Leyla’nın Evi
Kitabında Geçen Alıntılar
Bir paşa torunu olan Leyla yalıdaki
küçük evinden dışarı atılır. Ona akıl hastası diye uyduruk rapor hazırlanır ve
iş insanı Ömer ve eşi Necla tarafından dışarı atılır. Bu kitap bir paşa torunu
olan Leyla’nın hüzünlü yaşam öyküsüdür.
Kitapta geçen alıntılar şunlardır:
“İnsan bir şeyi yitirmeye görsün,
gerçek değeri o zaman ortaya çıkıyordu demek ki.”
"Mademki insanlar birbirine
acı veriyordu, o zaman en güzel şey hayata meydan okumak ve mutlak bir
yalnızlığı seçmekti."
Belli bir aşamadan sonra insan
artık yarışta değil, jüride olmalıydı. Altın değil, sarraf kimliğine
bürünmeliydi, değerlendirilen değil, değerlendiren konumuna geçmeliydi.
Olgunlaşmak bu demekti.”
“Olgunlaşmanın püf noktası insanın
"Nasıl görünüyorum?" sorusundan, "Nasıl görüyorum?"
aşamasına geçmesiydi.”
“Bu dünyadaki her trajedi küçük ve
masum bir adımla başlar.”
“Daha iyi bir yaşamı
özlemeyenlerin, belki de bilmeyenlerin sağır rahatlığı, kör aldırmazlığı.”
" Seversin, kavuşamazsın, aşk
olur…”
“Bu da geçer ya hû!”
"Uyum seviyordu bu çocuk;
kavga dolu bir ülkede uyum özlüyordu. İnsanların birbirine iyi davrandığı bir
dünyanın düşünü kuruyordu."
“Para mühimdir ama her şey demek
değildir…”
“Hayatı boyunca çok büyük acılar
görmüş olan bu kadının huyu böyleydi işte. Dertlerini kimseyle paylaşmaz, dış
görünüşüne ve davranışlarına da yansıtmazdı.”
“Bazen insan elinde olmadan hiç
istemediği durumlara sürüklenebiliyor…”
“Yeniden dağıtsak kartları Alt üst
olsa bu dünyanın şartları…”
“Bu hayatta iki tip insan vardır:
Ezenler ve ezilenler!”
“Sert olacaksın, otoriteyi elden
bırakmayacaksın ama zalim olmayacaksın. Zinhar zulüm yapmayacaksın.”
“Şairlerin dediği gibi ‘Paris güzel bir salon, Londra güzel bir park, Berlin güzel bir kışla ama İstanbul güzel bir şehirdi.”
0 comments:
Yorum Gönder
YORUMLARINIZI YORUMLAMA BİÇİMİNİ "ANONİM" SEÇEREK İSİM, MAİL ADRESİ VB. YAZMAK İLE UĞRAŞMADAN KOLAYCA YAYINLAYABİLİRSİNİZ. KÜÇÜK BİR TEŞEKKÜRÜN BİLE BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ VE DEĞERLİ OLDUĞUNU UNUTMAYIN...