Ölü Canlar Kitabında Geçen Özlü Sözler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ölü Canlar Kitabında Geçen Özlü Sözler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ölü Canlar Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

Ölü Canlar Kitabında Geçen Özlü Sözler


Rusya'nın kalkınma sorunu, ekonomik olarak geri kalması, toplumsal meseleleri. İnsanın açgözlülüğünü, hırsını simgeleyen karakterler, insan ilişkileri, diyaloglara ter verilir. Kitap okunması gereken  ve içinde öğrenilmesi gereken bilgilere yer verilen harika bir kitaptır.

Kitapta geçen özlü sözler şunlardır:

“Sende muhabbet yoksa, merhamet yoksa, adalet yoksa; kör, sağır, elsiz, ayaksız bir adam olursun, ölü olursun yani; ölüde bakış da olmaz, görüş de olmaz. Önce iyi niyet, güzel ahlak ve anlayış olacak. Sonra muhabbet, merhamet ve adalet olacak ki canlar diri olsun, canlar canlara koşsun. Ölü canlar birbirine koşamaz ki.”

“Sen bizim karamızı sev, akımızı seven nasılsa bulunur.”

"İnsanların yalnız bu dünyayı düşünerek servet uğruna birbirlerini yiyerek öbür dünyayı akıllarına getirmemeleri onları mutlu etmiyor, inanın bana ..... insanların uğrunda birbirlerini yedikleri her şey bir yana bırakılmadıkça, ruh zenginliğine kıymet vermedikçe bu dünyada da zengin olunmaz."

“Ölüm ister önemli birine gelsin, ister önemsiz birine,a ynı ölçüde korkunçtur.”

 

“Çünkü kötülük denen şey çalışmayıp boş durmaktan doğar; pis işler çalışmayan adamın kafasına gelir.”

“Hayat dediğimiz ne? Acıların yer aldığı bir vadi. Dünya dediğimiz? Duygusuz insanlar kalabalığı.”

“Benim gözümde, toprakla uğraşan, eken biçen insanlar herkesten daha saygındır. Tanrı herkese toprak sahibi olmayı nasip etsin.”

“İnsanı kanatlandıran, ilerlemesini, gelişmesini sağlayan sanat gibi, kültür, eğitim gibi yücelikleri asla kavramıyorlardı .”

“Dünyanın en değerli hazinesine sahip olsanız, dostunuz yoksa neye yarar?”

“Toplumdan uzak bir yaşam sürmekten, doğayı dilediğince incelemekten, iyi bir kitap okumaktan daha güzel ne vardır şu yeryüzünde? “

“Yaşamda neler çekmedim neler, vahşi dalgalar içinde oradan oraya yalpa vurup duran küçük bir kayık gibi! Olanca acıları, sıkıntıları, eziyetleri tattım... Üstelik doğruluğu sevdiğim, kibarlığı baş tacı ettiğim, dula el uzattığım, öküze dam altı verdiğim için oldu bütün bunlar..”

 

"Eğer yalan söylüyorsa -ki sık sık yalan söyler- sadece bizi eğlendirmek için söylüyor: Bu alçaklık sayılır mı yani? Onu, zaman zaman seviyorum. Alçağın biri, ama doğal bir alçaklık onunki, öyle değil mi? Ne dersiniz? Başkaları bir çıkar elde etmek için namussuzluk yapar, oysa o doğasında olduğu için böyle yapıyor.”

“Bu dünyada başlı başına bir varlık gibi değil de, herhangi bir varlık üzerindeki bir benek, bir ben gibi yaşayan insanlar vardır. Hep aynı yerde otururlar, başlarını hep aynı biçimde tutarlar, bir mobilya gibi görmeye hazırsınızdır onları.”

“Yeni insanlar tanımak, onlarla konuşmak, kim ne derse desin canlı bir kitap okumaya benzer, ikinci bir ilim sayılır."

bb