Zaman
zaman bazı fırsatlar ayağımıza gelir. Bu fırsatların bir kısmını
değerlendirirken bazılarını da değerlendiremediğimiz olur. Değerlendiremediğimiz
fırsatlar gerçekleşmesini çok istediklerimizden ise üzüntüsü de büyük olur.
“Kaçan
balık büyük olur” atasözü insanların kaçırdıkları fırsatlar sonunda yaşadıkları
üzüntünün etkisiyle git gide kaçırdıkları bu fırsatı olduğundan daha büyük
görebilecekleri anlamına gelmektedir. Çoğu zaman insanlar elde ettiklerinin
kıymetini bilmek yerine kaybettikleri için ağıt yakma eğilimindedirler. Yanı başında
olanın değerini yeteri kadar bilemeyen insanoğlu nedense ellerinden kaçıp giden
şeyler için büyük üzüntü duyar ve kaybettiklerini gözünde çok büyütür.
Balık avına gidenler bilir. Gerçekten de
sudan çıkaramadığımız, bir anda kaçıp giden balık bize o kadar büyükmüş gibi
gelir ki anlata anlata bitiremeyiz. Ne kadar çok balık tutmuş da olsak eve döne
kadar aklımız hep o balıkta olur. Keşke yakalayabilseydim, vah tüh diye diye
bir müddet anlatır dururuz. Niye çünkü bir defa elimizden gitti ya o kesin
gölün en güzel en büyük balığıydı gibi gelir bize.
Bazen
istediklerimize kavuşur bazen de ne kadar istesek de sahip olmak kısmet olmaz. Böylesi
zamanlarda kaybettiklerimizi gözümüzde aşırı büyütüp de dövünmemek lazım. Böyle
bir tutum bize hiçbir fayda sağlamaz. Böyle yapmaktansa elimizden geldiği kadar
yeni fırsatlar oluşturmaya ve elimizde olanlara değer vermeye çalışmalıyız. Aksi
taktirde sürekli kaybettiklerimizin arkasından ağıt yakar gibi sözler söylemek
zorunda kalırız.
bb