Marcus Aurelius’un Kendime Düşünceler Kitabında Geçen Özlü Sözler

Kendime Düşünceler Kitabında Geçen Özlü Sözler

 

Kendime Düşünceler'in ana temalarından biri, kişinin kendisi ve başkaları hakkındaki yargısını analiz etmesinin ve tanrısal bir bakış açısı geliştirmesinin önemidir. Aurelius, insanın evrende kendi yerini bulmasını savunur ve her şeyin doğadan geldiğini, dolayısıyla her şeyin zamanı gelince ona döneceğini görür.

 

Kendime Düşünceler Kitabında geçen alıntılar şunlardır:

“İntikam almanın en iyi yolu intikam alınacak kişiye benzememektir.”

“Aşağılıyorsun, bizzat kendini aşağılıyorsun ruhum! Kendini onurlandıracağın zaman gelip geçiyor. Çünkü herkesin tek bir yaşamı vardır ve seninki hemen hemen tamamlandı; kendine saygı duyan biri değil, diğer insanların ruhlarında kendi mutluluğunu arayan birisin.”

“Başkaları ne söylerse söylesin ya da ne yapıyorsa yapsın, “benim iyi olmam gerekir.” İster altın, zümrüt veya mor rengin şöyle söylemesi gibi: “Kim ne derse desin ya da ne yaparsa yapsın, ben rengini yitirmeyen bir zümrüt olacağım.”

 

"Elinde olmayan şeyler için üzülüyorsan, seni üzen bu şey değil, onun hakkındaki düşüncendir."

“Arzular yüzünden yapılan hatalar, öfke yüzünden yapılanlardan daha ağırdır.”

''Sana dürüst davranmak istiyorum,'' diyen birisi nasıl çürümüş ve sahtekardır. Ey insan, sen ne yapıyorsun? Bunu söylemene gerek yok. Dürüstlük kendiliğinden anlaşılmalı. Yüzünde yazmalı, sesinde çınlamalı. Tıpkı sevgilinin, sevgilisinin bir bakışında her şeyi anlayabilmesi gibi dürüstlük baktığın an gözlerinden taşmalıdır. Kötü kokan bir insanın yanından geçerken fark edilmesi gibi hemen anlaşılmalıdır sade ve dürüst insan.”

“Bedenin bu hayatta direnirken, ruhunun pes etmesi yüz kızartıcıdır…”

“Hâlâ hayattayken bir an evvel insan olmaya başla.”

“Neyi sık sık düşünüyorsan, aklın da ona benzer bir şey olacaktır. Çünkü ruhu dolduran düşüncelerdir.”

"Başkalarının verdiği imkânla ışık saçan biri olma, başkalarının yardımıyla elde edilecek sükûnete ihtiyaç duyma. Özetle bir adamın kendi başına dik durması gerekir, dik tutulması değil."

“Sabahları kalkmayı canın istemedikçe şunu hatırla: "İnsanlık görevi için kalkıyorum." Eğer bunun için doğduysam bunun için dünyaya gönderildiysem neden huysuzlanıyorum? Çarşaflara örtülere sarılıp kendimi ısıtayım diye mi yaratıldım? "Fakat bu daha keyifli." Öyleyse keyif çatmak için mi dünyaya geldin, eyleme geçmek, çaba harcamak için değil mi yani? Bitkilerin, küçücük kuşların, karıncaların, örümceklerin, arıların üstlerine düşen her şeyi yaptıklarını, ellerinden geldiğince dünyanın düzenine katkıda bulunduklarını görmüyor musun?”

 

Her sabah uyandığımda kendi kendime şöyle söylemeliyim: Bugün de meraklı, hayırsız, kaba, kıskanç ve bencil insanlarla karşılaşacağım. Bütün bu kötülüklerin nedeni insanların iyiyi ve kötüyü ayırt edememeleridir. Ancak kötünün ne olduğunu bilen, onun yanlış olduğunu kavrayan insanlar, yanlış yapan insanların doğasını anlayabilirler

“Eğer kendinle ilgiliysen, hâlâ mümkünken kendi yardımına kendin koş.”

"Duyduğumuz her şey bir görüştür, bir gerçek değildir. gördüğümüz her şey bir bakış açısıdır, hakikat değildir."

“Yürekten gelmeyen bir şey söylemek saçmadır.”

“İnsan inzivaya çekilmek için kendi içinden, kendi ruhundan daha huzurlu, daha sakin bir yer bulamaz, özellikle de kendinde inzivaya çekildiğinde ona huzur verecek şeylere sahipse.”