Ahmet Hamdi Tanpınar’ın "Dil, İnsanlığın Kendisidir ve Zihin Hayatımız Onunla Vardır." Sözü İle İlgili Kompozisyon

  Ahmet Hamdi Tanpınar’ın "Dil, İnsanlığın Kendisidir ve Zihin Hayatımız Onunla Vardır." Sözü İle İlgili Kompozisyon

Bir milletin ana dili o milletin  her şeyidir. Dil bir milletin aynasıdır, benliğidir, o milleti millet yapan en önemli unsurlardan biridir. Dil insanlığın kendisidir. Çünkü insan ana dili ile kendini ifade eder, başkaları ile iletişim kurar, ana dili ile yazar, ana dili ile düşünür ve düşündüklerini ya yazıya döker, ya da günlük yaşamında kullanır. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın  Dil, insanlığın kendisidir ve zihin hayatımız onunla vardır sözü ile anlatılmak istenen; insanın dilini ne kadar iyi kullanırsa düşüncelerinin de o kadar fazla olacağını ifade eder. 

Ana dili iyi kullandığımız zaman o dilin inceliklerini öğrenmiş oluruz. O dil ile ilgili bilmediğimiz birçok kelime kalıplarını öğreniriz, atasözlerini biliriz, deyimlerini biliriz ve bunları günlük yaşamımızda kullanır ve ana dilimizin özünü kaybetmemesini sağlarız. Böyle yaptığımız da ana dilimiz yozlaşmamış olur, yok olmamış olur. Bu konuyu şu örnekle daha iyi açıklayabiliriz: Zihin hayatımız ana dilimiz sayesinde vardır. Mesela akşam yatacağa başımızı koyduğumuz zaman diğer güne ne gibi planlarımız olduğunu ana dilimiz ile düşünürüz bir arkadaşımız ile sorun yaşadığımız zaman onunla ilişkilerimizi düzeltmememiz için neler söyleyerek onun gönlünü alabileceğimizi aklımızdan geçiririz ve aklımıza gelen o güzel sözler  de kelime dağarcığımızın gelişmesini sağlar ve ertesi sabah o düşündüklerimizi arkadaşımıza ana dilin güzellikleri ile aktarırız ve dilin inceliklerini günlük yaşamımıza aktarmış oluruz.

 Dil yetisi  insana özgü olan zihinsel bir başarıdır. Bundan ötürü insanın zihin ve dil yetisi onun varlığının temel taşıyıcısı olarak insana özgü bir özelliktir. Böyle bakıldığında insana ilişkin bütün fenomenlerin taşıyıcısı ve aktarıcısı olarak dil, insan zihninin dış dünya ile kurduğu bağın aracıdır fakat dil yalnızca insan zihni ile dış dünya arasındaki bağın oluşmasını sağlamaz  aynı zamanda insan zihninde meydana gelen duyguların ve düşüncelerin dışa aktarımını, ifade edilmesini olanaklı kılan bir güç olduğunu da söylemek mümkündür