Kurtuluş Savaşı Hakkında Hikaye Edici Metin Yazınız.

 Kurtuluş Savaşı Hakkında  Hikaye Edici Metin Yazınız.


Kurtuluş Savaşı’nın en yoğun yılları başlamıştı. Ülkemize her yerden düşmanlar akın ediyor, Fransızlar,  İtalyanlar, Bulgarlar, İngilizler, Ruslar  kendi vatanlarına daha fazla toprak katmak için  bizim vatanımıza göz koymuştu. Koca Osmanlı Devleti, bir zamanların gözdesi, içinde farklı uluslar yaşayan, hoşgörünün sembolü Osmanlı Devleti eski gücünü kaybetmiş ve ona artık hasta adam gözü ile bakılıyordu. Dış ülkelere borçlar yapılmış ve Osmanlı Devleti artık çok güçsüz bir duruma düşmüştü. O sıralarda Fransızlar ve Emeniler ile büyük savaşlar yaşanıyordu Güney Cephesi’nde.

 Maraş’ın küçük bir köyünde yaşayan Mustafa Erdem de Fransızların ve Ermenilerin yaptığı vahşeti duymuş ve küçük çocuk hali ile korkmaya başlamıştı. Henüz dokuz yaşındaydı Mustafa Erdem. Her ne kadar yaşı küçük olsa da babası ona daha altı yaşındayken öğretmişti silah tutmayı, düşmana karşı harp etmeyi. Sözleri ve davranışları ile ona her zaman örnek olmuştu babası. Babası da savaşmak için askeri birliğe katılmış, evi ise Mustafa Erdem’e emanet etmişti. Annesi, küçük kızı kardeşi ile birlikte kalmıştı Mustafa Erdem. Düşman nedir bunu çok iyi biliyordu ve düşmanlara asla güvenmiyordu. Özellikle de çocukları kandırmak için onlara şeker ikram eden ve şekeri yiyen çocukların zehirlenerek öldüğünü duymuştu Mustafa Erdem. Bir gün evlerinden okula doğru yürümeye başladı. Fransız bir asker yolunu kesti ve hey  sen ufaklık buraya bak dedi.

Mustafa’ya. Mustafa da dimdik durarak ne var ne oldu diye sordu. Buraya gel dedi. Mustafa çocuk olduğu için endişeli bir şekilde düşman askerinin yanına gitti. Düşman askeri bana bak ufaklık diyerek cebinden Türk bayrağı çıkardı ve bayrağa tükürmeye başladı ve ayakları altında ezmeye başladı. Bu bayrağı sen de ayaklarının altında ezeceksin ve bize teslim olacaksın, seni çok güzel okullarda okutacağız, Fransız vatandaşı olacaksın ve bu eziklikten kurtulacaksın dedi. Bunu duyan Mustafa ne yapacağını şaşırmış, sinirden askerin bacaklarını ısırmaya başlamış ve yerde ezilmiş olan bayrağı alarak temizlemiş ve hemen koynuna sokmuştu. Ölürüm de kendi vatanımdan bir yere ayrılmam, sizler bu vatandan defolup gideceksiniz diye bağırmaya ve ağlamaya başladı.

Düşman askeri Mustafa’nın kulağından çekerek ona büyük bir tokat attı. Zalim düşmanın parmak izleri küçücük Mustafa’nın o masum yüzünde iz bırakmıştı. Oradan geçen annesi bunu görmüş ve ana yüreği bu duruma dayanamamıştı. Mustafa'nın anası Halime Hanım eline aldığı koca taşı düşmanın kafasına fırlatmış ve o taşın kafasına düşmesi ile sendeleyen asker yere yığılmıştı. 

Annesi Mustafa’yı oradan aldı ve aferin evlat düşmana karşı dik duruşun için seni tebrik ediyorum. Benim oğlum, anasının kuzusu işte böyle onurlu olur düşman karşısında diyerek onun elinden tutarak Mustafa’yı okuluna götürdü. O sırada gelen Türk askerleri yaralanan düşman askerini esir aldı ve götürdü. Küçücük bir çocuğun savaş sırasında bile düşmana  karşısında eğilmeyişi ve vatanı için her şeye katlanmasının, onurlu duruşunun örneğiydi bu hikaye.

0 yorum:

Yorum Gönder

YORUMLARINIZI YORUMLAMA BİÇİMİNİ "ANONİM" SEÇEREK İSİM, MAİL ADRESİ VB. YAZMAK İLE UĞRAŞMADAN KOLAYCA YAYINLAYABİLİRSİNİZ. KÜÇÜK BİR TEŞEKKÜRÜN BİLE BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ VE DEĞERLİ OLDUĞUNU UNUTMAYIN...