İnsan Neden Hayal Kurar Konulu Kompozisyon Yazınız
İnsanlar her zaman gerçekleri yaşamaktan zevk almazlar
. Çünkü gerçekler insanı her zaman mutlu
etmez ve mutlu olduğu olaylar yaşasa bile zamanla bu mutluluk sıradan bir mutluluk olur . İnsanlar
neden hayal kurar diye düşündüğümüzde şunları söyeleyebiliriz : İnsanın
yaşadığı hayat koşulları zor ise yani maddi imkansızlar yüzünden hedeflerini
gerçekleştiremiyorsa , daha güzel bir hayat yaşamak istiyorsa , ilgi ve
yeteneklerini daha iyi ortaya çıkarmak istiyorlarsa ve daha birçok nedenden
ötürü insanlar hayal kurarlar . Zaten insanoğlu hayaller ile umutlar ile yaşar .
Hayal kurmak insanı bir anlığına da
olsa uzaklara götürür hayal kurarken , farklı duygular ve farklı davranışlar
içine gireriz , hayal kurma anında yüzümüzde bir gülümseme ve umut ışığı
belirir . İnsanlar mutlu olmak için , yarınlara daha güzel şekilde bakmak için
hayal kurma gereksinimi içine girerler . Örneğin ; evinde yiyecek hiçbir şeyi
olmayan kimse aç olduğu için yemekler ile ilgili hayaller kurar ve uzaklara
dalıp gider . İleride iyi bir doktor olmak ve insanlara faydalı olmak , maddi
durumu olmayan hastalara maddi yardım yapmak , insanlık yapmak için hayal kuran
insanlar tanıyorum . O kişiye niye doktor olmak istiyorsun dediğimde sadece
insanlara yararlı olmak ve kazandığım para ile de fakir çocuklara, yaşlılara,
öksüzlere, yetimlere kendi ellerimle yardım
etmek istiyorum diye cevap verdi bana . Ne kadar güzel bir hayalin var
dediğimde yüzündeki o muhteşem gülümseyi ve umudu , canlılığı hiç bir zaman
unutmayacağım . Başka bir örnek verecek olursak insanlar şunları
yapmak için hayaller kurarlar : İyi bir aile kurmak için iyi bir anne olmak için ,iyi bir eş olmak için ,
çocuk sahibi olmak için , mesleğini en iyi şekilde yapmak ve topluma faydalı
olmak , buluş , icat yapmak için ve daha birçok şey için...
Hayal kurmak ve bu hayallerimiz
gerçekleştirmek için lütfen çok çalışalım ve insanlığa insana yakışır
hizmetlerde bulunalım ve hem kendimiz mutlu olalım , hem de çevremize bu
mutluluğu yansıtalım .
