Barış Sevdalısı Barış Manço Sözleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Barış Sevdalısı Barış Manço Sözleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Barış Sevdalısı Barış Manço Sözleri

 

Barış Sevdalısı Barış Manço Sözleri


Mehmet Barış Manço, 2 Ocak 1943 tarihinde  İstanbul Üskürdar'daki  Zeynep Kâmil Hastanesi'nde doğdu. Manço ikinci dünya savaşı yıllarında doğduğu için barışa olan hasretten dolayı adını Barış koymuşlardır. Türk sanatçı, televizyon programı yapımcısı ve sunucusu, aranjör, şarkıcı, besteci, söz yazarı ve kültür elçisidir. Yani çok yönlü bir sanatçıdır.

“Ben bir şarkıcı, besteci olarak bu dünyaya gelmedim. Düşüncelerimi aktarmak üzere geldim. Bu; gün geldi şarkı söylemekle oldu, gün geldi bir televizyon programında çocuğun saçlarını okşamakla oldu.”

“Ne yazık ki, her beraberliğin bir de ayrılığı oluyor; ne yazık ki, her başlangıcın bir sonu olduğu gibi.”

“Bir kişinin adı en son ne zaman telaffuz edilirse o gün ölmüş oluyor insan. Yani fizik olarak bu dünyayı terk etmek çok da önemli bir şey değil. Nasıl olsa günün birinde hepimiz terk edeceğimiz için ve milyarlar terk ettiği için. Amа adınız anılmadığı gün gerçek anlamda bu dünyayı terk etmiş oluyorsunuz.”


“Çıkmaz sokağa girmeden gösterelim ve hiçbir insandan esirgemeyelim sevgilerimizi. Üç beş günlük dünya hayatı değmiyor hiçbir kavgaya.”

“Topraktan geldi insan, yine toprağa dönecek iki lokma ekmek için ömür boyu dövüşecek.”

“Usta terzi dar kumaştan bol gömlek diker doğru tartan esnaf rahat huzurlu gezer eğrinin ve doğrunun hesabı mahşerde dünyada biraz huzur her şeye bedel sağlığın nasıl gülüm sen ondan haber ver ilaç neye yarar vade geldiyse eğer.”

“Hiçbir Allah’ın kulu, hiçbir şeyi laf olsun diye yapmıyor. Bunun karşılığı bazen maddeyle, bazen maddenin dışı manevi şeylerle, bazen her ikisiyle ölçülür.”

“Ben yaşarken kendime sanatçı diyemem, çok ayıptır. Ancak on, yirmi, kırk yıl sonra diyebilirler.”

“Ben yaşanmış her şeyi seviyorum, birileri tarafından yaşanmış, paylaşılmış her şeyi seviyorum. Düşünülenin aksine ben tarih sevmiyorum, geleneği seviyorum. Tarih ölür, gelenek yaşar.”

“İnsanın öğrenmesi gereken ilk dil tatlı dildir.”


“Ben ne çağdaş Türk ozanı ne çağdaş Dede Korkut ne de günümüzün Nasrettin Hoca’sıyım. Sadece 20. yüzyılda yaşamış ve o yüz yıla damgasını vurmaya çalışan bir Türk’üm. 20.yüzyılın Türk müziğini yapıyorum.”

“Çivi çiviyi söker derler, soğuktan donanı buzla ovarlar. ben zaten yanmışım dostlar, peki beni fırına mı koysalar. zeytin suyuna kuru ekmek, böyle gelmiş böyle gidecek.”

bb