Erik Erikson
Sözleri
Erik Erikson, Danimarka ve Alman
kökenli Amerikalı psikolog. Gelişim psikolojisi ve psikoanaliz alanlarında
çalışmaları, özellikle insanların sosyal gelişim teorisi ile tanınmaktadır.
"Kimlik bunalımı" kavramını ilk kullanan psikologdur.
Erik Erikson sözleri şunlardır:
"Eğer her şey çocukluk
dönemiyle açıklanırsa, o zaman her şey bir başkasının kusuru olarak
değerlendirilir ve insanın kendi sorumluluğunu üstlenme gücüne duyulan güven de
küçümsenmiş olur.”
“Anneyle temas kurmaya yönelik en
büyük eksiklik, göz göze karşılaşmanın yokluğuyla ortaya çıkar. Bu tür bir
temas oluştuğundaysa kişi bundan sonra daima sevgiyle bakacağı bir başkasını
arayacak ve yaşamı boyunca ‘güven verici’ karşılaşmalar yoluyla onaylanmış
hissedecektir.”
"Umut, yaşamın ilk ve en
zaruri erdemidir."
“Çocukların gelişimiyle karşı
karşıya kalan ebeveynler sürekli bir zorlukla yaşamak zorundadır. Onlarla
birlikte gelişmeliler.”
“Ne kadar az bildiğimizin farkında
olmalıyız..”
“Edinebildiğimiz incelik ve
bilgelik ne boyutta olursa olsun, yetersizliklerimizi hafife alarak espriyle
kabul etmemiz gerekir. “
“Hayat karşılıklı bağlılık olmadan
bir anlam ifade etmiyor. Birbirimize ihtiyacımız var ve bunu ne kadar erken
öğrenirsek hepimiz için o kadar iyi olacaktır.”
“Arkana yaslanıp kendi durumunu
değerlendirmedikçe bugünün dünden farkı olmuyor.”
“Çocuk yetiştirme yönteminin sadece
bireysel yaşam döngüsünün içsel ekonomisi için değil, aynı zamanda değişmekte
olan tarihsel ve teknolojik şartların altında varlığını sürdüren toplumun
ekolojik dengesi için de önemli olduğunu fark ettik.”
En zengin ve en dolu yaşamlar, üç
alan arasındaiçsel bir denge kurmaya çalışır: Çalışma, sevgi ve oyun.”
“Özerklik kaybı, inisiyatif kaybı
gibi şekillerde ortaya çıkan yaşlılık dönemi, bir kişinin umutsuzluğa kapılması
için yeterli sebeptir.”
Kendinizi ne kadar çok tanırsanız,
başkalarında gördüklerinize karşı o kadar fazla sabrınız olur.”
“Eğer hayat sürdürülecekse, umut
devam etmelidir.”
Yaşam hep zenginliklerle dolu
olmuştur. Yaşama, tıpkı küçük bir çocuğun yaptığı gibi daha fazla güvenin.
Rahat olun ve utangaçlık hissetmeden oyunbaz olmaya çalışın. Oyun arkadaşları
bulduğunuzda oynayın ve bırakın bu oyun sizi yıllardır gitmediğiniz yerlere
kahkahalar eşliğinde ulaştırsın.
“Gerçekten de ileri yaşlara gelindiğinde geçmişin efsaneleştirilmesi halinin söz konusu olduğunu kabul etmek zorundayız. Birey bunu, pusuda bekleyen umutsuzlukla baş etmek için sahte bir içsel bütünlük geliştirerek yapar.”
bb