El Elin Eşeğini Türkü Çağırarak Arar

     "El elin eşeğini türkü çağırarak arar" atasözü insanların başkalarının sıkıntılarına ne kadar üzülse de dert sahibi gibi yürekten hissedemeyeceğini ifade etmektedir. Yani insanlar başkalarının dertlerini o derdi yaşayanlar kadar hissedemez. "Ateş düştüğü yeri yakar" diye bir deyimimiz var ya gerçekten de sıkıntı ve dertler en çok o derdi yaşayan insanları etkiler.

     Bir insanın acılarını onu etrafındaki dost ve akrabaları da hisseder. Onunla birlikte üzülür onun derdine ortak olurlar. Ellerinden geldiği kadar o insana yardımcı olmaya ve sıkıntısını hafifletmeye gayret gösterirler. Ancak derdi çeken kadar yüreklerinin yanması mümkün değildir. Derdi çeken yıllarca yaşadığı derdi yüreğinde taşır ama diğerleri üç beş gün sonra unutur gider.



     Subaşının eşeği kaybolmuş ve herkes ararken Nasrettin Hoca'ya rastlamışlar. Hocam Subaşı'nın eşeği kayboldu sen de etrafa bakın da bulursan haber et demişler. Hoca da tamam demiş ve bir türkü tutturarak yoluna devam etmiş. Bir köylü hocam böyle türkü çağırarak nereye gidiyorsun diyince Subaşı'nın eşeği kaybolmuş onu arıyorum demiş. Köylü hocam böyle türkü çağırarak eşek mi aranır deyince hoca da "El elin eşeğini türkü çağırarak arar" demiş.


     Nasrettin Hoca'nın fıkrasında da olduğu gibi başkalarının dertleriyle ne kadar hem hal olsak da derdi çeken kadar üzülmemiz ve sıkıntıya düşmemiz mümkün değildir. Derdi en çok o derdi çeken yaşar ve anlayabilir. 

0 yorum:

Yorum Gönder

YORUMLARINIZI YORUMLAMA BİÇİMİNİ "ANONİM" SEÇEREK İSİM, MAİL ADRESİ VB. YAZMAK İLE UĞRAŞMADAN KOLAYCA YAYINLAYABİLİRSİNİZ. KÜÇÜK BİR TEŞEKKÜRÜN BİLE BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ VE DEĞERLİ OLDUĞUNU UNUTMAYIN...