafak bekledim
Uzarken ellerim kulağım kirişte
Ölümü özledim anne
Yaşamak isterken delice

Ah verebilseydim keşke
Yüreği avucunda koşan her bir anneye
Tepeden tırnağa oğula
Ve kıza kesmiş bir ülkeyi armağan

 


 Düşlerimle sınırsız, diretmişliğimle genç

Şaşkınlığımla çocuk devrederken sırdaşıma

Usulca açılıverdi yanağında tomurcuk
Pir Sultan'ı düşün anne, Şeyh Bedrettin'ni, Börklüce'yi
İnsanları düşün anne
Düşün ki yüreğin sallansın
Düşün ki o an güneşli güzel günlere inanan
Mutlu bir Yusufcuk havalansın

[Geçiş]
Beni burada arama, arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma

[Nakarat]
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparım anne, ağlama
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparım anne, ağlama

Saçlarına yıldız düşmüş
Koparım anne, ağlama
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparım anne, ağlama



[2. Bölüm]
Yani benim güzel annem
Ala şafağında ülkemin yıldız uçurmak varken
Oturup yıldızlar içinde kendi buruk kanımı içtim
Ne garip duygu şu ölmek
Öptüğüm kızlar geliyor aklıma
Bir açıklaması vardır elbet giderken darağacına


Geride, masa üstünde boynu bükük kaldı kağıt kalem
Bağışla beni güzel annem
Oğul tadında bir mektup yazamadım diye kızma bana
Elleri değsin istemedim
Gözleri değsin istemedim
Ağlayıp koklayacaktın
Belki bir ömür taşıyacaktın koynunda
Yaşamak ağrısı asıldı boynuma
Oysa türkü tadında yaşamak isterdim



Ölmek ne garip şey anne
Bayram kartlarının tutsaklığından aşırıp bayramı
Sedef katmal bir kutu içinde vermek isterdim çocukların eline
Sonra, sonra benim güzel annem
Damdan düşer gibi vurulmak isterdim bir kıza
Gecenin kıyısında durmuşum kefenin cebi yok
Koynuma yıldız doldurmuşum
Koşun çocuklar koşun sabah üstüme üstüme geliyor



Kısacası güzel annem
Bir şişeyi dürürken ürpermek yok
Gülmek, umut etmek, özlemek
Ya da mektup beklemek gözleri yatırıp ıraklara
Ölmek ne garip şey anne
Artık duvarları kanatırcasına tırnağımla
Şaşkın mutlu şiirler yazamayacağım
Mutlak bir inançla gözlerimi tavana çakamı'cam
Baba olamı'cam örneğin
Toprak olmak ne garip şey anne


Ölmek ne garip şey anne
Uçurumlar ki sende büyür
Dağlar ki sende göçer
Ben bayrak derim, çiçek derim
Çam diplerine açmış kanatlarını kozalak derim
Gül yanaklı çocuğa benzer
Yine de oğlunu yitirmek kim bilir ne garip şey anne
Her kavgada ölen benim
Bayrak tutan çarpışan
Her kadın toprağı tırnaklayarak doğurur beni
Özlem benim, kavga benim, aşk benim
Bekle beni anne
Bir sabah çıkagelirim
Bir sabah anne bir sabah
Acını süpürmek için açtığında kapını
Bir sabah anne bir sabah
Acını süpürmek için açtığında kapını
Adı başka sesi başka
Nice yaşıtım koynunda çiçekler
Çiçekler içinde bir ülke getirirler.

bb

Çanakkale Savaşı İle İlgili Şiirler Araştırınız.

 Çanakkale Savaşı İle İlgili Şiirler Araştırınız.


Çanakkale Savaşı Türk milletinin iman gücü ile dünyaya ders verdiği büyük bir zaferin olduğu yerdir. Devletimizin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı bu savaş yeniden dirilişin, yeniden umudun bir dönüm noktası olmuş ve düşman askerleri  yerle bir edilmiş, zafer bizim yani Türk Milletinin olmuştur. Çok sayıda kan akmıştır bu savaşta ama iman gücü ve iradenin karşısında daha fazla duramamıştır düşman askerleri.


Çanakkale Şehitlerine

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi…
Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
‘Gömelim gel seni tarihe’ desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb…
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
‘Bu, taşındır’ diyerek Kâ’be’yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ’yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana…
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.  (Mehmet Akif Ersoy)

 

 

 

 

 

 

 

Çanakkale

 

Basma, sahilleri hep insan eti
İki yüz bin ölünün iskeleti.
Basma, ta Ankara’dan tut da Van’ın
Yıkılan namütenahi yuvanın
Canlı enkazı olan evlâdı
Bu sevâhilde geçen yel kanadı.

Kan dolar, basma, ayak izlerine
Çürüyen göğsünü, toprak yerine
Koyarak, ezme ölen kardeşinin
Bir avuç yer ne kadar çok kişinin
Koludur, sinesidir, gövdesidir.
Mahv ü isbat ile müsveddesidir.

Bu cesetler yazılan tarihin,
İçi, deşsen, o sutûr-i siyehin
Ufacık, körpe kemikleridir hep.
Kalmamış, medrese, mesken, mektep
Hepsi evlâdını dökmüş buraya!
İki yüz bin ölünün bir yaraya . ( Mithat Cemal Kuntay)

 

 

Çanakkale

Yağmur yağıyordu usul usul toprağa
Gözyaşları düşerek üstüne sanki
Damla damla ağlıyordu uzaktan uzağa
Sahibini yitiren bir trompet
“Ya sizler” dedi Mehmet
Dünyanın dört kıtasından
Mezar dolusu erlere
“Hangi rüzgar savurdu sizleri
bu bilmediğiniz yerlere?”

Kimi İngiliz’di kimi İskoç
Kimi Fransız’dı kimi Senegalli
Kimi Hintli kimi Nepalli
Kimi Avustralya’dan Yeni Zelanda’dan Anzak
Gemiler dolusu asker
Her biri niye geldiğinden habersiz
Gelibolu’nun oya gibi koylarından sızarak
Tırmanmışlardı dağa bayıra
Siper siper yara gibi yarılan toprak
Mezar olmuştu savaş ardından onlara

Kiminin burada yattığı sanılır
Kiminin adı bilinse de mezarı bilinmez
Kiminin de mezar taşında
On altı, on yedi on sekiz yaşında
Ebedi istirahate çekildiği yazılı
Çanakkale topraklarında
Her birinin erken biten yaşam öyküsü
Eski yazıtlar gibi taşlara böyle taşlara böyle kazılı
“Anlamaz mıyım” dedi “halinizden kardeşler”
adına yazılı taşı bile olmayan asker
Anadolulu Mehmet

“Bende yüzyıllarca yaban ellerde
Neyin uğruna bilmeden can vermişim
Kendi yurdum uğruna can vermenin tadına
İlk kez Çanakkale’de ermişim. ( Bülent Ecevit






 

bb

Barış, Mutluluk, Dostluk, Çocuk Ve Gelecek İle İlgili Şiir Yazınız.

 Barış, Mutluluk, Dostluk, Çocuk Ve Gelecek İle İlgili  Şiir Yazınız.


İnsanlar istiyorum, güzel bakan, güzel gülen insanlar

Mutlu olan insanlar, mutluluktan uçanlar

Çocuklar istiyorum ,içi sevinç ile dolu bir sofrada aynı ekmeği paylaşan çocuklar

Barış istiyorum içinde savaş kalıntılarının olmadığı, yüreklerin korkusuzca atabildiği


 

Ben bir çocuğum, öyle sıradan bir çocuk işte

Saçlarım siyah, gözlerim yeşil, bakışlarım masum

Bahtım da siyah olmasın diye

Dostluk istiyorum, kardeşliğin her daim olduğu, herkesin birbirine güvendiği.


 

Geleceğimize güvenle bakabilmek için

İnsana yakışır bir hayat sürmek için

Hiçbir kimsenin mutsuzluktan ölmediği

Dünya istiyorum, çocukların içinde özgürce yaşayabileceği.


 

Yaşam sevincimizi elimizden almasınlar

Kıymasınlar bize, görmemezlikten gelmesinler

Aydınlığa koşalım, bilime ulaşalım

Çocukları hep mutlu kılalım, onlara değer verelim.


 

Ruhumda çiçeklerin açmasını istiyorsanız

Sağlıklı nesiller, toplumlar düşünüyorsanız

Değer verin, sevin, sayın hiçbir koşul ileri sürmeden

Dostluk daim olsun, gelecek aydınlık

Bu memleket bizimdir yeter ki bir olmasını bilelim.


 

Dünyaya sevgiyi yayalım

Mutsuz ülkelere mutluluğu götürelim.

Dünya çocuklarını  hep güldürelim.

Gelin birlik olalım, barışı dünyamıza hakim kılalım.


 

Uçurtmalar yapalım, uçuralım

Parklar yapalım mutlu olalım

Ağaçlar dikelim, yurdumuzu yeşil cennet yapalım

Gelecek kuralım , hayata umutla bakalım.





 

bb

İçinde Kardeşlik, Özlem, Mutluluk, Adalet, Gurbet Kelimeleri Geçen Ve Hayalimizdeki Memleketi Anlatan Bir Şiir Yazınız.

  İçinde Kardeşlik, Özlem, Mutluluk, Adalet, Gurbet Kelimeleri Geçen  Ve Hayalimizdeki  Memleketi Anlatan Bir Şiir Yazınız.

 

 Yaşamanın anlam bulduğu, insanlarının mutlu olduğu

Havasının, suyunun , toprağının rahat nefes aldığı

Çevre kirliliğinin olmadığı, bilinçli insanların var olduğu

Memleket isterim. gökte kuşların özgürce uçabildiği, yerde çocukların mutluluktan koştuğu.

 

Kardeşliğin daim olduğu, düşmanlığın son bulduğu

Sevgi ve hoşgörünün her geçen gün daha da arttığı

Coşkunun, gülüşmenin  dağlarda yankılandığı

İsterim işte böyle bir memleket, içinde benim de olduğum.

 

Dünya çocuklarının hep birlikte olduğu

İnsan ayrımı, ırk ayrımı, cinsiyet ayrımının olmadığı

İnsan haklarının, adaletin yerini bulduğu

Memleket isterim, içinde biraz anne kokusu biraz da toprak anaya sarılma duygusu

 

Memleketim memleketim memleketim

Hani nerde benim hasretim

Mutluluğum, huzurum her şeyim

Kalbimin özgürce attığı tek yerim.

 

Memlekettir insanı  diri tutan

Onu yeniden canlandırıp hayata bağlayan

Mutlulukla, kardeşçe yaşamanın keyfini bilen

Aydın insanlar isterim, memleketimin  bağrında emek eden insanlar.

 

Taşına, toprağına kurban olduğum

Anama, babama hasret kaldığım

Her bir yerine sevgi ile bağlandığım

Memleketim  benim canım hasretim.


Bilimin, ilimin uğrak yeri olduğu

Beyin göçünün yaşanmadığı

Mutluluğun var olup özlemlerin son bulduğu

Memleket isterim , bilimin hep daim olduğu.




bb

Ezberlediğiniz Memleket Konulu Şiiri Arkadaşlarınıza Okuyunuz.





 

Ezberlediğiniz Memleket Konulu Şiiri Arkadaşlarınıza Okuyunuz.


Memleket demek insanın en rahat ettiği, doğup büyüdüğü ana toprağı, vatan yeri demektir. İnsan memleketinden ayrı düşünce anlar oraların havasının, suyunun, toprağının ve insanının kıymetini. Allah'ım bizi memleketimizden hiçbir zaman ayrı koymasın.


1. Cahit Sıtkı Tarancı:

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.

 

 

2. Turgut Uyar

 

 Seni boydan boya sevmişim,
Ta Kars’a kadar Edirne’den.
Toprağını, taşını, dağlarını
Fırsat buldukça övmüşüm.

Sen vatanımsın, ekmeğimsin
Duyduğum, bildiğim zafersin yıllarca…
Zonguldak’ta 63 numara
Nazlı sahiller Akdeniz’de.
Sevdasın ciğerlerimde parça parça
Yarı kalmış dileğimsin…

Sen Koçhisar’da tuzum,
Sille’de kızım…
Çift kulaklı Sürmene bıçağı belimde.
Varmışım çiğ köfte yemeye Adana’ya
Dadaloğlu’ndan bir koçaklama dilimde:
– Şu yalan dünyaya geldim geleli…
Hey vatanım, bacım, sağdıcım, emmim
Senden bir yara her yerimde.
Desteye güreşmişim Kırkpınar’da.
Durmuş da yorgunluk çıkarmışım,
Bir akşam vakti
Dört bardak kırtlama çayla Erzurum’da..

Ardahan’a varmışım yollar uzamış
Bel vermiş, yol vermemiş dağlar.
Yüce Tanrı dört yanını bezemiş,
Beni yakan bir Konyalı kız imiş..

Seni boydan boya sevmişim
Ta Edirne’ye kadar Kars’tan.
Taşını, toprağını, yiğidini,
Fırsat buldukça övmüşüm..

 

 

 

bb