Ömer Seyfettin’in Kaşağı Kitabında Geçen Özlü Sözler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ömer Seyfettin’in Kaşağı Kitabında Geçen Özlü Sözler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ömer Seyfettin’in Kaşağı Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

 Ömer Seyfettin’in Kaşağı Kitabında Geçen Özlü Sözler


Kardeşi Hasan’a iftira atıp onun ölümüne neden olan Ömer’in kendi vicdanı ile baş başa kalması… Günlerce ızdırap çekmesini anlatan bir kitaptır. Yalan söylemenin, bir insanın hayatına mâl olacağını anlatan, yalan söylemenin nasıl büyük bir ahlaksızlık olduğunu anlatan harika bir kitaptır. Okurken hem ağlayacak, hem düşüneceksiniz .

Kaşağı kitabında geçen hüzünlü ve özlü sözler şunlardır:

"Beni üzen şeylerin hiçbirini unutmadım."

“Kendin için, kendi iyi olman ve şeytanın yalanlarına aldanmaman için dua et.”

“Ant içenler kan kardeşi olurlar. Birbirlerine ölünceye kadar yardım ederler, imdada koşarlar.”


“Ah, on beş sene önceki çocukluk ve şimdiki ben… Tatsız, sevinçsiz, sevgisiz, aşksız ve heyecansız, her şeysiz, boş bir hiçten daha boş geçen yorgunluk dolu soğuk hayat… Şimdi karmakarışık amaçlarla, hırslarla, gerçekte değersiz olan ulaşılması uzak arzularla; kısacası, sersemliğin bir özeti olan nedensiz ve dayanılmaz kararsızlıklarla yaralanan ruhum, kalbim ve iç dünyam… Şimdi sanki henüz bu gece görülmüş bir rüya gibi, daha on beş saniye önce görülmüş bir rüya gibi verdiği mutluluk unutulamayan ve aslında gürültülü ve hüsran verici bir rüya olan bu fani hayat içinde kötü olmayan tek şey çocukluk ve anıları...”

“Hainlerin pis kanı Türk'ün parlak kılıcını kirletemez.”

"Geçme namert köprüsünden, bırak alsın su seni! Korkma düşmandan, ki ateş olsa yandırmaz seni! Müstakim ol, Hazreti Allah utandırmaz seni!”

“İnsanın hayvanlığı yemekle, insanlığı okumakla yaşar."

“Birçok at, eşek ve köpek doğuyor, yaşıyor ve ölüyordu. Ama hepsi büyük bir hayatları olmadığından ölümleriyle beraber unutuluyorlardı. Kim bilir, dünyadan ne kadar at, eşek, köpek geçmiş ve hiçbir iz bırakmamışlardı. Halbuki kahramanlar öyle miydi? Dört bin yıl önceki bir kahramanın methiyesi bugün okunuyordu.”

“Şimdi siz Frenk mürebbiyeler elinde büyüyor, kendi lisanınızın güzelliklerini tanımıyor, başka memleketlerin, başka şeylerini öğreniyorsunuz. Onlara benzemek istedikçe, kendi benliğinizden uzaklaşıyor, etrafınızdan nefret ediyor, hakikaten sevinçten, saadetten mahrum kalıyorsunuz.”

"Hayat bir uykudur, aşk onun rüyasıdır."

 

“Gerçeğe dokunmayarak daima hayal içinde yaşayan tembel, korkak ve hasta düşüncelerin ortak şiiri, "insaniyet" hayali onun mezhebiydi.”

"Ama bunlar hep zayıf ve güçsüz arıyorlar, karşı koyamayan"...

“Büyük felaketler daima büyük yeniliklere başlangıç olmaz mıydı?

“Henüz bir kere patlamayan bir toptan korkarak hemen teslim oluvermek mi yiğitlik?”

“Ölülere mükafat, dirilerin hatırasıdır.”

“Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan”

“İnsanlar ne tuhaftır. Fikrine, ümidine, arzusuna muhalif bir şeye rast gelince hemen bozulur.”

bb