Kalem Kılıçtan Keskindir Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 

Kalem Kılıçtan Keskindir Atasözü İle İlgili Kompozisyon


İnsanın düşüncelerini, bilgilerini, deneyimlerini aktaran kalemin gücü oldukça etkili ve kalıcıdır. Kılıcın meydana getirdiği sonuç karşı taraftaki tek bir insanı etkiler, kalemin etkisi ise bütün topluma yayılır. Bunun için atalarımız “Kalem kılıçtan etkilidir.” sözünü söylemiştir.

 

Bilginin, düşüncenin ve sözün fiziksel güçten daha etkili olduğunu anlatmak ister bu atasözü. Bazen bir fikir ortaya koymak ve bu fikri yazmak, bir düşünceyi topluma yaymak ya da doğru bir sözü söylemek; savaşmaktan veya zor kullanmaktan daha büyük sonuçlar doğurabilir. Yani fikirlerin yazıya geçirilmesi daha kalıcı olur ve fikirler yazıya geçirilince ölmez ve daha çok yayılır ve daha çok insanı etkiler. Güç kullanılması gereken bir durum ortaya çıkmaz. Kılıç ise gücü ve savaşmayı temsil eder. Etkisi hızlıdır ama kalıcılığı azdır. Örneğin; Savaş esnasında bir komutan kılıçla sadece insanın canını alabilir, bir cepheyi ele geçirebilir ama bir bilim insanı  kalemle yazdığı eserler tüm dünyanın düşünce yapısını değiştirebilir. Örneğin; Kurtuluş Savaşı'nın büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk Nutuk adlı eseri ile bir millete yön vermiştir, bir milletin yeniden kalkınması için fikirlerinden asla vazgeçmemiştir ve toplumun da bundan etkilenmesini sağlamıştır. Yani fikirleri yaşamaya ve yaşatılmaya devam etmektedir. Örneğin; Düşünce özgürlüğünden insanlar hapse girebilir ya da fiziksel cezalara maruz bırakılabilir ama o insanın yazdığı eserler birçok insanı etkileyebilir ve birçok insanı da hapse kimse tıkamaz. Yani düşünceler ölmez, kılıç eninde sonunda ölür ve etkisi de her daim az olur ve olacaktır da. 


Başka bir örnek ise bir asker bir kaleyi ele geçirebilir ama Mehmet Akif Ersoy bir büyük bir üstadın yazdığı İstiklal Marşı bir milletin kalbine kazınabilir ve bir milletin inancını doruk noktalara çıkarabilir. Din inancını, özgürlük ve bağımsızlık inanıcını vb. İşte tüm bunların kalemin yani yazının gücüdür. Onun için her daim kalem kılıçtan üstündür, değerlidir.

bb

Biri Bilmeyen Bini Hiç Bilmez Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 

Biri Bilmeyen Bini Hiç Bilmez Atasözü İle İlgili Kompozisyon


İyiliğin küçüğü büyüğü olmaz. Kişi kendisine yapılan küçük bir iyiliğin değerini bilmiyor ve kendisine iyilik eden kişiye teşekkür duygusu beslemiyorsa bu kişi yapılan büyük iyiliklerin de değerini hiçbir zaman bilmeyecektir. Böyle insanlar nankör kimselerdir ve yapılan iyiliklerin hiçbirine layık değillerdir. Bunun için atalarımız “ Biri bilmeyen bini hiç bilmez.” sözünü söylemişlerdir. 


İnsanlara iyilik ederken, temiz kalbimizle onlara elimizden gelen her türlü fedakarlığı yaparken de dikkatli olmak gerekir. Çünkü kimi insanlar ne yaparsan yap içinde vefasızlık duygusu taşıyan , değer bilmeyen kimselerdir. Bu kişilere yaptığınız gönülden bir yardım o kişinin umrunda bile olmayabilir. Bundan dolayı öyle kimselere yapılan büyük fedakarlıklar onların umrunda olmaz ve sizin emeğinize, çabanıza değer vermezler. Nankör insanlar oldukları için arsızlıklarına, sizden almaya, sizi bir güzel kullanmaya devam ederler. 


Oysa gerçek anlamda vefalı insan küçük bir iyiliğin bile değerini bilir ve bunu asla unutmaz. İşte iyilik bilen insana, değer veren insana yapılmalıdır. Böyle insanlara yapılan emek de boşa gitmez, zaman da. Çünkü böyle insanlara insana, çabaya kıymet veren, kendini bilen olgun kimselerdir.

bb

İnsan Eşek Olunca Semer Vuran Çok Olur Atasözü İle İlgili Kompozisyon

 

İnsan Eşek Olunca Semer Vuran Çok Olur Atasözü İle İlgili Kompozisyon


Bir kimsenin kendi haklarını ve çıkarlarını  koruyamazsa, herkese boyun eğerse onu kullanan ve onun sırtından geçinmek isteyen pek çok kimse olur. Bunun için atalarımız İnsan eşek olursa semer vuran çok olur.” sözünü söylemiştir.

 

Hayatımızı yaşamaya devam ederken dürüst insan olmak, güvenilir ve samimi insan olmak, adaletli insan olmak çok güzel erdemlerdir ve olması gereken insani özelliklerdir. Bu erdemler güzeldir insanın kendi iyi niyetini, emeğini, zamanını uyanık insanlar için harcaması pek de iyi bir şey değildir. Çünkü aşırı iyi niyetli olmak, aşırı fedakar olmak  bunları hak etmeyen kişilere yapmak her zaman vefasızlığı doğuracaktır. Çünkü vefasız ve uyanık insanların iyi insanların, saf kimselerin temiz niyetini suistimal ederler ve böyle kimseleri kendi kafalarına göre yönlendirerek istediklerini bir güzel yaptırırlar. İşte  böyle kendini kullandıran kimselerden olmamak gerekir. Allah herkese akıl ve irade vermiştir. Önemli olan bu akıl ve irade yetkisini kişinin kendisinin amacına uygun bir şekilde kullanmaktır ve kendi menfaatlerini ön plana koyması gerektiğidir. Çünkü kişi kendi kul hakkına girmemeli, kendi hakkını kendi aramalı, kendi korumalıdır, başkalarının keyfi uygulamalarına izin vermemelidir. 


Örneğin; Sınıftaki arkadaşlarımıza çok sevmeliyiz, onlarla iyi iletişim kurmalıyız bu güzeldir ama sürekli onların dediğine boyun eğersek, sürekli onların istediği oyunları oynayıp kendi zevklerimizi ve tercihlerimizi bir kenara atarsak işte o zaman arkadaşlarımız bize her dediğini yaptırır ve biz de kendi aklını kullanamayan pasif ve ezik kimseler gibi görünürüz. Böyle olmamak için aklımızı kullanmalıyız, dimdik durmalıyız ve yeri geldiği zaman tavır koymasını da bilmeliyiz. Sırf onlar bize küsecek diye her dediklerine evet demek, hakkımızı aramamak da biz haksızlık olur. Onun için kendi hakkımızı her zaman kendimiz aramalıyız ve akıllı olmalıyız.

bb

Tuna’nın Düşü Kitabı İle İlgili Klasik Sorular Ve Cevapları

 

Tuna’nın Düşü Kitabı İle İlgili Klasik Sorular Ve Cevapları


1) Tuna’nın ormanda ilk gördüğü hayvan aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap: Ayıdır. Ayıl bal yiyordu.

2) Tuna’nın ormanda karşılaştığı ve Tuna’yı yemek için ona yalan söyleyen kurdun adı nedir?

Cevap: Abuzittin  adlı kurttur. Eşek de aiii yaparak Tuna’yı kurttan kurtarmak istemiş

3) Eşekler ne yer?

Tahıl, saman, ot, sebze ve meyve kabuklarıdır.

4) Tuna arkadaşı eşek ile neden korkuluğun olduğu yere doğru gittiler?

Cevap:  Korkuluğun olduğu yerde yiyecek bir şeyler olduğu için.

5) Tuna ve arkadaşı eşeğe tarlasındaki yiyeceklerden ikram eden kişinin adı nedir?

Cevap: İbrahim Amca

6) Tuna ve arkadaşı eşeğin karşılaştığı kaplumbağa kaç yaşındadır?

Cevap: 92

7) Kaplumbağanın adı neymiş?

Cevap:  Kirpik



8)” İnsanın akıllısı sorduğu sorudan belli olur.”  diyen ağacın adı nedir?

Cevap:  Çınar Ağacı

9) Cadılar neyden korkarmış?

Cevap:  Temiz su

10) Çınar ağacının ömrü ne kadardır?

Cevap: 1000yıldır.

11) İnsanlar tüm uygar zamanlarda neyi bir zenginlik aracı olarak görmüşlerdir?

Cevap: Para

 12) Bencilliği sevmeyen, yardımlaşma ve paylaşılan dilekleri yerine getiren  yıldızın adı nedir?

Cevap:  Dilekyıldız

 13)  Dilekyıldızın kümesinde yer alan yıldızlara dört tane örnek veriniz.

*  Çocukyıldız

*Umutyıldız

*Barışyıldız

*Yolcuyıldız

* Şarkyıldız

* Dansyıldız

14) Almanya’da yaşayan Şirin adlı kızın unutamayan yıldız hangisidir?

Cevap: Dilekyıldız

15)   Postacı, pilot, itfaiyeci, baloncu olmak isteyen  yıldızın adı nedir?

Cevap: Şarkyıldız

16) )  On dört yaşında Can adlı hasta bir çocuğa hünerlerini gösteren yıldızın adı nedir?

Cevap:  Dansyıldız



17) Hürmüz adlı arkadaşını bulmak için umudunu hiç kaybetmeyen ve sonunda arkadaşını bulan yıldızın adı nedir?

Cevap: Umutyıldız

18) ) Tuna ve eşeğin arkadaşı olan yıldızın adı nedir?

Cevap: Çocukyıldız

19) Asıl işi öykü anlatmak olan yıldızın adı nedir?

Cevap:  Yolcuyıldız

20) Zühreyıldız'ın masallarını dinleyen yıldızın adı nedir?

Cevap: Barışyıldız

21) Tuna’nın Düşü adlı kitabın yazarı kimdir?

Cevap:  Habib Bektaş

bb