Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı Yusuf Kitabında Geçen Özlü Sözler
Kuyucaklı Yusuf konusu
itibariyle ailesinin katledilmesiyle sahipsiz kalan dokuz yaşındaki Yusuf'un
olayı soruşturmak için Kuyucak'a gelen Nazilli Kaymakamı Selahattin Bey
tarafından evlatlık alınması ve çocuğun daha sonraki hayatı anlatılmaktadır.
Roman okunması gereken ve düşünülmesi gereken güzel bir kitaptır. Mutlaka
okumalısınız.
Kitapta kendimce anlamlı bulduğum
özlü sözler şunlardır:
"Az şeyler çekmemişsin sen,
küçük!" dedi, "fakat her şey geçer. Her şey unutulur. Kendini bir
felaketin içinde kaybetmenin manası yoktur. İnsan, birazcık da kalender
olmalıdır!"
“Bir zamanlar ben de başka türlü
düşünüyordum her şeyi aklımla halletmeye kalkıyordum. Fakat artık dünyada bir
tek şeye inanıyorum, o da tecrübe...”
“Hiç geçmeyen, hiç unutulmayan
şeyler var. Ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler var...”
"Kendini halinden şikayet
etmeye alıştırma! Ömrünün sonuna kadar dövünsen de bu hayatın cefâsı
tükenmez."
“İçindeki bütün yıkıntılara, bütün
kederlere rağmen başını yere eğmek istemiyordu. Matemini ortaya vurmadan tek
başına yüklenecek ve yeni bir hayata doğru yürüyecekti...”
“Niçin durup dururken yalan
söylemek ihtiyacını duyuyorlardı?”
"Madem ki hiçbir şeyi
değiştirmeye iktidarı yoktu, her şey evvelden çizilen bir yolda yürüyecekti o
halde aklı başında bir insan, olanları tebessümle seyredip sırasını
beklemeliydi."
“Zaten bir felakete sakin ve soğuk
kanlı tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların
manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir.”
“Parası olanın ırzı da tamam,
namusu da!”
“İki insanım birbiriyle
karşılaşması kadere, tanıştıktan sonra yan yana kalmaları ise onların gayretine
bağlıdır..”
"Yaramın nerede olduğunu bilmiyorum. Yalnız bir yerlerim acıyor. Çok acıyor."
bb