“ Dürüst Olduğun İçin Kaybedebilirsin Ama Yalan Söyleyip Utanmaktan İyidir.” Sözünden Ne Anlıyorsunuz?
Dürüst olmak insan en çok yakışan erdemlerden biridir.
Düşünsenize sizin arkanızdan şu sözün dendiğini: O çok dürüst bir insandır, kimsenin arkasından
atıp tutmaz, herkesin yüzüne söyler söyleyeceğini ama kırmadan, dökmeden,
incitmeden. Bu sözün söylenmesi bizi ne
kadar onure eder, ne kadar mutlu eder öyle değil mi? Dürüstlük çok güzel ve
muhteşem bir özelliktir. İnsan her zaman doğrudan yana olmalıdır. İki ,üç
kuruşluk menfaatler için yalan söylemeye gerek yoktur. Bize verilen belli bir
ömür süresi vardır ve Yüce Allah’ın bu süre ve aldığımız nefes elbet bir gün
son bulacaktır. Arkamızda kalacak olan ise dürüstlüğümüz, iyi insan olmamız, ah
almamamız, can yakmamamız olacaktır. İşte bunları yaptığımız zaman gerçekten
iyi bir insan oluruz.
İyi insanlar dürüst olduğu kaybedebilir fakat yalan söylemek
kadar kişinin yüzünü kızartacak ve onun alçak bir konuma düşmesine neden olacak
kötü bir davranış yoktur. Ne kadar yalan söylenilirse söylensin , o yalan elbet
bir gün su yüzüne çıkacaktır ve kişi, yaptığı bu hatalı davranıştan mahcup
olacak, üzülecek ve hatta kendini çok kötü hissedecektir. Çünkü yalan da tıpkı
içki gibi tüm kötülüklerin anasıdır bence. Yalanın ayrıca da küçüğü, büyüğü
olmaz. Söylenen her yalan , kişinin manevi değerinden bir parça koparır ve kişi
bir zaman sonra yalanı normal görüp yüzü kızarmayacak kadar pişkin birine
düşer. Oysa dürüst insanlar yalan söyleyemez, çünkü yalan söylemek onlara göre
insanlıktan zerre kadar nasibini almamak demektir.
Yalan söylemek günlük yaşantımızda bile o kadar normal hale
gelmiştir ki. Örneğin; yüzüne baktığımız, can ciğer olduğumuz yakınlarımızın
bile bazen arkasından konuşup o kişi bir anda içeri girince tuhaf oluruz.
Elimiz, ayağımız titrer, mimiklerimiz bir tuhaf olur. Hemen eski halimize
dönmeye çalışırız, arkasından konuştuğumuz kişinin yüzüne baktığımızda içimiz
acır. Oysa beş dakika öncesine kadar iyi atıp tutuyorduk değil mi? İşte dürüst
olmaya her an devam etmeliyiz. Arkasından konuştuğumuz kişi bize bir yanlış
yaptıysa bunu onun yüzüne dürüstçe söylemeliyiz. Belki o kişi başta bize
kırılacak ve daha sonra yüzüne karşı dürüst olduğumuz için bizi daha çok
sevecek ve bize daha çok güvenecektir.
Böyle bir durum ister
yakınlarımız olsun, ister arkadaşlarımız, komşularımız.. Birisi bir yanlış
yaptığında ona yanlışını yüzüne söylemeliyiz, yalandan, yapmacık hareketlerde
bulunmamalıyız.
Kimsenin sahip olduğu
şeye göz koymamalıyız, çıkarlarımız için yalana asla ve asla başvurmamalıyız.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun şu sözü bana her zaman yol gösterici
olmuştur: “ İki günlük dünya için,
fırıldak olmaya gerek yok.” Gerçekten kendimizi bu kötü duruma düşürmeye
hakkımız yok. İnsan olalım, insana yakışır şekilde yaşayalım ve dürüstlüğü asla
elden bırakmayalım. Çalmayalım, çırpmayalım, yetimin ve öksüzün hakkını her
zaman gözetelim ve insan olarak kalmaya devam edelim.
bb