Sıkıntılar, dertler, kederler, üzüntüler bu duyguları yaşayanlar iç,n
anlam taşımaktadır. Bir fakir gördüğü zaman üzülmeyen insan yoktur ama
üzüntümüz o an için olur ve kısa süre sonra unutur gideriz.
Tok açın
halinden ne anlar atasözümüz "bir yoksulun haline bir zengin ne kadar
üzülse de, anlıyorum dese de onun yaşadıklarını yeteri kadar bilemez"
anlamına gelmektedir. Rahatlık, zenginlik insanlarda bazı duyguların
törpülenmesine neden olur. Her türlü imkana sahip, bir eli yağda bir eli balda
insanların açlık sefalet içerisinde hayatını devam ettirmeye çalışanların
halini anlaması mümkün değildir. Hepimizin yaptığı gibi bir düşkün insan
gördüğümüzde " ah ne kadar yazık!" vb. cümleler söyler üç beş kuruş
verir, 100-150 metre yürüdükten sonra bir vitrin camında gördüğümüz harika bir
elbise ile o fakiri unutur gideriz. Oysaki o insanın sıkıntıları her Allah'ın
günü aynıdır.
Nasrettin Hoca
daldan düşünce herkes bir şeyler söyler de Nasrettin Hoca bana daldan düşen
biri getirin der ya işten aynen durum budur. Yani bir insanın halinden anlamak
için onunla benzer duygular yaşamamız gerekir. Yoksa yavan bir acıma duygusundan
başka bir şey hissetmeyiz.
bb