İlk Bilgisayarın Büyüklüğü Ağırlığı Bugünkülerden Ne Kadar Farklıydı?

 

İlk Bilgisayarın Büyüklüğü, Ağırlığı Bugünkülerden Ne Kadar Farklıydı?


Bir zamanlar oda dolduran bilgisayarlar, bugün cebimize sığacak kadar küçüldü  üstelik milyonlarca kat daha güçlü hale geldi.

Örneğin; ENIAC (1945)

Büyüklük: Yaklaşık bir spor salonu / büyük bir oda ( 150–170 m²)

Ağırlık: 30 ton

Teknoloji: 18.000’den fazla vakum tüpü

Enerji tüketimi: Küçük bir mahalleyi besleyecek kadar

Performans: Bugünkü en basit hesap makinelerinden bile daha yavaştı.


Günümüz Bilgisayarları

Dizüstü bilgisayar:

Ağırlık: 1–2,5 kg

Boyut: Bir çanta kadar

Akıllı telefon:

Ağırlık: ≈ 180–220 gram

Cepte taşınabilir

Performans: ENIAC’tan milyonlarca kat daha hızlı

Bir zamanlar oda dolduran bilgisayarlar, bugün cebimize sığacak kadar küçüldü — üstelik milyonlarca kat daha güçlü hale geldi.

Renkli televizyonlar ne zaman yaygınlaştı?

Cevap:  Renkli televizyonlar teknik olarak 1950’lerde ortaya çıktı, ancak halk arasında yaygınlaşması 1960’lar sonu–1980’ler arasını buldu. Yaygınlaşma ülkeden ülkeye oldukça farklı ilerledi.


Radyo, icat edildiği dönemde hangi işlevlerde kullanılıyordu?

Cevap: Radyo ilk icat edildiğinde (1890’lar – 1920’ler) bir eğlence aracı değil, haberleşme ve güvenlik teknolojisi olarak kullanılıyordu. Bugünkü “müzik ve program” odaklı radyodan çok farklı işlevleri vardı. Ordu birlikleri arası haberleşme

Cephe–karargâh iletişimi

Deniz kuvvetleri koordinasyonu

Radyo; Özellikle I. Dünya Savaşı sırasında radyo stratejik bir silah haline geldi.

bb

Çilek Bahçesi Kitabı İle İlgili Klasik Sorular Ve Cevapları

 

 

Çilek Bahçesi Kitabı İle İlgili  Klasik Sorular Ve Cevapları

 

1) Kübra eve geldiğinde üzgündü.  Arkadaşının kolunun kırılmasına neden olduğu için kendini nasıl hissediyordu?

A) Sorumlu

B) Sorumsuz

C) Vicdansız

D) Yetersiz

 

2)  Kübra arkadaşının canının acımasına neden olduğu için ailesi ile arkadaşının evine gitti. Arkadaşının evine gitme fikri ilk olarak kimden çıkmıştır?

Cevap: Kardeşi Kağan


3) Kübra arkadaşının evine geçmiş olsun demeye giderek ona kendi harçlığı ile ne almıştır?

Cevap: Çiçek almıştır. 

4) Kargalar arasındaki kavga yaklaşık kaç dakika sürdü?

Cevap: 15 dakika sürmüştür.


5) Kargalar ne için savaşmışlardır?

Cevap:  Yuva bulmak için savaşmışlardır.

 6) Kargalar yavrularını korumak için elinden gelen her türlü zorluğu aşmaya  çalışmıştır. Kargalar ile ilgili ne söylenebilir?

* İç güdüleri vardır.

* Sorumluluk almışlardır.

* Hayvan bile olsa kendi yavrusunun peşine düşer.

7) Yılmaz Bey cebinde bozukluk olmadığı için çocuklarına kaç lira harçlık vermiştir?

Cevap:  100 lira

 

8)   Dürüst olan bakkalcının adı nedir?

Cevap: Hüsnü Amca

9) Çocukların Hüsnü Amca’ya yalan söylememeleri onların hangi özelliğini gösterir?

Cevap: Dürüst ve güvenilir olduğun u gösterir. Çünkü fazla aldıkları parayı bakkalcı kişiye geri vermişler ve güvenilir olduklarını göstermişlerdir.

10)  Hüsnü Amca çocuklara ne hediye etti?

Cevap: Çikolata 

11) Kağan arkadaşına iftira atarak nasıl bir davranış sergilemiştir?

Cevap: Ön yargılı bir davranış sergilemiştir. İnsanlara karşı ön yargılı olmak son derece yanlış bir tutumdur. Böyle olursak arkadaşlık sevgisi olmaz, arada düşmanlık olur ve bu da yalnız kalınmasına neden olur.

12) Sağlığımızı korumak için neler yapmalıyız? Üç tanesini yazınız.

*Aşı yaptırmalıyız

* Spor yapmalıyız

* Yeterli ve dengeli beslenmeliyiz.


 13) Kitap kampanyası sayesinde kaç kitap toplandı?

Cevap: 300

 14)  Doğal gıda yemenin faydaları nelerdir?

* Daha sağlıklı oluruz.

* Bağışıklığımız daha güçlü olur.

* Çabuk hastalanmayız.

* Kendimizi daha güçlü hissederiz ve mutlu hissederiz,

* Zihnimiz daha aktif olur.

 15)  Kağan hastalığını gizleyip kendi başına ne yapmıştır?

cevap: Ağrı kesici almıştır.

16) Kağan’ın rahatsızlığı nedir?

Cevap:  Apandisit

 17) İyilik ile ilgili üç cümle yazınız.

* Yaptığımız iyiliği her yerde söylememek gerekir.

*Yapılan iyilikleri gösteriş olsun diye yapmamak gerekir.

*İyilik yaptığımız kişiyi rencide etmemeliyiz.

18) Verilen sözde durulmazsa ne olur?

A) Güven azalır, sevgi ve saygı azalır. Bir daha o kişiye güven olmaz.

 19)  Kitaba göre kıskançlığın sonu nedir?

Cevap: Kıskançlığın sonu pişmanlıktır. 

20)  Çilek Bahçesi kitabının yazarı kimdir?

Cevap: Mine Sultan 

bb

Kibir İle İlgili Özlü Sözler

 

Kibir İle İlgili Özlü Sözler


Kibir insanı yalnız hale getirir ve kibirli insan mutlu olamaz. Çünkü sosyal bir yaşamı yoktur ve yalnızlığa mahkumdur. Bunun için kibirli olmamalıyız ve insanlarla iletişim halinde olmalıyız ve tevazu sahibi, erdemli ve salih kullardan olmalıyız. 

Kibir ile ilgili özlü sözler şunlardır:


"Kendini beğenen belayı bulur, zahmete düşer; kendini beğenmeyen, safhayı bulur ve rahmete erer." Bediüzzaman

“iğne ile dağları kazarak yerinden kaldırmak, gönüllerden kibir ve gururu çıkartmaktan kolaydır.” Ebu Haşim Sufi

"Gururumuz olmasaydı, başkalarının gururundan şikayet etmezdik." - La Rochefaucauld

"Kibir ve inat, bir kişinin kendini önce mükemmel görmesini sonra da sonunu oluşturur." Tolstoy


"Kibir, bele bağlanmış bir taş gibidir. Onunla ne yüzülür ne de uçulur." Hacı Bayram Veli

“ Hurma ağacına bakınız. Başı dik olduğu için Allah ona meyvelerini nasıl taşıtıyor. Kabak, kavun, karpuz gibi bitkiler ise yüzünü ve dallarını yere koyduğu için Allah onların meyvelerinin yükünü toprağa taşıtıyor.”    Ahmed er-Rufai

“Küçük insanların kibir ve gururları büyük olur.” Voltaire

“Kibir, kulun Allah’ın azabından emin olduğunu gösterir. Azaptan emin olmak ise felâketlerin en büyüğüdür.” İmamı Gazali

“Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar.” Ledric Dumont.

"Kendini övme, sana güvenen olmaz; kendini kötüleme, sana herkes inanır." - Joseph Roux

 "Kibir, insanı mutluluktan uzaklaştırır." - Alphonse de La Martine

“Herkesin sizden iyi bir şekilde bahsetmesini mi istiyorsunuz? Öyleyse kendinizi övmeyin.” Pascal

“Bir Müslümanı küçük gördüğün zaman karşılığında iman ve irfan duygusunun azalışını görürsün.”    Ebû Bekir bin Hamid Tirmizi


Bir insan ne kadar mütevazi ise o kadar yücedir. Ne kadar kibirli ise, o kadar alçaktır.” Ali Etniri

“Bir insan ne kadar çok öğrenirse, o kadar mütevazi olur.” S. Smiles

"Kendisini bilen, halkın övmesine aldanıp mağrur olmaz." - Şeyh Mağribi

"Kibir, insanı yalnızlığa mahkum eder."  Hz. Ali

"Kibirli insanlar, başarıya sırtlarını dayadı mı öğle vakti üstüne bastığı gölgeyi bile küçük görür." - William Shakespeare

bb

Etkili İletişimin Önündeki Engeller Nelerdir?

 

Etkili İletişimin Önündeki Engeller Nelerdir?


Etkili iletişimin olması için insanların birbirine karşı nezaketli olması, birbirini iyi dinlemesi, ön yargılı olmaması vb gereklidir. Etkili iletişimin önündeki engeller şunlardır:


1) Ön Yargılar

Kişinin, karşısındakini daha konuşmaya başlamadan yargılaması, söylediklerini yanlış yorumlamasına neden olur. Mesela hiç tanımadığı kişi hakkında genel bir yargıya varmak kişiler arası iletişimi olumsuz etkiler.

2) İletişim Kurma İsteksizliği

Konuşmaya açık olmamak, isteksizlik veya ilgisizlik etkili iletişimin önüne geçer. İletişimi başlatma kibarlığını gösterememe de iletişim kurmayı engeller.


3) Dinlememe

Karşıdaki kişi konuşurken dikkatini vermemek, sadece cevap düşünmek veya başka şeylerle meşgul olmak iletişimi bozar.

4) Duygusal Engeller

Kızgınlık, üzüntü, stres, kaygı gibi duygular kişinin doğru iletişim kurmasını engeller.

5) . Dil ve Anlatım Bozuklukları

Kendini açık ifade edememek, fazla karmaşık cümleler kurmak veya yanlış kelimeler kullanmak anlaşılmayı zorlaştırır.

5. Empati Eksikliği

Karşıdaki kişinin duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışmamak iletişimi zayıflatır. Empatiden yoksun insanlar birbirini anlayamazlar. Ön yargılı olurlar ve bu da iletişime engel olur.

6. Beden Dilinin Yanlış Kullanımı

Göz teması kurmamak, sert mimikler, alaycı bir ton veya kapalı beden dili iletişimi olumsuz etkiler.

7. Gürültü ve Fiziksel Ortam Engelleri

Kalabalık, yüksek ses, rahatsız edici ortamlar iletişimi kesintiye uğratır.

8. Bilgi Eksikliği veya Fazlalığı

Konuyla ilgili hiç bilgi sahibi olmamak ya da gereksiz ayrıntılara boğmak anlamayı güçleştirir.


9. İletişim Kurma İsteksizliği

Konuşmaya açık olmamak, isteksizlik veya ilgisizlik etkili iletişimin önüne geçer.

10. Kültürel Farklılıklar

Değerler, davranış biçimleri ve iletişim tarzlarının farklı olması yanlış yorumlamalara yol açabilir. Kültürel farklılıkların olması da iletişime engel olabilir.

bb

Bizim Sınıfın Halleri Kitabı İle İlgili Klasik Sorular Ve Cevapları

 

Bizim Sınıfın Halleri Kitabı İle İlgili Klasik Sorular Ve Cevapları


1) Togancan’ın baş belası olan ikizlerin adı nedir?

Cevap: Batak ve Tatak adlı yaramaz öğrencilerdir.

2) Togancan’ın yaşadığı şehir neredir?

Togancan’ın yaşadığı şehir Ankara’dır.

3) Servis Şoförü Togancan’a hep ne diyordu?

Cevap: Adamım demiştir.

4)  Çocukların öğretmeni olan Bayan Sinirbasan kaç yaşındadır?

Cevap: Otuz beş yaşındadır.

5) Sınıfın 1. olan kızın adı nedir?

Cevap: Adı gibi bilgili olan Bilge Naz adlı kızdır.

6) Ekonomiyi iyi bilen çocuk kimdir?

Cevap: Adından da anlaşıldığı gibi Servet Can’dır.



7) Bilimmkurgu hastası olan çocuk kimdir?

Cevap: Uzayhan.

8) Bu yılki ödevin ödülünü kim almıştır?

Cevap: Sakincan adlı çocuk almıştır. Çünkü babası çocukları için hayali bir tatil tasarlamış ve evin içinde çocuklar ve eşi tatile gidip gelmiş gibi evde değişiklikler yapılmış ve muhteşem bir kompozisyon örneği olmuştur.

9) Çok gaz çıkarıp Atakan’ın rahatsız olmasına neden olan çocuğun adı nedir?

Cevap: Mert Efe

10) Öğretmenin çocuklara verdiği ödevin konusu nedir?

Cevap: Geri dönüşüm

B) Su tasarrufu

 11) Sınıfa gelen yazarın takma adı nedir?

Cevap:  Arka Sokak Faresi

12) Togancan’ın ileride yapmak istediği meslek nedir?

Cevap: Bilgisayar Mühendisliği

13) Çok kafa bir annedir. Diğer anneler gibi endişeli değildir Bu anne kimin annesidir?

Cevap: Mert Efe

14)  Televizyon kanalına çıkan çocuk kimdir?

Cevap: Servet Can adlı çocuktur.

15) Çocuklar Servetcan’ın doğum gününde hiç eğlenemediği için ne yapmışlardır?

Cevap:  Hediyelerini geri istemişler

16) )  Çocuklar hangi hayvan üzerinde deneyler yapmışlardır?

Cevap: Kirpi

19) Togancan Sevgi Masalı oyununda hangi rolü oynayacaktı?

Cevap: Keloğlan

20) Hangi kitaplar çok satın alınmaya başlamıştır?

Cevap:  Korku kitapları

21) Çocuklar korku filmini neden çekememişlerdir?

Köpekler olduğu için



22) Tanışma partisi boyunca üç kere  yanlışlıkla oldu deyip  birilerini havuz atan çocuk kimdir?

Cevap:  Borancan

 

23) Kampa giden Togancan ve arkadaşlarının sınıfı ne ad almışlardır?

Cevap:  Lodoscu İzci Kümesi

24) Dört yıldır bale kursuna giden çocuk kimdir?

Cevap: Kalbinaz

25) Battaniyesinin her yerine “Bana Dokunmayın” notunu yazan kimdir?

cevap: Sakincan

26) Hüsnü Amcaya yaptıkları yaramazlıktan dolayı ceza alanlar kimlerdir?

Cevap: Batak Ve Tatak

27) Orman Banyosu yapmaya çocukları kim davet etmiştir?

Cevap: Kiraz Teyze

28) Resim öğretmeninin adı nedir?

Cevap:  Kıvılcım

29)  Bizim Sınıfın Halleri kitabının yazarı kimdir?

Cevap: Pelin Güneş

bb

Oyunlar İle Ülkelerin Kültürleri Arasında Nasıl Bir Bağ Vardır?

 

Oyunlar İle Ülkelerin Kültürleri Arasında Nasıl Bir Bağ Vardır?


Oyunların kültürel değerlerin yansımasıdır. Bir ülkenin oyunlarında o ülkenin; gelenek ve görenekleri, tarihsel olayları, inançları, ahlaki değerleri, doğrudan görülür. Örneğin; Türk oyunlarında yardımseverlik, işbirliği ve dayanışma kahramanlık görülürken Japon oyunlarında disiplin, onur, saygı kültürü görülür. Oyunlar toplumun yaşam tarzını ortaya koyar. 


Örneğin; Ülkemizdeki geleneksel oyunlardan biri olan saklambaç oyunu, mendil kapmaca oyunu topluk içinde paylaşım ve hareketi teşvik eder. Amerika’da video oyunları ve spor oyunlarında ise hız ve rekabet önemlidir. Tarihi olaylar da oyunlara yön verir.  Dil ve iletişim biçimi oyunlara yansır. Her ülkenin oyunlarında ses tonu, espriler, kurallar hitap şekilleri o ülkenin iletişim tarzını ve dil kültürünü taşır. Oyunlar kültürün gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlar. 


Toplumsal kurallar oyunlar ile sembolleşir. Örneğin; adalet, işbirliği, sabır, cesaret vb. gibi. Kültür oyunlara oyunlar da kültüre etki eder. Kısacası; oyunlar bir ülkenin kimliğini, haya biçimini, inançlarını ve değerlerini yansıtan küçük aynalardır diyebiliriz. Oyun kültürün geleceğe taşınmasında en eğlenceli ve en önemli araçlardan biridir.

bb

Boş Laf Karın Doyurmaz Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 

Boş Laf Karın Doyurmaz Atasözü İle İlgili Kompozisyon


Boş boş konuşmanın kimseye faydası olmaz. Sadece laf kalabalığı olur, ele bir şey geçmez. Bunun için atalarımız “Boş laf karın doyurmaz.” demiştir. Kimi insanlar vardır ki sadece laf kalabalığı yaparak ortamda dikkat çekmeyi çok severle rama ortada herhangi bir başarıları yoktur, bir kazancı yoktur. Böyle insanlar toplum tarafından da fazla önemsenmezler.


 Sadece geveze olarak bilinirler, kimse böyle kimselerle  vakit geçirmek istemez. Yalnız konuşmak, plan yapmak, ya da söz vermek bir işe yaramaz. Önemli olan bunları eyleme dökebilmektir. Somut bir şey ortaya koyabilmektir. Konuşmakla değil, çalışmakla sonuç alınır. Laf üretmek değil iş üretmek gerekir. Sadece lafla iş yapan insanlar kimseye güven vermez. Örneğin; yazılı sonuçları sürekli kötü gelen ve çok konuşan bir çocuk diğer yazılıya en iyisini alacağım, çok başarılı olacağım diye konuşur dururu ama sınav zamanı geldiğinde uyur ve çalışmak umrunda bile olmaz. 


Böyle çocuklar da ileride ne yazık ki başarılı olamaz. Çünkü sadece lafta, boş boş konuşmada ön planda olur. Bu da kimsenin hoşuna gitmez ve hatta insanlar böyle kimseleri küçümser. Böyle olmamak değil çok konuşmak yerine çok uygulamak en güzeli olur.

bb

Farklı Ülkelerden Çocuklar Hangi Nesnelerle Oynuyor?

 

Farklı Ülkelerden Çocuklar Hangi Nesnelerle Oynuyor?


Farklı ülkelerden çocukların hangi nesnelerle oynadığına dair araştırmalarım şunlardır:

Örneğin; Brezilya’daki çocuklar futbol topu ile oynarlar. Çünkü bu ülkede futbol topu sokak kültürünün en önemli nesnesidir ve kalbidir. Ayrıca dönen topaç, tahta döner top, sapan benzeri oyuncaklar ile de  oyunlar oynanır.

Hindistan: Uçurtmalar, bilyeler, küçük ve büyük sopa ile oynanan oyunları vardır.

Japonya: İpli top ve tahta oyunları vardır. Origami yaparlar. Bu da kağıttan değişik şekiller ortaya çıkarılır ve çok güzel bir kağıt katlama sanatıdır origami. Çarklar ile oynarlar. Tahta kule vurma oyunları vardır.


Amerika Birleşik Devletleri: Nerf tabancaları, oyuncak arabalar, legolar gibi oyunları oynarlar.

Norveç: Kar kızakları, ağaç dallarından yapılan kılıçlar, legolardan değişik türde oyuncaklar yapma,  tahta ve plastik hayvan figürleri ile değişik oyunlar oynanır.

Kendi ülkemiz olan Türkiye’mizi yazmadan geçemeyeceğim.


Türkiye: Seke sek oyunu, beş taş oyunu, yakan top, futbol, birdir bir, mendil kapmaca, yağ satarım bal satarım oyunu, bilye, uçurtma vb gibi oyunlarımız vardır.

Genel anlamda baktığımızda top, tahta, ağaç dalları, legolar farklı ülkelerdeki çocukların oynadığı nesnelerdir diyebiliriz.

bb

Zübeyde Hanım Anlatıyor Oğlum Mustafa Kitabı İle Klasik Sorular Ve Cevapları

 

Zübeyde Hanım Anlatıyor Oğlum Mustafa Kitabı İle Klasik Sorular Ve Cevapları


1) Mustafa Kemal nerede dünyaya gelmiştir?

Cevap: Selanik

2) Mustafa Kemal’in fiziksel özelliklerinden üç tanesini yazınız.

Cevap: Sarı saçlı, mavi gözlü, pembe tenlidir.

3) Selanik hakkında kısaca bir iki cümlelik bilgi veriniz.

* Birçok dilin konuşulduğu bir yerdi.

* Minarelerin, kiliselerin, sinagogların yan yana durduğu bir kentti.

* Denizle iç içe yaşayan bir kentti.

 4)  Aşağıdakilerden Selanik kenti  ile ilgili atasözü ve deyim yazınız.

Cevap:  

*Nerede Serez, nerede Selanik

* Satılık ziftin olsun, Selanik’ten kel gelir

*Yürek Selanik

 5) Mustafa Kemal'in kardeşlerinin adlarını yazınız.

değildir?

* Fatma

* Ahmet

* Ömer

* Naciye

*Makbule

6) Mustafa Kemal’e armağan olarak babası Ali Rıza efendiden ne kalmıştır?

Cevap:  Kılıç ve saat

7)  Mustafa Kemal'e süt annelik yapan kişinin adı nedir?

Cevap: Ümmügül 

8)  Ali Rıza Efendi'nin rahatsızlığı nedir?

Cevap: Bağırsak Veremi 

9) Mustafa Kemal babasını kaybettikten sonra bir süreliğine dayısının yanında kalmıştır. O dayının adı nedir?

Cevap: Hüseyin 



10)  Aşağıdakilerden hangisi Mustafa Kemal’in köpeklerinin adları nedir?

Cevap: Foks, Alver, Alp

11)  Mustafa Kemal’in kedisinin adı nedir?

Cevap:  Kadife

 12) Mustafa Kemal'in  savaşta ve barışta ona yoldaşlık yaptığı atlarının adı nedir?

Cevap:Çankaya ve Sakarya 

13)  Mustafa Kemal hasta yatağında olduğu zamanlarda manevi kızına gidelim bir orman kenarına demiştir. Doğal yaşamı özlemiştir. Mustafa Kemal hangi tabloya bakarak bunu demiştir?

Cevap: Dört Mevsim Tablosu 

14)   Mustafa Kemal’in çocukluğu hakkında kısaca bilgi veriniz.

* Giyimine kuşamına çok dikkat eder, her zaman temiz olurdu.

* Çok kitap okur, elindeki harçlığı hemen kitaba yatırırdı.

* Zamanın çoğunu ders çalışarak geçirirdi.

* Dik duruşlu bir yapısı vardı, kimseye boyun eğmezdi.

 15)  Mustafa Kemal'in en çok nelere hevesi vardı?

Cevap:  At ve silah

 15)  Mustafa Kemal çocukken en çok neyden korkarmış?

Cevap: Karanlıktan ve fareden

 16) Mustafa Kemal’in en sevdiği yiyecek nedir?

Cevap:  Selanik usülü ıspanaklı börek

 17) Aşağıdakilerden hangisi Mustafa Kemal’in silah ve kader arkadaşlarından 3 tanesini yazınız.

*  Fethi Okyar

* Nuri Conker

* Fuat Bulca

 18)  Mustafa Kemal'in hem yol arkadaşı, hem yaveri olan ve Zübeyde Hanımın da ikinci oğlu gibi gördüğü kişi kimdir?

Cevap Salih Bozok

 19) ) Kendi adı da Mustafa olduğu için Mustafa “Kemal” adını veren öğretmenin branşı nedir?

Cevap: Matematik Öğretmeni 

20) Bugün kullandığınız çarpı, bölü, işaret, toplam, artı, eşit, eksi, boyut, türev, üçgen, diktörtgen, çokgen, köşegen silindir vb. kavramlarını kim türetmiştir?

Cevap:  Mustafa Kemal Atatürk

 21) Aşağıdakilerden hangisi Mustafa Kemal'in çıktığı yolda kendisine örnek aldığı kimselerden 3 tanesini yazınız.

*Tevfik Fikret

*Namık Kemal

*Ömer Naci

 22)  Zübeyde Hanımın ikinci evliliğini yaptığı kişi kimdir?

Cevap: Ragıp Bey

A) Ragıp Bey

 23)  Mustafa Kemal kardeşleri arasında en çok kimi severmiş?

Cevap:  Naciye

B) Ömer

C) Makbule

D)  Ahmet

 24) Mustafa Kemal tarih öğretmeni sayesinde hangi kavramla tanışmış ve o kavram hayatında çok önemli bir yere sahip olmuştur?

Cevap: Özgürlük

 25) Hiç unutulmayacak bir aşkın kahramanı olarak Mustafa Kemal'in kalbinde kalacak olan kişi kimdir?

Cevap: Emine


 

26) Mustafa Kemal'e göre tek çıkış yolu  nelerdir?

Cevap: Akıl, bilim, eğitim.

 27)  Savaş, yoksulluk ve salgın hastalıklar en çok kimi etkiler?

Cevap: Çocukları etkiler. 

28)  Aşağıdakilerden hangisi Mustafa Kemal’in manevi çocuklarından üç tanesini yazınız.

Cevap:  Rukiye, Afet, Sabiha.

 29) Mustafa Kemal'in manevi mirası nedir?

Cevap: Akıl ve bilim 

30) Mustafa Kemal en sevdiği atını kime hediye etmiştir?

Cevap: Latife Hanım 

31)  Zübeyde Hanım neyden vefat etmiştir?

Cevap: Kalp yetmezliğinden vefat etmiştir.

 32)  Zübeyde Hanım Anlatıyor Oğlum Mustafa kitabının yazarı kimdir?

Cevap: Haluk Işık

bb

Kalem Kılıçtan Keskindir Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 

Kalem Kılıçtan Keskindir Atasözü İle İlgili Kompozisyon


İnsanın düşüncelerini, bilgilerini, deneyimlerini aktaran kalemin gücü oldukça etkili ve kalıcıdır. Kılıcın meydana getirdiği sonuç karşı taraftaki tek bir insanı etkiler, kalemin etkisi ise bütün topluma yayılır. Bunun için atalarımız “Kalem kılıçtan etkilidir.” sözünü söylemiştir.

 

Bilginin, düşüncenin ve sözün fiziksel güçten daha etkili olduğunu anlatmak ister bu atasözü. Bazen bir fikir ortaya koymak ve bu fikri yazmak, bir düşünceyi topluma yaymak ya da doğru bir sözü söylemek; savaşmaktan veya zor kullanmaktan daha büyük sonuçlar doğurabilir. Yani fikirlerin yazıya geçirilmesi daha kalıcı olur ve fikirler yazıya geçirilince ölmez ve daha çok yayılır ve daha çok insanı etkiler. Güç kullanılması gereken bir durum ortaya çıkmaz. Kılıç ise gücü ve savaşmayı temsil eder. Etkisi hızlıdır ama kalıcılığı azdır. Örneğin; Savaş esnasında bir komutan kılıçla sadece insanın canını alabilir, bir cepheyi ele geçirebilir ama bir bilim insanı  kalemle yazdığı eserler tüm dünyanın düşünce yapısını değiştirebilir. Örneğin; Kurtuluş Savaşı'nın büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk Nutuk adlı eseri ile bir millete yön vermiştir, bir milletin yeniden kalkınması için fikirlerinden asla vazgeçmemiştir ve toplumun da bundan etkilenmesini sağlamıştır. Yani fikirleri yaşamaya ve yaşatılmaya devam etmektedir. Örneğin; Düşünce özgürlüğünden insanlar hapse girebilir ya da fiziksel cezalara maruz bırakılabilir ama o insanın yazdığı eserler birçok insanı etkileyebilir ve birçok insanı da hapse kimse tıkamaz. Yani düşünceler ölmez, kılıç eninde sonunda ölür ve etkisi de her daim az olur ve olacaktır da. 


Başka bir örnek ise bir asker bir kaleyi ele geçirebilir ama Mehmet Akif Ersoy bir büyük bir üstadın yazdığı İstiklal Marşı bir milletin kalbine kazınabilir ve bir milletin inancını doruk noktalara çıkarabilir. Din inancını, özgürlük ve bağımsızlık inanıcını vb. İşte tüm bunların kalemin yani yazının gücüdür. Onun için her daim kalem kılıçtan üstündür, değerlidir.

bb

Biri Bilmeyen Bini Hiç Bilmez Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 

Biri Bilmeyen Bini Hiç Bilmez Atasözü İle İlgili Kompozisyon


İyiliğin küçüğü büyüğü olmaz. Kişi kendisine yapılan küçük bir iyiliğin değerini bilmiyor ve kendisine iyilik eden kişiye teşekkür duygusu beslemiyorsa bu kişi yapılan büyük iyiliklerin de değerini hiçbir zaman bilmeyecektir. Böyle insanlar nankör kimselerdir ve yapılan iyiliklerin hiçbirine layık değillerdir. Bunun için atalarımız “ Biri bilmeyen bini hiç bilmez.” sözünü söylemişlerdir. 


İnsanlara iyilik ederken, temiz kalbimizle onlara elimizden gelen her türlü fedakarlığı yaparken de dikkatli olmak gerekir. Çünkü kimi insanlar ne yaparsan yap içinde vefasızlık duygusu taşıyan , değer bilmeyen kimselerdir. Bu kişilere yaptığınız gönülden bir yardım o kişinin umrunda bile olmayabilir. Bundan dolayı öyle kimselere yapılan büyük fedakarlıklar onların umrunda olmaz ve sizin emeğinize, çabanıza değer vermezler. Nankör insanlar oldukları için arsızlıklarına, sizden almaya, sizi bir güzel kullanmaya devam ederler. 


Oysa gerçek anlamda vefalı insan küçük bir iyiliğin bile değerini bilir ve bunu asla unutmaz. İşte iyilik bilen insana, değer veren insana yapılmalıdır. Böyle insanlara yapılan emek de boşa gitmez, zaman da. Çünkü böyle insanlara insana, çabaya kıymet veren, kendini bilen olgun kimselerdir.

bb

İnsan Eşek Olunca Semer Vuran Çok Olur Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 

İnsan Eşek Olunca Semer Vuran Çok Olur Atasözü İle İlgili Kompozisyon


Bir kimsenin kendi haklarını ve çıkarlarını  koruyamazsa, herkese boyun eğerse onu kullanan ve onun sırtından geçinmek isteyen pek çok kimse olur. Bunun için atalarımız İnsan eşek olursa semer vuran çok olur.” sözünü söylemiştir.

 

Hayatımızı yaşamaya devam ederken dürüst insan olmak, güvenilir ve samimi insan olmak, adaletli insan olmak çok güzel erdemlerdir ve olması gereken insani özelliklerdir. Bu erdemler güzeldir insanın kendi iyi niyetini, emeğini, zamanını uyanık insanlar için harcaması pek de iyi bir şey değildir. Çünkü aşırı iyi niyetli olmak, aşırı fedakar olmak  bunları hak etmeyen kişilere yapmak her zaman vefasızlığı doğuracaktır. Çünkü vefasız ve uyanık insanların iyi insanların, saf kimselerin temiz niyetini suistimal ederler ve böyle kimseleri kendi kafalarına göre yönlendirerek istediklerini bir güzel yaptırırlar. İşte  böyle kendini kullandıran kimselerden olmamak gerekir. Allah herkese akıl ve irade vermiştir. Önemli olan bu akıl ve irade yetkisini kişinin kendisinin amacına uygun bir şekilde kullanmaktır ve kendi menfaatlerini ön plana koyması gerektiğidir. Çünkü kişi kendi kul hakkına girmemeli, kendi hakkını kendi aramalı, kendi korumalıdır, başkalarının keyfi uygulamalarına izin vermemelidir. 


Örneğin; Sınıftaki arkadaşlarımıza çok sevmeliyiz, onlarla iyi iletişim kurmalıyız bu güzeldir ama sürekli onların dediğine boyun eğersek, sürekli onların istediği oyunları oynayıp kendi zevklerimizi ve tercihlerimizi bir kenara atarsak işte o zaman arkadaşlarımız bize her dediğini yaptırır ve biz de kendi aklını kullanamayan pasif ve ezik kimseler gibi görünürüz. Böyle olmamak için aklımızı kullanmalıyız, dimdik durmalıyız ve yeri geldiği zaman tavır koymasını da bilmeliyiz. Sırf onlar bize küsecek diye her dediklerine evet demek, hakkımızı aramamak da biz haksızlık olur. Onun için kendi hakkımızı her zaman kendimiz aramalıyız ve akıllı olmalıyız.

bb

Tuna’nın Düşü Kitabı İle İlgili Klasik Sorular Ve Cevapları

 

Tuna’nın Düşü Kitabı İle İlgili Klasik Sorular Ve Cevapları


1) Tuna’nın ormanda ilk gördüğü hayvan aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap: Ayıdır. Ayıl bal yiyordu.

2) Tuna’nın ormanda karşılaştığı ve Tuna’yı yemek için ona yalan söyleyen kurdun adı nedir?

Cevap: Abuzittin  adlı kurttur. Eşek de aiii yaparak Tuna’yı kurttan kurtarmak istemiş

3) Eşekler ne yer?

Tahıl, saman, ot, sebze ve meyve kabuklarıdır.

4) Tuna arkadaşı eşek ile neden korkuluğun olduğu yere doğru gittiler?

Cevap:  Korkuluğun olduğu yerde yiyecek bir şeyler olduğu için.

5) Tuna ve arkadaşı eşeğe tarlasındaki yiyeceklerden ikram eden kişinin adı nedir?

Cevap: İbrahim Amca

6) Tuna ve arkadaşı eşeğin karşılaştığı kaplumbağa kaç yaşındadır?

Cevap: 92

7) Kaplumbağanın adı neymiş?

Cevap:  Kirpik



8)” İnsanın akıllısı sorduğu sorudan belli olur.”  diyen ağacın adı nedir?

Cevap:  Çınar Ağacı

9) Cadılar neyden korkarmış?

Cevap:  Temiz su

10) Çınar ağacının ömrü ne kadardır?

Cevap: 1000yıldır.

11) İnsanlar tüm uygar zamanlarda neyi bir zenginlik aracı olarak görmüşlerdir?

Cevap: Para

 12) Bencilliği sevmeyen, yardımlaşma ve paylaşılan dilekleri yerine getiren  yıldızın adı nedir?

Cevap:  Dilekyıldız

 13)  Dilekyıldızın kümesinde yer alan yıldızlara dört tane örnek veriniz.

*  Çocukyıldız

*Umutyıldız

*Barışyıldız

*Yolcuyıldız

* Şarkyıldız

* Dansyıldız

14) Almanya’da yaşayan Şirin adlı kızın unutamayan yıldız hangisidir?

Cevap: Dilekyıldız

15)   Postacı, pilot, itfaiyeci, baloncu olmak isteyen  yıldızın adı nedir?

Cevap: Şarkyıldız

16) )  On dört yaşında Can adlı hasta bir çocuğa hünerlerini gösteren yıldızın adı nedir?

Cevap:  Dansyıldız



17) Hürmüz adlı arkadaşını bulmak için umudunu hiç kaybetmeyen ve sonunda arkadaşını bulan yıldızın adı nedir?

Cevap: Umutyıldız

18) ) Tuna ve eşeğin arkadaşı olan yıldızın adı nedir?

Cevap: Çocukyıldız

19) Asıl işi öykü anlatmak olan yıldızın adı nedir?

Cevap:  Yolcuyıldız

20) Zühreyıldız'ın masallarını dinleyen yıldızın adı nedir?

Cevap: Barışyıldız

21) Tuna’nın Düşü adlı kitabın yazarı kimdir?

Cevap:  Habib Bektaş

bb

Altın İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları

 

Altın İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları


Altın kepeğe muhtaç: Yüksek değerde olan her şey, önemsiz görünen nesnelerle değer kazanır. Kepekle ovulmazsa altın parlamaz. Bunun gibi insanoğlu da  varlığına güvenmemelidir. Kişi ne kadar zengin olursa olsun yoksullaşıp daha önceleri kendisinden aşağı gördüklerinin yardımına ihtiyaç duyabilir.

Altını saklamak değil, kuruşu saklamak hünerdir: Tutumluluk değersiz görünen şeyleri değerlendirmekle olur.


Altın tutsa toprak olur: Kişinin kaderi iyi değilse giriştiği hiçbir işten olumlu sonuç alamaz.

Altının kıymetini sarraf bilir: Bir şeyin değerini anlamak ancak bilgi ve deneyimle mümkündür. Ömrünü verdiği alanda uzmanlaşmış, ustalaşmış kişilerin görüşü önemlidir. İnsan değerini ancak hayat tecrübesi kazanmış, bilge kimseler bilir.

Altına yapışsa elinde bakır kesilir: Kişinin kaderi iyi değilse giriştiği hiçbir işten  olumlu sonuç alamaz.


Altın eşik gümüş eşiğe muhtaç olur: Yüksek değerde olan her şey önemsiz görünen nesnelerle değer kazanır. İnsanoğlu da varlığına güvenmemelidir Kişi ne kadar zengin olursa olsun yoksullaşıp daha önceleri kendisinden  aşağı gördüklerinin yardımına ihtiyaç duyabilir.

Altın leğenin kan kusana ne faydası var?:  Ağır hasta veya dertli olan kimsenin zenginliği sorunlarına çare olmaz.

bb

Tevfik Fikret Sözleri

 

Tevfik Fikret Sözleri


Mehmet Tevfik Fikret, ( 24 Aralık 1867, İstanbul – 19 Ağustos 1915, İstanbul  didaktik ve epik şiir, tarih, inceleme türlerinde yazan ve günümüze kadar 5 adet eseri bulunan şair, yazar ve öğretmendir. Tevfik Fikret, annesi Refia Hanım, kolera hastalığı sebebi ile kaybetmiş ve on iki yaşında öksüz kalmıştır.


Tevfik Fikret  sözleri şunlardır:


Benim ayinim düşünüp yapmaktır. Benim dinim insan gibi yaşamaktır.

Hep yıkım üstüne yıkım, acı üstüne acı! Ne vakit geçse anlı şanlı bir ordu, çöküverir ağır gölgesi bir bulutun...

Kedimle oynarken benim onunla eğlenmemden daha çok, onun benimle eğlenip eğlenmediğini kim bilir?


Yiyin efendiler yiyin! Bu han-i istiha sizin!
Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!

Benim ayinim düşünüp yapmaktır. Benim dinim insan gibi yaşamaktır.

Vatanım bütün yeryüzü, milletim insanlıktır.

Bize bol bol ziya kucakla getir; düşmek, etrafı görmemektendir.

Öğrenmezsek yolu, izi; Yolda kurtlar kapar bizi! Okumalı, oynamalı.

Elbet sefil olursa kadın, alçalır beşer.

Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır. Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır.

Biraz da kendini sevmek değil midir yaşamak!

En sakin yolculuk uykudur.


"Kanun diye kanun diye, kanun tepelenmiş"

Hakk bellediğin bir yola, yalnız gideceksin!

“Dünya bahçesinde gülle fesleğene bakmazsa n'olur Gönül ki şimdi sevgilinin yanağına, tüyüne tutkundur.”

bb