Martıya
Uçmayı Öğreten Kedi Kitabında Geçen Alıntılar
Kingah adlı martı kanatlarına
petrol bulaştığı için zehirlenip ölür. Öncesinde Zorba adlı bir kedi ile arkadaş
olmuştu. Yavrusunu Zorba’ya emanet eder martı. Zorba da yavruya çok iyi bakar
ve ona uçmasını öğretir. Farklılıklar bütünlüğümüzdür, sevgi her sorunu ortadan
kaldırır mesajı verir kitap.
Kitapta geçen alıntılar şunlardır:
“Özür dilerim. Ama ansiklopediye
karşı koyamıyorum bir türlü. Ne zaman sayfalarını karıştırsam, yeni bir şeyler
öğreniyorum.”
“Bir kuşa uçmayı öğreten gökyüzü,
öğretmedi insanlığa mavinin kudretini..!”
“Bizim gibi olmak istemen bize
gurur veriyor, ama sen farklısın ve biz senin farklı olmanı seviyoruz.”
“Farklı bir varlığı beğenmeyi,
sevmeyi ve ona saygı göstermeyi. Bize benzeyenleri kabullenmek ve sevmek çok
kolaydır, ama farklı biriyle bu çok zordur ve sen bunu başarmamızda bize yardım
ettin.”
"Yalnızca cesaret edenler
uçabilir."
“Sadece israf edildi güzel
sevenler, yüreği büyük insanlara kederi yüklediler. Bir kuşa uçmayı öğreten
gökyüzü öğretemedi insanlığa mavinin kudretini! Görmedi kimse güneşin gelişini,
bilemediler yağmurun demiri delişini. Mutluluktu istenilen ama cebinden
çıkaramadı kimse...”
"Bile bile verdikleri
zararlarda cabası. İnsanların denizleri pisliklerle zehirlemek gibi lanet
olasıca bir saplantısı yüzünden yaşamını yitiren..."
"Ne yazık ki insanların sağı
solu belli olmaz! Sık sık, iyi niyetlerle yola çıkıp en kötü felaketlere neden
olurlar. "
"İnsanların işi ne kadar güç.
Biz martılar, dünyanın her yerinde aynı biçimde çığlık atarız," diye
bağırdı bir gün Kengah, uçuş arkadaşlarından birine. "Haklısın. En
şaşırtıcı olan da, arada bir kendi aralarında anlaşmayı başarabilmeleri,"
diye yanıtladı arkadaşı.”
“Tehlikeli olan , insanların göstereceği tepkiydi . Konuşan bir kediyi ne yaparlardı ? Büyük olasılıkla alıp bir kafese kapatır , bin türlü aptalca deney uygularlardı üzerinde , çünkü insanlar genellikle kendilerinden farklı bir varlığın onları anlayıp kendini ifade edebileceğini kabullenmeyi beceremezler. Örneğin, kediler yunusların hüzünlü yazgısından haberdardı : insanlara akıllı olduklarını belli etmişler, onlar da yunusları su gösterilerinde palyaçoluk yapmaya mahkum etmişlerdi . Bunun dışında kediler , insanların kendilerine zeki ve anlayışlı davranan hayvanları nasıl aşağıladıklarını da bilirlerdi . Örneğin aslanlar , o koca kediler parmaklıklar arkasında yaşayıp sersemin tekinin kafasını ağızlarına sokmasını kabul etmek zorunda kalmışlardı , papağanlar da kafesteydiler ve birtakım saçma sapan sözleri yineleyip duruyorlardı . Bu nedenle , insan dilinde miyavlamak kediler için büyük bir riskti.”
bb