En yakınımızda bulunan yeri geldiğinde akrabalarımızdan bile yakın hissedebildiğimiz, acılarımızı ve sevinçlerimizi paylaştığımız insanlardır komşularımız .
Huzurun ve mutluluğun , toplumsal barışın en büyük teminatıdır sağlam biçimde kurulmuş komşuluk ilişkileri . Birbirine gönül rahatlığı ile güvenebilen insanlardan oluşan komşuluklarda insanlar gözleri arkada kalmadan her şeylerini komşularına emanet edebilirler . Hakiki manada komşuluklar , gece gündüz demeden birbirinin dertleri ve sevinçlerini paylaşabilen insanlar arasında kurulabilir . Komşular arasında öyle bir bağ oluşur ki insan çoğu zaman kendi akrabalarından bile istemekte çekinebileceği şeyleri komşusundan rahatlıkla isteyebiliriz . Büyüklerimiz komşuların birbirleri için tamamlayıcı olduklarını anlatmak için " komşu komşunun külüne muhtaçtır " demişlerdir .
Modern zamanlar her türlü değerimizi yıprattığı gibi komşuluk ilişkilerine de büyük darbe vurdu . Hayatımıza giren apartmanlar , siteler , rezidanslar artık komşuluk kavramının yalnızca fiziksel yakınlık anlamına gelmesine sebep oldu . Aynı apartmanda yaşayan insanlar arasında bile herhangi bir komşuluk bağı kalmadı . Yaşadığımız betondan yapılar ruhumuzu da betonlaştırmış olacak ki aynı binada yaşadığımız insanların adını bile bilmez olduk .
Sıkıntı yaşadığı zamanlarda insan her zamankinden daha fazla desteğe ihtiyaç duyar . Böylesi dönemlerde yanımızda olacak , bizimle dertlerimizi paylaşacak insanlara ihtiyaç duyarız . Bu sebeple hepimiz yanı başımızdaki komşularımızdan başlayarak komşuluk ilişkilerinin önemi en iyi şekilde anlamalıyız .
