İbn-i Sina’nın Söylediği Sözleri Araştırınız ve Bunları Sınıfta Arkadaşlarınıza Aktarınız.
Özbekistan’da dünyaya gelmiş olan
İbn-ii Sina bir tıp adamıdır. Kendisi aynı zamanda filozof ve bilim adamıdır. Değişik alanlarda iki yüzü kadar kitap yazan İbn-i Sina en
büyük değerin insanın erdemli olmasından kaynaklandığını söylemiş.
Hastalıkların ise insanların iradesine sahip çıkmamasından kaynaklandığını
ifade etmiştir.
Büyük tıp doktoru İbn-i Sina’nın sözleri
şunlardır:
“Tıp ilmi ki beyte sığdırılmıştır
ve söylemenin güzeli de kısa söylenmesindedir. Az ye! Yedikten sonra hazım
oluncaya kadar başka bir şey alma! Zira şifa yemeğin hazım olunmasındadır.
İnsanın sağlığını bozan yemek üzerine yemek yemektir. O yüzden tıpta, hastalık
ve sağlığın sebeplerini bilmemiz gerekir.”
“Ben erdemden başka zenginlik
tanımıyorum.”
“Hayatın genişliği,
uzunluğundan daha önemlidir.”
“İtimatta layık en büyük şey, akıl
ve iyi ahlaktır.”
“Avam gördüğüne duyduğuna, havas
her şeye inanır. Hassül havas ise inandıklarını yaşar.”
“Bilim ve sanat uyuşamadığı ülkeyi
terk eder.”
“Dünya, aklı olup, dini olmayan
adamlarla ve dini olup, aklı olmayan insanlar olarak ayrılmıştır.”
“Aklı bol olan, zamanın kıtlığından
zarar görmez..”
“Şifasız hastalık yoktur; irade
eksikliğinden başka. Değersiz bitki yoktur; tanınmamasından başka.”
“Dünya harcını kendisi alan padişah
benden daha mutlu ve hiçbir bey de benden bahtiyar değildir; fakat siz bu zevki
bilemezsiniz. Dünya hırsı peşinde olanların gözleri bunları seçemez, onlar tek
gözlüdür.”
“Faziletler alışkanlık haline
gelince saadet doğar.”
“İyiliğin şartı beştir: Tez olmalı,
gizli olmalı, gözde büyütülmemeli, sürekli olalı ve yerini bulmalı.”
“Derdin devasızı, iyinin kötüye
muhtaç olmasıdır.”
“İhtiyarlığın rengi benim sakallarımın yanında bir ihtar nişanıdır ki bana yolsuz davranışlar, kötü işler yapmaya meydan kalmadığını bildirir. Bana bu akları boya diyenler oldu. Ben de onlara şöyle dedim: Ben bu ihtiyarlığı, bu ak saç ve sakalı diri olarak üzerimde taşımak istemiyorum. Bir de onları siyah boyaların altına gömüp ölü olarak nasıl taşıyayım.”