Altın İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları

 

Altın İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları


Altın kepeğe muhtaç: Yüksek değerde olan her şey, önemsiz görünen nesnelerle değer kazanır. Kepekle ovulmazsa altın parlamaz. Bunun gibi insanoğlu da  varlığına güvenmemelidir. Kişi ne kadar zengin olursa olsun yoksullaşıp daha önceleri kendisinden aşağı gördüklerinin yardımına ihtiyaç duyabilir.

Altını saklamak değil, kuruşu saklamak hünerdir: Tutumluluk değersiz görünen şeyleri değerlendirmekle olur.


Altın tutsa toprak olur: Kişinin kaderi iyi değilse giriştiği hiçbir işten olumlu sonuç alamaz.

Altının kıymetini sarraf bilir: Bir şeyin değerini anlamak ancak bilgi ve deneyimle mümkündür. Ömrünü verdiği alanda uzmanlaşmış, ustalaşmış kişilerin görüşü önemlidir. İnsan değerini ancak hayat tecrübesi kazanmış, bilge kimseler bilir.

Altına yapışsa elinde bakır kesilir: Kişinin kaderi iyi değilse giriştiği hiçbir işten  olumlu sonuç alamaz.


Altın eşik gümüş eşiğe muhtaç olur: Yüksek değerde olan her şey önemsiz görünen nesnelerle değer kazanır. İnsanoğlu da varlığına güvenmemelidir Kişi ne kadar zengin olursa olsun yoksullaşıp daha önceleri kendisinden  aşağı gördüklerinin yardımına ihtiyaç duyabilir.

Altın leğenin kan kusana ne faydası var?:  Ağır hasta veya dertli olan kimsenin zenginliği sorunlarına çare olmaz.

bb

Tevfik Fikret Sözleri

 

Tevfik Fikret Sözleri


Mehmet Tevfik Fikret, ( 24 Aralık 1867, İstanbul – 19 Ağustos 1915, İstanbul  didaktik ve epik şiir, tarih, inceleme türlerinde yazan ve günümüze kadar 5 adet eseri bulunan şair, yazar ve öğretmendir. Tevfik Fikret, annesi Refia Hanım, kolera hastalığı sebebi ile kaybetmiş ve on iki yaşında öksüz kalmıştır.


Tevfik Fikret  sözleri şunlardır:


Benim ayinim düşünüp yapmaktır. Benim dinim insan gibi yaşamaktır.

Hep yıkım üstüne yıkım, acı üstüne acı! Ne vakit geçse anlı şanlı bir ordu, çöküverir ağır gölgesi bir bulutun...

Kedimle oynarken benim onunla eğlenmemden daha çok, onun benimle eğlenip eğlenmediğini kim bilir?


Yiyin efendiler yiyin! Bu han-i istiha sizin!
Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!

Benim ayinim düşünüp yapmaktır. Benim dinim insan gibi yaşamaktır.

Vatanım bütün yeryüzü, milletim insanlıktır.

Bize bol bol ziya kucakla getir; düşmek, etrafı görmemektendir.

Öğrenmezsek yolu, izi; Yolda kurtlar kapar bizi! Okumalı, oynamalı.

Elbet sefil olursa kadın, alçalır beşer.

Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır. Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır.

Biraz da kendini sevmek değil midir yaşamak!

En sakin yolculuk uykudur.


"Kanun diye kanun diye, kanun tepelenmiş"

Hakk bellediğin bir yola, yalnız gideceksin!

“Dünya bahçesinde gülle fesleğene bakmazsa n'olur Gönül ki şimdi sevgilinin yanağına, tüyüne tutkundur.”

bb

Unutmak Ve Affetmek İyi İnsanların İntikamıdır

 

Unutmak Ve Affetmek İyi İnsanların İntikamıdır


İyi insanlar kin tutmazlar. Çünkü tutulan kin kalbi karartır ve kişide birçok rahatsızlığa neden olabilir. Kafaya taktığımız küçük olayları zihnimizde büyüttüğümüz zaman hasta oluruz ve canımız sıkılırız.  Oysa unutmak ve affetmek iyi insanların intikamı olmalıdır. Çünkü bize karşı yapılmış olan hatayı unuttuğumuz ve affettiğimiz aman yolumuza devam ederiz ve hayatı akışına bırakırız. 


Anın adını çıkarırız. İyi insanlar kötü niyetli olmayan insanlardır ama aptal ya da her yalana insana kimseler değildir. Aksine çok zeki, çevresine duyarlı ve hassas ve yapılı kişilerdir. İyi insanlar kendilerine yapılan kötülükleri unuttuğu zaman  ve affettiği zaman ona kötülük yapan kişi bu durumdan utanabilir ve pişman olabilir. Kendi sağlığımız için unutmayı ve affetmeyi tercih etmek en mantıklı olanıdır. Yoksa işin içinden çıkamayız ve en büyük zararı kendi beynimize, zihnimize, ruhumuza ve bedenimize vermiş oluruz.


 Ayrıca Affetmek ve unutmak, insanların birbirlerine karşı daha hoşgörülü olmalarını sağlar. İnsanların birbirlerine affetmeleri, onların birbirlerine karşı daha anlayışlı ve hoşgörülü olmalarını sağlar. Bu sayede, insanlar birbirlerine karşı daha iyi davranır ve birbirlerine daha fazla saygı gösterirler. Bu da aradaki kötü duyguları yok eder.

bb

Laf İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları

 

Laf İle İlgili Atasözü Örnekleri ve Anlamları


Laf dokuz doğum; sekizi yut, birini söyle: İyi düşünülmeden söylenen söz çoğu zaman insanı zor durumda bırakır. O zor durumdan kurtulabilmek için çok uğraşmak gerekir. Bundan dolayı söylenecek söz ve yapılacak davranış önceden en ince ayrıntısına kadar düşünülmelidir.

Lafla menzil alınmaz: Sadece konuşarak, yaparım ederek diyerek bir yere varılmaz, işleri bir sonuca ulaştırılmaz.


Laf ağızdan çıkınca dillere destan olur: Sır bir kez başka biriyle paylaşıldığında artık gizli kalmaz. O sırrı her an, herkes konuşabilir.

Lafını bilmeyen hödükler, sönmüş ateş körükler: Sözün nereye varacağını bilmeyen kimseler çevresindekilerin kapanmak üzere olan acılarını tazeleyebilirler.

Laf torbaya girmez: Bir söz ağızdan çıktığında artık gizli kalmaz, herke sonu duyar.

Laf söylenmekle ağız aşınmaz: İnsan her şeyi söyleyebilir. Önemli olan söylediklerini yapabilmesidir.

 Laf harman olmaz, derde derman olmaz: Söylenen söz her zaman sıkıntıları gidermeyebilirler. Sözle beraber girişimde de bulunulması gerekir.


Lafla peynir gemisi yürümez: Sadece konuşarak, yaparım ederek diyerek bir yere varılmaz, işleri bir sonuca ulaştırılmaz.

Laf lafı açar: Bir konu üzerinde konuşulurken söz başka bir konuya geçer. Sohbet uzar gider.

bb