Akıp Giderken Zaman Şiiri

 

Akıp Giderken Zaman Şiiri

 

Sevgili çocuklar,
Bir yılın değerini
Sınıfta kalan öğrenciden
Daha iyi anlayan
Var mıdır şu dünyada?
(…)

Sormak gerek
Bir haftanın değerini;
Haftalık dergi çıkartana.

Bir günlük ömrü olan
Kelebeğe sorun,
Tek günlük yaşamın anlamını.
Bir dakikanın değerini,
Vapur kaçırmış
Yolcudan daha iyi
Bilen yoktur herhâlde?

Kim ne derse desin
Bir saniyenin değerini
Anlamak için
Trafik kazasından
Kıl payı kurtulmak gerek

Ne dersiniz;
Salisenin değerini
Olimpiyatlarda gümüş madalya
Kazanan atletten
Daha iyi bilen var mıdır?

Sevgili çocuklar
Zamanın yol haritasında
İnişler, çıkışlar, virajlar çoktur
Ama geriye dönüşler yoktur.
Çünkü tek yönlüdür burada trafiğin akışı

Mirasyedice avans çekilmez
Zamanın yarınında
Varsa gücün
Yararlanırsın baharından karından
Siz siz olun; kof düşüncelere,
Boş hayallere dalmayın,
Akıp giden zamanın dışında durup
Yaşananlara seyirci kalmayın. (Mehmet Güler)


Not: Zaman çok hızlı akıp gider. Bunun için zamanın kıymetini bilmeliyiz, hayata seyirci kalmamalıyız ve çalışmalıyız, üretmeliyiz. Giden zaman bir daha asla geri gelmeyecektir. Onun için akarken heybeyi doldurmalıyız ve zamanı verimli kullanmalıyız boş yere heba etmemeliyiz.


bb

Olgun İnsanın Özellikleri

 

Olgun İnsanın Özellikleri


Olgun insan bir zaman sonra  kendini kimseye kanıtlamak zorunda hissetmez. Kendini devamlı öven, karakteri oturmamış ve devamlı hava atan insanları önemsemezler ve böyle kişileri kafaya takmazlar. Karakterini ve fikrini önemsediği kişilerin arkasından konuşmaz, onların kendisi hakkında ne diklerine de önem vermez. Olgun insan kendini insanlara kanıtlamak zorunda kalmaz, sevdirmek zorunda kalmaz, sevmek isteyenin ve sevmek istemeyenin  de bahanesi olduğunun farkında olur. 


İşi ve kariyeri daha az, kendini mutlu etmeyi ve iyi ilişkileri daha çok önemseye başlar. Değişmeyen insanları değiştirmek yerine, onlarla olan ilişkilerini değiştirmeye başlar. Ön yargılı ve art niyetli olan kimselere karşı kendini yormaz ve onlara bir açıklama yapmaz. Çünkü kendini biliyordur. Tek bir şeyle mutlu olmaz. Eşini, işini, arkadaşlarını da önemser eve onlara da zaman ayırır. Geçmişine takılıp kalmaz. kendine kötülük edenleri affede rama unutmaz. Denenmiş insanları tekrar denemenin boş bir şey olduğunun bilinci ile hareket eder. Samimi ve kibar olur. Menfaat için karakterinden ödün vermez.


 Kendisinden yardım isteyenlere yardım eder, sevecendir, tebessüm eder ve insancıl düşüncelere sahiptir. Kimse ile iddia halinde olmaz ve hayata karşı dik duruşlu olur, çalışkan olur ve kendi amaçları için heyecan içinde çalışmaya ve kendi ile yarışmaya başlar. Mutlu olmanın yollarını bulur. Yeri geldiği zaman iyimser kimi zaman da kötümser olabilir.

bb

E- Kitap Kullanmanın Okuma Alışkanlığı Üzerine Etkilerini Araştırınız.

 

E- Kitap Kullanmanın Okuma Alışkanlığı Üzerine Etkilerini Araştırınız.


Elektronik kitap, E-kitap veya e-Kitap, bilgisayarların veya diğer elektronik cihazların düz panel ekranında okunabilen metinden oluşan dijital biçimde sunulan bir kitap yayınıdır. E-kitap kullanmanın okuma alışkanlığı üzerine etkiler baktığımızda şunları söyleyebilirim.  E-kitaplar, taşınabilirlik konusunda önemli bir katkı sağlar. Birçok kitabı tek bir cihazda bulundurarak seyahatlerde, iş gezilerinde veya günlük yaşamda rahatlıkla okuma imkanı sağlar. Örneğin;  tatile gittiğimizde eyvahhh...  evde kitaplarımızı unuttuk gibi sıkıntıya girmemize gerek kalmaz. Çünkü e-kitapta binlerce kitap vardır ve istediğimiz kitabı anında okuyabiliriz bu da okuma alışkanlığımızın devam etmesini sağlar. 


Yazı tipi, boyut, arka plan rengi gibi özellikleri kişisel tercihlerinize göre ayarlayabiliriz. Böylece okuma deneyiminizi kendi zevkimize göre özelleştirerek daha keyifli bir hal almasını sağlayabiliriz. Bu da okumamızı daha çok artırır ve okumaktan asla vazgeçmeyiz ve okumaya olan tutkumuz ve merakımız uzun ömürlü olur. Yeter ki bu uygulamayı verimli kullanalım ve  gerçekten iyi bir okuyucu olalım. Elektronik kitaplar, geleneksel kitaplara göre öğrencilere daha etkileşimli ve kişiselleştirilmiş bir öğrenme deneyimi sunar. Bu sayede öğrenciler, e-kitaplar aracılığıyla istedikleri bilgilere hızlıca ulaşabilmekte ve bu da öğrenme sürecini daha verimli hale getirmektedir.


 Gerçekten iyi bir şekilde kullanıldığı zaman e-kitap çok faydalı olur ve insan bu sayede hem okuma alışkanlığı kazanmış olur hem de hayatı boyunca istediği sürece  okumaya devam eder.

bb

Yalan İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

  

Yalan İle İlgili Atasözleri ve Anlamları


Yalanın kemiği yok ki boğazına bata: Doğru veya yanlış herhangi bir sözün söylenmesine engel olunamaz. İnsan her şeyi kolaylıkla söyleyebilir.

Yalancının  evi yanmış, kimse inanmamış: Sürekli yalan söyleyen birisinin sözlerine kimse inanmaz.


Yalanı oran ile söyle: Yalan söylemek doğru değildir. Bazı durumlarda yalan söylemek kaçınılmaz olduğunda söylenen yalanın inandırıcı olabilmesi için aşırıya kaçmamak, yalanı bile mantıklı söylemek gerekir.

Yalan parayla alınmaz: Alınıp satılan,, karşılığında ücret ödenen bir şey  olmadığı için herkes yalanı bol keseden harcar.

Yalanın dibi kıldır, başı dağ: Bir yalan başlangıçta basit gibi görünebilir ancak zamanla  söylenen bu yalan yüzünden çok büyük sıkıntılara girilebilir.

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar: Bir kimsenin söylediği söz yalansa bu yalan çok geçmeden anlaşılır.


Yalancı kim? İşittiğini söyleyen: Kişi her duyduğunu doğru kabul edip aslını araştırmadan başkasına söylerse başkalarını da yanıltabilir. Kendisi de  yalancı durumuna düşer. İnsan her duyduğunu, doğrulamadan başkalarına söylememelidir.

Yalancının ipi ile kuyuya inen kuyu dibinde kalır: Doğruluğuna inanılmayan bir sözüne peşine de düşülmemelidir. Çünkü zor durumda kalınır.

Yalanı söylemeli amma doğru yanında titremeli:  Yalan söyleneceği vakit öyle ustaca yalan söylenmeli ki herkes tarafından doğru sanılsın.

bb

Yahya Kemal’in Mehlika Sultan Adlı Şiiri

 

 Yahya Kemal’in Mehlika Sultan Adlı Şiiri


Yahya Kemal Beyatlı, doğum adıyla Ahmed Agâh, Türk şair, mütefekkir, yazar, siyasetçi ve diplomattır. Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en büyük temsilcilerinden biridir. Şiirleri Divan edebiyatı ile modern şiir arasında köprülük görevi üstlenmiştir.


Mehlika Sultan

Mehlika Sultan’a aşık yedi genç
Gece şehrin kapısından çıktı.
Mehlika Sultan'a aşık yedi genç
Kara sevdalı birer aşıktı.


Bir hayalet gibi dünya güzeli
Girdiğinden beri rü'yalarına;
Hepsi meşhur, o muamma güzeli
Gittiler görmeye Kaf dağlarına.

Hepsi, sırtında aba, günlerce
Gittiler içleri hicranla dolu;
Her günün ufkunu sardıkça gece
Dediler: "Belki son akşamdır bu"


Bu emel gurbetinin yoktur ucu;
Daima yollar uzar, kalp üzülür:
Ömrü oldukça yürür her yolcu,
Varmadan menzile bir yerde ölür.

Mehlika'nın kara sevdalıları
Vardılar çıkrığı yok bir kuyuya,
Mehlika'nın kara sevdalıları
Baktılar korkulu gözlerle suya.


Gördüler: "Aynada bir gizli cihan...
Ufku çepçevre ölüm servileri..."
Sandılar doğdu içinden bir an
O, uzun gözlü, uzun saçlı peri.


Bu hazin yolcuların en küçüğü
Bir zaman baktı o viran kuyuya.
Ve neden sonra  gümüş bir yüzüğü
Parmağından sıyırıp attı suya.


Su çekilmiş gibi rü'ya oldu!..
Erdiler yolculuğun son demine;
Bir hayal alemi peyda oldu
Göçtüler hep o hayal alemine.


Mehlika Sultan'a aşık yedi genç
Seneler geçti, henüz gelmediler;
Mehlika Sultan'a aşık yedi genç
Oradan gelmeyecekmiş dediler!..

bb

Sizce Bir Çocuğun Eğitiminde Aile ve Okul Mu Yoksa Toplumsal Çevre Mi Daha Etkilidir?

 

Sizce Bir Çocuğun Eğitiminde Aile ve Okul Mu Yoksa Toplumsal Çevre Mi Daha Etkilidir?


 Bir çocuğun eğitiminde aile ve okul toplumsal çevreden daha önemlidir diye düşünüyorum. Çünkü aile eğitimin ilk başladığı yer, okulda eğitimin devam ettiği yerdir. Ailede hayat boyu öğrenme vardır. Çünkü çocuk gözünü açar açmaz anne ve babasını görür. Ne görürse onlardan görür ve onları model alır. Bunun için anne ve babanın çocuğa iyi örnek olması gerekir. Aileden sonra etkili olan yer ise  okuldur. Aile, çocuğun ilk öğretmeni olarak onun temel değerlerini, davranışlarını ve sosyal becerilerini şekillendirir.


 Okul ise bu temeller üzerine akademik bilgi ve sosyal gelişimi ekler. Okulda sunulan eğitim, çocuğun zihinsel gelişimini desteklerken, aynı zamanda disiplin, sorumluluk alma ve toplumsal kurallara uyum gibi önemli değerleri de kazandırır. Okul, çocuğun yaşam boyu öğrenme yolculuğunda önemli bir adımdır. Bunun için çocuğun eğitiminde aile ve okul etkilidir. Toplumsala çevrenin de zaman içinde kendine göre olumsuz etkileri olabilir ama aile temeli sağlam atılmış bir evde yetişen çocuk, nitelikli okul ve öğretmenler elinde yetişmiş bir çocuk toplumsal çevrenin olumsuzlarından da kolay kolay etkilenmez. 


Böyle çocukların iç disiplini yüksek olur, akademik başarısı yüksek olur. Çocuğun eğitiminde aile ve okul etkilidir çünkü çocuğu geleceğe taşıyacak olan, onu mutlu edecek olan, onun psikolojisini etkileyecek olanlar aile ve okuldaki eğitimcilerdir diye düşünüyorum.

bb

Kitapsız Bir Hayatın Nasıl Olacağı İle İlgili Görüşlerinizi Nedenleriyle Anlatınız

 

Kitapsız Bir Hayatın Nasıl Olacağı İle İlgili Görüşlerinizi Nedenleriyle Anlatınız.


Kitapların olmadığı bir dünya, sadece hikayelerin değil, düşüncelerin ve fikirlerin de eksik olduğu bir dünya demek olurdu. İnsanlar bilgiye ulaşmakta zorlanır, yeni keşifler yapamaz, duygularını kelimelerle anlatamazdı. Geçmişin bilgeliği ve geleceğin hayalleri eksik kalırdı. Kitaplar sayesinde hem tarihe tanıklık ediyoruz hem de geleceği şekillendiriyoruz. Hayal gücümüzün sınırları daralırdı. Öğrenme hızımız ve bilgiye ulaşmamız zor olurdu. Geçmişimiz hakkında bilgi sahibi olamazdı. Sorgulama becerimiz gelişmezdi, empati becerimiz gelişmezdi. Çoğu şeyi öğrenemezdik ve boş ve ruhsuz insanlar olarak hayatı yaşamaya devam ederdik. 


Toplumlarda gelişme ve ilerleme sağlanamazdı. Bilim ve teknoloji alanında gelime sağlanamazdı. İlkel bir hayat yaşamaya devam ederdik çünkü insan öğrenmediği zaman yeni icatlar yapamaz ve bu da toplumlar daha da geriye götürürdü. Sözlü iletişim olurdu ama yazılı bir şey kalmayacağı için sözlü olanlar da zaman içinde unutulmaya başlanırdı. Toplumsal değerler ve gelenekler gelecek kuşaklara aktarılamazdı. Kitaplar olmasaydı Roman, şiir, öykü, resimli öykü, masal, oyun gibi birbirinden farklı birçok türde karşımıza çıkan edebi yapıtlar da olmazdı. Renksiz bir dünyada yaşardık, daha cahil olurduk, daha ön yargılı olurduk ve birbirimize karşı daha hoşgörüsüz olurduk. Yaratıcılığımız ve hayal gücümüz gelişmezdi. Sabit fikirli olurduk. kitaplar dilin gelişimi ve zenginleşmesi açısından da önemlidir. Çünkü okumak, sözcük dağarcığımızı ve iletişim becerilerimizi geliştirir. 


Dolayısıyla kitaplar olmasaydı, sınırlı sayıda sözcükle konuşurduk ve dilimiz de yavaş yavaş sözcüklerini ve zenginliğini kaybederdi. Üstelik kitaplarda yer alan karakterler ve onların öyküleri olmasaydı, empati yeteneğimiz ve duygusal zekamız zayıflar, kişisel gelişimimiz biz hiç farkında olmadan sekteye uğrardı.

bb