Mustafa Kemal
Atatürk’ün Çocuklarla İlgili Anılarından Bildiklerinizi Arkadaşlarınızla
Paylaşınız
Mustafa Kemal çocukları o kadar çok severdi ki sevdiği insanlara bile çocuk diye hitap ederdi. Mustafa Kemal vatanı korumak çocukları korumakla başlar diye çocukları ne kadar çok sevdiğini ve onlara ne kadar çok değer verdiğini göstermiştir.
Çankaya’da Gezi Ve Çocuklarla Sohbet
İki kardeş okul çıkışı annelerinden izin alarak sık sık Atatürk’ün köşkünün
etrafında gezinip dururlarmış.
Öğretmeni Ayşe’ye o gün yurdumuzun düşmanlardan kurtarılması için Ata’nın
emrinde milletçe nasıl çok çalışıldığını anlatmıştır. İçinde bulunduğumuz
ortamın nasıl meydana getirildiğini öğrenen Ayşe, kardeşi İsmet’i de alarak her
zaman olduğu gibi belki Atatürk’ü görürüz diye köşkün etrafında gezip dururlar.
Tesadüf aynı gün, yaveri ve arkadaşlarıyla bir gezinti yapan Atatürk, Ayşe ile
kardeşinin köşkü seyrettiklerini görünce yanlarına yaklaştı.
- Adın ne senin evladım.
- Ayşe.
- Senin adın ne evladım
Ayşe’nin kardeşi hemen cevap verdi.
- İsmet.
- Neden burada geziniyorsunuz?
- Sizi görmek istedik efendim.
- Peki ben kimim? Beni niçin görmek istediniz?
İki kardeş bir ağızdan
Gazi Mustafa Kemal Paşasınız.
Atatürk ve yanındakiler gülümsediler.
- Benzettiniz çocuklar ben gazi değilim.
Yine iki kardeş bir ağızdan
- Siz Gazisiniz.
- Peki nereden bildiniz?
Çocuklar aynı ağızdan gür bir sesle,
Çünkü size hiç kimse benzemez.
- Ayşe sen okuyor musun?
- Evet beşinci sınıftayım.
- İsmet sen kaçıncı sınıftasın?
- Üçüncü sınıftayım.
- Ayşe sen ne olmak istiyorsun?
- Öğretmen olmak istiyorum efendim. Öğretmenler yurtlarına yararlı insanlardır.
Biz her şeyi öğretmenden öğreniriz. Sizi de öğretmenimiz tanıttı.
- Evet yavrum, biz her şeyimizi öğretmenlere borçluyuz. Beni de öğretmenim Gazi
yaptı. Peki İsmet sen ne olmak istiyorsun?
- Asker olacağım. Çünkü sizi çok seviyorum. Yurduma saldıran düşmanın kafasını
kıracağım.
Atatürk iki kardeşi bağrına bastı sevdi ve okşadı.
- Aferin çocuklar.
Yanındaki arkadaşlarına dönerek:
- Evet! Milletin bağrından tertemiz bir nesil yetişiyor. Eserimizi bunlara
gözümüz arkada kalmadan bırakabileceğiz. Şimdi çok huzurluyum! derken gözleri
yaşardı.