Kurtuluş
Savaşı Boyunca Orduya Yardım Eden, Hiçbir Fedakarlıktan Kaçınmayan Türk
Kadınına Cumhuriyet Yönetimiyle Hangi Haklar Verilmiştir?
Türk kadını Kurtuluş Savaşı’nda
erkeğinin yanında olmuş, elinden gelen her türlü fedakarlığı da yapmıştır.
Orduya silah taşımış, aş taşımış, yeri gelmiş haberci olmuştur. Türk kadını çok
şerefli ve asil kadındır. Bunun için kadınlarımızın kıymetini bilmeliyiz ve
onlara hak ettikleri değeri fazlası ile vermeliyiz.
Kurtuluş Savaşı boyunca orduya
yardım eden, hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan Türk kadınına cumhuriyet ile
birlikte şu haklar verilmiştir:
1924: Tevhid-i Tedrisat Kanunu
(Öğrenim Birliği) çıkarıldı Böylece eğitim laikleştirilerek tüm eğitim
kurumları Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlandı Kız ve erkekler eşit haklarla
eğitim görmeye başladı.
1926: yılında Türk Medeni Kanunu ile erkeğin çok eşliliği ve
tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemeler kaldırıldı, kadınlara boşanma
hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı tanındı.
930: Kadınlara belediye
seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı.
1930: Doğum izni düzenlendi.
1933: Kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik Öğretim
Müdürlüğü kuruldu.
1933: Köy Kanunun’da değişiklik
yapılarak kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları
verildi.
1934: Anayasa değişikliği ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı.
1936: İş Kanunu yürürlüğe girdi. Kadınların çalışma hayatına düzenleme getirildi.
1937: Kadınların yeraltında ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmasını
yasaklayan 1935 tarihli 45 sayılı ILO(Uluslararası Çalışma Örgütü) sözleşmesi
kabul edildi.
1945: Analık sigortası (doğum yardımı) 4772 sayılı yasa ile düzenlendi.
1949: Yaşlılık sigortasının kadın ve erkekler için eşit esaslara göre
düzenlenmesi 5417 sayılı yasa ile sağlandı.