Doğan Cüceloğlu’nun Savaşçı Kitabında Geçen Özlü Sözler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Doğan Cüceloğlu’nun Savaşçı Kitabında Geçen Özlü Sözler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Doğan Cüceloğlu’nun Savaşçı Kitabında Geçen Özlü Sözler

 Doğan Cüceloğlu’nun Savaşçı Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

Kişisel gelişim ile ilgili çok anlamlı bir kitaptır. Hayatımızın savaşçısı kendimiz olmalıyız ve kendi bilincimizin, kendi değerimizin farkında olmalıyız. Kendimizi sevmeliyiz,  kendimizi geliştirmek için anlam arayışı içine girmeliyiz.

 

Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:

“Bir insanın en önemli ilişkisi onun kendisiyle olan ilişkisidir.”

 “Bizim kültürün temel ‘niyetliliği’ insanların birbirine muhtaç olduğu bir dünya yaratmak.”

“Mış gibi alçakgönüllülüğün temelinde diğer insanlardan korkmak yatar; gerçek alçakgönüllülüğün temelinde ise eşitlik duygusu.”

“İnsanın kaçamayacağı en büyük otorite kendi vicdanıdır.”

“İnsan bir şeyi yapmaya karar verdi mi, sonuna kadar gitmeli; yaptığı şeyden sorumluluk almalı. Ne yaparsa yapsın, önce niçin onu yaptığını bilmeli, ve daha sonra yaptıklarını hiç kuşkulanmadan, çekinmeden, bütün gücünü vererek yapmalı. “

"Hayır" demesini bilmeyen kişi güçsüz kişidir. Hayır demesini bilmeyen kişinin "Evet"inin de anlamı yoktur.”

“Öyle insanlar vardır ki, daha ağızlarını açmadan, insanlar onun önemli ve değerli bir insan olduğunu sezerler.”

“Bilinçlenmiş bireylerin sayısı çoğaldıkça, toplum daha bilinçli algılayıp, düşünüp, daha bilinçli davranmaya başlar.”


 

"Tanrım, değiştirilebilen ve değişmesi gereken şeyleri değiştirme cesaret ve gücünü; değiştirilemeyecek şeyleri olduğu gibi kabul etme olgunluğunu ve ikisi arasındaki farkı anlayabilecek bilgeliği bana ver."

“Bizim toplumda arayış içinde olan insana pek rastlamıyorum. Herkes bir başkasını değiştirmenin çabası içinde...”

"Gönlünüzce öğretmenlik yapsanız, hiç kimse engel olmasa, bütün istediklerinizi yapabilseniz, çabalarınızın sonunda öğretmen olarak neyi başarmış olmak isterdiniz?" "Gönlümde iki şey yatıyor: Bunlardan biri kendi okutacağım öğrencilerimle ilgili. Öğrencilerimin gelişerek olabileceklerinin en iyisini olmalarını isterdim. Onların ailelerinde bulamadıkları gelişim şevkinin kaynağını bende bulmalarını isterdim. Onların kanatlanıp göklere uçmalarına olanak sağlamak isterdim. Gönlümden öğretmen olarak ilk geçen bu." "İkincisi ne?" "İkincisi de, öğretmen meslektaşlarıma bu isteği, bu amacı, bu coşkuyu, adına ne derseniz deyin, bu duyguyu aşılamak isterdim. Onların da öğretmenliğin ne kadar kutsal bir görev olduğunu anlamalarını ve öğrencilerini geliştirmek için kendilerini adamalarını isterdim."

“Senin kendini ikna etmen yıllar alacak; ayrıca, ikna olduktan sonra buna göre hareket etmen de yıllar alacak. Umarım bu kadar zamanın vardır.”


 

"Sağlığına itina etmeyen, bedenine bakmayan insanın ruhsal sağlığına önem vermesinin olanaksız olduğunu belirtir."

“Kendi kalbine bakamayanın yaşamı bulanıktır; kendi yüreğine bakabilme cesareti gösterenler gönlünün muradını keşfedenlerdir. Dışarıya bakan rüya görür, hayal dünyasında kaybolur; içeriye bakan uyanır, kendini keşfeder.”

“Sorumluluk almış insan hesap verir; kendi bilincinin, kendi gücünün kendi eyleminin sınırları  içinde olaya sahip çıkar.”

bb