Barış Manço’nun Şarkılarının Sevilmesinde Türkçenin Zenginliklerine Yer Vermesinin Etkisi Nedir?

 

Barış Manço’nun Şarkılarının Sevilmesinde Türkçenin Zenginliklerine Yer Vermesinin Etkisi Nedir?


Barış Manço’nun şarkılarının geniş kitleler tarafından sevilmesinde Türkçenin zenginliklerini yer vermesinin önemli bir payı vardır. Barış Manço kendini geliştirmiş, çok okumuş, gezmiş  ve ülkesini çeşitli dünya ülkelerine tanıtmıştır. Çok kültürlü, donanımlı, vatansever bir insandır.


 *Şarkılarında deyimler ve atasözleri kullanmıştır. Barış Manço, şarkı sözlerinde atasözleri ve deyimlere sıkça yer vermiştir. Bu ifadeler, dinleyicide tanıdıklık ve samimiyet duygusu oluşturur. Çünkü yaşamla iç içe olan eserler yazmıştır. Halk ile bir bütün olmuş bir sanatçıdır. Ana diline çok önem vermiş ve ana dilini yabancı ülkelerde tanıtmıştır. Örneğin; Japonya  gibi.


*Halk Kültürüyle Bağ Kurmuştur.  Halk müziği ile Rock müziğini birbirine katmıştır ve Anadolu Rock müziğinin öncülerinden olmuştur. Kültüründen kopuk yaşamamıştır. Dinleyici, şarkılar aracılığıyla kendi kültürünü ve kimliğini hisseder. Şarkılarında masallar, efsaneler, gelenekler ve Anadolu insanının yaşamından kesitler yer alır. Şarkıları her yaş grubuna hitap eder. Örneğin; Arkadaşım Eşek şarkısı, bal böceği şarkısı çocukların en sevdiği şarkılarındandır. 


Şarkılarını yalın ve içten yazmıştır. Herkesin anlayabileceği bir dil kullanmış, mecaz anlamlara da yer vermiştir. Topluma da çeşitli mesajlar vermiş ve insanlığa örnek bir sanatçı olmuştur. Sevgi, barış, dostluk, ölüm, yaşam gibi evrensel temaları; Türkçenin incelikleriyle anlatır. Böylece hem yerli hem de evrensel bir sanatçı kimliği kazanır. Dinleyiciyle güçlü bir bağ kurmuş. Kültürel değerleri yaşatmış. Şarkılarını zamansız hâle getirmiştir.

bb

Neşet Ertaş, Şarkılarında Hangi Deyim Ve Atasözlerine Yer Vermiştir?

 

Neşet Ertaş, Şarkılarında Hangi Deyim Ve Atasözlerine Yer Vermiştir?


Neşet Ertaş; Türk halk müziğinin en önemli ustalarındandır.

1938 yılında Kırşehir’de doğmuştur.

Babası ünlü halk ozanı Muharrem Ertaş’tır.

Bozlak geleneğinin en güçlü temsilcilerinden biridir.

Türkülerinde aşk, gurbet, yoksulluk, kader ve insan sevgisini sade bir halk diliyle anlatmıştır.

Kendini “Halkın sanatçısı” olarak görmüş, unvanlardan uzak durmuştur.

“Gönül Dağı”, “Zahidem”, “Yazımı Kışa Çevirdin” gibi eserleriyle tanınır.

2012 yılında hayatını kaybetmiştir.


Kısaca:
Neşet Ertaş, halkın acısını ve sevgisini sazıyla dile getiren, kültürel miras niteliğinde bir ustadır

 

Kullandığı deyimler şunlardır:

Canı yanmak

Yoluna can vermek

Bağrına taş basmak

Dert üstüne dert almak

 Gurbet elde kalmak

Yâre söz geçirememek

 *Gönül yarası

*Sabır taşım çatladı

*Aşk ateşiyle yanmak

*Dost kara günde belli olur

*’Tatlı dil

*Sararıp solmak

*Güleryüz

Atasözleri şunlardır:

*  Başa gelen çekilir

 

 Kullandığı atasözleri şunlardır:

*Gönülden gönüle yol vardır

* “Gönül kimi severse güzel odur”:

* Ağlamayan çocuğa meme vermezler

*Dost kara günde belli olur.

bb

Hayatınızdaki Bir Eksiklik Siz Beklenmedik Bir Şekilde Nasıl Güçlü Yapabilir?

 

Hayatınızdaki Bir Eksiklik Siz Beklenmedik Bir Şekilde Nasıl Güçlü Yapabilir?


Hayatımdaki bir eksiklik, ilk bakışta olumsuz gibi görünse de beklenmedik şekilde beni daha güçlü yapabilir. Örneğin; Maddi durumumuz olmadığı için çok büyük sıkıntılar yaşarız ve istediğimiz çoğu ihtiyaçlarımıza ve isteklerimize ulaşamayız. Bu da beni daha güçlü yapar. İleride maddi anlamda zorluk çekmemek için derslerime elimden geldiği kadar çok iyi çalışırım ve gayret gösteririm. Okul birincisi hatta Türkiye birincisi olmak için var gücümle çalışmaya, emek etmeye çalışırım ve kendi ayaklarım üzerinde durmayı başarırım. İleride maaşı da iyi olan çok sevdiğim bir mesleği yaparak daha mutlu ve daha huzurlu olurum. 


Kimseye minnet etmediğim için beni yaratana minnet eylerim, hamd  ederim. Yoksulluklar beni daha dirençli ve daha sabırlı bir insan yapar. Zorluklar karşısında hemen pes etmeyen, azimli, kararlı, çalışkan ve kendine ve ailesine yetebilen bir kimse olurum. Küçük yaşlarda ailem bana iyi davranmamış olabilir ve bu yüzden özgüven eksikliği yaşayabilirim. Aklım daha olgunlaştığı zaman kendime gelirim ve özgüven sahibi bir insan olmayı öğrenirim, kendimi kimseden aşağıda görmem, kimseyi de kendimden yukarılarda görmem. Yani kendime değer veririm ve kendimi başkalarının düşüncelerine göre yargılamayı keserim. Bir başka örnek ise şunu verebilirim. 


Zamanında çok fedakarlık yaptığım kimselerin benim zor zamanlarımda yanımda olmaması başta beni büyük hayal kırıklığına uğratsa da daha sonra bu işin içinden daha güçlü çıkarım ve bir daha vefasız insanlar için hak etmediği iyilikleri yapmam ve talep edilmediği sürece de kimseye de bol keseden iyi niyetimi vermem, insanlığımı sunmam, zamanımı hak etmeyen insanlara asla ve asla harcamam.

bb

Hayallerimizi Gerçekleştirmemizi Engelleyen Görünmez Duvarları Oluşturan Şeyler Nelerdir?

 

Hayallerimizi Gerçekleştirmemizi Engelleyen Görünmez Duvarları Oluşturan Şeyler Nelerdir?


Hayallerimizi gerçekleştirmemizi engelleyen görünmez duvarlar, çoğu zaman fiziksel değil; zihinsel, duygusal ve toplumsal etkenlerden oluşur. Bu duvarlar fark edilmediği sürece insanın ilerlemesini yavaşlatır, hatta tamamen durdurabilir. Ayrıntılı olarak ele alındığında bu engeller birkaç başlık altında toplanabilir:

1) Özgüven Eksikliği

Kişinin kendine inanmaması, “Ben yapamam”, “Yeterince iyi değilim” gibi düşünceler üretmesine neden olur. Bu iç ses zamanla görünmez bir duvara dönüşür ve insanın potansiyelini kullanmasını engeller.

 2) Korkular ve Kaygılar

Başarısız olma korkusu, eleştirilme kaygısı, hata yapma endişesi hayallerin önündeki en büyük engellerdendir. İnsan çoğu zaman denemeden vazgeçer çünkü sonuçtan korkar. Oysa başarısızlık, öğrenmenin ve gelişmenin doğal bir parçasıdır.

 


3. Toplumsal Baskılar ve Önyargılar

Aile, çevre ya da toplumun beklentileri bazen bireyin kendi hayallerinin önüne geçer. “El âlem ne der?”, “Bu meslek sana uygun değil” gibi düşünceler insanı kendi yolundan saptırabilir. Toplumsal kalıplar, hayallerin önünde güçlü engeller oluşturur.

 4. Erteleme ve Disiplinsizlik

Hayaller genellikle uzun vadeli emek ister. Ancak erteleme alışkanlığı ve plansızlık, kişinin adım atmasını geciktirir. Zamanla bu gecikmeler büyür ve hayaller ulaşılmaz gibi görünmeye başlar.

 5. Olumsuz Düşünce Yapısı

Sürekli olumsuz düşünmek, başarısızlığa odaklanmak ve küçük engelleri büyütmek, insanın motivasyonunu düşürür. Zihinde oluşturulan bu karamsar tablo, görünmez ama güçlü bir duvardır.



6. Geçmiş Deneyimler

Geçmişte yaşanan başarısızlıklar, hayal kırıklıkları ve olumsuz tecrübeler, kişinin geleceğe dair cesaretini kırabilir. İnsan, geçmişte yaşadığı olumsuzlukları tekrar yaşamaktan korktuğu için yeni adımlar atmaktan çekinir.

7. Konfor Alanı

Alışılmış düzenin dışına çıkmak zor ve korkutucu olabilir. Konfor alanı, güvenli hissettirse de gelişimi engeller. Hayaller ise çoğu zaman bu alanın dışında gerçekleşir.

bb