“Yurtta sulh
cihanda sulh” sözü Türkiye Cumhuriyetinin
kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün hem Türk halkına hem de dünyaya bıraktığı en
önemli vasiyettir.
Atatürk bir asker
olması sebebiyle savaşın devletlere ve insanlığa getirdiği yıkımı en yakından
görmüş ve bizzat şahit olmuştur. Savaşı mecbur kalındığında kendini savunmak
amacıyla kullanılması gereken bir yöntem olarak gören Atatürk her zaman barıştan
yana olmuştur. Savaş binlerce insanı yerinden yurdundan eden insanları öksüz
yetim bırakan kan ve göz yaşından başka bir şey getirmeyen bir kötülük
kaynağıdır. Atatürk de insanların savaşlarda yaşadığı acıları bilen bir lider
olarak barışın önemini çok iyi kavramıştır. Bu sebeple güçlü bir ülke olmamız
için ülke içerisinde ayrımların bitmesini barışın sağlanmasını umut etmiştir. Aynı
şekilde dünyada da savaşların bitmesini ve huzurun yaşanmasını istemiştir.
Günümüzde özellikle
Ortadoğu’da yaşanan felaketleri görünce insanların bu sözü idrak etmeye ne
kadar muhtaç olduğunu fark ediyoruz. Her gün yüzlerce insan hayatını kaybediyor
ve insanlar bir türlü ibret almıyor. Bizlere düşen en önemli vazife böylesi bir
ortamda elimizden geldiği kadar Mustafa Kemal’in bu sözünün anlaşılmasını
sağlamaktır.
