Martıya Uçmayı Öğreten Kedi Kitabında Geçen Alıntılar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Martıya Uçmayı Öğreten Kedi Kitabında Geçen Alıntılar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Martıya Uçmayı Öğreten Kedi Kitabında Geçen Alıntılar

 

Martıya Uçmayı Öğreten Kedi Kitabında Geçen Alıntılar

 

Kingah adlı martı kanatlarına petrol bulaştığı için zehirlenip ölür. Öncesinde Zorba adlı bir kedi ile arkadaş olmuştu. Yavrusunu Zorba’ya emanet eder martı. Zorba da yavruya çok iyi bakar ve ona uçmasını öğretir. Farklılıklar bütünlüğümüzdür, sevgi her sorunu ortadan kaldırır mesajı verir kitap.

Kitapta geçen alıntılar şunlardır:

 “Yağmuru hisset. Yağmur sudur. Hayatın boyunca pek çok şey seni mutlu edecek; bunlardan biri sudur, biri rüzgar, biri de yağmurun ardından hep bir ödül gibi gelen güneş.”

“Özür dilerim. Ama ansiklopediye karşı koyamıyorum bir türlü. Ne zaman sayfalarını karıştırsam, yeni bir şeyler öğreniyorum.”

“Bir kuşa uçmayı öğreten gökyüzü, öğretmedi insanlığa mavinin kudretini..!”

“Bizim gibi olmak istemen bize gurur veriyor, ama sen farklısın ve biz senin farklı olmanı seviyoruz.”


“Farklı bir varlığı beğenmeyi, sevmeyi ve ona saygı göstermeyi. Bize benzeyenleri kabullenmek ve sevmek çok kolaydır, ama farklı biriyle bu çok zordur ve sen bunu başarmamızda bize yardım ettin.”

"Yalnızca cesaret edenler uçabilir."

“Sadece israf edildi güzel sevenler, yüreği büyük insanlara kederi yüklediler. Bir kuşa uçmayı öğreten gökyüzü öğretemedi insanlığa mavinin kudretini! Görmedi kimse güneşin gelişini, bilemediler yağmurun demiri delişini. Mutluluktu istenilen ama cebinden çıkaramadı kimse...”

"Bile bile verdikleri zararlarda cabası. İnsanların denizleri pisliklerle zehirlemek gibi lanet olasıca bir saplantısı yüzünden yaşamını yitiren..."

"Ne yazık ki insanların sağı solu belli olmaz! Sık sık, iyi niyetlerle yola çıkıp en kötü felaketlere neden olurlar. "


"İnsanların işi ne kadar güç. Biz martılar, dünyanın her yerinde aynı biçimde çığlık atarız," diye bağırdı bir gün Kengah, uçuş arkadaşlarından birine. "Haklısın. En şaşırtıcı olan da, arada bir kendi aralarında anlaşmayı başarabilmeleri," diye yanıtladı arkadaşı.”


“Tehlikeli olan , insanların göstereceği tepkiydi . Konuşan bir kediyi ne yaparlardı ? Büyük olasılıkla alıp bir kafese kapatır , bin türlü aptalca deney uygularlardı üzerinde , çünkü insanlar genellikle kendilerinden farklı bir varlığın onları anlayıp kendini ifade edebileceğini kabullenmeyi beceremezler. Örneğin, kediler yunusların hüzünlü yazgısından haberdardı : insanlara akıllı olduklarını belli etmişler, onlar da yunusları su gösterilerinde palyaçoluk yapmaya mahkum etmişlerdi . Bunun dışında kediler , insanların kendilerine zeki ve anlayışlı davranan hayvanları nasıl aşağıladıklarını da bilirlerdi . Örneğin aslanlar , o koca kediler parmaklıklar arkasında yaşayıp sersemin tekinin kafasını ağızlarına sokmasını kabul etmek zorunda kalmışlardı , papağanlar da kafesteydiler ve birtakım saçma sapan sözleri yineleyip duruyorlardı . Bu nedenle , insan dilinde miyavlamak kediler için büyük bir riskti.”

bb