Badire, Devriye, Dümen, Harp, Kamara, Kaptan Köşkü, Manevra, Projektör, Siren, Tabip Kelimelerinin Anlamı
Badire: ansızın ortaya çıkan tehlikeli durum,
zor durum. Örneğin; Benim ailem nice badireler atlatarak bugünlere geldi.
Devriye: Bir yerde, genellikle
geceleri güvenliği sağlamak için dolaşan polis, jandarma ya da asker topluluğu.
Örnek: Akşam köyden geçerken devriyeler köyü kolaçan ediyordu.
Dümen: Dümen, deniz ve hava
taşıtlarının sapma hareketini gerçekleştirmesine yarayan, dikey stabilize
üzerindeki kumanda yüzeyi. Hidrolik ve joystick olmak üzere iki tür dümen
vardır. Örneğin; Kaptan dümeni farklı tarafa çevirdi.
Harp: Savaş demektir. Örnek:
Dünyadaki savaşların bir an önce son bulmasını istiyorum.
Kamara: gemilerde yolcu ve
gemicilerin kaldıkları oda. Örnek: Kaptan çok yorulduğu için diğer kaptanla nöbet değişimi yaptı ve
kamarasına çekildi.
Kaptan köşkü: Kaptanın gemiyi yönettiği, geminin üst Katında bulunan bölüm, kaptan köprüsü, köprü üstü. Örnek: Kaptan kaptan köşkünden herkese seslendi.
Manevra: bir aracın işleyişini
düzenleme, yönetme eylemi ya da biçimi, geminin ya da başka bir taşıtın bir
yere yanaşmak, girmek ya da bir yerden çıkmak için yaptığı hareket. Örnek: Araba geri manevra yapınca çocuk az
kalsın arabanın altında kalıyordu.
Projektör: Projektör belirli bir yöntemde ışık demetinin
yaklaşık paralel ışınlarını etkili bir şekilde göstererek yansıtan ve
genellikle çevresinde döndürülebilir olarak tasarlanmış bir aygıttır.
Siren: Siren, yüksek sesli bir
ses çıkartma cihazıdır. Sivil savunma sirenleri sabit yerlere monte edilir ve
doğal afetleri veya saldırıları uyarmak için kullanılır.
Tabip: Doktor, hekim veya tabip, tıp alanında çalışan profesyoneldir.
bb