Ülkemizin aydın gazetecilerinden
Uğur Mumcu kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından öldürülmüştür. Uğur Mumcu,
Türk gazeteci, araştırmacı ve yazadır. 24 Ocak 1993'te Ankara’da Karlı
Sokak'taki evinin önünde, arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikasta
bağlı olarak öldü. Onun adına nice ağıtlar nice türküler yazılmıştır. Katilleri
bulunamamıştır.
Uğur Mumcu Sözleri şunlardır:
“Kalemim size, kalemleriniz
çocuklarınıza miras kalsın.”
“Haklıdan yana değil, güçlüden yana
olanlar korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi değiştikçe dönerler, dönerler;
fırıldak olurlar.”
"Ben Atatürkçüyüm.... Ben,
cumhuriyetçiyim... Ben lâikim... Ben antiemperyalistim... Ben tam bağımsız Türkiye'den
yanayım... Ben insan hakları savunucuyum... Ben, terörün karşısındayım... Ben,
yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin,
araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın,
her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır."
“Kimi ölüler bize ne kadar yakın.
Yaşayanların birçoğu ne kadar da ölü.”
"Bilgi sahibi olmadan fikir
sahibi olunamaz."
“İnsanlar sadece konuştuklarından
değil, sustuklarından da sorumludurlar.”
"Ben Atatürkçüyüm.... Ben,
cumhuriyetçiyim... Ben lâikim... Ben antiemperyalistim... Ben tam bağımsız Türkiye'den
yanayım... Ben insan hakları savunucuyum... Ben, terörün karşısındayım... Ben,
yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin,
araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın,
her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır."
"Bu masum insanlar Yahudi de
olur, Arap da, Hristiyan da. Ölenlerde ırk, din ayrımı yapılmaz. Ölen
insandır."
"Bir kişiye yapılan haksızlık
tüm topluma karşı işlenmiş bir suçtur. Susanlar da bu insanlık suçlarına katılmış
olur."
"Milliyetçilik, 'vatan,
millet, Sakarya, kan, ırk, bayrak' edebiyatı mıdır, yoksa ulusun çıkarlarını,
onurunu herkese karşı savunmak; yani tam bağımsızlık mıdır? Ülkenin onuru
ayaklar altında çiğnenirken, 'vatan, millet, bayrak' edebiyatını yani milliyetçiliği
sadece kitleleri uyutmak, kandırmak için kullanıp aslında bütün bu değerleri
salt kendi siyasal ya da bireysel-sınıfsal çıkarları için kullanmak milliyetçilikse,
bunun karşıtı nedir?"
“Anneler ve babalar, çocuklarını
sokak ortalarında eşkiya çetelerince öldürülsünler diye yetiştirmediler. Bir gün
bunların hesabı sorulacaktır. Devlet koltuklarına dayanarak kabadayılık
yapanları, sanık sandalyesinde göreceğiz bir gün.”
"Bir gün mezarlarımızda güller
açacak ey halkım unutma bizi... Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında
yankılanacak ey halkım unutma bizi..."
“Bir toplum böyle çöker işte.
Devletin yerini kaba kuvvet alır, susulur. Yasanın yerini din alır,
korkulur. Yolsuzluklar, cinayetler birbirini izler. Eller kollar bağlanıp
götürülür. Vuran vurur, öldüren öldürür ve bütün bunlardan sonra bir çete gelir
ve devleti teslim alır!”
“Kaplanın sırtında hüküm sürenler,
bir gün o kaplana yem olmaktan kurtulamazlar.”
“Okumayan, yazmayan, düşünmeyen
toplumlar içten içe çürürler.”
“İnsanlar gibi partiler de, ya
göründükleri gibi olmalı, ya da oldukları gibi görünmelidirler. Partiler için
yapay görüntüler çizmek, yanlış izlenimler vermek çok tehlikeli ve zararlı bir
yoldur. Yapay görüntüler, havai fişeklere benzer; önce parlak ışıklar saçar,
sonra karanlıkta kaybolup giderler.”
“Unutmayalım ki cesur bir kez,
korkak bin kez ölür. Önemli olan, insanın böyle bir toplumda “mezar
taşı” gibi susmamasıdır.”
Her dönemde, karanlıkları aydınlatan bir ışık olacaktır.
0 yorum:
Yorum Gönder
YORUMLARINIZI YORUMLAMA BİÇİMİNİ "ANONİM" SEÇEREK İSİM, MAİL ADRESİ VB. YAZMAK İLE UĞRAŞMADAN KOLAYCA YAYINLAYABİLİRSİNİZ. KÜÇÜK BİR TEŞEKKÜRÜN BİLE BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ VE DEĞERLİ OLDUĞUNU UNUTMAYIN...